E ticaret siteleri pandeminin de verdiği rüzgarla hem şirketlerin hem de kendi işini yapmak isteyen kişilerin odak noktası haline geldi. Elbette her site ve kurgusu birbiriyle aynı değil. Bu farklılıklar aslında hem sitenin işlevselliğini hem de e ticaret sitesinin başarısını doğrudan etkiliyor.
Dünya üzerinde milyonlarca web sitesi ve bir o kadar da ürün var. Bütün bu büyük okyanusta her ürün ve web sitesi aslında birbiriyle yarış halinde ve daha ön plana çıkıp hem gelirlerini artırmak hem de daha çok kullanıcıya ulaşmak istiyor.
Gün geçtikçe teknolojinin daha kolay ulaşılabilir olması ve hem de site kurulumlarının kolaylaşması eskiden çok karmaşık gibi gözüken bir çok işlemi daha kolay ulaşılmasına ve aradaki farkların kolay kapanmasına sebep olmaya başladı.
Farkların bu kadar azalması; web sitenizin büyük bir rakip okyanusunda daha ön plana çıkması için belli konularda iyileştirilmesini ve hataların düzeltilmesini bir keyfiyet değil elzem hale getiriyor.
E-Ticaret
E ticaretin pandemi ile daha da artması iç piyasadaki ürünlerin çeşitliliği, satıcıların artması mevcut piyasayı büyütürken girişimciyi veya yatırımcıyı da daha büyük pazarlara yöneltmesi kaçınılmaz hale getirdi.
İç pazarda satılan ürün ve hizmetleri iç piyasa koşulları ile satarken dış pazarlarda daha yüksek fiyata satma imkanı vermektedir. Ülkemizde üretim maliyetlerinin göreceli olarak diğer ülkelere göre daha ucuz olması ve online satışla ülkeler arasındaki sınırların kalkmasıyla aradaki kar makası da açılıyor. Bu hem üreticinin hem de satıcının lehine bir durum.
Haliyle iç pazardaki zorluklar ve yerel piyasalardaki daralmalar online ticaretin daha büyük pazarlara itiyor.
Elbette girilecek olan pazar hakkında da belli avantajları da kullanmak, mevcut satışları ve karlılığı en avantajlı ve maksimum hale getirmek gerekir.
E-İhracat nedir? Neyi ifade etmektedir?
Eticaret, kullanıcı ve Mikro İhracat işlemleri ve sürecine E-ihracat diyebiliriz. Online satış sayfanıza (e-ticaret siteniz,
Pandemi öncesi ve sonra daralan piyasalar, ekonomi ve hayat şartları yaşamayı daha zor hale getirdi, getiriyor. Sokağa çıkma yasakları, maske uygulamaları ve insanların birebir temas edeceği yerlerde daha dikkatli davranıyor olması ister istemez yapılan ticareti ve şartlarını da değiştirdi. Artık daha dijital çözümler olmak zorunda. Her ne kadar hayatımız dijitalleşmeyle kendi hücre hayatımıza kısılıp kalıyor olsa da önümüzdeki dönemde ticaret adına doğal seleksiyon dönemi yaşayacağımız kesin gibi duruyor.
Burada yapılacak en kolay hamle işlerinizi dijitalleştirmek olabilir.
İşin girişimcilik kısmına baktığımızda; işinden olan veya evde çocuklarıyla ilgilenmek zorunda kalan binlerce beyaz yakalı kadın var. Hepsi bir çıkış arıyor. Dijital öyle bir dünya ki doğru hamlelerle istediğiniz işi, mekan kısıtı olmadan yapabiliyorsunuz. Bu çıkış arayan kadın girişimci için bulunmaz bir ortam.
Kadın zaten doğası itibariyle üretkenlik genlerini iyi kullanırsa ortaya farklılık yaratan, hedefi iyi belirlenmiş girişimler ortaya
Hikaye bu ya; bir kafese beş maymun koymuşlar. Kafesin ortasına da bir merdiven koyup üstüne de iple bir salkım muz asmışlar. Muzları gören karnı aç maymunlar sırayla merdivene tırmanıp muzları almaya çalışmışlar ama nafile. Ne zaman maymunlardan biri muzlara uzanacak olsa dışarıdan beşinin birden üstüne tazyikli su sıkılmış. Bir süre sonra maymunlar tazyikli su yememek için pes etmişler ve muzlara hamle yapmayı bırakmışlar.
Sonra bu beş maymundan biri kafesten çıkartılmış ve yerine konudan hiç haberi olmayan başka bir maymun koymuşlar. Yeni maymun merdivenin tepesindeki muzları görür görmez merdivene doğru hamle yapmış ama diğer dört maymun, tazyikli suya maruz kalmamak için, bu yeni maymunu bir güzel dövmüşler.
Sonra kalan dört maymundan biri daha çıkartılmış ve yerine yine konudan hiç haberi olmayan başka bir maymun koymuşlar. Gelen yeni maymun da muzları görür görmez merdivene doğru hamle yapmış ama diğer maymunlar bu yeni maymunu dövmüşler. Üstelik en çok döven de, demin neden dayak yediğini bilmeyen
Kadın arabası, kadın içeceği, kadın bedeni ve son günlerin en çok söyleneni kadın cinayetleri.
