Başbakan Erdoğan’ın katıldığı ilk resepsiyonda soruları cevapsız bırakan Gül, önce yeni Başbakan’ın Ahmet Davutoğlu olacağını açıkladı. Daha sonra “Bizim cenahtan yapılan epey de bir saygısızlıkları gördüm doğrusu” diyerek Ak Parti içine mesaj yolladı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, görev süresinin bitimi nedeniyle Çankaya Köşkü’nde verdiği ve bu kez sivil toplum, iş, spor, sanat ve medya dünyasını davet ettiği ikinci resepsiyondaki açıklamalarıyla gündeme damgasını vurdu. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı ilk resepsiyonda soruları yanıtsız bırakan Gül, bu kez önce yeni Başbakan’ın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olacağını açıkladı sonra da “Bizim cenahtan yapılan epey de bir saygısızlıkları gördüm doğrusu” diyerek Ak Parti içine mesaj verdi. Gül’ün en çarpıcı mesajlarından biri de Ak Parti’ye dönüşü konusunda son Osmanlı şehzadesi Ertuğrul’un başvuru gerektirdiği için yıllarca Türkiye vatandaşlığına geçmediği örneğini vermesi oldu.
Gül, bu ifadesiyle herkesten daha çok Ak Partili olduğu mesajını da vermiş oldu. Gecenin sürprizlerinden biri de sitemkar ifadelerle sohbete katılan Hayrünnisa Gül’ün sözleriydi. Hayrünnisa Gül, “Neler yazıldığını gördük, neler
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ezidilere yardım götürürken düşen helikopterden yaralı kurtulan Ezidi Milletvekili Viyan Dahil’i hastanede ziyaret etti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından parti içi muhalefetin çağrılarına kurultay resti ile karşılık veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Süleyman Seba’nın cenazesi nedeniyle gittiği İstanbul’dan dönüşünde güncel gelişmeleri ve kurultayı konuştuk. CHP lideri, Başbakan Erdoğan’ın, Köşk’e çıktığında muhalefetin davetlerine icabet etmemesi halinde, yeni davette bulunmayacağı sözlerine, “Zahmet edip çağırmasın” yanıtını verirken, kurultaydan sonra artık parti içi muhalefete karşı toleranslı davranmayacağını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, sorularımıza şu yanıtları verdi:
‘Böyle olacağını biliyordum’
Kurultay kararı aldınız, aslında gitmeyebilirdiniz, Gitmemeniz için de gerekçe vardı.
Erdoğan, önümüzdeki perşembe günü başbakanla ilgili kararın çıkacağını söyledi. ‘Yeni Hükümet devir teslimle aynı gün mü kurulacak?’ sorusuna ise, “29’unda inşallah” yanıtını verdi.
Ak Parti’nin 13. kuruluş yıldönümü nedeniyle dün parti genel merkezinin teras katında verilen resepsiyon partinin seçilmiş Cumhurbaşkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a veda resepsiyonu havasında gerçekleşti.
Resepsiyonda, Erdoğan, gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı:
Az önce seçimlerden 90 gün önce kongreler yapılacak dediniz...
Cumhurbaşkanlığı seçiminin artçı sarsıntıları çabuk geldi.
CHP’deki gelişmeler malum. Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, hoşnutsuzların düşüncelerine ve duygularına tercüman olan bir açıklamayla partinin adresini kurultay olarak gösterdi.
CHP’deki dalgalanmanın bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor.
İktidar partisindeki tartışmalar ise sadece parti gündemini değil, ülke gündemini belirleyecek bir hatta ilerlediği için çok daha kritik. Mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün partisine döneceğini açıklaması, aynı dakikalarda Ak Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik’in yeni genel başkanı belirleyecek kongrenin Gül henüz Cumhurbaşkanı’yken yapılacağını duyurması, içinden pek çok sonuç çıkarılabilecek gelişmeler.
Öncelikle kongre tarihinin 27 Ağustos olarak belirlendiği MKYK toplantısına bakalım.
Dün, kamuoyuna yansıyan bilgiler, toplantıda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Zayıf başbakan olmaz. Güçlü bir başbakan olmalı. 2015’te meydanlara o çıkacak. Milletten oy isteyecek. Güçlü cumhurbaşkanıyla uyumlu çalışacak güçlü bir başbakan olmalı. Genel başkan ve başbakan da aynı kişi olmalı” ifadelerini kullandığını gösteriyordu.
Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, Ak Parti Genel Merkezi’ne geldiğinde gazetecilerle de selamlaştı.
Dünün flaş açıklaması Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den geldi.
Cumhurbaşkanlığı görevinin “fiilen bittiğini” vurgulayan Gül, geçmişteki siyasi mücadelesine atıf yaparak, AK Parti’ye geri döneceğini, bunun doğal olduğunu açıkladı.
