Göztepe Korkutuyor

22 Haziran 2017

Göztepe, yıllar sonra İzmir’i Süper Lig’de temsil etme şansı yakaladı. Ancak sarı kırmızılı takımdaki transfer sessizliği Göztepe’ye gönül verenleri korkutuyor.

Ben hem tecrübesinden hem de takımı tanımasından dolayı Yılmaz Vural ile yola devam edilmesinden yanaydım. Taraftarların büyük kısmının da gönlünden geçen buydu. Ancak maalesef tecrübeli hoca ile yola devam edilemedi.

Teknik direktör sürüncemesiyle çok zaman kaybeden Göztepe, sonunda Tamer Tuna ile anlaştı. Tamer Tuna’nın kişiliğine, futbolculuk geçmişine ve Şenol Güneş’in yanında geçen antrenörlük deneyimine büyük saygı duyuyorum. Umarım Tamer Tuna, Göztepe’de çok başarılı olur. Ama Tamer Tuna tercihinin bir takım riskleri de beraberinde getirdiğini göz ardı edemeyiz.

Göztepe, Tamer Tuna’nın ilk teknik direktörlük deneyimi olacak. Tamer Tuna’nın futbol bilgisinden şüphem yok. Şenol Güneş’in yardımcılığı da onun gelişimine mutlaka çok katkı yapmıştır. Ama teknik direktörlük çok farklı bir olay. Yukarıda da belirttiğim gibi hem Göztepe hem de Tamer Tuna açısından genç hocanın başarılı olmasını çok istiyorum. Ama Göztepe’nin Süper Lig’deki ilk yılında tecrübeli bir teknik direktör yerine Tamer Tuna ile anlaşmasının

Yazının Devamı

Profesyonelleşebilmek

13 Haziran 2017

Spor da dahil olmak üzere pek çok konuda yaşadığımız sıkıntıların temelinde profesyonelleşememek yatıyor. Aslında bu biraz da Şark toplumlarının genel özelliği. Bu anlamda milli takım krizine sadece sportif olarak değil, tarihi ve sosyolojik açıdan da bakmak gerekiyor.

Öncelikle şunu herkes bilmeli, sadece Türk milli takımında sıkıntılar yaşanmıyor. Avrupa’nın önde gelen milli takımları da büyük çapta krizler yaşadılar ve yaşıyorlar. Ancak o coğrafyada işler ahbap çavuş ya da baba oğul ilişkisi içerisinde değil, yerleşmiş bir kurumsal kültür içerisinde yürüyor. O nedenle çözümler de bu çerçeve içerisinde gerçekleşiyor.

Bunun pek çok örneği var. Almanya’daki kaptanlık krizinin telekonferansla nasıl bir hamlede çözüldüğünü Fatih Terim’in basın toplantısında değerli İbrahim Kırkayak anlattı. Keza Fransa, Euro 2016 öncesinde Real Madrid’de oynayan golcüsü Benzema’yı kadro dışı bıraktı. Benzer bir kararı İngiltere, John Terry için verdi.

Görüldüğü gibi başarı her şeyin önünde gelmiyor. Bu anlamda Arda Turan olayının da artık kapanması gerekiyor. Yapılacak şey çok basit, milli takıma şimdiye kadar verdiği hizmetlerden dolayı Arda Turan’a teşekkür etmek. Arda Turan yeniden milli

Yazının Devamı

Şiddet, Sevgi ve Bilal Meşe

7 Haziran 2017

Yazı hevesim erken yaşlarda başladı. Futbola olan ilgimden dolayı spor yazarları ve yazıları da merceğime girdi. Çok değerli bu yazarların arasında özellikle iki isim benim için her zaman bir adım öndeydi. Bu iki yazar sadece benim için değil, pek çok kuşak ve basın camiası içinde de en saygı duyulan kalemlerin başında geliyorlardı. Bu yazarlar Attila Gökçe ve Bilal Meşe idi.

Spor yazarlığını, spor yazarlığı edebini, kısacası pek çok şeyi onların yazılarından öğrendim. Bu iki duayen, zaman içerisinde dezenformasyona uğrayan spor yazarlığı ve yorumculuğunda bozulmayan isimlerin başında geldiler. Ahlak ve şeref bayrağını asla yere indirmediler.

En büyük hayalim bu iki mümtaz insanla beraber yazabilmekti. Çok şükür bu hayalim gerçek oldu. Tanrı, yazılarımın bu iki değerli yazarla aynı sayfada paylaşılması onurunu bana bahşetti.

