Efendim bir sürü CD geliyor. Yeni çıkan albümler. Epey birikmiş. Haksızlık etmek istemedim. Hepsi de pop. Hem merak ettim, neler yapılmış diye. Bu tarzın olayı düzenlemede bitiyor. Biraz da bu açıdan dinledim. Bir kere kesin bir 'çakkıdı, çakkıdı' saplantısı var. Sanki başka azdıracak altyapı yokmuş gibi. Böyle başlayıp öyle biten albüm yapıyorlar yani!
Burcu Güneş
Ben onun sesini çok seviyorum. "Aşk Geçiyormuş İstanbul'dan"da akorlar ne güzel yan yana gelmiş. Ama illa 'çakkıdı, çakkıdı'...
"Ateş ve Suyun Aşkı", sözler Can Yücel'e ait. Fuat Güner de vokal yapmış. Kağıt gibi kayıt olmuş. Davul program anlaşılan. Fuat Ağabey'in muhteşem girişi o parçanın güzelim gidişi... Öyle bir kayıt olmuş ki. Enstrümanlar dağılmış sağa sola gibi.
"Sihirbaz"daki davul programında mesela bence bu parçanın tınısı değil. Halbuki çok hoş ve Burcu Güneş'in anladığım kadarıyla çok isteyerek okuduğu bir şarkı olmuş. Neden canlı davul çalmazlar ki!
Atiye buraya yetmemeli
Bunu Hadise için de söyledim. Şimdi yurtdışında doğmuş ve iyi eğitim almış genç kuşak şarkıcılar var. Bunlardan biri de Atiye. İskender Paydaş imzalı bir albüm yapmış.
Efendim bir sürü CD geliyor. Yeni çıkan albümler. Epey birikmiş. Haksızlık etmek istemedim. Hepsi de pop. Hem merak ettim, neler yapılmış diye. Bu tarzın olayı düzenlemede bitiyor. Biraz da bu açıdan dinledim. Bir kere kesin bir 'çakkıdı, çakkıdı' saplantısı var. Sanki başka azdıracak altyapı yokmuş gibi. Böyle başlayıp öyle biten albüm yapıyorlar yani!
Burcu Güneş
Ben onun sesini çok seviyorum. "Aşk Geçiyormuş İstanbul'dan"da akorlar ne güzel yan yana gelmiş. Ama illa 'çakkıdı, çakkıdı'...
"Ateş ve Suyun Aşkı", sözler Can Yücel'e ait. Fuat Güner de vokal yapmış. Kağıt gibi kayıt olmuş. Davul program anlaşılan. Fuat Ağabey'in muhteşem girişi o parçanın güzelim gidişi... Öyle bir kayıt olmuş ki. Enstrümanlar dağılmış sağa sola gibi.
"Sihirbaz"daki davul programında mesela bence bu parçanın tınısı değil. Halbuki çok hoş ve Burcu Güneş'in anladığım kadarıyla çok isteyerek okuduğu bir şarkı olmuş. Neden canlı davul çalmazlar ki!
Atiye buraya yetmemeli
Bunu Hadise için de söyledim. Şimdi yurtdışında doğmuş ve iyi eğitim almış genç kuşak şarkıcılar var. Bunlardan biri de Atiye. İskender Paydaş imzalı bir albüm yapmış.
Gerçekten bu telefon bağlantılarının en çok yapıldığı ülke televizyonları sanırım bizde. Haber kanalları sabah akşam telefon bağlantısında. Yarışma programlarına telefon bağlanıyor. Kadın programlarına telefon bağlanıyor. Telefon bağlanmayan kanal yok gibi. Telefon bağlanmanın mecburiyetleri var tabii ki. BBC’nin muhabiri Kudüs’ten örneğin bağlanır. Adamın bir de görüntüsü vardır yan tarafta.
Ama bu bağlantılar doğum uzmanı, siyasetçi, kafası bozulan, siniri tepesine çıkan, “Söz hakkı istiyoruum laaan” diyen, kafa bulan şeklinde uzarsa ortaya bizdeki gibi garip bir durum çıkar.
Canlı bağlanan ile stüdyoda olan
Tartışma programlarındaki en büyük anlamsızlık budur. Üç konuk ekranda tartışırken bir dördüncü telefonla bağlanır. Öyle bir zaman gelir ki telefondaki konuk laf yetiştiremez olur.
