Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde önceki akşam durdurulan, Suriye’ye silah götürdüğü öne sürülen, savcının talebine karşın aranamadığı belirtilen TIR’la ilgili tartışma birçok açıdan önem taşıyor.
Birincisi; Türkiye’nin Suriye’deki rejim muhaliflerine silah yardımı yaptığı yolundaki tartışmaları yeniden gündeme getirmesi.
TIR vakasının tartışılması gereken ikinci boyutu ise aracın aranması konusunda yaşanan ve birçok idari koridoru geçerek Ankara’ya kadar uzanan çekişme.
Çekişme kelimesini seçerek kullanıyorum. Çünkü, Ankara kulislerine yansıyan bilgiler, savcının odağında olduğu bir “yetki aşımı” iddiasına işaret ediyor.
Ankara kulislerine yansıyan bazı bilgileri şöyle sıralayabilirim:
1 TIR durdurulduğunda, ilk olarak sosyal medyaya İnsani Yardım Vakfı’na ait kamyondan mühimmat çıktığı yönünde haberler yansıdı. Ancak ilerleyen saatlerde TIR’ın, İHH ile hiçbir ilgisinin olmadığı kesinleşti. Ankara’daki kaynaklar da bu konunun altını özellikle çiziyor. TIR’ın ne İHH ne de başka bir sivil toplum kuruluşu ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını belirtiyor.
2 TIR, Suriye Türkmenlerine gidiyor. Biz bu bilgiye ulaştıktan kısa bir süre sonra Meclis’te yemin eden İçişleri Bakanı Efkan Ala da kamuoyuna bu bilgiyi resmi olarak duyurdu.
3 Ankara’da TIR’daki malzemeden “yardım” olarak söz ediliyor. Yardımın içeriği detaylandırılmıyor. Örneğin “insani yardım” ya da “gıda yardımı” gibi ifadeler kullanılmıyor.
4 Hatay Valisi Celalettin Lekesiz ve savcılık tarafından düzenlenen tutanaklar, TIR’da MİT mensuplarının olduğunu ortaya koydu. Lekesiz, imzalı belgede, “Bahsi geçen görevlilerin bağlı oldukları 2937 sayılı kanuna göre personelin özel statüleri ve doğrudan Başbakanlık makamına bağlı çalışmaları dolayısıyla usulüne uyulmaksızın alıkonulmaları cezası sonuç doğuracağından, ilgililerin kimliklerinin belirlenip serbest bırakılmalarını önemle rica ederim” ifadeleri yer alıyor. Bu ifadeler, TIR’ı aratmamakta ısrar eden idarenin MİT Yasası’nı esas aldığını gösteriyor.
5 Ankara’da, TIR’ın durdurulması, aranmak istenmesi, bu nedenle bir süre alıkonulması ve ancak valilik emriyle aramanın önlenebilmesi konusunda çarpıcı yorumlar yapılıyor. Olay anından itibaren savcının “yetki aşımı” yaparak hareket ettiği, açık kanuni hükümlere rağmen TIR’ı aramakta ısrarcı olduğu belirtiliyor. Ankara’daki “yetki aşımı” değerlendirmesinin esas dayanağı MİT Kanunu’na sonradan eklenen düzenleme. Bilindiği gibi, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da aralarında olduğu, çözüm sürecinde etkin rol oynayan isimlere yönelik İstanbul Başsavcılığı’nın 7 Şubat operasyonunun ardından, kanuna jet hızıyla düzenleme eklenmişti. Fidan’ın hakkında çıkartılan “yakalama kararı” nedeniyle, Başbakan’ın görevlendirdiği personelle MİT mensuplarının ancak Başbakan izniyle soruşturulabileceği hükmü MİT Kanunu’na yerleştirilmişti. O dönemde, MİT’in kapısına kadar giden ve arama yapmak isteyen savcılık, ancak kanuni düzenleme yoluyla engellenebilmişti. Ankara, önceki akşam yaşananları, bu sürece de atıf yaparak değerlendiriyor. Konunun, “MİT’in kanuni haklarının gasp edilmesi konusunda taviz verilmek istenmediği” noktasında da değerlendirildiğini belirtelim.
6 Peki, TIR bütün bu tartışmalardan sonra yoluna devam etti mi? İlk bilgiler, TIR’ın, Reyhanlı’ya geri döndüğü ve Suriye’ye gitmediği yönündeydi. Muhalefet milletvekillerinden de bu yönde bilgiler geldi. Dün konuştuğum kaynaklar ise TIR’ın Türkiye sınırını geçerek Suriye’ye hiç gitmediği yönündeki bilgileri teyit etmiyor.
***
Kırıkhan’da, ihbar üzerine, jandarmanın içinde mühimmat bulunduğu iddia edilen TIR’ı durdurması, savcının olay yerine kadar gelmesine rağmen, MİT personeli olduğu iddia edilen kişi ya da kişilerin “Araç bizim kontrolümüzde” diyerek aramaya engel olması, devreye MİT’in ve valinin girmesi ve TIR’ın aranmadan gönderilmesi başlı başına uzun süre tartışılacak bir olay.
Ancak bilgiler gösteriyor ki olay sadece “Suriye’ye yardım adı altında silah mı taşınıyor” boyutuyla tartışılacak türden değil.
Yeni bir savcı vakası ile de karşı karşıya olmamız büyük ihtimal.