Yeni yıl mesajlarından etkilenip, sağlıkla ilgili bir giriş yapma ihtiyacı duymamın nedeni, geçenlerde bu sütunlarda okuduğunuz, "Deride iki Turgut olayı" başlıklı yazım.Bu yazımdaTürkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği ve paralelinde kurulan Deri Konfeksiyon Dış Ticaret (DKD) şirketinin öyküsünü anlatmıştım.Sektörel dış ticaret şirketlerine model oluşturan,Turgut Yılmazın başkanlığını yaptığı Giyim Sanayicileri Dış Ticaret (GSD) şirketi, bu yıl 55 milyon dolar ihracat yapan Deri Konfeksiyon İhracatçıları şirketinin kurulmasına örnek olmuştu. İnsanlar birbirine iyi dileklerini sunarken, birinci maddeyi sağlığa ayırırlar. Ancak, soluduğumuz havaya, içtiğimiz suya zehir salıyorsak, binbir tane havai fişeği atıp, MUTLU YILLAR dilemenin anlamı kalmıyor. Vergiyle terbiye edecekler DKD Başkanı Seyit Ali Gündüz, Koşarın Anadoludaki dericileri üye yapmadığını bu nedenle kendilerinin ayrı bir yapılanma içine girdiklerini anlatıyordu.Koşar beni arayıp, bu sözlere "Çevreyi kirleten sanayiciyi üye almam mümkün değil. Avrupa Birliğinin Deri Sanayicileri Federasyonuna üye olmamız için çevreye saygılı üretim yapmamız koşulu var. Arıtma tesisi olmayan sanayicilerin üyeliklerine son veriyorum,
Gördüklerimi aktarmaktaki ısrarım, Anadolu üniversitelerinin akademik anlamda yeterlilikleri tartışılabilir olsa da, yörenin gelişmesine katkı sağlayacak önderliği üstlenebileceklerini düşünmemden geliyor. Isparta gezi notlarımı tamamlayıp, 2001in işini, 2002ye bırakmamaya niyetliyim. Devletin parası, Demirelin adı 1992de kurulan üniversitenin adı "Göller Üniversitesi" olacaktı. Dönemin DYPli milletvekili Nahit Menteşenin, Meclise verdiği bir teklif ile üniversiteye Süleyman Demirelin (SDÜ) adı verildi.1980lerde kurulan Isparta Yüksekokul Vakfının Başkanı birader Şevket Demirelin de katkılarıyla, SDÜ aynı yıl hizmete girdi. Kentte Akdeniz Üniversitesine bağlı olan bölümler SDÜye aktarıldı. Merkez kampüsünde 16 bin, çevre yerleşimlerle toplam 33 bin öğrenciye hizmet veren; 12 fakültesi, 2 yüksek okulu, 14 meslek yüksekokulu, 4 enstitüsü ve çok sayıda uygulama merkezi bulunan SDÜnün, yıl içinde hastanesi de açıldı. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, başbakanlığı döneminde 25 üniversitenin kurulduğu il içinde, Ispartaya da imza attı. 20 milyon dolar alabildi Hastaneye ödenek Demirelin Cumhurbaşkanlığı döneminde çıkarılmak isteniyor. Önce 80 milyon dolar olarak bütçelendirilen
36 gün süren yolculuğumuzda, 7 bin 300 kilometre katettik, 34 il dolaştık. Binlerce okurumuzla yüzyüze geldik, "Yaz gazeteci" dedikleri konuları tek tek sayfalarımıza aktardık.Bu gezinin 11 gününe katılabildim ve özellikle gitmek istediğim il Ispartaydı.Nedeni çok basit.Neredeyse taşına, toprağına "Süleyman Demirel" yazdıran bu ilimiz "baba" olarak bugün kimi biliyordu?Banka hortumlama olayına damgasını vuran Egebank skandalı, 9. Cumhurbaşkanı Demirelin Ispartadaki ününü ne ölçüde etkilemişti veya etkilemiş miydi?Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizi yaşanırken, gelmiş - geçmiş (Geçmekte olan veya geçmemeye direnenler de dahil) siyasetçilere düşen pay neydi?Isparta yazım, 11 Eylül 2001 tarihinde "Sadrazamlar şehri Isparta konuşuyor" başlığı ile çıktı. Tarihte beş Sadrazam çıkaran Ispartalıların, hepsinin büstünü yanyana dizdiklerini, altıncıya da "Cumhurbaşkanı Demirel" dediklerini anlatıyordum. Ispartanın tek sanayicisi (neredeyse) Şevket Demireli 34 yıl sonra Sanayi Odası Başkanlığından deviren eski bir DYPli Eyüp Avculara değinmiştim. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) öğretim üyesi bir okurun Milliyet TIRında elime ulaştırdığı bir iddiaya yer vermiştim.Yazdığımla
