Saldırıdan sonraki durum

26 Kasım 2016

Suriye rejim güçlerinin, Fırat Kalkanı Harekâtı çerçevesinde El Bab sınırına kadar gelen Türk askerlerini hedef alan saldırısına ilişkin tartışmalar sürüyor.

Her şeyden önce şuna vurgu yapmalıyım; şehitler verdiğimiz bu saldırı Ankara’nın genel olarak Fırat Kalkanı Harekâtı, özelde ise harekâtın en kritik kapılarından olan El Bab konusundaki kararlılığını zayıflatmış değil. Bilakis perçinlemiş durumda.

Ankara’da El Bab’ın önemi ve neden geri adım atılmayacağı konusundaki kararlılık iki gerekçeye dayandırılıyor.

Birincisi, Kuzey Suriye sınırında Afrin ve Kobani kantonları arasındaki hattı birleştirme amacı Fırat Kalkanı Harekâtı’yla suya düşen PYD’nin bunu güneyden yaparak alternatif koridor açma emeline ulaşmasının kalıcı olarak engellenmesi.

İkincisi ise doğrudan sınırlarımızın güvenliği ile ilgili. El Bab’ın ele geçirilmesi, DAEŞ’in elindeki silahların menzilinin Türkiye sınırına ulaşmasını engelleyecek.

El Bab operasyonu hızlanacak

Zira, DAEŞ, uzun menzilli füzeleriyle halihazırda Türkiye sınırını vurabiliyor.

Bu nedenle ne Fırat Kalkanı’nın genel çerçevesi ve genişleyebileceği cepheler ne de El

Yazının Devamı

Ankara saldırıyı nasıl değerlendiriyor?

25 Kasım 2016

Dün sabah olağanüstü gelişmelere uyandık.
Adana’da valiliği hedef alan bombalı saldırıya ilişkin son dakika haberlerini, Fırat Kalkanı Harekâtı için El Bab sınırında bulunan TSK unsurlarına karşı düzenlenen hava saldırısında üç askerimizin şehit olduğu, biri ağır 10 yaralımızın bulunduğu haberi izledi.
Dünkü iç burkan gelişmelerden sadece biri sürpriz değildi.
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak dondurulmasına yönelik tasarıyı kabul etmesi.
El Bab operasyonunda ÖSO’ya destek veren Türk askerlerine yönelik saldırı, devlet aklıyla üzerinde durulması, ince elenip sık dokunulması gereken bir hadise.
Dün, saldırıya ilişkin TSK’dan yapılan kısa duyurunun ardından Ankara’da sivil ve askeri kaynaklarla yaptığım görüşmeler ışığında, şu tespit ve bilgileri paylaşabilirim:

Yazının Devamı

Bozdağ: Ak Parti eleştirileri dikkate alır

23 Kasım 2016

Ankara’da geçtiğimiz perşembe gecesinden bu yana bütün gözler TBMM Genel Kurulu’nda salı günü nelerin yaşanabileceğine çevriliydi.
Ak Parti’nin, CMK düzenlemeleri görüşüldükten sonra, geç saatlerde Meclis gündemine getirdiği, cinsel istismar suçu işleyip de mağdurla evlenenlerin cezasının ertelenmesini öngören önerge, kabul edildiği saatten bu yana Türkiye gündeminin ilk sırasına oturdu.
Kadın örgütlerinin, muhalefetin büyük tepki gösterdiği önergeyi savunan hükümet, düzenlemenin sadece küçük yaşta anne-baba zoruyla ya da kendi istekleriyle evlenen aileler için çıkartıldığını savundu.
Hükümete göre, TCK’nın mevcut hali, çocukları olan erkeklerin cezaevine girmesine, kadının çocukla başbaşa kalmasına yol açıyor, büyük mağduriyetler yaratıyordu.
Muhalefet ve kadın örgütlerine göre ise 16 Kasım’dan önceki istismar suçlarının kapsama alınması bütün istismar suçlularını kurtaracak bir düzenlemeye yol açmıştı.
Başbakan Binali Yıldırım’ın cuma akşamı, “Muhalefetle görüşün” talimatı vermesi, bir çözüm yaratılacağı umutlarının doğmasını sağlamıştı.
Ancak hafta başında hükümet kanadından, “Muhalefetin önerisi varsa getirsin, yoksa bu haliyle yasalaşacak” açıklamalarının yapılması

Yazının Devamı

Konu çocuk ve kadınsa...

19 Kasım 2016

Türkiye, hem içeride hem dışarıda büyük meselelerle uğraşıyor.

Devam eden Musul operasyonunun Türkiye açısından barındırdığı olası riskler, Suriye’de Fırat Kalkanı Harekâtı ve YPG’den rejim güçlerine kadar uzanan parametreler, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşananlar, soruşturmalar ve güvenlik riskleri, başkanlık seçimi odaklı gelişmeler, ekonomide yaşananlar...

Liste uzayıp gidiyor.

Bütün bu meseleler arasına, önceki akşam aniden cinsel istismar suçlarına sınırlı af getiren yasal düzenleme de giriverdi.

