Bülent Ersoy bağırıyor!

3 Mart 2009

Fatih Altaylı ve Murat Bardakçı’nın sundukları “Teke Tek”in bu haftaki konuğu Sadun Aksüt hocamızdı. Kimler geldi, kimler geçti ve de ne hatıralar... Söz edecek biri varsa şu musiki dünyasına ait, Sadun Hoca bulunmaz nimet. Eh hocamız verdi veriştirdi. Müzeyyen Senar, Zeki Müren ve Bülent Ersoy şöyle bir geldi geçti... “Elimde büyüdü Bülent, annesi arkadaşımdı” dedi. Bebek Maksim vardı bir zamanlar... O yıllara uzandık. Fahrettin Aslan, Bülent Ersoy’u çağırmış dinlemek için. Orada karşılaşmışlar yıllar sonra Sadun Hoca ile. Aksüt, “Çıktı, okudu. Çok iyiydi. Sonra janrını değiştirdi. Lüzumu yoktu iyi para kazanıyordu. O zamanki okuyuşunu beğeniyorum. Bu kadar bağırmaya gerek yoktu” dedi. Bardakçı da her daim Bülent Ersoy’un “bağırdığını” söyler!

Müzeyyen Senar niye bardak yedi?
Aksüt, Müzeyyen Senar’ı da yorumladı: “Türkiye’yi sallamış bir ses”. Ama hocamız Senar’ın da “meyhane şarkıları” söylemesini, bardağı yemesini “Vay ulan” havasını tasvip etmediğini kendisine bizzat söylemiş.

Kundurayı okumayacaktı!
Sıra Zeki Müren’e de geldi. “Smokinle çıktığı zamanlar güzeldi. Sonra ‘Kundurama Kum Doldu’yu okumak yakışmadı” dedi. Gazino devri kapanırken Sadun Aksüt, Zeki

Yazının Devamı

Bülent Ersoy bağırıyor!

3 Mart 2009

Fatih Altaylı ve Murat Bardakçı’nın sundukları “Teke Tek”in bu haftaki konuğu Sadun Aksüt hocamızdı. Kimler geldi, kimler geçti ve de ne hatıralar... Söz edecek biri varsa şu musiki dünyasına ait, Sadun Hoca bulunmaz nimet. Eh hocamız verdi veriştirdi. Müzeyyen Senar, Zeki Müren ve Bülent Ersoy şöyle bir geldi geçti... “Elimde büyüdü Bülent, annesi arkadaşımdı” dedi. Bebek Maksim vardı bir zamanlar... O yıllara uzandık. Fahrettin Aslan, Bülent Ersoy’u çağırmış dinlemek için. Orada karşılaşmışlar yıllar sonra Sadun Hoca ile. Aksüt, “Çıktı, okudu. Çok iyiydi. Sonra janrını değiştirdi. Lüzumu yoktu iyi para kazanıyordu. O zamanki okuyuşunu beğeniyorum. Bu kadar bağırmaya gerek yoktu” dedi. Bardakçı da her daim Bülent Ersoy’un “bağırdığını” söyler!

Müzeyyen Senar niye bardak yedi?
Aksüt, Müzeyyen Senar’ı da yorumladı: “Türkiye’yi sallamış bir ses”. Ama hocamız Senar’ın da “meyhane şarkıları” söylemesini, bardağı yemesini “Vay ulan” havasını tasvip etmediğini kendisine bizzat söylemiş.

Kundurayı okumayacaktı!
Sıra Zeki Müren’e de geldi. “Smokinle çıktığı zamanlar güzeldi. Sonra ‘Kundurama Kum Doldu’yu okumak yakışmadı” dedi. Gazino devri kapanırken Sadun Aksüt, Zeki

Yazının Devamı

Allah’a şükür bekârım

2 Mart 2009

FOX’un Mehmet Ali Erbil imzalı yarışması “50 Yalancı Sarışın”da (bu benim yorumum!) “En Zeki Sarışın” olarak gösterilen Yelda Hanım “Kamu yönetimi terk, Allah’a şükür bekârım” dedi. Hayli zekice bir yaklaşım olarak gördüm. Yarışmamızın standardı böylece belli oldu.
Aslında kendisi de espri yapmıştı. Ben de zaten esprinin standardını konu ediyorum.

