Kanal D’nin dizisi ‘Yaz’ın Öyküsü’nde ‘Yaz’ bütün gün dolaştı ama ne dolaşma... Annesinin televizyon programında olay çıkardı, stüdyoyu terk etti. Kapının önünde ‘Umut’tan zılgıtı da yedikten sonra yürüyerek ayrıldı. O sırada anlaşılan ‘Nevra Hanım’ı aramış, o da araba yollamış. “Hoş geldin evine” diye karşıladı. ‘Ekin’ de eve yerleşti. Şanslı yetiştirme yurdu kızları! Neyse gün yeni başlıyordu!
Kazan ve kepçe durumu
‘Yaz’ odasında şöyle bir gezdikten sonra, ‘Ferhat’la buluştu. Oğlan yanık.
Bir kutu içinde kitap, soluk bir çiçek, bir bilet dolaşıyor.
“Yeter bu kutuda sakladıklarım, seviyorum seni” diyerek isyan etti. Konu ağır, ‘Yaz’ duygusal. Fakat senaryo böyle olsun istemiyor, onun için elinden gelen bir şey yok. ‘Ege’ye yar edecekler kızı.
‘Ferhat’, “Asfalt ol” dese olacak zaten! Külüstür arabayla önce ‘Yaz’ın annesinin evine gidiyorlar. Kadın kafayıyemiş, kasabadaki eve gitmiş yok evde.
İki erkeğin mücadelesi
‘Saniye Hanım’ın ‘Sen nasıl gelirsin buraya’ tepkisi. Sonra ver elini anasının nişanlısı ‘Tunç’un evine. ‘Ege’ benim oğlum diyen bir abimizle ‘Tunç’ kavga ediyor, ‘Yaz’ tam bunun üstüne gelmiş. Adam gidiyor. ‘Yaz’ ‘Annem nerede, ayıp ettim’ halinde. ‘Tunç’ fırça çekerken, baba
‘RTÜK, naklen maç yayınlarındaki bant reklamları kaldırdı’ diye haber yaptılar. Kalkmadı bant reklamlar. Süre ayarları düzenlendi. “Reklamları maçın durduğu anlara koyun” diyorlar. İtiraz en çok Turkuvaz Grubu’ndan geldi. ATV ve A Spor Ziraat Türkiye Kupası maçlarını yayınlıyorlar. Maç yayın haklarını yaklaşık 14 milyon dolar para vererek aldılar. “Ne olacak şimdi?” diyorlar.
Bakın 90 dakikalık maçta yaklaşık 80 ile duruma göre 110 bant reklam yayınlanıyormuş. Sordum, işin içinde olanlara. Reklamcılarla oturup konuşacaklar, yeni tarife belirlenecekti.
Görüntü kirliliğiydi. Sucuklar, yoğurtlar, peynirler, lahmacunlar resmi geçidi oluyordu. A Spor’da “Bayburt’tan yayın yaptık hizmet götürüyoruz” diyorlardı. Mecbursun yani kupa maçları her şehirde oynanıyor. Orta yol bulunacak. Yanlış sistemin düzeltilmesinde sıkıntılar olması kaçınılmaz.
Lig TV bantsız
Neredeyse buna yakın maçlar izledik. Hele o tribünlere sabitledikleri dev reklam, yayına girince sahada top atılsa kamera dönemiyordu, o yoktu. Ev ahalisi, “Güzelmiş böyle maç seyretmek” yorumunu yaptı. Maçın durduğu zaman dilimlerine ilerleyen zamanlarda daha çok reklam girerler. Daha tam olarak ayarlayamamışlar...
TRT elektrik parası
Habertürk’teki programında Balçiçek İlter aldı başını gitti...
“Çok yakında bu kobay meselesi çıktı. Sizinle başlayalım Yağız Bey, hayvanlar bitti tabii, en amiyane tabiri belki de tabiri caizse...”
Star TV’de ekrana gelen dizi ‘Çilek Kokusu’nda, ‘Aslı’ kızımız, iki patron ‘yarısı’ çocuğun kıskacında... Bir rahat yok. ‘Aslı‘ otelin kahve, çay, pasta bölümünde çalışıyor. ‘Volkan’ evladımız geliyor ve ‘Eda’nın doğum günü var n’olur gel’ ayağına kolunu filan tutuyor.
Öğrenmiş ‘Burak’ın evinin yanında müştemilatta kaldıklarını. Bozuluyor ama hani merak ediyormuş gibi de soruyor. ‘Aslı’:
“Bizim ev aniden satılıp sokakta kalınca annem de çareyi bu şekilde buldu” diye açıklama yapıyor. ‘Volkan’ neyin derdinde, kız neyin derdinde! Tam ‘Volkan’ ‘Aslı’nın omzunu filan tuttuğu sahnede ‘Burak’ kapıda beliriyor. “Beni meşgule alıyor ama başkalarına meşgul değil” diyerek içeri giriyor. ‘Volkan’ yerini ‘Burak’a devrediyor.
