Erdoğan, önümüzdeki perşembe günü başbakanla ilgili kararın çıkacağını söyledi. ‘Yeni Hükümet devir teslimle aynı gün mü kurulacak?’ sorusuna ise, “29’unda inşallah” yanıtını verdi.
Ak Parti’nin 13. kuruluş yıldönümü nedeniyle dün parti genel merkezinin teras katında verilen resepsiyon partinin seçilmiş Cumhurbaşkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a veda resepsiyonu havasında gerçekleşti.
Resepsiyonda, Erdoğan, gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı:
Az önce seçimlerden 90 gün önce kongreler yapılacak dediniz...
- Belde, ilçe, il bu kongreleri, 90 gün kala kampanyaya bitirmek, 2015 seçimlerinden sonra da olağan kongreyi yapmak.
Zarflarda duyduk ki tek bir isim yazılı, bunları sadece siz mi göreceksiniz?
- Şu anda bir arkadaşım onların hepsinin listesini çıkartıyor. Şimdi, akşam alacaklarımız var milletvekillerinden. Bana neticelerini teslim edecek.
Yeni hükümetin kurulması için görevlendirmeyi devir teslimle aynı gün yapmayı düşünüyor musunuz?
- 28’i olmayabilir ama 29 büyük ihtimalle. 29’unda yaparız inşallah.
İsimlerle ilgili sürecin tamamlanması noktasında 25’inden sonra gibi bir tarih söz konusu mu?
- Nasip olursa perşembe günü biz bir MYK toplantısı yapacağız. Ve o toplantıdan sonra da biz partimizin bütün kurullarının ortak ismi olarak ne çıkıyorsa onu açıklarız.
Bugün (dün) nifak ve fitne konusunda uyarılarda bulundunuz. Bir ismi kast etmiyorum dediniz ama bir tereddütünüz ya da gördüğünüz bir tehlike mi var?
- Öyle bir endişem yok ama şunu bilesiniz ki bu sütün içerisinde her zaman bir şeyler üşüşmeye gayret eder. Ona fırsat vermemek lazım. Onun tedbirini almak lazım.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, kurultaya gideceğini açıkladı. Siz de CHP ve MHP kendisini düşünmeli demiştiniz. Bundan yeni bir muhalefet çıkar mı?
- (Gülerek) Bu sözün (yeni muhalefet) literatüre girmesi sebebiyle sevinçliyim. Çünkü yeni Türkiye’ye yeni bir muhalefet lazım. Ama bu yeni muhalefet alışılmışlar üzerine bina edilen değil, kendini renove ve restore eden bir yeni muhalefet olması lazım. Eğer bu olursa bundan Türkiye kazanır. Aynı zamanda kendileri kazanır. Bunu açık ve net ortaya koymamız lazım.
MHP ve Devlet Bahçeli’de böyle bir niyet görünmüyor.
- O hiçbir zaman niyetli olmadı zaten, 16-17 sene geçti. Ama onların niyetli olmadığı yerde partinin mensuplarının niyetli olması lazım. Demek ki onlar da hallerinden memnunlar. Aldıkları oylardan da razılar ve o şekilde yollarına devam ediyorlar.
Subayevleri’nde olmaz
28’inde görevi devraldıktan sonra nerede oturmayı planlıyorsunuz. Keçiören’de devam mı edeceksiniz, yoksa yeni başkanlık sarayı mı demeliyiz, orayı kullanacak mısınız?