İktidar ve muhalefetin bir an önce Meclis’ten geçirmek için anlaştığı, cinsel suçlara da ağır yaptırımlar getiren CMK düzenlemesi görüşülürken verilen bir önerge ağır gündemimizin ortasına oturuverdi.

Önceki akşam TBMM’de bulunan Ak Partili vekillerin oylarıyla kabul edilen önergeye öncelikle bakalım.

Önergenin ilk cümlesi, aynı zamanda temeli:

“Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesine (hükmün açıklanmasının geriye bırakılması şartlarını düzenleyen madde) bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm ve

Yazının Devamı

Teklifin kalbi: Rejim değişmiyor

16 Kasım 2016

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan “başkanlık sistemi odaklı anayasa değişikliği” tartışmalarında en kritik aşamalardan biri daha geçildi.
Bahçeli’nin, “Hükümet teklifini getirsin, ya tartışmalar bitsin, ya fiili durum hukukilik kazansın” çağrısına “Teklifimizi getireceğiz” yanıtını veren Başbakan Binali Yıldırım’la geçen hafta yaptığı görüşmenin ardından, anayasa teklifinin bu hafta MHP’ye iletilmesi bekleniyordu.
Bu beklenti dün gerçekleşti.
Bahçeli, teklifle ilgili önemli tartışmalardan birine dünkü grup toplantısının ardından nokta koydu.
MHP’ye iletilen teklifte “başkanlık” değil, “cumhurbaşkanlığı” ifadesinin yer aldığını açıkladı.
Ak Parti içerisinde de bir süre tartışma konusu olan bu konuyla ilgili kararın alınmasında Yıldırım-Bahçeli görüşmesi etkili oldu.
Aktarılanlara göre, bu yolla her iki parti iki farklı tartışmanın önüne geçmeyi amaçlıyor.

Yazının Devamı

‘İngiltere gibi halka sorarız’

13 Kasım 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Avrupa Birliği adeta bizi zorlayarak AB sürecinin dışına çıkmamızı istiyor. Sabredemeyiz. İleride gerekirse halkımıza sorma yoluna gideriz. Milletimiz ne derse onu yaparız’ dedi


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belarus gezisinden Türkiye’ye dönerken gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belarus gezisinden Türkiye’ye dönerken gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump ve yakın ekibinin kendileriyle benzer düşünceleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trump, FETÖ’den para alarak seçimi kazanmadı ki. Kendi imkânlarıyla geldi. Diğer tarafla ilgili olarak, onların malum yapıdan para alındığına dair söylentiler basına da yansıdı. Bu iddiaların inceleneceğine dair haberler de var” diye konuştu.
15 Temmuz’daki darbe girişimlerinin püskürtülmesinin, darbecileri deliye çevirdiğini kaydeden Erdoğan, “Şimdi bunların sığındıkları bir teori var: “Darbeler başarılı olamazsa suikastler dönemi başlar” teorisi. Fatih (Derik Kaymakamı) yavrumuz belki de bu suikastlerden biri oldu. Daha farklı isimleri de hedef alabilirler. Dikkatli olmak lazım. Ama bizler şehadete inanmış insanlarız. Ölüm er veya

Yazının Devamı

Trump’tan beklentiler

12 Kasım 2016

MİNSK

Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan’ın gezisini izlemek üzere Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk’teydik.

Ziyaretin amacı, ikili ticari ve siyasi ilişkileri geliştirmek.

Bu ülkeye çok kar yağdığı için, “Beyaz Rusya” adı verildiğini düşünenler çoktur.

Ancak, “beyaz” sıfatının kullanılması kardan kaynaklanmıyor.
Bu ülkeye Beyaz Rusya denilmesine ilişkin üç rivayet var.

Birincisi, çok fazla leyleğin yaşadığı bu ülkede leylekler kanatlarını açınca gökyüzüne beyaza rengin hakim olması.

İkincisi, Osmanlı ordularının ayak basmadığı tek yer olması sebebiyle, düşman orduları tarafından, “kirlenmemiş yer” sayılması.

Yazının Devamı

Anıtkabir yerine neden Şırnak?

11 Kasım 2016

15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile 10 Kasım Atatürk’ü anma törenleri, devlet ve millet katında daha özel bir anlam taşıyordu.
15 Temmuz’un Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bir kalkışma olduğu anlaşıldıktan sonra oluşan hassasiyet, her iki özel günü de her zamankinden çok daha anlamlı kılmıştı.
Bu yıl 29 Ekim gibi 10 Kasım için de özel hazırlıklar yapıldı.
Bu hazırlıkların en dikkat çekeni Genelkurmay Başkanlığı’nın Anıtkabir’de gerçekleştireceği, “Ata’nın Huzurunda Ordu-Millet El Ele” etkinliğiydi.
Bu organizasyonda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanları öncülüğünde bin 881 çift kırmızı ve beyaz dilek balonu Anıtkabir ziyaretçileri, şehit aileleri, gaziler ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeli tarafından gökyüzüne bırakılacaktı.
15.00’te gerçekleştirileceği açıklanan bu özel etkinlik dün programa saatler kala iptal edildi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan kısa açıklamada, organizasyonun iptaline ilişkin bir gerekçe belirtilmedi.
Ankara kulislerine programın saatler kala iptaline ilişkin birçok iddia yansıdı.

Yazının Devamı