Gül’ün nihai kararını, Tayyip Erdoğan’ın 12. Cumhurbaşkanı seçilmesinin üzerinden henüz 24 saat bile geçmeden yapması da not edildi.
O bu açıklamaları yaparken, AK Parti Genel Merkezi’nde, Erdoğan’ın boşaltacağı genel başkanlık ve başbakanlık koltuğunun hangi takvimle, kim tarafından doldurulacağı konusunda kritik MKYK toplantısı sürüyordu.
Hatta, akşam saatlerinde kamuoyuna yansıyan kimi kulis bilgiler, Gül’ün söz konusu açıklamasına ilişkin zamanlamanın “rahatsızlık” yarattığını gösteriyordu.
9. seçim zaferini kazanarak bir rekor kıran Recep Tayyip Erdoğan, partisinin kapısından, “seçilmiş cumhurbaşkanı” olarak girerken mutlu görünüyordu. 9. yarıştan da galip çıkmanın verdiği rahatlık yüzünden okunuyordu. Aynı rahatlık ve mutluluk, aile bireylerinde de gözleniyordu.
Erdoğan’ı Ak Parti Genel Merkezi’ne girerken karşılaşanların ilk sözleri, “Allah mahcup etmesin” oldu. İyi niyet temennilerine tek tek teşekkür etti.
Partinin girişinde ilk tebrikleri kabul ederken siyaset maratonunda son ipi de göğüsleyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin zirvesine çıkmış olmanın gururunu taşıyordu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 12’nci, halkın doğrudan seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkıyor.
Erdoğan, halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olması nedeniyle siyasi tarihte özel bir yere sahip olacak.
Üç genel seçim, üç yerel seçim, iki referandum kazanmış bir lider olarak Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na talip olması doğal bir istektir. Girdiği 9. seçimi de kazanarak ilk turda Köşk’e çıkması kuşkusuz büyük bir başarıdır.
Peki, Cumhurbaşkanlığı yarışında adayların aldığı sonuçlar ne anlama geliyor?
IŞİD ve bölgedeki gelişmeler üzerine eleştirilerin odağında olan Davutoğlu muhalefetin tutumundan yakındı. Davutoğlu, rehine Türk vatandaşlarının durumuna ilişkin “Kurtarsak şov yapmış olacağız, Allah muhafaza vatandaşlarımızın başına bir şey gelse, onları kaybetsek üzerimize yüklenecekler” dedi...
Cumhurbaşkanlığı seçimine sadece saatler kala Konya’dayız. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerde son mitingini yapmayı planladığı ancak sesinin kısılması nedeniyle yapamadığı Konya’da, Cumhurbaşkanlığı seçiminin son mitingini gerçekleştirdi. Mitingten saatler önce, gazetelerin Ankara temsilcileriyle Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Başbakanlık koltuğuna oturabilecek isimler arasında ismi iyice öne çıkan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Meram’daki evine konuk oluyoruz. Irak’taki IŞİD tehdidi, IŞİD’in Musul’u ele geçirdikten sonra başkonsolosluğumuza baskın yaparak alıkoyduğu 49 Türkiye vatandaşı, ABD’nin başlattığı operasyon, milyonları bulabileceği söylenen göç dalgası riski gibi sorunlarla boğuşan Davutoğlu, Meram’da, birkaç saatliğine de olsa çocukları ve torunlarıyla stres atarken, sorularımızı da yanıtladı.
Davutoğlu’nun, eşi Sare Davutoğlu, çocukları
Ankara’da önceki gün ardı ardına yapılan zirvelerde, iki temel konuya odaklanıldığını anlıyoruz. Birincisi, rehinelerin durumu. İkincisi ise, ABD’nin dünkü askeri müdahalesi bile belirlemeden başlayan göç dalgasının, boyutlanması durumunda Türkiye’ye getireceği yük...
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Irak’a girerek Musul’u alması, Sincar ile Mahmur’daki ilerleyişi ve Erbil’i bile tehdit eder noktaya gelmesinin ardından ABD’nin IŞİD mevzilerini vurması bölgedeki tansiyonu doruk noktasına çıkarttı.
Ankara’nın Irak’ta IŞİD kaynaklı gelişmelere odaklanması zaten çok doğal. Ancak durumu daha da hassas hale getiren bir başka faktör var. IŞİD’in elindeki 49 Türk rehine.
Ankara, birçok parametreyi aynı anda hesaplamak, kılı kırk yarmak, tilkilerin kuyruklarını birbirlerine değdirtmemek zorunda.
Asker bütün seçeneklere hazır
Ankara çok uzun zamandır, bütün seçeneklere karşı önlemlerini geliştirmiş durumda.