Tiryakilik yapan diziler

23 Temmuz 2009

Dün Milliyet’te dış haberler servisinin bir haberi vardı; dünyada tiryakilik yapan dizilerle ilgili. “Lost” ve “24” dizileri ilk iki sıradaydı. Ve bildiğimiz bilimum Amerikan dizileri. Ama bir de başka veriler var; “Gümüş” de tiryakilik yaptı!
“Gümüş” dizisinin Arap ülkelerindeki başarısı, gazetelere haber oldu. Devamı geldi. “Binbir Gece” Kuveyt’te haftada altı gün, günde üç kez gösteriliyormuş. “Number One TV Year In The World / 2009”; bu araştırmayı Eurodata TV Worldwide yapıyor. Bu kuruluş her yıl “televizyon eğilimleri” ile ilgili araştırmaları 5 kıtada 80 ülkede yapıyor. Ve ilk defa dünyada en iyi iş yapan dizilerde ilk ona Türkiye girdi. “Gümüş” en çok izlenen diziler sıralamasında yedinci. Bu araştırmada, bizim gazetede yer alan haberde “tiryakilik yapan diziler” sıralamasında yedinci olan “C.S.I” dört ülkede birinci sırada. Demek ki hem “tiryakilikte” hem de “ticari” başarıda ilk sırada. Artık dizilerde yeni

Yazının Devamı

Tümer: ‘İstifayı çok zor verdim’

22 Temmuz 2009

Habertürk kanalının yeni ekibiyle başladığı günden bu yana, vitrin ismi olan Saba Tümer ayrıldı. Saba Tümer ile konuştum. İstifasını “Çok zor verdim, ama çok güzel bir teklif geldi” dedi. Habertürk ile hiç sorunu olmadığını söyledi.
Star’da yayınlanan “Süperstar Aile” yarışmasında jüri üyeliği teklifi gelmişti. Saba Tümer kabul etti. Kanal bunun yanlış olduğunu ve jüri üyeliğini bırakmasını istedi.
Saba Tümer ise ilk bölüm için söz verdiğini, daha sonraki bölümlerde jüri olmayacağını kanala bildirdi. Ne tesadüf, o sırada CNN Türk’ten bir telefon geldi. Ve “çok iyi bir teklif” yapıldı Tümer’e.
Bir yanda bana göre, tekrar kendini bulduğu kanal, bir yanda da profesyonellik. Çoğumuzun mesleğimiz sırasında rastladığımız konulardan biri yani. Bir gazeteci ya da bir televizyoncu hem mesleğini hem de geleceğini düşünmek zorunda. Tuzu kurular için demiyorum bunu!
Saba Tümer sonuçta bu dünyanın bilinen tanınan isimlerinden biri.

Yazının Devamı

Tümer: ‘İstifayı çok zor verdim’

22 Temmuz 2009

Habertürk kanalının yeni ekibiyle başladığı günden bu yana, vitrin ismi olan Saba Tümer ayrıldı. Saba Tümer ile konuştum. İstifasını “Çok zor verdim, ama çok güzel bir teklif geldi” dedi. Habertürk ile hiç sorunu olmadığını söyledi.
Star’da yayınlanan “Süperstar Aile” yarışmasında jüri üyeliği teklifi gelmişti. Saba Tümer kabul etti. Kanal bunun yanlış olduğunu ve jüri üyeliğini bırakmasını istedi.
Saba Tümer ise ilk bölüm için söz verdiğini, daha sonraki bölümlerde jüri olmayacağını kanala bildirdi. Ne tesadüf, o sırada CNN Türk’ten bir telefon geldi. Ve “çok iyi bir teklif” yapıldı Tümer’e.
Bir yanda bana göre, tekrar kendini bulduğu kanal, bir yanda da profesyonellik. Çoğumuzun mesleğimiz sırasında rastladığımız konulardan biri yani. Bir gazeteci ya da bir televizyoncu hem mesleğini hem de geleceğini düşünmek zorunda. Tuzu kurular için demiyorum bunu!
Saba Tümer sonuçta bu dünyanın bilinen tanınan isimlerinden biri.

Yazının Devamı

Orhan Şengürbüz

21 Temmuz 2009

Yanaklarımdan ıslak ve tuzlu aktı... Yaladı geçti yere düştü. Show TV ana haber bülteni sonrası küçük minnacık spor haberlerini hep okudu. Böyle büyük boy lafların edildiği futbol programlarında olmadı. Ama onun olmadığı zamanların ne kadar da boş olduğunu bize gösterdi. Diyecek bir şey yoktu. Lig TV’de arkadaşları vardı. Anlattılar yine ağladılar. Cıvatası çıkmış, harala gürele obur konuşmaların futbolunda, bir yapraktı. Yazmaya elim varmamıştı. Ama Lig TV’de izlediğim program sonrası, dedim ya yanaklarımdan ıslak ve tuzlu aktı döküldü...
Fredy’nin kâbusu gibi haberler
Aynen öyle... Gözlerimi ovuşturdum. Ben mi anlamadım yoksa, anladım da gözlerimi ovuşturacak kadar kâbus mu? Münevver Karabulut cinayetine Başbakan da yorum yaptı. Evet birinden duymadım, bizatihi kendim izledim. “Ya davulcuya (gider) ya zurnacıya” dedi.  Sonra da bu iki enstrüman çalanları “tenzih etti” Başbakan. Ben Fredy’nin kâbuslarının kaçıncısı diye düşündüm.
Yorum yapmaya,  ahkam kesmeye,

