ADAM AÇ, PARALI TV’Yi DÜŞÜNECEK HALi Mi VAR?

19 Nisan 2012




En büyük uydu donanım dergisi Tele Satellite’e göre, Afrika ülkeleri Kenya, Tanzanya, Uganda, Etiyopya, Ruanda, Burundi’de ‘paralı’ yayınları izleme oranı yüz kişide bir kişiden az. Bu habere derginin sitesinde bir yorum gelmiş; “Bu ülkelerde nüfusun yüzde 95’i doğru dürüst beslenemiyor. Onların bir paralı yayına abone olabileceğini nasıl düşünebilirsiniz?” Doğru söze ne denir?




Yazının Devamı

‘MUHTEŞEM YÜZYIL’DA SON DURUM

18 Nisan 2012

Engin Günaydın Vatan gazetesine verdiği söyleşide Gül Ağa rolünün sona erdiğini açıkladı. Yapımcı firma TİM’S’in patronu Timur Savcı’yla konuştum. “Bu zaten sürpriz değildi. Anlaşmamız bu süreyi kapsıyordu (40 bölüm). Bu değişimlerin hepsi planlı. Yeni karakterler diziye giriyor ve çıkıyor. Diziyi besleyen bir unsur” dedi. Yeni sezonda Mimar Sinan ve Barbaros, diziye katılacak. Kesin anlaşma sağlanmadığı için isimler konusunda şimdilik açıklama yapılmıyor.

Ali Ağaoğlu isminin aslı yok
Ali Ağaoğlu’nun adı düşmüştü medyaya. Mimar Sinan’ı oynayacak diye. “Alakası yok” dedi Timur Savcı. Malkaçoğlu rolünün de bu sezon bitirilmesi daha önceden planlanmış. Yani ‘Muhteşem Yüzyıl’da seneye Barbaros Hayrettin Paşa ve Mimar Sinan rüzgarı esecek.

Senaryoyu eylül ayından beri ekip yazıyor
Meral Okay’ın vefatından sonra “Dizi ne olacak?” sorusu sorulmaya başlandı. Timur Savcı, Okay’ın eylülden beri kemoterapi tedavisi gördüğü için diziyi bir ekibin yazdığını söyledi. Geçen mayısta yani Meral Okay’ın hastalığının öğrenilmesinden itibaren anlaşılan ekip, bugünlere hazırlıklıymış. Ve bir sistem oturtulmuş. Bu düzen devam edecek.

SEVİLEN DİZİNİN SPONSORU DEĞİŞTİ
Nisanda ‘Umutsuz Ev

Yazının Devamı

BU SETLERDE ADAM ÖLÜR DE DÖVÜLÜR DE

17 Nisan 2012

Dizi setlerindeki çalışma saatleriyle ilgili yazılıp konuşuluyor. Bu iş, set emekçilerinin tümü (yani oyuncular da dahil) için geçerli bir durum. Yeni başlayan bir dizinin koordinatörüyle konuştum. “Eşim televizyon sektöründe. Ancak o anlayabiliyor beni. Şansıma bu sektörde çalışıyor” dedi. Espriyle karışık “Acaba bu durumda siz evli mi oluyorsunuz?” diye sordum.
Mesut Yar, ‘Son’ dizisinin setinde gerginlik olduğunu yazmış. Bu kadar kısa sürede yetiştirme derdine düşülünce sinirler geriliyor anlaşılan. ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’den Erkan Petekkaya; “Sabah sekiz, ertesi gün sabahın üçüne kadar” dediği bir zaman dilimi çizmiş çalışma koşullarını anlatırken. Umur Turagay da ‘Suskunlar’ dizisin ilk bölümünü çektikten sonra neden işi bıraktığına dair Marketing Türkiye TV’ye şu açıklamayı yapmış: “İlk bölümü 22 günde çektik. İkinci bölümü 10 günde, sonraki 110 dakikalık bölümleri ise beş günde bitiriyorlar.” Ve soruyor; “Beş günde bitirilen bir dizinin yönetmeni ne işe yarar?”

Sömürme ve sömürülme ikileminde ‘sessiz anlaşma’ var
Dizilerin ortalama çekim süreleri beş güne dayanıyor. Bu sistem içinden nasıl iyi bir iş çıksın? “Yine de yapılanlara bu şartlar altında şapka

Yazının Devamı

ŞEVVAL SAM NASIL OYNADI?