Bundan 4 yıl önce Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) kuruluyor ve Başkanlığına Hüseyin Demirci geliyor. 1998de sektörde faaliyet gösteren 160 ortak ile oluşan Deri Konfeksiyoncuları Dış Ticaret Şirketinin başına da Seyit Ali Gündüz geçiyor. Deri konfeksiyoncularını bu oluşumlarda iki ayrı "Turgut olayı" tetiklemiş gibi gözüküyor. Anadolu alınmıyor Koşarın 20 yıldır başkanlığını yürüttüğü Türkiye Deri Sanayicileri Derneğine (TDSD) özellikle Anadoludan yeni üye kaydı yapılmamasını eleştiren bir grup deri sanayicisi, 2000de kaybettikleri dernek seçimlerinde muhalif liste çıkarıyor. Bakıyorlar ki, seslerini burada yükseltemeyecekler, TDKDye sahip çıkıyorlar.İkincisi Turgut Yılmaz kaynaklı...Delta Deri ile sektörde eskilerden olan Turgut Yılmaz, 1990larda Giyim Sanayicileri Dış Ticaret Şirketini kurduğunda, bir kısım deri sanayicisini de ortak olarak bünyesine katmıştı. İhracat lideri bu şirket ağırlığı tekstilden yana koyunca, dericilerin seslerine pek de kulak asmamış. Birincisi Turgut Koşar kaynaklı... Markaları "Deri" Deri konfeksiyonunda en önemli sorun kayıt dışı ekonomi. Türkiyenin 1 milyar 700 milyon dolar olan deri ihracatında, kayıtlı rakam yalnızca 560 milyon
Öğleden sonra TÜSİAD yönetimi; Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeliye ise Seçim Sistemi ve Partiler Yasası ile ilgili olarak yaptıkları kamuoyu anketinin sonuçlarını sundu. Bu arada Ecevitten ABDye yapacağı ziyaret öncesi dileklerini aktarmak, AB sürecindeki beklentilerini dile getirmek fırsatı da bulmuş oldular.Durum biraz garip değil mi?Sabah Yılmazdan AByi dinle, öğleden sonra elinde bir anket çalışması ile devletin zirvesine çık.Hangisi gündem?TÜSİAD Ankaraya Yılmazın konuşmasını mı dinlemeye gitti?Neden yapılan kamuoyu anket çalışması YİKte sunulmadı?TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan YİKteki konuşmasında ankette yalnızca, "TÜSİADın bu konuda yaptırdığı kapsamlı kamuoyu araştırması, vatandaşın yüzde 80inin bu değişiklikleri istediğini gösteriyor. Söz konusu araştırma sonuçları önümüzdeki günlerde kamuoyunun bilgisine sunulacaktır" sözleriyle yer verdi.Anket niye daha sonra açıklanacak?Sezere, Ecevite, Bahçeliye, Yılmaza sunulduğu gibi, YİKe de getirilemez miydi?Bu soruyu TÜSİAD YİK Başkanı Muharrem Kayhan şöyle yanıtlıyor:"Sektörel raporlar hazırlayıp, hükümete sunuyoruz, YİKe getirmiyoruz. Bu uygulamada
TÜSİAD YİK eski Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Devlet Bakanı Kemal Dervişin katıldığı Monacodaki konferansta konuşmacı olarak yer alınca gelemedi. Sakıp Sabancı da yine yurtdışındaydı. Koç Topluluğunun grup içi toplantısını YİK ile aynı güne koyması nedeniyle 21 Koç mensubu da Ankarada yoktu.Ankaradaki YİK toplanılarına Başbakan ve Başbakan Yardımcıları düzeyinde katılımlara alışık olan TÜSİAD bu kez ağırlıklı olarak muhalefet partilerinin milletvekilleriyle buluştu.Kokteylde TÜSİADa ilgiyi yokladığımda, YİK Başkanı Muharrem Kayhan, Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhanın geçtiğimiz günlerde dört ayrı üye toplantısı yaptığını hatırlatarak "Başkan nabzı tuttu zaten" yorumunu yaptı. Ankaradaki toplantının en taze konusunun doğal olarak seçim sistemi olmasını beklerken, pek de öyle gelişmedi. TÜSİAD, Ankaraya olağan çıkartmasını ilk kez bu kadar az katılımla gerçekleştirdi. Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısı öncesindeki kokteyle katılımını bildiren 32 işadamı, hava şartları nedeniyle rezervasyonunu iptal ettirdi. Yılmaz rol çaldı TÜSİADda Avrupa Birliğine tam üyelik süreci ve dış politika havası egemendi, kapının dışındaki Arjantin korkusu Hiltona uğramamıştı. Gerek YİKe konuşmacı
Hükümet IMF'den aldığı toplam 30 milyar dolara varan krediyi geri "deme yeteneğine sahip olduğunu ispat etmek zorunda.Yolsuzluk sıralamasında ilk 5 ülke içine giren Türkiye'nin, IMF ve Dünya Bankası'na sunulmak üzere "eylem planı", hazırladığını Hürriyet gazetesinden "ğreniyoruz.Devlet Bakanı Kemal Derviş'in "yolsuzlukla mücadele" ifadesini, "etkin y"netim" olarak değiştirdiği projenin başlığı, "Türkiye'de şeffaflığın arttırılması ve kamuda etkin y"netimin geliştirilmesi eylem planı" olmuş.Bu plana g"re yolsuzlukla ilgilenen savcılara bağlı "Adli kolluk" birimi kurulacak.Biz buna "Savcılara bağlı polisler" diyebiliriz...Konunun uzmanına soruyorum, "Dünyada yaygın bir uygulama değil" diyor.Planın ikinci aşaması, "Yolsuzluk İhtisas Mahkemeleri" kurulmasını "ng"rüyor. Türkiye'de yolsuzlukla mücadele için 4422 sayılı (Çıkar amaçlı suç "rgütleriyle mücadeleyi amaçlayan yasal düzenleme) kanun yürüyordu. Bu yasal düzenlemeye g"re "projeli çalışma" adı altında; savcılık, müfettişler ve güvenlik güçlerinin ortaklaşa yürüttükleri bir eylem planı vardı.Bülent Ecevit'in Başbakanlığındaki 57. Hükümet d"neminde birbiri ardına yapılan operasyonlar bu yasaya dayanarak yürütüldü. Bazen bir yıl,