Show TV’nin yeni dizisi ‘Muhteşem Yüzyıl’ anlaşılan bundan böyle çok konuşulacak. Harem, Osmanlı Hanedanı’na saldırı, atalarımızın ruhunun sızlaması, Hürrem’in gerçek hayat (yani oynayan kardeşimizin) magazini, Kanuni Sultan Süleyman rolü üzerine çeşitlemeler...
‘Soft tarih’ denilen televizyon dizilerinden biri. E2’de ‘Tudors’ dizisini izledim. VIll. Henry’nin uçkuruna düşkünlüğü daha bir ‘erotik’ veriliyor. Neyse bu dizilerin hali tavrı böyle. Ben noktaları koymayı sevmem. 2011’in flaş konularından biri daha çıkmıştır. Erhan Afyoncu ‘Tarihin Arka Odası’nda anlatır artık. Said-i Nursi’den sonra bir konumuz daha oldu, tartışma programlarında yerini alacak.
Bu arada dizide kostüme, çevre düzenine özen gösterilmiş, tarihi an ve günlere kısa göndermeler yapılmış. Arta kalan uzun vakit diliminde ise Halit Ergenç’in ‘Binbir Gece bakışlı’ padişah tavrı ile Meryem Uzerli’nin ham ‘Hürrem’ halini izledik. Bir tarih uyarlaması olduğu söyleniyor sonuçta. Bu akşam 20.00’de tekrarı var, oturup böyle izleyin!
‘ŞÜPHE’ ETMEYE GEREK YOK
Kanal D’nin iddialı dizisi ‘Şüphe’ daha ilk kareden itibaren “Fazla söze gerek yok, biz entrikaya girelim” diyerek mesajını net bir şekilde veriyor; bol
2010 yılıyla ilgili televizyon kanallarının yayınladığı yabancı filmlerin basında yer alma oranlarına göre en çok filmi üç kanalın gösterdiği ortaya çıktı. Bu tarz bilgilere bizde ulaşmak gerçekten zor. Ve bu işi İnterpress yapıyor.
Ben ayrıca bu kanalların her birinin kaç film yayınladığını da sordum. Yıl boyunca 16 kanalın yayınladığı 4 bin 343 yabancı film, basında 35 bin 889 habere konu olurken, aktüel kanallar içinde en çok yabancı film yayınlayan kanallar, TV 8, Kanaltürk ve Star TV olduğu belirlendi. Tematik kanallar içinde ise TNT, Cine5 ile CNBC-E ilk üç sırayı oluşturdu. Kanaltürk 601, TV8 598 ve Star 383 film yayınlamış. Bu bilgi gazetelerde kanallarda oynayan filmler hakkında çıkan bilgilere dayanılarak veriliyor. Ama yine de doğruya yakın. Çok izlenen zaman dilimlerine film koyan Kanaltürk, TV8 ve Star’ın sinema filmlerine önem veren üç kanal olduğu gerçeği doğru.
TARTIŞMA PROGRAMLARINDA SORUN DEVAM EDİYOR
Defalarca yazdım. Ve yazdığımın ne kadar doğru olduğu bir kere daha Ahmet Hakan’ın ‘Tarafsız Bölge’ programında ortaya çıktı. Said-i Nursi tartışıldı. Ankara’dan iki konuk, İstanbul’dan üç konuk ve ilaveten telefon bağlantısı vardı. Dedim bu iş aynı stüdyoda olur,
Bugün başlayacak ‘Muhteşem Yüzyıl’ fragmanıyla tartışmalara yol açtı. Bu konuda verebileceğim en somut örnek Aziz Üstel’in Star’da yazdığı yazı. Üstel şöyle yazmış: “Harem, salt bu fragmanlardan bile anlaşabilecek, son derece çarpıtılmış ve örneğin Ellen Michelette’nin ‘Harem’ adlı, hadi ‘seks’ demeyeyim, ‘iç gıcıklayıcı’ romanını neredeyse birebir çağrıştırıyor. Ama Demet Altınyeleklioğlu’nun yazdığı, tarihsel gerçeklerle hayal gücünü harmanlayan ‘Moskof Cariye Hürrem’le hiç ilgisi yok!”
