Serpil Yılmaz

Adıbelli, Orman Kanunu'na muhalefet etmiş, "devletin çektiği çiti" koruyarak inşa ettiği villasının önündeki kulübe, orman arazisine giriyormuş!Bırakın kulübe yapmayı, tavuğu o çiti geçse, yine hapse girerdi. Bugünkü yasal durum bu.Adıbelli yıllardır süren arazi davalarında örnek olaylardan yalnızca biri...Başka örnekler yok değil.Atatürk'ün Fethi Okyar'a verdiği Büyükada'daki araziyi satın alan Galatasaray Kulübü eski Başkanı Fuat Süren mahkemelerden çıkamıyor...1940'larda başlayan "Orman arazisi vasfını yitirmiş alanların kullananlara/köylüye, verilmesi/satılması" meselesi, bugün "2B" olarak tartışmaya açıldı.2B olarak tanımlanan araziler, bir dönem yasanın tanıdığı olanaklardan yararlanarak hak sahibi olma yolunu bulmuş/olmuş insanların elinde. Kullanabiliyorlar, ancak çivi çakamıyorlar, badana yapamıyorlar. Çünkü tapuları yok.Bir de başlarına belediye yetkilileri yetmiyor, son 8 aylık bir uygulama ile "Çevre Jandarması" bile dikiyor...Kimlerin evi, arsası yok ki 2B'de... Merkez Başkanı Rüşdü Saracoğlu, İstanbul Anakent eski Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, sanayiciler, iş-adamları, karaak paracılar, siyasetçiler, kimi ararsan...Birileri diyor ki, "Hak sahibi tanımam, tapu

Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı Cengiz Köksal, 57. hükümet döneminde Mavi Akım dosyasını açmıştı. Botaş ve ilgili kurumları kapsayan kamyonlar dolusu belge incelemeye alındı. Davalar sürüyor...Soruşturma kapsamında yurt dışına çıkma yasağı getirilen Mavi Akım sanığı Botaş Genel Müdürü Gökhan Yardım, görevden alındı. Yardım'ın beraberinde, Nadir Bıyıkoğlu da Botaş Yönetim Kurulu Üyesi olarak yargılandı. Öte yandan İran gazı ile ilgili olarak Doğalgaz Daire Başkanı Ayşe İnkaya'ya da, Botaş'ı 54 milyon dolar zarara uğratmaktan soruşturma açıldı.Şimdi gelişmelere bakalım...Mavi Akım anlaşmasını "Türkiye'ye kazık" olarak yorumlayan Enerji Bakanı Hilmi Güler'in müşaviri, yargılanan bürokrat Gökhan Yardım.Ötke yandan Bıyıkoğlu Botaş Genel Müdür Yardımcısı, İnkaya Doğalgaz Daire Başkanı olarak geri döndü. Rusya'dan Karadeniz'i aşarak Samsun'a çıkan Mavi Akım, geçirdiği soruşturmaları atlatmadan yeni tartışmaların aktörü haline geldi. 15 milyar dolar hibe! Mavi Akım dosyasında bugün kadar girilmedik bir başka konu daha açıldı. O da Mavi Akım'dan gelen doğalgazın fiyatını belirleyen formülün (Kükürt oranı yüzde 3.5 olan bölümde, payda sabit (0) olacağına (1) yazılmış) yanlış

Türkiye, arz fazlası nedeniyle Mavi Akım sözleşmesinde taahhüt edilen gaz alımını yapamadığı için tahkime gidecek olan Ruslar ile yeni bir süreci başlatıyor; bu sürecin mimarı da Rusya ile yakın ilişkileri olan işadamı Ali Şen...Şen bundan yaklaşık üç ay önce Tur Enerji, Boshorus, Tur Trans Enerji isimleriyle üç ayrı şirket kurdu. Bu şirketlerin yüzde 50'si Şen'in, diğer yüzde 50'si de Rus, Amerikan, İsviçre, Hollanda enerji şirketlerinin. Şen, boru hatlarının tüm illeri kapsayacak biçimde genişlemesiyle, doğalgaz fiyatların düşeceği konusunda Erdoğan'ı; tüketimin artmasıyla Türkiye'nin cazip bir pazar olacağı konusunda da Gazprom'u ikna etti.16 Haziran'da hükümet ile Gazprom yetkilileri biraraya gelip, tahkim ve benzeri sorunları aşıp, yeni yatırımları tartışacaklar... Rus doğalgaz şirketi Gazprom'un Başkan Yardımcısı Yuri Kamarrow'un Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde, "arabulucu" isim olarak yorumlanan Ali Şen, doğalgazın yeni patronu olacak. Tokatçılar arttırmış! Dünyanın en ucuz enerjisi doğalgaz. Mavi Akım'da başından sonuna tokatçılar maliyetleri arttırmış. Aynı borudan, aynı şirketin sattığı, aynı üründen, üç ayrı fiyat ödenmiş.Mavi Akım'da bin metreküpün yüzde