Patron aşkı böyle olur
“Gördük ne kadar yoğun olduğunu” diyerek işe koyuluyor ‘Burak’. “Sunum yapacağım bana yardım et”diye diretiyor. Görüyor kız zaten çalışıyor. “İşim var” diyor ‘Aslı’. ‘Burak’ şımarık patron yarısı ya “Dün söylediklerimden ya utandın, ya şımardın” demez mi? O an bir tane patlatacaksın.
Bir de ‘Aslı’nın kolundan tutuyor. Diğer patron yarısı ‘Volkan’, az ilerde oturuyor ve sahneyi görüyor. ‘Aslı’yla ‘Burak’ın işi bitiyor. Bizim patron yarısı kuzenlerin
‘İki film birden’ sinemaları vardı bir zamanlar. Çocukluğumun geçtiği Basınköy günlerinden aklımda kalan bir anons:
‘İki film birdeen ilaveten renkli miki...’
Karşımızdaki Cennet Mahallesi’ndeki açık hava sinemasının gezici bozuk hoparlörlü arabasından yükselirdi yaz akşamları... Bizim Star TV’de “İki film birdeeen araya reklamlar” sloganıyla 6 saat yayındaydı.
İlk film hızlı bitti
Ev ahalisi “Çabuk bitti” dedi ‘Aramızdaki Casus’ filmi için. 20.00’de başladı, araya reklamını aldı 21.35 gibi bitti.
Böyle diyorum çünkü son sahne merak edilmediğindenyani nasıl biteceğini tahmin ettiğimiz için biz 15 dakika fazladan reklam izlemedik!
Bu film bitti, nefes almadan ikinci
film ‘İntikamın Bedeli’ başladı. Tam gece yarısında bitti. Reklam da dahil 2 saat sürdü. Kendi süresi 1 saat 45 dakika.
Elektronik postama gelen yeni film ‘Hüddam’ın tanıtımı, bu soruyu ortaya atmama vesile oldu.
‘Cin’li korku filmleri acayip tutuyor bizde. ‘Cinler alemince adı yasaklanan Hz. Süleyman’ın ölümüyle, onun hizmetinden çıkıp, iblisin hizmetine giren tarihin en eski ve lanetil ifrit tarikatının Ege’nin ıssız bir köyündeki kan donduran vakası’ diye yazmışlar filmin konusunu. ‘Dabbe’yle yeni bir sayfa açan Türk korku filmleri daha doğrusu ‘Türk cin filmleri’ ‘Siccin’, ‘Azazil: Düğüm’, ‘Musallat’la artık bir ‘gelenek’ oluşturdu. Daha da geliştirecekler.
Ekrana çıkan hocaların ‘listesinde’ geniş yer alan ‘cin ve şeytan’ durumu beyazperdeye ‘etkili’ yansıtılınca, seyirci de gelmeye başladı. Şimdi sırada ekran var. Artı 13 ibaresiyle gece yarısı bir ‘cin şeytan’ dizisi tutmaz mı? Biri mutlaka deneyecek.
Biz fikri atmış olalım.
BU KEZ YILDIZLAR YÜKSELEMİYOR!
Çok ünlü bir sunucuya kızı canlı yayında “Keşke seni hiç tanımasaydım, hiç karşıma çıkmasaydın, evladını bulur bulmaz onun üzerinden reyting peşinde koşturan bir kadın olmasaymışsın keşke” dediğinde ülkemizde yer yerinden oynamaz mıydı? Hele ‘Umudunu Kaybetme’ gibi çok izlenen bir programın sunuculuğunu yapıyorsanız!
Kanal D’nin dizisi ‘Yaz’ın Öyküsü’nde ‘Yaz’, canlı yayında annesine fena çarptı. Ekran hayatı belki de bitti. Ev ahalisi “Yok canım bak şimdi öyle bir dönüş olur ki senaryo buna hazırlıklıdır” dedi.
Ünlü simalar, her derdini halkıyla paylaşır. Hatırlayın Çağla Şıkel “Biraz içimi dökeyim size” diyerek sanki komşuya sabah kahvesine gitmiş haliyle bizlerle özel
hayatını paylaşmış, biz de kahvelerimizi
yudumlarken izlemiştik.
Nice kavgalara şahit olduk canlı yayınlarda, cinayet işleyenlerin itiraflarına da...
‘Yaz’ kızımızın annesine söyledikleri bu açıdan bakılınca bir nevi ‘ünlülerin özel ilişkilerini halkıyla paylaşma’ temasına giriyor.
Peki ne olur bu ‘Yaz’ın Öyküsü’?
Eylül ayında Star TV’de yayınlanacak sezonun iddialı yapımlarından ‘Kara Sevda’ dizisinin fragmanları dönüyor. İlk izlenim Burak Özçivit bir nevi Kadir İnanır olmuş. Bende öyle bir çağrışım yaptı. Özellikle bakışları... Neslihan Atagül’ün ‘Araf’ filmindeki oyunculuk başarısıyla ‘Fatih Harbiye’deki ‘standart dizi oyunculuğu’ gibi iki farklı kimliği var. Dizilerde ‘star oyuncusu olurum’ imtihanı belki ‘Kara Veda’yla gerçekleşecek.