DİZİLERDE KADININ ADI YOK

11 Kasım 2015

CNN Türk’te ‘Bugün’ haber kuşağında Başak Şengül, Hatice Kaçmaz cinayetinde son gelişmeyi duyuruyor; “Katile duygusal çöküntü indirimi”...

Tasarlamamış cinayeti, tutku derecesinde aşk sonucu olmuş. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Aydeniz Tuskan programa bağlandı. Şengül, “Siz bizim daimi konuğumuz oldunuz. Hemen hemen her gün size bağlanıyoruz. Geçtiğimiz gün sizinle ‘saygın tutum indirimi’ni konuşmuştuk” dedi. 14 yaşındaki kıza tecavüzden ‘saygın tutum indirimi alan’ mahkumla ilgili. Kadına tecavüz, kadına şiddet durmaksızın Şengül’ün belirttiği gibi, gün aşırı... Ev ahalisi dizilerdeki kadın hallerinin bu resmin içinde yer aldığını söylüyor; “Bu dizilerdeki kadınların hali nedir? Nasıl da değersizleştiriliyorlar. Oyuncular farkında değil mi? Bu işin sorumluları başta kanal yöneticileri sonra senaristler.”

Valla çok kızdı bizim ev ahalisi... Ve örnekleri sıraladı.

Aldatan kocasından çocuk

‘Evli ve Öfkeli’yi dün yazmıştım. Ev ahalisi hatırlattı. İlk bölümde kadın doğumcu Mine, tedaviye yurt dışına gidiyor. Hamile kalma durumunun en yüksek olduğu tarihleri içeren bir cetvel veriliyor ve döndüğünde eşi, Metin’e anlatıyor durumu. Kocası onu bir başka kadınla aldatıyor. Kadın hamile

Yazının Devamı

GECE ORMAN IŞIL IŞIL

10 Kasım 2015

Ev ahalisinin üzerinde durduğu bir konu ‘dizilerdeki ışık halleri.’ ‘O Hayat Benim’de Arda, Ayhan’ı bir vuruşta öldürmüş. Efsun, Salih, Sultan ve Arda ormanda. Ayhan’ın cesedini gömme operasyonu yapıyorlar.

Salih elinde cep feneriyle yer arıyor. Kamera genel görüntüde, orman ışıl ışıl el feneri şaka gibi yanıyor yani!

Şimdi “olum biz bilmiyor muyuz bunu” diyecekler. “Biz farkında değil miyiz sen misin cin bunu anlayacak?” diyecekler.

“Millet sanat filmi mi izleyecek. Cesedi, onu gömeceklerin suratını görmek istiyor. Eee ıssız ormanı da bulmuşuz. Daha ne olsun” diyecekler.

Anlıyorum da bizim ev ahalisinin gözünden kaçmıyor işte ne yapacaksın...

Yazının Devamı

UZUN DİZİLERE ÇÖZÜM

9 Kasım 2015

Dizilerin ortalama bir saat olması, sonu olmayan formüllere itiyor yapımcıları. Dizi içinde klip çekmek bunlardan biri mesela. Ortalama üç klip çekilenleri var. Ağır çekim, bir başka yöntem. Koşarken, eve girerken ya da düşecek final sahnesi, ağır çekimle dizinin bir saatinden çalmış olursun.

Bir de ‘geriye dönüşler’ var. Çocukluk, gençlik, eski sevgili, aileden birinin ölümü en çok kullanılan temalardan. Bir dizi, bu ‘geri dönüşü’, dizi içinde mini dizi havasında vermeye başladı: ‘İlişki Durumu: Karışık’...

Hayal et, hayalin dizi olsun

Ayşegül, hayalinde Can Tekin’le konuşuyor. “Neden hep böyle yapıyorsun bana?” Can Tekin “Ben böyleyim” diyor. Sonra dans ediyorlar. Kapı çalıyor. Rüya ile gerçek birbirine giriyor. Hoş bir bölümdü. Yönetmen bu işi tutmuş.

