BÜTÇE YETİM BİR DOKÜMANDIR

7 Temmuz 2018

Başlıktaki sözler Hazine eski Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil’e aittir. “Bütçe yetim bir dokümandır çünkü sahip çıkanı yoktur” diyor Emil.

Enflasyon ya da cari işlemler dengesi açıklandığında piyasalarda ilgi yüksektir; aynen bu hafta enflasyon rakamları açıklandığında olduğu gibi ses getirir. Ama bütçe sonuçları açıklandığında aynı ilgiyi görmek zordur.

Vergi mükellefi olma bilinci zayıf olan bir ülkede şaşırtıcı bir durum değil bu. Mahfi Eğilmez’in dediği gibi, çoğumuz ne kadar vergi ödediğimizi bile bilmiyoruz.

Ama üzülmeyin sadece bize özgü bir sorun değil bu. Zekâsından en ufak kuşku duymadığımız Albert Einstein bile “Dünyada anlaması en zor şey, gelir vergisidir” demiş. Bu biraz da bütçenin karmaşık ve sıkıcı olmasından.

“Oysa” diyor Ferhat Emil “Bütçe çocuğunuzun eğitiminden sağlığınıza, güvenliğinizden refahınıza, geçmediğiniz köprü için ödediğiniz paradan ekmek alırken kesilen vergiye kadar hayatınızın her yanına dokunur.” Emil bütçe konusunda farkındalığı artırmak için 2012-2017 arasında Merkezi Yönetim Bütçesi’ndeki eğilimleri incelemiş. Hazırladığı raporu dün TÜSİAD’daki tanıtım toplantısında bizlerle paylaştı. Çarpıcı sonuçlar var:

- 2012-2017’yi mali disiplin açısından

Yazının Devamı

Listenin başında enflasyon var

5 Temmuz 2018

Bu hafta açıklanan rakamlar enflasyonun acil çözüm bekleyen en önemli ekonomik sorun olduğunu gösteriyor. Aslında haziranlar genelde enflasyonun artmayıp gerilediği aylardır. Son 10 yılın 6’sında haziran enflasyonu eksi çıkmış. Yani fiyatlar bir önceki aya göre düşmüş. Mesela 2017 Haziran’ında enflasyon yüzde 0.27 azalmıştı. Son 10 yılın ortalaması ise eksi yüzde 0.24’tü. Oysa bu yılın haziran ayında yüzde 2.61 ile en kötümser tahminin bile 1 puan üzerinde bir aylık artış gördük. Enflasyon daha inatçı ve yapışkan bir hal almaya başladı.

- Enflasyon sepetinde yüzde 23 ağırlığı olan gıda fiyatları aylık bazda yüzde 5.98 arttı. Daha alt kaleme inersek, işlenmemiş gıda fiyatları bir ayda yüzde 10.78 yükseldi. Daha da detayına inersek, taze meyve ve sebze fiyatları bir ayda yüzde 17.51 yükseldi. Sürpriz mi? Değil. Ay boyunca soğanı, patatesi, domatesi, limonu ve biberi konuştuktan sonra bu rakamlara şaşırmamak lazım. Yıllık yüzde 18.89’a ulaşan gıda enflasyonu özellikle düşük gelir gruplarını zorlayacak bir düzeydir.

- Ama sorun sadece gıda değil. TL’nin değer kaybının enflasyon üzerindeki etkisi devam ediyor. Mesela dayanıklı tüketim mal fiyatları bir ayda yüzde 3.20 artmış. Yıllık

Yazının Devamı

Kanuni hiç domates yemedi

30 Haziran 2018

Geçen hafta soğanı konuşmuştuk; bu hafta sıra domateste. Antalya halinde bile fiyatı 3 liraya çıkmış. Marketlerde ise 10 liraya kadar gidiyor. Domates bir soğan değil. Soğan binlerce yıldır bu coğrafyada yenilir ama domatesin topu topu 200 yıllık bir geçmişi var ülkemizde. Atalarımız ne domatesi bilirdi ne de salçayı. Mesela cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman domatesin tadını hiç bilemedi. Domatesteki A, B ve C vitaminlerinden, içindeki flavonoidlerden, potasyum ve demir minerallerinden ve en önemlisi birçok hastalığa iyi geldiğine inanılan likopenden faydalanamadı.