16 Nisan 2012

‘Acayip Hikayeler’ ilk bölümüyle şöyle bir silkeledi. Şevval Sam için “Rolünü iyi yapamadı” eleştirileri gelmiş. Ben de onlardan biriyim. Bana şöyle bir tablo çizdiler; zaten rolünü başaramayan birini oynuyor. Yani bir televizyon programcısı, rol yapıyor. Ama karşısında ona, bu rolünü ters yüz eden bir adam var. Şaşırıyor, bocalıyor. Oynadığı oyunun içinde başka bir oyuna düşünüyor. Böyle olunca, ‘başarısız bir oyuncu’ rolünü oynamaktan başka bir çaresi kalmıyor. Yapımcılar “İşte biz bunu vermek istedik; demek ki, başarılı olmuşuz” diyorlar.

YALAN DÜNYA TELAŞI

Kanal D diziyi tutturmakta kararlı. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Ve yaptığı da doğru. Hâlâ dizi, beklenen ivmeyi kazanamadı. Rollerle sözler bir türlü örtüşemedi. Diziyi izlettirmenin yollarından biri kanallar için diziyi ‘birden çok’ göstermek. Bunu da anlayışla karşılıyorum. Ama Kanal D’deki telaşı da görmemek mümkün değil. Son bölüm yayınlandı. Reklamlara bile girmeden, yani ‘durmaksızın’ dizi yeniden başladı. Düşünün ekmek parası olan reklamları bile es geçtiler.

UZUN DİZİNİN DİBİNE VURMAK

Bal gibi olur. STV’de ‘Öldüren Oyunlar 2’ diye bir anons. ‘TV’de İlk Kez’ diyor. Dizi mi, film mi? Hayır.

Yazının Devamı

TOROĞLU VE ÇAKAR iLK NE ZAMAN DALAŞTI?

15 Nisan 2012

Ahmet Çakar, ‘Ve Gol’de Erman Toroğlu için “Şeytan görsün yüzünü” deyince, şöyle bir bakayım dedim, ilk ne zaman dalaşmaya başlamışlar. Saptayabildiğim kadarıyla Ahmet Çakar’la Erman Toroğlu’nun ilk söz düelloları 2002’e dayanıyor. Toroğlu, “Karınla evde kahve içip maçları TV’den seyredeceğine tribüne git” diye yazmış, Çakar da o zamanlarda Star’da olan ‘Telegol’ programında; “Benim karımı ya da çocuklarımı bir daha tartışmalara dahil ederse Erman Toroğlu’nun dilini keserim” demişti. Aradan zaman geçti. Ta ki Erman Hoca ‘Maraton’dan ayrılıp Ahmet Çakar’la ‘Telegol’de biraraya gelene kadar. Sonra olaylar hızla ilerliyor.

Çileden çıkaran sözler
19 Temmuz 2010, ‘Telegol’ programında ikilinin konuşması sırasında ‘Edepsiz’ kelimesi kullanılması üzerine ortam geriliyor.
17 Ağustos 2010, bir lig maçındaki ‘pozisyonu’ iki yorumcu uygulamalı değerlendiriyor ve pozisyonun ne olduğu hakkında zıt fikirler savunuyor. Toroğlu’nun, “Zaten babasından dolayı hakem olmuştur” sözleri ortalığı geriyor; Çakar, “Bana Avrupa’da final maçlarını babam hakem diye vermediler” diyerek yönettiği maçlardan örnekler veriyor. Reha Muhtar’ın ‘Son Kale’ programında yaşanıyor bunlar.
11 Ekim 2010’da

Yazının Devamı

MAHiR GÜNŞiRAY GiDiYOR NEDEN PARA DEĞiL

13 Nisan 2012

Star’ın ‘İffet’ dizisinde Ali İhsan’ karakterini oynayan Mahir Günşiray’ın ekipten ayrılacağı, bu kararda Deniz Çakır ve İbrahim Çelikol’un ‘aşkları’ ve sanatçının istediği zammın yapılmamasının etkili olduğu yolunda haber çıktı. Yapımcı Faruk Turgut’la konuştum. “Biz anlaşmaları 72 bölüm üzerinden yapıyoruz. Yani bir oyuncu, iki yıl ne kadar zam alacağını başından biliyor. Deniz Çakır ve İbrahim Çelikol’la ilgili söylenenler de gerçeği yansıtmıyor. Dizi 28’inci bölüme geldi. Olsaydı şimdiye kadar bu anlamda sorun olurdu” dedi. Turgut bu ayrılığı iki nedenle açıklıyor: “Kendisi yorulduğunu ve artık bu dizide olmak istemediğini söyledi. Gerekçesi ne para, ne de sözü edilen durum. Mahir Bey’in bir başka önemli uğraşı var, yelken yarışları. Mayıs ve haziran ayları yarış ayı...”

