Nazire KALKAN2. Teknoloji Kongresi'ne katılan firmaların heyecanı ve finale kalan ürünlerin başarısı Türk sanayiinin teknolojiye ne denli hevesli olduğunu gösterdiTÜBİTAK, TÜSİAD ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) tarafından 2.'si düzenlenen Teknoloji Kongresi, Büyük Ödülü bu yıl da Arçelik'in alması dışında Türk sanayiinin tümü için farklı anlamlarla yüklüydü.
Ekonomik kriz, Apo davası, yeni bir hükümetin kurulması gibi etkilere karşın küçüklü - büyüklü bir sürü firmayı teknoloji ödülünün heyacanının sardığını görmek bile yeterince umut vericiydi.
Kongreyi izleyenlerin ortak görüşü bu yıl Teknoloji Kongresi'nin ruhunun yarışmaya katılan ürünlere geçtiğimiz yıla oranla çok daha iyi yansıdığı yönündeydi. Bilindiği gibi, Teknoloji Ödülü'nün en önemli kriterlerinden biri ürünün ticari şansının bulunması ve tüketiciye doğrudan bir yarar sunması. Bu açıdan değerlendirildiğinde hem Büyük Ödül dalında finale kalan 8 firmanın hem de KOBİ kategorisinde Başarı Ödülü için yarışan 9 firmanın geliştiriği ürünlerin tümü başarılı bulundu. Kongre boyunca sergilenen ürünleri gezenler en çok Şişecam'ın özel ödül alan iç mekandaki ısıyı dışarı vermeyen "konfor cam" projesini, Beko'nun ışığa göre ayarlanabilen, tüp kısmı hareket edebilen televizyonunu, yandaki sütunlarda ayrıntılarını bulacağınız Antepli Mennan Usta tarafından geliştirilen Özçelik tekstil makinesini, Faz Elektrik'in özürlüler için tasarladığı motorlu tekerlekli sandalyeyi, Başarı Elektronik'in dect teknolojisini kullanan telsiz telefonlarını konuştular.
Arçelik'in 2. kez Büyük Ödülü almış olması ise diğer firmaların üst yöneticileri tarafından, "innovasyonun tamamen bir firma iklimi meselesi olduğu ve
Koç Grubu'nun yıllardır bu alana yaptığı yatırımların semeresini aldığı" şeklinde yorumlandı.
Bilgisayar tanımsız mı?
2. Teknoloji Kongresi tıpkı ilkinde olduğu gibi bu yıl da ilgi çekici toplantılarla süslenmişti. Öğleden sonra düzenlenen paralel oturumlar arasında 2 KOBİ'nin, Konsan Makine ve Biomar'ın teknoloji üretimlerinin konu edildiği Başarı Öyküleri, Teknoloji ve Medya gibi oturumların yapıldığı salonlar oldukça doluydu. Bilgi Teknolojileri oturumu ise bilişim teknolojisi ve terminolojisi üzerine dinleyenlerin kolay kolay unutamayacağı felsefi tartışmalara sahne oldu. Bu oturumda bilgisayarın ve yazılımın tanımsız olduğu, dolayısıyla nasıl otomobil mühendisi olamayacaksa bilgisayar mühendisi kavramının da yanlış olduğu gibi fikirler ortaya atıldı.
Risk sermayesi eksik
Heyecanla beklenen ödül töreninin öncesinde oturumların kısa bir özetini veren Teknoloji Ödülü ve Kongresi Yürütme Kurulu Başkanı Lütfi Yenel, teknolojik yatırımlara ve yeniliklere açık bir ulusal sisteminin kurulması için devletin rolünün çok önemli olduğunu ve dünyada da bu alanda kamunun payının arttığını vurguladı. Telif hakları, yasal düzenlemeler ve siyasi kararlılık olmadan özel söktörün dinamizmi fazla bir işe yaramıyor çünkü.
Türkiye'nin teknoloji alanındaki en önemli engellerinden biri de Ar - Ge çalışmalarına destek verecek yerli risk sermayesinin eksikliği. Yabancı risk sermayesinin Türkiye'yi ironik biçimde fazla riskli bulması ise KOBİ'ler açısından bu kapıyı da çoğu zaman kapıyor ne yazık ki.
Biomar ve Konsan'ın başarısı
Türkiye'nin teknoloji transfer eden bir ülke konumundan teknoloji üreten bir konuma çıkmasına yardımcı olmak Teknoloji Kongresi'nin amaçlarından biri. Arkadaşımız Pınar Figen'in izlediği Başarı Öyküleri adlı oturumda her şeye rağmen bunu başaran 2 KOBİ'nin yöneticileri kendi deneyimlerini aktardılar.
100 metrekarelik bir yerde işe başlayan Biomar, minik
gebelik testleri ve tetanoz, hepatit, AİDS gibi hastalıklar için tanı kitleri üreten bir kuruluş. Başarısı bu teknolojiyi birebir yurt dışından getirmek yerine birazını Türkiye'de kendilerinin üretmiş olmasından geliyor. TÜBİTAK'la işbirliği içinde çalışan firma Türkiye'nin ilk bio - teknoloji kuruluşu olarak kit pazarının
yüzde 80'ini elinde bulunduruyor.