Domatesin hikâyesi ilginçtir. Meyve midir sebze mi? Sağlığa yararlı mıdır zararlı mı? Bunlar bile yıllarca tartışıldı. Domates de patates ve patlıcan gibi Amerika kıtasında yetişen, Avrupa’ya ise Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfinden sonra getirilen bitkilerden. Bırakın Kanuni’yi, 1550’lilere kadar Avrupalılar da domatesin tadını bilmediler. Domates 1500’lerde Avrupa’ya geldi ama acı yapraklı bu garip nesneyi bir şeye benzetemediler. Süs bitkisi muamelesi yaptılar.

İtalyanlar başlattı

Domatesi mutfağa ilk sokan İtalyanlar oldu. 1800’lü yıllarda İtalyan mutfağının vazgeçilmezi olmaya başladığında İngilizler domatesi

Yazının Devamı

Eyvah! Korumacı dalga yayılıyor

28 Haziran 2018

1800’lerin ilk yarısında yaşayan Fransız politikacı ve iktisatçısı Frederic Bastiat, zamanın Fransız meclisine bir dilekçeyle başvurur. Dilekçesinde mum ve kandil üreticilerinin satışlarındaki daralma yüzünden zarara uğradıklarını söyleyerek, “Lütfen güneşin neden olduğu haksız rekabeti önleyin” der. Talep ettiği şey herkesin perdelerini sıkıca kapatması ve evlerine güneş ışığının girmesine izin vermemesinin sağlanmasıydı. Böylece mum ve kandil üreticileri “güneş ışığının yol açtığı haksız rekabet”ten korunacak ve maddi zarara uğramaları engellenecekti. Dilekçesi o kadar ünlü oldu ki modern zaman ekonomistleri korumacılığa karşı serbest ticareti savunurken hep “Mumcular Dilekçesi” örneğini verdiler. Bastiat amansız bir korumacılık düşmanıydı. “Eğer mallar sınırları aşamazsa, ordular aşar” sözü onundur. Dün gazetelerdeki Trump başlıklarını görünce Bastiat’nın ünlü dilekçesi aklıma geldi. Fransa’da meclis üyeliği de yapan Bastiat bu dilekçesiyle dalgasını geçiyordu. Dalga geçtiği şey korumacılıktı. Ama Trump çok ciddi.

ABD’nin Çin’e ve Avrupa’ya karşı başlattığı ticaret savaşı korkulduğu gibi genişleyerek yayılıyor. Durum çok ciddi; sorun büyük ve bizi de tehdit ediyor. Dünya

Yazının Devamı

Soğanın gücü nereden geliyor?

23 Haziran 2018

Türkiye kuru bıraktı, soğanı konuşuyor; soğan fiyatlarındaki tırmanışı tartışıyor. Oysa enflasyon yüzde 12’yi aştı, son 13 yılın zirvesine yükseldi, o kadar ses çıkmadı. Ama enflasyon sepetinde çok az bir payı olan soğanın fiyatı 6 lirayı aşınca muazzam bir tepki geldi. Demek ki neymiş? Soğan deyip geçmemek gerekiyormuş.

Soğan temel bir besin maddesidir. İçindeki yoğun B, C ve E vitaminleri, taşıdığı organik asitler, lif, potasyum, kalsiyum, demir, magnezyum ve kükürt miktarıyla besleyicidir, hastalıklara şifadır. Ağızdaki mikropları öldürür, yaraları iyileştirir, gribe, nezleye ve diyabete iyi gelir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Antienflamatuardır, vücuttaki enfeksiyonu ve iltihabı düşürür. Böcek ve arı sokmalarına bile iyi geldiği söylenir. Ortaçağ’da veba gelmesin diye evlerin kapısına soğan asılırmış...

Kültür bitkisidir. Binlerce yıldır üretiliyor ve tüketiliyor. Kil tabletlere yazılmış dünyanın en eski yemek kitaplarına göre Asurlular yemeklerde bolca soğan kullanırmışlar. Bugün bile soğansız yemek o kadar az ki. “Dünya mutfaklarının ortak değeri soğandır” desek yanlış olmaz. Tarihte müstesna bir yeri var. Fransız kralları sarayın bahçesinde soğan yetiştirirlermiş.

Yazının Devamı

Seçim sonrası bizi ne bekliyor?

21 Haziran 2018

Seçim sonrası ekonomide acil ilgi bekleyen sorunlarımız var: Enflasyon, işsizlik, cari açık, özel sektör borcu ve kamu maliyesi. Bunlara 2019 yerel seçimi öncesi sıkı tedbir gelir mi?

Seçimden sonra göreve kim gelirse gelsin kucağında çözüm bekleyen birkaç temel ekonomik sorun bulacak.