Akşam’da Burhan Ayeri ağabeyimiz dizinin tutacağını söylüyor; “Ali Saydam’ın gösterdiği yolu tekrarlayacağız. Neydi bu? VIII. Henry’i anlatan ‘Tudors’ dizisini mutlaka izlesinler. Defalarca seyrettiklerine eminiz ama biz söyleyelim dedik. (...) ‘Osmanlı Padişahları sevişmez’ deyip, sizi zındık ilan edenlerden korkmayın” diye yazmış. Fragmanı ben de izledim. Ayeri’nin isimlerini verdiği roman ve dizi film örnekleri gözümün önünden geçti. Katılıyorum kendisine.
Kanuni zamanı en klasik dönem. Haremin çok ciddi ve disiplinli yılları. Hareme giren ‘saraylı kadın’ olur. Çok iyi eğitim alır.
Haremle ilgili birçok yazı yazan amcam Orhan Koloğlu’na sordum, “Sadece haremi ciddiyeti ile anlatırsa
‘Yaprak Dökümü’ final yaptı, hepimiz rahatladık. Bir ‘fenomen’ dizimiz daha bitmiş oldu. Son karelerde kendi yanlızlığına terk edilmiş, ‘Lazın Köşkü’nün kapısında ‘satılıktır’ levhası vardı. Bir de cep telefonu numarası yazılmış; 0542 460 34 05! Vallahi çok arayan olmuştur. ‘Rol icabı’ bile olsa bu ayrıntı izleyicinin gözünden kaçmamıştır. Ben aradım mı? Yok.
İKİ GAZETECİ FİLM YILDIZI OLUYOR
TRT Türk’te yayınlanan ‘Gazeteci Gözüyle’ programına konuk olan Amberin Zaman, ‘Zenne’ filminde başarılı televizyoncu Banu Güven’le birlikte rol alacaklarını açıkladı. The Economist’in Türkiye temsilcisi Amberin Zaman, Caner Alper ve Mehmet Binay‘ın yönetmenliğini yapacağı filmde, iki hint kız kardeşi canlandıracaklarını söyledi... İki gazetecinin rol alacağı film, eşcinsel olduğu için babası tarafından öldürülen Ahmet Yıldız’ın hayatını konu ediniyor. İlk ‘gay namus cinayeti’ olarak kayda geçen öykünün filmin, epey tantanası olur.
‘HÜR ADAM’ HANGi KANALDA GÖSTERiLiR?
‘Hür Adam - Bediüzzaman Said Nursi’ filmi sinema salonlarından sonra televizyonlarda da gösterilecek. Peki hangi kanalda olabilir? Samanyolu Televizyonu bu filmi kimseye yedirmez diye düşünüyorum. Aksi halde ortada bir
Yeni yıla, dizilere dansöz iliştirmek, balon takmak, çok izlenen kanalların tercihi olmuş! Bunları bütün yıl zaten izliyorum. Bir de kafalarında yaldızlı hunilerle ne diye izleyeyim? Ön yargılıyım, sinirliyim. ‘Türk Malı’nı da sevmedim, ‘Yahşi Cazibe’yi de, ‘Geniş Aile’nin illa espiri yapacağım halini de. ‘Çocuklar Duymasın’ da matah değildi.
KOMEDİ DÜKKANI VE ÇOK GÜZEL HAREKETLERİkisi de fazlasıyla yüklenmiş ve süslenmiş geldi bana. Ya da ekrandaki telaş içinde arada kaynadılar. ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’, ‘genç yaşta şöhret olup dolaşan gençler’ havasını bende bir türlü silemedi. ‘Komedi Dükkanı’nı gününde izlemeyi tercih ederdim. O da yeni yılın kanal kurtarma operasyonunda buhar oldu.
TRT 1, BİR GARİP
Ahmet Çelenk bir şeyler yapmış elden geldiğince. Belli ki yönetimin bu yıl ‘yılbaşı’yla uğraşacak hali yokmuş. Zaten TRT 1, şu an en gariban halini yaşıyor. O kadar çok kardeş kanalı var ki. Pabucu çoktan dama atıldı farkında değil! Yine çekiliş zamanı millet elinde piyango bilet toplanmıştır başına.