- Bu konuyla ilgili olarak inşallah yeni başbakanımız, genel başkanımızla beraber onun değerlendirmesini yapacağız. Burası mı olur, öbür taraf mı olur, konuşacağız. Ev konusunda tabi artık herhalde Subayevleri olmaz çünkü artık gelenimiz de gidenimiz de olay farklı. Artık bu bir yerde Türkiye’nin vizyonudur. Temsil söz konusu. Mevcut durumda eşim görüşmelerini sürekli hep Resmi Konut’ta yapmıştır. Biz de orayı kullanmadık ama biliyorsunuz bütün resepsiyonlarımızı dar şartlar içerisinde orada verdik. Bundan sonraki süreçte olay farklı olacak. Tabi ki gerek başbakanın gerek cumhurbaşkanının şartlarının farklı olması lazım. Çünkü bu Türkiye’nin vizyonudur. Türkiye, bir yerlere mesajını verirken şunu unutmayalım bu duruş, bu vizyon bütün dünyadan ülkelerde farklı bir cazibe oluşturmaktadır. Bu cazibe için bunlar anlamlıdır. Onun için tabi önümüzdeki süreci 2023’e kadar çok iyi işlememiz lazım. Türkiye’nin belirlediği 2023 vizyonuna da ulaşması lazım.
Cumhurbaşkanlığı makamına oturduktan sonra muhalefetle ilişkilerinizin dizaynı için bir şey planlıyor musunuz? Siz örneğin muhalefet liderleri ile haftada bir 15 günde bir görüşmeyi düşünür müsünüz?
- Yani Cumhurbaşkanı olarak tabi bizim o kadar vaktimiz olmaz. Fakat öyle konular olur ki bunları onlarla görüşmek durumunda oluruz. O zaman zaten davetlerimizi yaparız. Davetlerimize toplumsal barış çerçevesinde icabet ettikleri süre içinde biz de bir kere iki kere bu davetimizi yaparız. bundan önce yaşanan bazı örnekler var ki bu davetlerde bir kere iki kere davet edersiniz, eğer icabet edilmezse davete, ondan sonra Cumhurbaşkanlığı makamının mehabetini de korumak durumundayız. Herhalde ondan sonra da davet edecek halimiz yok. Bunu da peşinen söylemek zorundayım.
İlk seyahatinizi nereye yapacağınızı kararlaştırdınız mı?
- İnşallah Azerbaycan ve KKTC olacak.
Baro başkanı katılırsa, katılmam
1 Eylül’de adli yıl açılışına katılacak mısınız? Danıştay’daki törende yaşanan olay var (TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşması sırasında salonu terk etmesi kast ediliyor)
- Benim için bu törenlere katılım, çok önemli. Yargıtay’da da katılacak olanlar çok önemli. Danıştay’da yaşadığımızı yaşamak istemeyiz. Onun için bildiğiniz gibi baro başkanı konuşmak durumunda değildir. Bu bir teamüldür. Baro başkanını çağırıp orada konuşturtacak olursa oraya ben katılmam.
Konuşma süreleri 20 dakika ile kısıtlanmış...
- Süreler beni hiç ilgilendirmez.
Katılırsa katılmam mı diyorsunuz?
- Katılmam. Orada sadece Yargıtay Başkanı konuşacaksa, eyvallah.
Bu törenler için de yeni bir formata mı ihtiyaç var diyorsunuz.
- Zaten işte asıl formatında, yasal formatında bu yok ki. Neymiş teamülmüş. Eğer teamül arıyorsanız, böyle bir yerde konuşması gereken, Yargıtay üzerinde böyle bir şey aranıyorsa orada Cumhurbaşkanı konuşur. Cumhurbaşkanı gelip de orada baro başkanını dinlemek durumunda değil. Bugüne kadar böyle şeyler olmuşsa bunların artık reforme edilmesi lazım. Bütün bunlara rağmen Yargıtay Başkanı orada konuşacaksa Yargıtay Başkanı’nı ben de seve seve dinlerim. Yargıtay’ın başı olduğu için dinlerim.
15’inden sonra Başbakan olarak belge imzalamayacağınız haberi doğru mu?
- Bunu söyleyenler bir defa kendilerine göre mevzuat uyduranlardır. Bekara karı boşamak kolay. Bunlar hâlâ evlenemediler. Ne alakası var. 15’inden sonra imzaladıklarımı da görürsünüz.
3-4 gün tatile mi çıkmayı düşünüyorsunuz?
- Evet. (Nereye gideceğinin sorulması üzerine) Siz zaten bulursunuz.
Eylül başında NATO zirvesine ve Eylül sonunda BM zirvesine gidecek misiniz?
- İnşallah gideceğim.