Fevzi Akkaya'nın eli kalem tutuyordu.1980'lerin sonunda, "Ömrümüzün Kilometre Taşları" kitabını çıkardığında, müteahhitlik serüveni yanında iki dostun hayat içindeki buluşmasını da ortaya serdi. Şantiye, Su ve Hava, Yazı Çizi gibi mesleki bilgi ve öğütleri içeren el kitapları yazdı. Yayınevlerine olduğu kadar, gazetecilere yakın olmadı. Kitabının yayımlandığı günlerde gazeteci Celalettin Çetin röportaj yaptı, o kadar! Sezai Türkeş "Ağabey", Fevzi Akkaya "Reis" di... Birliktelikleri 70 yıl sürdü. Bu 70 yılın içine 2. Boğaz Köprüsü, 2. Galata Köprüsü, Kınalı - Sakarya otoyolu gibi müteahhitlik işlerini sığdırmakla kalmadılar, geriye herkese ders olacak bir "STFA Hikâyesi" bıraktılar. Gazeteci giremez! Saray Halı'nın sahibi Necati Kurmel ve STFA'nın "oğlu" Eser Tümen ile birlikte "Ağabey" öldüğünde, Reis'in Alemdağ Kozpınar'daki evine taziyeye gittik. Yıl 1998'di...1907 doğumlu delikanlı kapıda karşıladı bizi... Başında kasketi, sırtında yeleği, ayağında kıl pantolonu; sobalı, eski model ve mütevazı evinde misafir etti. Duvarları resimlerle kaplıydı. Resimler içinde güzel bir kadın dikkatimi çekiyordu. Akkaya hiç evlenmemişti. Ablası olduğunu sonradan öğrendim. O sırada bize çay

Önceki yazımda da belirtmiştim, Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığı döneminde Avustralya gezisine katılan işadamları Sevgi ve Fikir Kulübü kurmuşlar ve buluşur olmuşlardı.Davetliler arasında Kayseri CHP milletvekili Muharrem Eskiyapan, Kamil Yazıcı, Hüseyin Bayraktar, Oğuz Çarmıklı, Şadan Kalkavan, Yüksel Mermer, Necati Kurmel, Ahmet Çetinsaya, Mustafa Özkan da bulunuyordu.Mehmet Eyilik gezi, Mustafa Süzer rahatsızlığı nedeniyle katılamamıştı. Davetli olan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, AKP'nin Kamu Reformu çalışmaları nedeniyle kampa girmişti. Toplantının Eskiyapan'ın yanı sıra diğer siyasi simaları, CHP milletvekili Sefa Sirmen ve DYP eski milletvekili İsmail Amasyalı ile sınırlıydı.57. hükümetten önce merkez sağda birlik çalışmaları için çiftliğinde Yalım Erez'i iş ve siyaset çevreleri ile bir araya getiren Amasyalı'ya "Yeni bir çiftlik yemeği var mı" diye soruyorum, "Her zamankinden daha çok ihtiyaç var" yanıtını veriyor; ortada ne randevu ne de adaylar var.Bedrettin Dalan ve İlhan Kesici'nin zemin yoklaması yaptıklarını duyuyorlar ama şimdilik izliyorlar. Hafta sonu tatilinden çok bir buluşma diyebiliriz, Antalya Marco Polo'nun sahibi Okan Holding'in Başkanı Bekir Okan'ın