Dün, milli takım kaptanı Arda Turan tarafından ahlak ve şeref timsali, duayen gazeteci Bilal Meşe’ye yapılan saldırıyı öğrendiğimde sanki başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Uzun süre kendime gelemedim, içime sindiremedim. Sanki o saldırı Bilal Meşe’ye değil de, bana yapılmıştı.

Sadece gazeteciler değil, aklı başında ve vicdan sahibi herkes bu

Yazının Devamı

Issız Kuytu Köşelerden Dönen Efsane

5 Haziran 2017

Öncelikle meşale skandalına değinmek gerekiyor. Sahaya atılan meşaleler yüzünden ilk yarı 17, ikinci yarı ise 11 dakika uzadı. Bu kadar meşale sahaya nasıl girdi? Asıl bunu sorgulamak gerekiyor.

İlk yarı ortada geçti. İki takım da temkinli oynamayı tercih etti. İkinci yarıda da Eskişehirspor’un golüne kadar maç ortadaydı. Ancak Göztepeli futbolcular yaptıkları ilk hatada kalelerinde golü gördüler.

Bu golden sonra oyun üstünlüğü tamamen Eskişehirspor’a geçti. Göztepe ise telaşlı bir şekilde oynamaya başladı. Sarı kırmızılılarda dikkat çeken nokta, sezon boyunca etkili oldukları kanatları kullanamamalarıydı. Gerek Tayfur, gerekse de Halil hiç etkili olamadılar.

Yılmaz Vural, ikinci yarının sonuna doğru üç değişiklik birden yaparak doğru bir hamle yaptı. Nitekim 90+5’de Jahovic ile gelen beraberlik golü maçın uzatmalara gitmesine neden oldu.

Uzatmalarda gol arayan taraf Göztepe’ydi. Çünkü penaltılarda Eskişehirspor’un kalecisi ve tecrübeli futbolcularından dolayı avantajlı olduklarını biliyorlardı. Ama skor değişmedi ve maç penaltılara kaldı.

Penaltılar ise tam bir sürprize sahne oldu. Eskişehirspor kalecisi Boffin yerine Göztepe kalecisi Günay devleşti ve iki penaltı

Yazının Devamı

Ümit Var Mı?

3 Haziran 2017

Galatasaraylı taraftarlar için eziyet nihayet sona erdi. Kupa koleksiyoncusu olarak bilinen sarı kırmızılılar sezonu kupasız kapatırlarken, ezeli rakipleri Fenerbahçe ile girdikleri üçüncülük (!) yarışını da kaybettiler.

Sezonun son maçından yola çıkıp önümüzdeki sezon için akıl yürütmek çok doğru olmayabilir. Ama Galatasaray gelecek sezon için de ümit vermiyor.

Nitekim kendileri için büyük önem taşıyan Atiker Konyaspor maçında tamamen ruhsuzdular. Hafta içerisinde 120 dakikanın ardından penaltılara giden bir kupa finali oynamış ve kadrosunda büyük ölçüde rotasyona gitmiş olan Atiker Konyaspor, neredeyse sahadan puanla ve belki de puanlarla ayrılacaktı. Galatasaray’ı skandal bir sonuçtan kurtaran Muslera, Linnes ve Sinan Gümüş üçlüsünün kişisel becerileriyle yarattıkları gol oldu.

Yazımın başında ‘’ ümit ‘’ dedim. Fenerbahçe için bir ümit var. Seneye takımın başında Aykut Kocaman olacak. Biliyoruz ki sistem adamı Aykut Kocaman, elinde çok üst düzey bir kadro olmasa da takımını sezon sonuna kadar şampiyonluk yarışının içerisinde tutar. Hatta şampiyonluk ipini bile göğüsleyebilir.

Öte yandan Ali Koç’un başkanlık açıklaması da sarı lacivertli camiada yeni bir ümit daha

Yazının Devamı

Tudor’a Rağmen

29 Mayıs 2017

Üçüncülük iddiasındaki Galatasaray için Alanyaspor maçı oldukça iyi başladı. Maçın hızlı bir tempoda oynanması ve Alanyaspor’un defansif zafiyetleri sarı kırmızılıların kısa sürede skor avantajını yakalamalarını sağladı.

Galatasaray’da öne çıkan isimlerse şüphesiz Sneijder, Bruma ve Sinan Gümüş’tü. Sneijder, verdiği bitirici paslarla bütün gollerde vardı. Bruma, harika işler yaptı ve çok da güzel bir gol attı. Sinan Gümüş de etkili futbolunu bu hafta da devam ettirdi ve iki gole imza atarak takımına büyük katkı sağladı.