Konser başladı, ara veriyorum
Harun Tekin Habertürk’te “Kısa Devre” programını yönetiyor. Bu hafta baktım, yayın yoktu. Tahmin ettiğim gibi Harun’un konserleri başladı. Malum kendisi Mor ve Ötesi grubunun solisti. Bu mevsim tam konser zamanı. Martta grup konserleri hareketlenir. Peki bunu Habertürk bilmiyor muydu? Benim duyduğum, anlaşma böyle yapılmış. Yani konser varsa, program yok. Ama dediğim gibi, martta başlar hareketlilik, nisan ve mayıs üst noktadadır. Bu durumda “Kısa Devre” kısa devre yapabilir ya da yeni bir partnere doğru yol alır. Ama yukarıda söylediğim gibi bir müzisyenin süreli program yapması ve de canlı olması handikaptır.

Medyanın halleri

Yazının Devamı

Özel TV’yi ben kurdum!

27 Şubat 2009

Abbas Güçlü’nün sunduğu “Genç Bakış”ta Ahmet Özal “İlk özel televizyonu ben kurdum. Sonra Kanal 6’yı kurdum” dedi. Hani o günleri yaşamamış olsam sesimi çıkarmayacağım. Polemiğe girmeyeceğim. İnterstar kurulduğunda Cem Uzan, Ahmet Özal ortaklığı olmadı mı? “Ben kurdum” demek biraz haksızlık olmuyor mu? Ya Kanal 6 nasıl kurulmuştu? Uzan ile Özal arasında yaşananları unutmadık. Sayın Ahmet Özal o günleri daha iyi hatırlar. Ben biraz garipsedim bu “ben” olayını. Evet Turgut Özal başbakandı ve bu özel televizyon bu şekilde devreye girmişti. Ne kavgalar yaşanmıştı sonraki aşamalarda, ben sadece o kadarını söyleyeyim!
Tebrikler ATV
İbrahim Tatlıses’in şovundaki Yıldız Tilbe olayından sonra bu köşede “ATV özeleştirisini yapacak mı?” diye sormuştum. Bir açıklama geldi kanaldan; “İbrahim Tatlıses uzun zamadır programına konuk davet etmekte sıkıntılar yaşıyordu. Biz bu konuda ATV yönetimi olarak kendisine destek olmak için çabaladık fakat, bu durum artık sürdürülmesi zor bir hal aldı. Yıldız Tilbe örneğinde olduğu gibi, ne yazık ki, artık davet üzerine programa konuk olma sistemi pek yürümüyor. Bu İbrahim Tatlıses’i rahatsız etti ve istemediğimiz sonuçlar yaşandı. Ekranda tatsız

Yazının Devamı

Bir enteresan dizi

26 Şubat 2009

Kanal D’nin yeni dizisi “Bir Bulut Olsam” aslında bildik Güneydoğu usulü aşk dizisi. Ama oyuncu-luk ve çekimler ve tabii ki, bir rüya şehir Mardin. İlk kez izlediğimde aşk soslu, işte şehirden gelenler, cipler, ağalık vs. dikkatimi çekti. Bir de tabii artık içimi bayan “bildik” müziklerle bir dizi daha başladı dedim. Fakat bir karakter beni çok etkiledi. Narin enteresan bir hava getirmiş. Evrensel bir karakter. Mardin’de ya da Paris’te ya da Marakeş’te ya da New York’ta. Her yerde var olabilecek bir yüz. Bu dikkatimi çekti. Mustafa ve doktor Serdar’ın Doğu - Batı sentezindeki aşklarının galibi kim olacak? Ve mayınlar... Yörenin bu pek konuşulmayan gerçeği de bu dizide var.
Ne ateşi?
FOX’un futbol programından çok “Futbol Sirki”ni andıran “Tribün Ateşi”nde şöyle görüntüler oluyor. Samet Aybaba kalkıp gidiyor. “Aybaba hava alıp gelecek” diyorlar. Kendisi içeriden çayını alıp dönüyor. Tabii alkışlar. Son programda, Ali Şen güya canlı yayına bağlanıyor. Aybaba’yla atışıyor. Sonra anlaşılıyor ki onun sesini taklit eden, bir radyocuymuş. İşte böyle, bu geyik şov ile bir futbol (!) programı.
Ortaya karışık
Ercan Saatçi eşiyle birlikte dizi işine girdi; “M.A.T.”. TRT 1’de

Yazının Devamı

Haberler taraf

25 Şubat 2009

Yerel seçimler yaklaştıkça, haber bültenlerimizin de rengi netleşiyor. Yorumlar bir tarafı tutmak anlamında değil. Size gözlemlerimi yazıyorum.