Stüdyodaki üç konuğun, mesela telefondaki çok yakın tanıdıkları meslektaşı da olsa onu dinleyecek ne zamanları ne de saygıları vardır. Bu durumda dördüncü; görünmeyen ve sadece sesi duyulan telefon konuğu, oturduğu yerde çıldırmaya başlar. Evdekiler sakin sakin konuşan aile reisinin birden sesini yükselttiği hatta dalaşmaya başladığına şaşkınlıka şahit olur. Genelde bilimadamı modundaki
Gerçekten bu telefon bağlantılarının en çok yapıldığı ülke televizyonları sanırım bizde. Haber kanalları sabah akşam telefon bağlantısında. Yarışma programlarına telefon bağlanıyor. Kadın programlarına telefon bağlanıyor. Telefon bağlanmayan kanal yok gibi. Telefon bağlanmanın mecburiyetleri var tabii ki. BBC’nin muhabiri Kudüs’ten örneğin bağlanır. Adamın bir de görüntüsü vardır yan tarafta.
Ama bu bağlantılar doğum uzmanı, siyasetçi, kafası bozulan, siniri tepesine çıkan, “Söz hakkı istiyoruum laaan” diyen, kafa bulan şeklinde uzarsa ortaya bizdeki gibi garip bir durum çıkar.
Canlı bağlanan ile stüdyoda olan
Tartışma programlarındaki en büyük anlamsızlık budur. Üç konuk ekranda tartışırken bir dördüncü telefonla bağlanır. Öyle bir zaman gelir ki telefondaki konuk laf yetiştiremez olur.
Stüdyodaki üç konuğun, mesela telefondaki çok yakın tanıdıkları meslektaşı da olsa onu dinleyecek ne zamanları ne de saygıları vardır. Bu durumda dördüncü; görünmeyen ve sadece sesi duyulan telefon konuğu, oturduğu yerde çıldırmaya başlar. Evdekiler sakin sakin konuşan aile reisinin birden sesini yükselttiği hatta dalaşmaya başladığına şaşkınlıka şahit olur. Genelde bilimadamı modundaki
Böyle olacak Habertürk’te. Hülya Avşar’ın programının tanıtımları dönmeye başladı. Sırada Sevim Gözay, İclal Aydın ve Özge Uzun var... En çok konuğu Özge Uzun ağırlayacak. Perşembe, cumartesi ve pazar. Pazartesi Hülya Avşar, İclal Aydın salı günü ve çarşamba Sevim Gözay...
Ortalama iki konuk olsa haftada 14 konuk, ayda 56 konuk olur. Ve bunun için de büyük bir yarış olacak.
Hülya Avşar tekrarlayacak mı?
Hülya Avşar Türkmax’te sunum şekli yabancı formatta olan bir sohbet programı yapmıştı. O zamanlar kanalın başında olan Mehmet Karaca’nın keşfettiği bir olaydı. Avşar, ekrana hayatında hiç bir araya gelemeyeceği konukları çıkarttı.
Bakın burada ışık, dekor ve tabii ki Avşar’ın gerçekten bu formata uyan giyimi damgasını vurmuştu. Ama artık zaman içinde bir son vermek gerekiyordu. Öyle oldu. Şimdi Habertürk buradan hareketle onu aldı. Pazartesi pek istekli bir gün değildir bana göre... Dedim ya konuklar kadar programın ışık ve dekoru seyirciyi çekiyordu.
Sevim Gözay deneyimli
Son dönemin aslında en popüler isimlerinden. Yani TV8, CNN Türk, Kanaltürk ve Habertürk... CNN Türk’te Cosmopolis’te dikkat çekici (yanlış ya da doğru, o ayrı!) bir format denedi. Farklı bir
Böyle olacak Habertürk’te. Hülya Avşar’ın programının tanıtımları dönmeye başladı. Sırada Sevim Gözay, İclal Aydın ve Özge Uzun var... En çok konuğu Özge Uzun ağırlayacak. Perşembe, cumartesi ve pazar. Pazartesi Hülya Avşar, İclal Aydın salı günü ve çarşamba Sevim Gözay...
Ortalama iki konuk olsa haftada 14 konuk, ayda 56 konuk olur. Ve bunun için de büyük bir yarış olacak.
Hülya Avşar tekrarlayacak mı?