TÜSİAD yönetim kurulları malumdur. Başkanlar Konseyi belirler, seçimlere tek liste gidilir ve üyeler onaylar. TESEV, Avrupa Birliği normlarında yeniden yapılanıyor ve vakıflara yönelik getirilen yasal düzenlemeye parelel olarak "TESEV Vakıf Senedi" hazırlanıyor.İşte yazıma konu olacak gelişme bu noktada ortaya çıkıyor. Çünkü iş dünyasının entellektüel alanda temsilcisi olarak kabul edilen iki, bilemediniz üç isimden biri olan Can Paker TESEV Başkanlığından ayrıldı.Paker, TESEV Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı'ndan devralmıştı. Eczacıbaşı, Paker'e görevi devredip, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı'na geçmişti. Paker de TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyordu, TESEV'e geçti!İş dünyası "taşları yerine oturtmuş" Eczacıbaşı ait olduğu "patronlar kulubünün" başına geçmişti, Paker de TÜSİAD'ın ilerisinde kalan demokrasi anlayışını, bilimsel araştırmalarla topluma yaymak üzere, kendisine daha uyan, TESEV'e oturmuştu.Hal böyleyken, TESEV'de görüş ayrılığı çıktı. Paker'in yerine geçici başkan olarak yönetim kurulundan Prof. Üstün Ergüder getirildi. TESEV'de çatlağa yol açmamak için, Paker ile çatışan "eski kadro"

Bu yılki Bilderberg toplantılarının adresi, 1877'de 5 dünya zenginin kurduğu 'Yuvarlak Masa' ile kesişti. Filistin'de Yahudilerin anavatanının kurulmasına destek kararı alındığı iddia edilen Paris yakınlarındaki 1919 Versailles Barış Konferansı'ndan sonra, yine aynı yerde, bu kez Trianin Oteli'nde, Ortadoğu'nun geleceğini tartışan Bilderbergciler, "Türkiye Forumu" düzenlediler.Bilderberg ile basın yakından ilgileniyor; çünkü gizli, çünkü dünyaya yön verenler burada ve karar alıyorlar! Geçen yıl Koç Topluluğu'nun tepe yöneticisi Bülent Özaydınlı, emekli Büyükelçi Özdem Sanberk ve 3 Kasım seçimleri öncesi siyasi geleceğine umut bağlanan Kemal Derviş, Bilderberg'in Türkiye katılımcılarıydı.TBMM'de tezkereye hayır oyu vererek ABD'li dostlarını küstüren CHP milletvekili Derviş'in kulakları burada neler duymuştu öğrenemedik. Rastlantılar ve komplo teorileri bir olayın iki yüzünü oluşturabilir mi? Beyazıt 20 yıl sürdürdü Kurucusu olduğu Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nda da görüldüğü gibi geleceğe yatırım yapan iş kadını Kıraç rahatsızlanınca, organizasyonla ne ölçüde ilgilendi onu bilemem. Söyleyebileceğim, eşi İnan Kıraç'ın aynı organizasyon içinde olmadığı. Açıkçası çok tartışılan

Romanya'da Kombassan'ın 2000 yılında özelleştirmeden aldığı Rulmenti rulman fabrikasının 50. yılı kutlanacak. Sabahın köründe yola çıkmışız...Uyandık, uyanmadık arası... Yolumuz 5 saat sürecek...Misafirların çoğunluğu Kombassan'a "yeşil sermaye" demeyenlerden oluşuyor...Bayram otobüste misafirlere sesleniyor:Serpil Hanım (ben) bizi ilk yazanlardan. Sağ olsun tesislerimizi gezdik, (1998 olacak) kendimizi anlattık, döndüğünde (Konya - Alanya-İstanbul yatırımlarını görmüştüm) ofisimizdeki başakları görüp (Kapatılan Refah Partisi'nin amblemi), "Kimlerle birlikte oldukları belli" demişti, değil mi bacım?!Yastık altındaki sermayeyi üretime kazandırması, 20 bin istihdam sağlaması; 45'ten fazla fabrika açmaları da bir başka gerçek. Ve burada sorulacak soru; Kombassan olmasa daha mı iyiydi? Kombassan ortaklarını zor durumdan kurtaracak yasal düzenleme yapılmalı. İstanbul'dan özel uçak ile Bükreş'e gelen davetliler, Rulmenti fabrikasının bulunduğu Barlad'a doğru yol alırken üç ayrı otobüse bölündü, ben Kombassan Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Bayram'ın bulunduğu 1 No'lu otobüsün yolcusuyum... Faysal'ı zorla sattırdılar Bayram adeta bam teline dokunulmuş gibi anlatıyor:"BDDK bize zorla