ETÖ’ye devam
Samanyolu Ana Haber, bir çeşit “ETÖ Haber” kanalı. Rastladığım her bültende mutlaka “Asrın davası ETÖ” mevcut. Tümgeneral Erdal Şenel gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı. Karışık işler. “Karanlık Savaş Konsepti 2” CD’sinden söz edildi. “Etnik milliyetçilik körüklenecek, terör lanetlenip, alttan desteklenecek”. Konseptin özeti bu. Samanyolu Haber bunu bir güzel ele aldı, evirdi çevirdi.
En güzel örnek
Kanal 7 bu davayı önemsemeyenlere “En güzel örnek” dedi ve aynı haberi işledi. Şenel’in, emniyette kendisine anlatılan Ergenekon terör örgütü yapısın-dan etkilendiği ve inandığı vurgulandı. Kanal 7, Erhan Göksel’in de “Yüzde 75’i doğru” görüşüne yer verdi. İki isim de gözaltına alınmış ve serbest bırakılmıştı!

Yazının Devamı

Yarışmanın koşulları

24 Şubat 2009

TV’deki yarışmalara katılım koşullarında enteresan sorular yer alıyor. Bunlardan biri de, Show TV’nin “Wipe Out” yarışması.
Şöyle bir soru: “Tedavisi devam eden bir hastalığınız var mı?” Yani, tedavisi devam eden, hastalığı olanın Arjantin’de ne işi var? “Dövmeniz var mı?” bir başka soru. Dövmesi olunca insanın, yarışmaya katılmak mümkün değil mi? “Doğduğunuz şehrin şivesiyle konuşabilir misiniz?” Arjantin’le bir alaka kuramadım doğrusu.
Ve muhteşem soru: “Aşağıdakilerden hangisi size asla yaptırılamaz?” Ve şıklardan bazıları; “Yılan dolu havuza girmek”, “Mayo veya iç çamaşırı ile televizyona çıkmak”, “Böcek yemek”... Bunlardan sadece bir şıkkı işaretleyeceksiniz unutmayın. Yani diğerlerini yapabilirim anlamına geliyor.

Çap
“İbo Show”da yaşananlar “bir kısım” eğlence dünyasının diyalog çapını da ortaya koydu. İbrahim Tatlıses ile konuğu Yıldız Tilbe’nin arasındaki konuşmalar için yorum yapmaya gerek yok.
Tilbe’ye, Tatlıses zor zamanında yardım etmiş. Bununla ilgili ünlü türkücünün ettiği lafı burada yazmak istemiyorum. ATV bir televizyon kanalı ise bu etik olmayan üslubu göz ardı etmemeli. “Reyting de reyting” diye haftalarca söylenen İbrahim Tatlıses kendi programında

Yazının Devamı

'Disko Kralı' çorba oldu

23 Şubat 2009

Okan Bayülgen sanırım, bu hafta "Disko Kralı"ında 70'li yılların komedi seks filmlerini konu aldığı için bin pişman olmuştur. İş, şovda "sosyal içerikli" programa döndü. İnsanlar konunun yanı sıra, müziği ve hoş sohbeti beklerken program bir anda Nebil Özgentürk ile Hakkı Devrim'in bir nevi Mehmet Barlas ve Emre Kongar çatışmasına dönüştü. Müzik yok denecek kadar az ve zayıftı. Biraz Aydemir Akbaş'ın hikâyeleri havayı ısıttı.

Matine - Suare

Habertürk kanalının yıldızı kuşkusuz Pelin Batu. Aynı akşam, iki programa sunucu olarak katılma rekorunu kırdı kendileri. Önce "Kısa Devre"deydi, Prof. Oktay Sinanoğlu'nun anlattıklarına gülüyordu. Sonra kıyafetini değiştirip "Tarihin Arka Odası"nda kendini Murat Bardakçı'nın tarih sohbetlerine atıverdi. Matine - Suare durumu. Hoş bir hanım, oralarda bulunması bize yetiyor!

Dekor rahatsız ediyor
"Dünya Bir Oyun Sahnesi"ndeki dekor yorucu. Her yer mavi ve parlak. Genel plan çekimlerde konuk ve Kenan Işık kayboluyor. Bir de Kenan Işık'ın baygın sohbeti. Mırıl mırıl bir olay. Demet Akbağ vardı bu hafta. Aslında format fena değil. Ünlü ve tanıdık simalarla uzun sohbetler her zaman ilgi çeker. Ama tempo yok. Ve bu uzun sohbet giderek insanın uykusunu

Yazının Devamı