Yılbaşı programları ‘çok izlenen kanallarda’ dizilerin özel bölümleri ağırlıklı olacak. ‘Şarkıcı türkücü’ muhabbeti daha çok küçük kanalların listesinde. Bir de klasik gidişatın dışında “Acaba ne vardır?” diyenler her yılbaşı gecesi mutlaka olmuştur. Benim gözümden ‘bildik olaylardan sıkılanlar’ için bir iki not;
GENÇLER İÇİN YILIN YERLİ GRUPLARI
Müziğin takipçisi ‘Yeraltı’ yeni yıla birçok ünlü sanatçı ve grubun performanslarından oluşan özel bölümle başlıyor. Lady Gaga, Bedük, Yüksek Sadakat, Muse, Ceza, Eminem, Post ve Gossip ekranda. (24 / 01.00)
KEYİFLİ BİR ŞOV İSTEYENLERE
Cirque Du Soleil İstanbul’daki gösterileri öncesinde yeni yılın ilk saatlerinde CNN TÜRK’te olacak. Dans, akrobasi ve müziğin muhteşem uyumuyla ‘Cirque Du Soleil: Delirium’ saat 02.10’da karşınızda!
BİR KONSER, BİR FESTİVAL
Show TV ‘format’ kanalı olma yolunda yeni yılda da iddialı. Az dizi, çok format kanalın prototipi oldu. Seren Serengil ile yeni bir ‘evlendirme’ programı projesi geliyor. Yani yeni yılda bir ‘çocuğumuz’ daha olacak. Peki tutar mı? Özel hayatında bu konuda epey ağzı yanmış bir isim Serengil.
Show’un yeni yarışması ‘Çember’ de gergin bir havada geçecek. Beş yarışmacı, bir çemberin içinde yaşayacak. Her birine 1000 TL verilecek. Yeme içme giderleri için. Koltuk, kanepe vs hiçbir şey yok. Yerde uyuyacaklar, bağdaş kurup oturacaklar. Yemekler isteklerine göre dışarıdan gelecek. Ve parayı da tutumlu harcamak zorundalar. Ve bu ‘işkenceye’ dayanan büyük ödülün sahibi olacak. Yarışmanın 17 Ocak’ta başlaması düşünülüyor.
Bir de yabancı format ‘Master Şef’ yarışması var. Bu yarışmada üç tanınmış aşçı olacak ve bir ünlü de onları denetleyecek.
YENİ DİZİ DÜZENİNDE HERKESE SORUMlULUK DÜŞÜYOR
Yazdım ve değişik kesimlerle konuştum. Herkes işin bir yanından tutuyor. Hepsini bir araya getirince de şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: Televizyon kanalı, reklamcı, oyuncu, yapımcı kendisini traşlayacak.
Artık eline kasedi kapan Arap ülkelerinin yolunda. Daha doğrusu ilk kapı orası oluyor. Daha sonra Avrupa yönüne doğru gidiyoruz. Latin Amerika da bizi bekliyor. Çünkü onların ‘pembe dizilerinin’ karakterleri, diyalogları vs. hepsi acayip uyuyor bizimkilerle. Kervana ‘Sevda Çiçeği’ de katıldı. Yasemin Hadivent ile Gökhan Özen oynuyor. Orta karar bir dizi. Bu da gösteriyor ki, pazarlama işini bildikten sonra ‘Türk dizileri’ dünya televizyonlarında ‘Güney Amerika’ tekelini kırmış durumda.
Yasemin Hadivent anlaşılan ‘en taze güzelimiz’ oluyor. Araplar kendisini çok beğenmiş. Dizide Leyla olan Hadivent, dublajla ‘Laila’ olmuş. Bu da gayet normal.
Peki tüm bunlardan dizi yapımcı ve oyuncaları ne kazanıyor? Ya da bu alışverişten kim karlı çıkıyor? Diziyi yayınlayan kanal galiba! Oyuncular şan ve şöhretleri ile karınlarını doyurmakla yetiniyor. Eh, buradan 1-2 reklam filmi, işte o ülkelere geziler dışında fazla bir şey kazanmıyorlar.
ÇİNLİ KAYANANALAR BAKALIM NASIL?
Global Agency, ‘Gelinim Olur musun?’u 23 ülkeden sonra Çin’e de sattı. Hazırlanan basın bülteninde “Artık 1.5 milyar nüfuslu Çin’i karıştıracak kaynanalar dönemi başlıyor” deniliyor. Tabii tanımıyoruz Çinlileri. Bizim