Ancak Tudor, Alanyaspor’un ikinci yarıya baskılı başlaması üzerine 60.dakikada Sneijder ve Sinan Gümüş’ü oyundan çıkarttı. Galatasaray’da çok sorun var, oyuncuya dayalı bir düzen var, Tudor’un arkasında durmalıyız gibi sözleri şimdiye kadar çok duyduk. Bu sözlere çoğu zaman da hak verdik. Ancak Tudor da yaptığı skandallarla bu işe çanak tutuyor.

Sneijder, haftalardır bir çıkış yakalamış ve bütün gollerde payı var. Sinan Gümüş, iki gol atıp moral kazanmış. Henüz 60.dakikada bu iki futbolcuyu oyundan almak nasıl bir mantıktır? Futbolcuyu küstürmek için zaten başka bir şey yapmanıza gerek yok.

Tudor aklınca Alanyaspor akınlarını kesmek istedi. Ama bu

Yazının Devamı

Hazan Mevsimi

27 Mayıs 2017

Tüm güzelliğiyle Mayıs ayını yaşıyoruz ve yaza girmek üzereyiz. Ancak işleri iyi gitmeyen takımlar için şu güzelim Mayıs ayı tam bir eziyete dönmüş durumda ve onlar hazan mevsimini yaşıyorlar.

Nitekim dün Kadıköy’de de buna şahit olduk. Adı büyüktü maçın: Fenerbahçe- Trabzonspor. Ama Fenerbahçe üçüncülük, Trabzonspor ise Avrupa Kupalarına katılabilme umudunu sürdürmek için çıktılar sahaya.

Advocaat üç santraforla maça başladı. Başlangıçta işler istediği gibi de gitti. Sarı lacivertliler ofsayt olan bir pozisyonda golü bulup 1-0 öne geçtiler. Ofsayt demişken, suçu sadece hakemlere atmayalım. Direkten dönen o topta bütün Trabzonspor defansının uyuması da ciddi bir hataydı.

Trabzonspor ancak ilk yarının uzatma dakikalarında uyanabildi. İkinci yarının başından itibaren de oyundaki hakimiyetini sürdürdü. Matus Bero’nun ön plana çıkıp Fenerbahçe defansını dağıttığı bu bölümde Advocaat da maçı bizim gibi izledi. Sonuçta da Trabzonspor’un Matus Bero ile beraberlik golü geldi.

Çok santraforla oynamak çok gol getirmiyor. Kaldı ki, Advocaat’ı üç santraforla oynama iten bir neden de kanat oyuncularının sakatlığıydı. Öyle ki, kulübedeki Volkan Şen bile sakattı. Nitekim oyuna

Yazının Devamı

Futbol Var Gol Yok

21 Mayıs 2017

Zirve yarışını çok yakından ilgilendiren Trabzonspor- Medipol Başakşehir maçı oldukça zevkli bir mücadeleye sahne oldu. Sonucu ise Beşiktaş’a yaradı.

Zevkli mücadele kendi içerisinde de ilginçlikler taşıdı. Örneğin, 60.dakikaya kadar Trabzonspor oyuna daha hakimken bu dakikadan sonra üstünlük Medipol Başakşehir’e geçti. Konuk takım bu üstünlüğünü oyunun sonuna kadar da sürdürdü. Abdullah Avcı’nın ekibi, maçı resmen tek kaleye çevirdikleri 60.dakikadan sonra en az beş net gol pozisyonu yakaladılar.

Hafta içerisinde Fenerbahçe ile yorucu bir kupa maçı oynayan Medipol Başakşehirli futbolcuların fiziksel açıdan bu kadar dayanıklı çıkmaları takdiri hak ediyor. Ligimizde başka bir takımın bunu başarabileceğini düşünmüyorum. İşte bu da Abdullah Avcı ve takımının farkını bir kez daha ortaya koyuyor.

Elbette burada Mahmut’un da hakkını teslim etmek gerekiyor. Mahmut, maçın başarılı isimlerinden Caicara’nın sakatlanması üzerine oyuna girdi. Oyuna girdikten sonra da Emre’yi çok iyi tamamladı ve orta saha üstünlüğünün ve dolayısıyla da oyunun kontrolünün tamamen Medipol Başakşehir’e geçmesinde etkili oldu.

Söz Emre’ye gelmişken, Fenerbahçe’nin geçen sezon yaptığı kadro

Yazının Devamı