Diziye nefes aldırıyor. Mediha’nın Elif’le sahnesinde de güzel bir hayal durumu vardı. Gelin olarak oğluna seçtiği kız...

İsmail dedeye “Şöyle sarı sarı torunlarımızı kucağımıza alsak hoppidi hoppidi zıplatsak” dedikten sonra hayal bizlerle... İki sarı torun, gelin ve oğlu Can Tekin ‘anneaaa’ hallerinde. “Gitmeyin İngiliz çayı ve Fransız keki yeriz” diyor ve sesleniyor Mediha; “Naciye çay ve kek getirilsin.”

O da;

Yazının Devamı

NE HAYATMIŞ BE!

8 Kasım 2015

“Hayat bizler için yazılmış bir tiyatro sahnesi sanki. Kimimiz için eğlenceli, kimimiz için hüzünlü. Benimkisi gizemlerle dolu ve biraz uzun bir hikaye” diye bir tanıtımla ekranda ‘Mayıs Kraliçesi’. Nehir’in (Yağmur Tanrısevsin) hayatı yani. Onun için fazla kafaya takmayın, yaşamaya devam. Alt tarafı tiyatro işte!


Yazının Devamı

GERÇEK ADİL TOPAL HİKAYELERİ

6 Kasım 2015

‘Poyraz Karayel’de milletvekili Levent Karayel gerçek adı Adil Topal (Özkan Uğur) uyuşturucu kaçakçısı bir milletvekili. Mecliste uyuşturucuyla mücadele komisyonunda başkan.

Bizim meclis tarihine baktığımızda ‘uyuşturucu’ işine bulaşmış milletvekili hikayelerinin ne kadar çok olduğu ve bu işin ne kadar çok konuşulduğu görülüyor.

En meşhur kim?

MHP senatörü Kudret Bayhan ‘milletvekili ve uyuşturucu’ denilince akla gelen ilk isim. 1972’de kırmızı pasaportuyla Fransa’ya uyuşturucu sokarak yakalanmıştı.

Bir de Mustafa Bayram ismine rastladım. Onun hikayesi epey uzun ve ilginç! 1980’li yıllardan başlayan uyuşturucukaçakçılığı ve hapis.

Picasso’dan uyuşturucuya...

Hürriyet’ten Toygun Atilla ve Kadir Ercan haberinden bir bölüm: “Çalıntı Picasso tablolarıyla bağlantısı tespit edilen Van Milletvekili Mustafa Bayram’ın, uyuşturucu ticareti yapmak suçundan 5 yıl hapse mahkûm edildiği ortaya çıktı (...) Mustafa Bayram’ın dokunulmazlığı kaldırıldı ve yargı yolu açıldı (...) Bugün dokunulmazlığının kaldırılması için oy kullanan ANAP’ın nasıl olup da 1991 yılında Bayram’ı kendi listesinden milletvekili seçtirdiği sorular arasında... Adam öldürme, kaçakçılık gibi ağır suçlarla

Yazının Devamı

TARTIŞMALARI İZLEMEYİN!

5 Kasım 2015

Allah uzun ömür versin hepsine... dört yıl haftanın her günü, yaklaşık 100 kişilik bir ekip, haber kanallarının tartışmalarında çıkıp, ahkam kesecekler. İçlerinde arkadaşlarım, sevdiğim isimler var
o bir kenara.

Fakat önerim, siz siz olun, tartışma programlarını izlemeyin. Kendi kendinize yetin, siz de bu ülkede yaşıyorsunuz, tecrübe hayatın kendisidir, mutlaka kıyısından köşesinden geçmişsinizdir bu yeter size. Nelerin olabileceğini ‘onlardan öğrenmek’ yerine sabah işe giderken ve akşam dönerken, bir kahve içiminde mola verirken her neyse hatta, sevişirken bile siz siz olun, kendinizi dinleyin, kendinizle tartışın göreceksiniz, dört yıl sonra çok daha mutlu olacaksınız!