Tekstile yönelik iş makineleri üreten Konsan Makine ise yine daha önce yurt dışından satın alınan bir makineyi Türkiye'de geliştirmeyi başarmış.
Konsan'ın ürettiği bilgisayar komutlu makine sayesinde artık hata payı sıfır olan kumaş kesimleri mümkün.
"Eğitime ABD'den daha ilgiliyiz"
Bu yılki Teknoloji Kongresi'nin geçen yıldan en önemli farklarından biri eğitime dikkat çekici biçimde geniş yer ayrılması oldu. Eğitim ve Yaratıcılık adlı oturumda Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen, Bilim Merkezi Vakfı Başkanı Ersin Arıoğlu, Prof. Burhan Şenatalar konuyu farklı yönleriyle ele aldılar.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Bener Cordan'ın ABD - Türkiye karşılaştırması ise eğitim sistemimiz hakkında pek de iyimser düşüncelere sahip olmayan bizlerin yüreğine su serpti. Cordan'a göre Türkiye'nin eğitimdeki en büyük şansı toplumun bu konuya inanılmaz bir ilgi duyması. Eğitim Türkiye'de hala çok önemli bir şans olarak görülüyor. Dünyanın tek süper gücü ABD'nin ise toplumda eğitime karşı ilgisizliği yenmek için çabaladığını belirten Cordan, "ne öğretmeni ne öğrenciyi sınıfta tutabiliyorlar. Devlet okullarında kadın öğretmenler için taciz, erkekler için dayak kader oldu. Amerika'da ortaokul öğrencilerinin yüzde 40'ının, lise öğrencilerinin yüzde 20'sinin okuma - yazma sorunu var," dedi. Cordan, Türkiye'nin ilköğretim için gerekli 11.5 milyar dolarlık kaynak sorununun büyük ölçüde çözülmüş olduğu müjdesini verdi. Milli Eğitim'in yeni hedefinin ise eğitim dönemini 2 - 18 yaş arasına yaymak olduğunu söyledi.
Prof. Şenatalar ise okullaştıramadığımız çocukların yaratıcılıklarının çok sınırlı kaldığına ve halen yüzde 10'lar civarında olan okul öncesi eğitimin yetersizliğine dikkat çekti.
Antepli Mennan Usta'ya Teknoloji Ödülü
Mennan Aksoy, TÜBİTAK'ın desteğiyle İtalya'da 2.5 milyon dolara satılan tekstil makinesini Türkiye'de 1 milyon dolara üretmeyi başardıGaziantepli Mennan Usta, işe para kasası parçaları üretmekle başlayıp, bugün yabancı bilim dergilerinde bildirgeleri yayınlanan bir mucit işadamına dönüştü. Nereden nereye değil mi?
İşte size Teknoloji Kongresi'nin ruhuna son derece denk düşen bir başarı öyküsü.
2. Teknoloji Kongresi'nde KOBİ'lere verilen Başarı Ödülü'nü kazanan 3 firmanın 3'ünün de yarışmaya sunduğu ürünler birbirinden ilginçti. Dünkü gazetelerde bu haberler ayrıntılarıyla yer aldı. Ancak Gaziantepli Mennan Aksoy'un kurduğu Özçelik Tekstil Makineleri'nin geliştirdiği iplik üretme makinesinin öyküsü dinleyenlere parmak ısırtacak cinsten.
Başarı Ödülü'nü aldıktan sonra konuşma fırsatı bulduğumuz Mennan Usta son derece mütevazi. Kendini ön plana çıkarmaktan kaçınıyor ve "benim fabrikamda 70 kişi çalışıyor. Bu makinede en küçük çırağımızın bile emeği var," diyor. Tabii en büyük desteği Gaziantep Üniversitesi'nden aldığını özellikle vurguluyor. Yine de propilen halı ipliği üretme makinesiyle duyduğu gururu saklamıyor.
Mennan Usta iş hayatına 35 yıl önce Antep'in dünyaca ünlü para kasalarını üretmekle başlamış. Daha sonraki yıllarda işi geliştirip, Temsa gibi bazı şirketlere yedek parça vermiş. Ama kendi deyimiyle hayatı boyunca aklı fikri hep makinelerde olmuş. 4 yıl önce İtalya'nın Milano kentinde katıldığı fuar bu açıdan bir dönüm noktası. Bizim tekstilcilerin İtalyan makinelerini almak için fuarda büyük paralar döktüklerini gören Mennan Usta Antep'e döner dönmez işe koyulmuş.
14 dergide makalesi yayınlandı
Aslında buna örnek bir KOBİ - Üniversite işbirliği gözüyle bakmak da mümkün. Projeyi Gaziantep Üniversitesi'yle birlikte geliştirmişler. 1996'da TÜBİTAK'tan aldıkları hibe yardımıyla bugünlere kadar gelinmiş.
Gaziantep Üniversitesi öğretim üyesi yardımcı profesör Yusuf Uskaner, Mennan Usta'nın geliştirdiği makinenin bugüne dek 14 ayrı bilim dergisine konu olduğunu belirtiyor. Geçtiğimiz yıl Almanya, Hindistan ve Kolombiya'da makineyle ilgili birer bildiri verilmiş olması ödülün tesadüf olmadığının en güzel kanıtlarından biri değil mi?
Yazara E-Posta: nkalkan@milliyet.com.tr