Ali İhsan 30’uncu bölümde ölüyor, sonra ne olacak?
Turgut sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir diğer konu da, dizinin bir kadın, iki erkek arasında sıkışıp kalması. 20 bölüm bunu işledik. Bir açılım gerekiyor. 30. bölümde Ali İhsan karakteri ölecek. Hikayenin ivme kazanması için de bu gerekli. Yeni karakterler olacak. Zuhal Olcay’ın karakterini daha öne çıkarmaya başladık mesela.”
Turgut, bir

Yazının Devamı

‘KÜÇÜK ŞEYLER’DE BÜYÜK iŞLER

12 Nisan 2012

Star’ın ‘Küçük Şeyler’ programında büyük işler oluyor. Üstün Dökmen bağırmadan, çağırmadan acayip laflar ediyor. Gündelik yaşamın ayrıntılarından hikayeler ve sohbetlerin, gittiği yer, önemli soruların, verilmesi zor cevapların programına dönüyor ‘Küçük Şeyler’.
Salı günü konu, ailelerin kız ve erkek çocuklar arasında yaptığı ayrımdı. En somut örnek, ‘erkekler çapkın olur, kızlar olamaz’ düşüncesiydi. “Bazı babalar, ‘Koçum benim! Benim oğlan pek çapkın. Aynen benim gençliğim’’ der” dedi Üstün Dökmen.
Oğluna bu toleransı gösteren babalar aynısını kızlarına gösterirler mi? Dökmen bir babanın kızına şöyle bir lafı edip edemeyeceğini sordu: ‘’Yahu benim kız da pek çapkın çıktı. Maşallah aynen anası. Anası da böyleydi.”
Dökmen, “Çapkınlık iyi bir şeyse, oğlumuz da kızımız da yapsın. İyi değil diyorsanız, ikisi de yapmasın. Başkasının kızını harcama. Başkalarının kızı, bizim kızımızdır. Başkalarının oğlu bizim oğlumuzdur” diyerek konuyu bağladı.
Hocam aslında bize pek uymaz böyle ters köşeler. Hele öğlen vakti, tam da RTÜK’e göre ‘gençlerin ahlakının’ pek hassas olduğu saat diliminde olur mu hocam? “Nereden çıktı bu kızın çapkın olması?” diye sorarlarsa karışmam! Bizim örf

Yazının Devamı

HANGi KANAL “ESED” DiYOR?

11 Nisan 2012

Suriye’yle ‘sıfır sorun’lu ilişkilerimizin bir diğer önemli konusu Suriye Devlet Başkanı’nın adı üzerindeki tartışmalar oldu. Show TV’deki ‘Siyaset Meydanı’nda Bülent Arınç ve ardından Türk Dil Kurumu, “Evet doğrusu ‘Esed’dir” dedi. Peki televizyon kanallarımızın haber bültenlerinde ya da haber kanalı olarak bol bol Suriye haberi verenlerde durum nedir? TRT’nin kanallarının yanı sıra televizyon içinde (tabii haber kanalları da dahil) sadece Samanyolu TV ve SHaber ‘Esed’ vurgusu yapıyor. Bir hafta boyunca kanallarda dolaşırken bunu gördüm. Bir de çok geniş kanal taraması yapan İnterpress ajansına sordum. Durum böyle. Demek ‘Esad’ın ‘Esed’ olduğunu öğrenmek için bu durumlara gelmek gerekiyormuş!

BİNGÖL’ÜN OYNAYACAĞI FİLMİN SENARYOSU KİME AİT?
Dün Yavuz Bingöl’ün oynayacağı, yapımcılığını Steven Spielberg’ün üstlendiği filmi yazmıştım. Devam edelim bugün. Filmin senaristi Ariel Dofman...
Arjantinli oyun ve roman yazarı, şair ve gazeteci. Biyografisini, eserlerini yazsam buraya sığmaz, o derece.
‘Dullar’ (1983), ‘Manuel Sendero‘nun Son Şarkısı’ (1987), ‘Ateş Sardı Evimi’ (1990), ‘Konfidenz’ (1995) ve ‘Dadı ve Buzdağı’ (1999), ‘Güneye Yönelmek, Kuzeye Bakmak’ (1998) ve

Yazının Devamı