Mesele seçimin ardından bu sorunların çözümüne odaklanılabilecek mi? Kolay değil. 24 Haziran seçimleri öncesi yaşananlar, verilen vaatler ve seçim ekonomisi uygulamaları gösterdi ki 2019 baharında yerel seçimlerin yapılacak olması yakın bir vadede sıkı önlemler içeren bir paket olasılığını zayıflatıyor.

Ekonomideki sorunları sıralayın desek, uzun bir liste çıkarmak mümkün ama Türkiye ekonomisinin acil ilgi bekleyen 5 sorunu var:

Enflasyon...

- Enflasyon yüzde 12.15 ile son 13 yılın zirvesinde. Görünen o ki önümüzdeki aylarda yüzde 15’e doğru tırmanmaya devam edecek. Yılın son çeyreğinde gerilese bile yüzde 5’lik hedefin çok çok üzerinde bir enflasyon ile bu yılı kapatacağız.

Diğer ülkelerin düşük enflasyonla mücadele ettiği bir dönemde Türkiye dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip birkaç ülkesinden biri oldu. Yüksek enflasyon geçmişi olan bir ülkeyiz. Bu düzeylerdeki enflasyonun yarattığı sorunları iyi b

Yazının Devamı

Kupanın kazananı belli

16 Haziran 2018

Almanya mı, Brezilya mı? Yoksa Arjantin mi? İspanya da iyi takım, neden olmasın? Benim favorim Arjantin. Tahminden çok bir dilek gibi. Benzer sorunları yaşadığımızdan olabilir mi? Ekonomisi zorlu bir dönemeçte. Parası sürekli değer kaybediyor; enflasyonu artıyor ve cari işlemler açığı genişliyor. Üstelik IMF ile 30 milyar dolarlık bir kredi için masaya oturmak zorunda kaldı. Halkının morale ihtiyacı var, bir de Messi’si var...

Dünya kupaları aslında futbol kalitesi açısından Avrupa şampiyonaları kadar üst düzey değildir. Eleme sistemi nedeniyle Panama ve Suudi Arabistan gibi takımlar bu yıl finallerdeler. Ama İtalya ve Türkiye gibi onlardan daha iyi takımlar yok. Olacak iş mi? Futbol kalitesi olarak daha vasat olmakla birlikte, dünyanın en prestijli ve en pahalı futbol organizasyonudur. Telemundo TV kanalının başkanının dediği gibi, özellikle İspanyolca konuşulan ülkelerde futbol bir din gibidir, dünya kupaları ise katedralidir.

2018 Dünya Kupası perşembe günü başladı. Beş kıtadan 32 takım kupayı almak için yarışacak. Biri şampiyon olacak ve tarihe “winner” olarak geçecek ama hangi takım kupayı alırsa alsın, gerçek kazanan şimdiden belli: FIFA, yani futbol endüstrisinin dünyadaki en

Yazının Devamı

Muz kabuğuna dikkat

14 Haziran 2018

Fed’in parasal genişlemeyi bitirebileceği gözümüzün önündeki muz kabuğuydu, üzerine bastık. Şimdi basıp düşebileceğimiz bir muz kabuğu daha var: Avrupa Merkez Bankası...

Bugün Riga’da Türkiye için önemli bir toplantı var. Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) idari konseyi Letonya’nın başkentinde toplanıyor.

Piyasalar için önemli tarihler vardır. Trendlerdeki kırılmalarının başlangıcıdır. Mesela, 22 Mayıs 2013 böyle bir tarihtir. O gün zamanın Fed Başkanı Ben Bernanke Amerikan Kongresi’nde yaptığı konuşmada ABD Merkez Bankası’nın tahvil alımlarını azaltabileceğini söyledi.

Bu sözler, Fed’in 5 yıldır dozunu artırarak uyguladığı “ultra gevşek para politikası”ndan çıkış sürecinin ilk sinyaliydi. Beş kıtadaki milyonlarca yatırımcının tadını çıkardığı parasal bolluk döneminin sona yaklaştığının ilk ve en güçlü sözlü işaretiydi. Lale devri sona erecekti.

Neler olmuş?

2013 yılının mayıs ayı ortasında Türkiye’de enflasyon yüzde 6.1’miş. Bir dolar 1.82 lira ve Merkez Bankası politika faizi ise yüzde 4.5 seviyesindeymiş. Bugün ise enflasyon yüzde 12.15 ve yönü yukarı doğru; kur 4.55 lira ve faiz ise yüzde 17.25. O günden bugüne enflasyon ikiye katlamış, kur 1.5 kat artmış, faiz ise neredeyse 4

Yazının Devamı