Eğer bir ürün tasarlıyorsanız önce onu diğer ürünlerden veya hizmetlerden farklılaştırırsınız ve üzerine bir anlam yüklersiniz. Bu yüklediğiniz anlam ürünü veya hizmeti tanımlamak için kullanılan slogan, isim, deneyim veya bir çok değişik şekilde olabilir. Beş duyuya hitap eder şekliyle bir marka yaratırsınız ve markanıza/ürününüze bir kişilik verirsiniz. Bu Persona’nın bir insan gibi hitap ettiği düşünceler, akımlar, modalar olur ve kendine has bir şekilde diğer markalardan ayrışacak şekilde kampanyalarla, sloganlarla, siyası veya oluşan olaylara tepki verir.
Hedef kitle de bu Persona’yı satın alır. Aslında aynı evsafta ürün veya hizmeti başka bir yerden belki daha ucuza ve daha iyi şartlarda satın alabilir ama almaz. Çünkü 5 duyusuna uygun olan ve gururunu okşayacak, kendini toplumda konumlandırdığı yere yakın markaları alır, kullanır ve kendince marka olur. Yani aslında
Size markanızın daha bilindik daha kullanılır olması için bir kadının hoşuna gidecek bir çok kelime veya slogan sıralayabilirim. Belli ölçülerde de başarılı olursunuz. Markanız bir yere gelir, o kadar…
Aslında bu yazının ana fikri kadının beynindeki sizinle ilgili sihirli kelimeleri nasıl belirleyeceğiz veya nasıl sihirli hale getireceğiz.
Markasını tanıyan satıcı veya marka yöneticisi, ürününü kime ve nasıl satacağını da bilir. Ne yapmasını, nasıl yapmasını ve neden yaptığını bilen markalar diğer rakiplerine göre 3-5 adım önde gider ve oyunu yönlendiren sektör liderleri olur çıkarlar.
Bu düzeye gelmek isteyen yönetici önce beynin nasıl çalıştığını ve neyi satın aldığını ve nasıl kendini konumlandırdığını biliyor olması gerekir.
Beyin isim sistemleri ile çalışır ve bütün düşünce, 5 duyu ve hatta duygular 3 boyutludur. Bunu kendine gelen 2D bilgiyi var olan veri tabanına göre işleyerek 3D haline getiren beyin yapar.
Yani size bir bilgi gelir, Beyniniz onu görselleştirir ve hayata katar. İşlevi biten
Dünya aynı bir vücutta akan biyoenerji ve sinir uçları gibi altından akan negatif ve pozitif enerji akım hatlarına sahiptir.
Buna basit örnekler vermek gerekirse, eğer pozitif bir akım hattı üzerine iş yerinizi kurarsanız işleriniz daha verimli olur. Çok insan trafiği olan bir caddede bunun için bir örnek olabilir. Bir yan caddesinden kimse geçmezken o cadde diğerlerine göre çok daha insan çeker. Bunun sebebi insan ve dünyanın kendi arasındaki enerji salınımlarıdır.
Örnekten yola çıkarsak; dünya üzerinde de ley hatları adı verilen enerji salınım hatları ve alanları mevcut. Dünya da aynı vücudun çakra sistemi gibi çalışırlar. Bu alanlar çok yüksek frekanslı çıkış alanlarıdır.
Bu enerji alanları dünyada üç yerde ve bir hat üzerinde bulunuyor. Dünyanın kutuplarının yani enerji salınımının (göreceli olarak) değişmeye başladığı yıllardır söyleniyor. Mevsimsel değişiklikler, insanların sinirli halleri, duygular, güneş-ay tutulmaları, savaşlar hep bu değişimin ayak sesleri.
&O
Dünyanın belki de en çözümü olmayan sorularından biri gibi gözüken soru “kadın ne ister?” sorusudur. Sorunun cevabı herkese göre değişse bile gelen kanı kadının aslında ne istediğini bilmediği yönünde kuvvetli bir kanı mevcut. Bu sadece bir kanı aslında.
Kadın tarafından baktığınızda ise durum çok daha net ve kendi anlayışına göre her şeyin yerli yerinde olduğunu görür ve hissedersiniz.
Elbette zevkler ve renkler tartışılmaz ama kadın odaklı pazarlama yapan her şirket ve markanın kadının ne istediğini bilmesi ve bunu sunuyor olması için çok basit olmazsa olmaz bazı şeyler var. Bu yüzden markalar eğer kadın hedef kitlenin olduğu bir pazara giriyorsa planladığı her şeyi tekrar tekrar gözden geçirmeli ve planlamalı.
Aslında içinde kadın olmayan marka, ürün veya hizmet bulmak neredeyse imkansız. Yapılan araştırmalara göre neredeyse yok denecek kadar az. Hatta o kadar az konuda satın alma kararını erkek veriyor ki inanamazsınız. Şahsen erkeğin içinde kadın olmayan bir karar verdiğini