Yazının Devamı

Orhan Şengürbüz

21 Temmuz 2009

Yanaklarımdan ıslak ve tuzlu aktı... Yaladı geçti yere düştü. Show TV ana haber bülteni sonrası küçük minnacık spor haberlerini hep okudu. Böyle büyük boy lafların edildiği futbol programlarında olmadı. Ama onun olmadığı zamanların ne kadar da boş olduğunu bize gösterdi. Diyecek bir şey yoktu. Lig TV’de arkadaşları vardı. Anlattılar yine ağladılar. Cıvatası çıkmış, harala gürele obur konuşmaların futbolunda, bir yapraktı. Yazmaya elim varmamıştı. Ama Lig TV’de izlediğim program sonrası, dedim ya yanaklarımdan ıslak ve tuzlu aktı döküldü...
Fredy’nin kâbusu gibi haberler
Aynen öyle... Gözlerimi ovuşturdum. Ben mi anlamadım yoksa, anladım da gözlerimi ovuşturacak kadar kâbus mu? Münevver Karabulut cinayetine Başbakan da yorum yaptı. Evet birinden duymadım, bizatihi kendim izledim. “Ya davulcuya (gider) ya zurnacıya” dedi.  Sonra da bu iki enstrüman çalanları “tenzih etti” Başbakan. Ben Fredy’nin kâbuslarının kaçıncısı diye düşündüm.
Yorum yapmaya,  ahkam kesmeye,

Yazının Devamı

Komedi filmleri

20 Temmuz 2009

Hafta sonu “Dersane” ve “Maskeli” türevleri filmler vardı. Ya, gerçekten Kemal Sunal filmleri muhteşemmiş. Ama artık onları da izleme şansımız yok. Giderek daha tutucu, değişiyormuş ama olduğu yerde kalıyormuş hale geldik. Maskelileri özellikle oturdum seyretmeye çalıştım. Yani bir iki yerde ıkındım filan işte o kadar. Biraz “Dersane”ye bakayım dedim, yani yok.
Ama çok izlenen kanalların bir bildiği var. Sonuçta ben benim. Bir de izleyici var. Halkımızı anlamak lazım. Neye güler, neye ağlar bilmek lazım değil mi? Bakmadım ama büyük olasılık, en çok izlenenlerin başında yer alacaktır bu filmler. 

SHP kaldı mı?
Siyaset yapacak değilim. SKY Türk’te “Aykırı Sorular”ı izlerim. Dedim ya komik filmleri komik bulamadığım için şöyle bir gezintiye çıktım. Baktım son zamanlarda pek konuşulan SHP’nin yeni lideri Hüseyin Ergin. Enver Aysever baştan belli, pek “hoşlaşmamış” kendisiyle.
Durum aslında şöyle; şimdi solda “özgür sol” diye bir olay çıktı. Ufuk Uras malum ÖDP’den bu

Yazının Devamı

Komedi filmleri

20 Temmuz 2009

Hafta sonu “Dersane” ve “Maskeli” türevleri filmler vardı. Ya, gerçekten Kemal Sunal filmleri muhteşemmiş. Ama artık onları da izleme şansımız yok. Giderek daha tutucu, değişiyormuş ama olduğu yerde kalıyormuş hale geldik. Maskelileri özellikle oturdum seyretmeye çalıştım. Yani bir iki yerde ıkındım filan işte o kadar. Biraz “Dersane”ye bakayım dedim, yani yok.
Ama çok izlenen kanalların bir bildiği var. Sonuçta ben benim. Bir de izleyici var. Halkımızı anlamak lazım. Neye güler, neye ağlar bilmek lazım değil mi? Bakmadım ama büyük olasılık, en çok izlenenlerin başında yer alacaktır bu filmler. 

SHP kaldı mı?
Siyaset yapacak değilim. SKY Türk’te “Aykırı Sorular”ı izlerim. Dedim ya komik filmleri komik bulamadığım için şöyle bir gezintiye çıktım. Baktım son zamanlarda pek konuşulan SHP’nin yeni lideri Hüseyin Ergin. Enver Aysever baştan belli, pek “hoşlaşmamış” kendisiyle.
Durum aslında şöyle; şimdi solda “özgür sol” diye bir olay çıktı. Ufuk Uras malum ÖDP’den bu

Yazının Devamı

‘Dilek Taşı’ geri geldi

17 Temmuz 2009

Vodafon malum Türkiye pazarında beklediğini bulamadı CEO’sunu değiştirdi ve “Allah ne verdiyse” bir reklam atağına geçti. Bu serinin içinde bir de “piyanist şantör” günlerinden bir şarkı vardı. Ne tesadüf Ümit Besen ve Ferdi Özbeğen televizyonlara çıkmaya başladılar. Son olarak Özbeğen Show TV’de Ferhat Göçer’in programına katıldı. “Dilek Taşı”nı okudu. Piyanist şantör günleri geri mi geliyor? Bence “piyanist şantör” yakında in olacak. 

Kült bir olay
Öyledir. Kendine has bir üslubu vardır. Giyim, kuşam, saç modeli, şarkı sözleri, akorları ve melodileri ve de dinleyicisi ile kendine has bir olaydır. Yani herkes her piyano ya da klavye çalan, sesi güzel olan çıkıp söyleyemez. Mesela Ferdi Özbegen gelin gibi süslenmiş beyazlar içindeki bir piyano ile sahneye çıktı. Bu tarzın özelliğidir şatafat. Hangi tarz müzikte bu olabilir? Gülerler adama. Ama Ferdi Özbegen’in piyanosu böyle olmalı. 

Bazı yapımlar kanalı ile anılır

Yazının Devamı