Hülya Avşar Türkmax’te sunum şekli yabancı formatta olan bir sohbet programı yapmıştı. O zamanlar kanalın başında olan Mehmet Karaca’nın keşfettiği bir olaydı. Avşar, ekrana hayatında hiç bir araya gelemeyeceği konukları çıkarttı.
Bakın burada ışık, dekor ve tabii ki Avşar’ın gerçekten bu formata uyan giyimi damgasını vurmuştu. Ama artık zaman içinde bir son vermek gerekiyordu. Öyle oldu. Şimdi Habertürk buradan hareketle onu aldı. Pazartesi pek istekli bir gün değildir bana göre... Dedim ya konuklar kadar programın ışık ve dekoru seyirciyi çekiyordu.
Sevim Gözay deneyimli
Son dönemin aslında en popüler isimlerinden. Yani TV8, CNN Türk, Kanaltürk ve Habertürk... CNN Türk’te Cosmopolis’te dikkat çekici (yanlış ya da doğru, o ayrı!) bir format denedi. Farklı bir
Gazeteport bir toparlama yapmış, RTÜK’ün son zamanlarda kestiği cezalarla ilgili... İçki ve cinsellik ön planda. Bu içkinin sonu yok. Öpüşmenin de sonu yok. Her ikisi de yeni başlayan dizilerimizde mevcut. Ben son olarak bir programda rastladım. Genç kızımız kırmızı bir şeyler giymiş. İç çamaşırı gibi. Aslında görüntü trajikomik. Ama RTÜK görmesin, kesin cezayı keser! Hangi program mı? He he, artık onu da RTÜK ajanları bulsun. İşleri gözetlemek değil mi?
Cinsellik hocam!
Ali Rıza Demircan’ı uzun zamandır görmüyordum. Televizyonun vazgeçilmez figürlerindendir. Zekeriya Beyaz Hocam da yok uzun zamandır. Ama sanırım Habertürk’e çıkar. Neyse, bu konuya da değinmek istiyorum. Demircan Hoca “reytingi olan hocalar” konusunda uzmanlaşmaya başlayan (Cüppeli Ahmet Hoca olayı mesela) Habertürk’te Yiğit Bulut’un konuğuydu, tekrarına denk geldim. “İslam hayatın bütününü ele alır, neden sadece cinsellik?” diye sordu hocam. Gerisi hikâye. Pek de ilgi uyandırmaz.
Ama bu birden fazla hanım alma olayını biz hâlâ çözemedik. Ya da fantazi kurmayı çok seviyoruz. Ali Rıza Hoca da biliyor da işte. Onun bu konuda söylediklerinin ilgi çektiğini yani! Altta da zaten “İslam’a göre cinsel hayat” diye
Gazeteport bir toparlama yapmış, RTÜK’ün son zamanlarda kestiği cezalarla ilgili... İçki ve cinsellik ön planda. Bu içkinin sonu yok. Öpüşmenin de sonu yok. Her ikisi de yeni başlayan dizilerimizde mevcut. Ben son olarak bir programda rastladım. Genç kızımız kırmızı bir şeyler giymiş. İç çamaşırı gibi. Aslında görüntü trajikomik. Ama RTÜK görmesin, kesin cezayı keser! Hangi program mı? He he, artık onu da RTÜK ajanları bulsun. İşleri gözetlemek değil mi?
Cinsellik hocam!
Ali Rıza Demircan’ı uzun zamandır görmüyordum. Televizyonun vazgeçilmez figürlerindendir. Zekeriya Beyaz Hocam da yok uzun zamandır. Ama sanırım Habertürk’e çıkar. Neyse, bu konuya da değinmek istiyorum. Demircan Hoca “reytingi olan hocalar” konusunda uzmanlaşmaya başlayan (Cüppeli Ahmet Hoca olayı mesela) Habertürk’te Yiğit Bulut’un konuğuydu, tekrarına denk geldim. “İslam hayatın bütününü ele alır, neden sadece cinsellik?” diye sordu hocam. Gerisi hikâye. Pek de ilgi uyandırmaz.
Ama bu birden fazla hanım alma olayını biz hâlâ çözemedik. Ya da fantazi kurmayı çok seviyoruz. Ali Rıza Hoca da biliyor da işte. Onun bu konuda söylediklerinin ilgi çektiğini yani! Altta da zaten “İslam’a göre cinsel hayat” diye