Beni sorarsanız, ben şu sıralar gerçekten dayanamıyorum izlediklerime. Kaçma gibi bir lüksüm yok. Şimdi isim vermeyeyim ama gördükçe Japon yapıştırıcısıyla sabitlendikleri sandalyelerindeki görüntülerine dayanamıyorum. Ondandır sizlere hazır böyle bir özgürlüğünüz varken izlemeyin demem...

PORTO ŞARABI GİBİ BİR MAÇ

Benfica - Galatasaray maçının teknik eleştirilerini abilerimiz yapmışlardır. Bir de biz izleyicinin ‘televizyon eleştirisi’ vardır. Portekiz devlet televizyonu RTP (Ridao e Televisao de

Yazının Devamı

RTÜK’TE BAŞKAN SEÇİLİR

4 Kasım 2015

7 Haziran seçimleri sonrası, RTÜK’te başkanlık kilitlenmişti. AKP azınlığa düştüğü halde, muhalefet kendi içinden bir başkan seçememişti. İddia şu, MHP bunu olası bir koalisyon için pazarlık unsuru olarak görüyordu. Şimdi durum değişti. AKP tek başına iktidar oldu. Peki şimdi ne olacak? Başkan seçilecek bu kesin.

Başkan AKP’den olacak. Peki nasıl?

Prof. Dr. Yerlikaya olur

RTÜK’te şu an tablo şöyle; AKP’nin 4 üyesi, MHP’nin 2 üyesi, CHP’nin 2 üyesi ve HDP’nin de 1 üyesi var. Muhalefetin kendi içinden başkan seçmesi uzak bir durum olarak görülüyor.

AKP ve MHP’li üyelerin anlaşıp, AKP’li başkan ve MHP’li yardımcı ya da bir olasılık tersi bir çözümde bulanabilir. Bu durumda Prof. Dr. İlhan Yerlikaya’nın yeni RTÜK Başkanı olması şaşırtıcı değil. Yardımcılığa ise Esat Çıplak gelebilir.

Peki yine olmadı. Bu durumda son formül nedir?

Kanun değişikliği

Mecliste frekans ihalesiye ilgili değişmesi gereken maddeler bekliyor. Bu vesileyle üyelik seçiminin yenilenmesiyle ilgili bir değişiklik yaparsa iktidar AKP (5 üye), CHP (2 üye), MHP (1 üye) ve HDP (1 üye) şeklinde yeni tablo oluşur. Bu durumda zaten AKP’li başkan sorunsuz seçilmiş olur. Ben yeni durumda ismin değişmeyeceği

Yazının Devamı

ŞABLON AYNI SONUÇ FARKLI

3 Kasım 2015

Beş ay önce yazdığım seçim yazısını aldım. Şablon aynı sonuç farklı...

Yasak sorun olmadı

Saat 18.30’da veriler ekrana gelmeye başladı. Haziran ayında ise epey bir geç gelmişti! Tüm kanallar bilgisayarlarına boca edilmiş bilgileri vermeye başladı. İzin erken çıktı! Halbuki haziran ayında yayın yasağını deldiler diye neredeyse bütün kanallara ceza gelmişti!

Yine elektrikler

Yazıda “Trafoya kedi girmemesi için Enerji Bakanı Taner Yıldız, nasıl tedbir aldıklarını ekranda bir şov olarak sundu” demişim. Bu seçimde de elektrik dağıtım şirketleri canlı yayında, bakan tarafından kontrol edildi. Bakan, “Seçime yönelik enerji sorunu var mı?” Dağıtım şirketi müdürü, “Seçim ahengini bozacak bir durum yok sayın bakanım.” Bu durum Türkiye’de çoktan seçim ritüeli olarak yer aldı.

İki ajans

“İktidar yanlısı’ olanlar AA kanalının verilerine, ‘paralel’ diye tabir edilenler Cihan Haber Ajansı’nın verilerine rağbet etti. CNN Türk, Kanal D, FOX (benim gördüğüm) her iki ajansın verilerinden yararlandı” demişim. Efendim durum yine aynıydı. Yine iki kanal bu iki ajansın verilerini karşılaştırmalı verdi. Farklı olan kimsenin şikayet edecek hali

Yazının Devamı