Sadece büyükşehir adayıyla seçim alınmaz

1 Aralık 2018

Mart 2019’a dönük başkan adaylarının tamamı henüz ortaya çıkmadı ama herkes kazanmak iddiasında... Bu elbette ki olması gereken bir durum. Hiçbir partinin ya da siyasinin “Biz değil, o kazanır” demesi beklenemez ancak olabilirliğinin de mevcut ya da olası adaylar ile 2014 yerel ve 24 Haziran’daki son sandık sonuçlarına bakarak alt alta yazıp toplama çıkarmalarla izah edilemeyeceği de bir gerçek. O nedenle de tek bir isim veya ittifak hesaplarıyla “Seçimi alırız, aldık” demek hiç inandırıcı değil. Özellikle de İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere büyükşehirlerde. Çünkü yukarıdan aşağıya tüm aday profilleriyle bağlantılı olarak parti geçişliliğinin çok daha kolay olduğu bir seçim söz konusu. Yani seçmen birisini kendisine yakın hissederse tarafını değiştirebilir. Dolayısıyla da büyükşehir adayı kadar, ilçe başkan adayları, hatta belediye meclis üyeliği adaylarının da popülerliği, oy verilebilir olması başarı açısından son derece etkili. Yoksa büyükşehirlerde sandık yenilgisi kaçınılmaz. Örneğin kamuoyu araştırmacısı Adil Gür diyor ki:

“İstanbul’da Esenyurt’u, Küçükçekmece’yi, Üsküdar’ı kaybederseniz büyükşehiri alamazsınız. O nedenle de tüm adaylar çok önemli. Çünkü

Yazının Devamı

DAEŞ ABD için devlet dışı aktör

29 Kasım 2018

ABD’nin Suriye’deki varlık gerekçesi neydi? DAEŞ’i yok etmek. Ama ABD ne yaptı? Teröristlerle mücadele adı altında bir başka terör örgütü YPG/PKK’yı silahlandırıp eğitti, dahası alan açtı, açıyor. Yani ABD Fırat’ın doğusuna dönük kurguladığı kirli tezgâhını uygulamak için DAEŞ’i bahane etti, kullandı hâlâ da aynı kafada. Dahası, şimdilerde bu bahaneler arasına İran’ı da ekledi. Açıkçası, ABD, YPG/PKK’dan vazgeçmem diyor ve Suriye’de kalıcı olmak noktasında da ısrarlı. Bunu hamleleriyle de ortaya koyuyor. Nasılını emekli tuğgeneral, Dr. Naim Babüroğlu anlatıyor:

“DAEŞ’i gerekçe olarak gösteren ABD 30 bin YPG/PKK’lıyı eğiteceğini söyledi ama o arada bunları İran’a karşı kullanacağını da itiraf etti. Şu anda Fırat’ın doğusunda 70 bin terörist var, 30 bin daha ekleyin, 100 bin ediyor. Zaten hedefi 100 bin değil miydi? Geçen yıl YPG’nin sözde liderleri ‘ABD bizim gücümüzü 100 bine çıkaracak’ demişlerdi. Peki, bu 100 bini kime karşı kullanacak? Görünen gerekçe DAEŞ diyor, şimdi de yeni bir gerekçe olarak İran’ı ortaya attı. Dolayısıyla, kimse karşı çıkamıyor buna. O zaman İran’a karşı kullanılacaksa İran rejimi ne zaman devrilecek bilen var mı? Yok. Peki, Suriye 2011’de başladı. Suriye

Yazının Devamı

İngiliz istihbaratı Kaşıkçı’yı kaçıracaktı

26 Kasım 2018

Cemal Kaşıkçı’yı infaz edenleri ve ölüm emrini vereni herkes biliyor ama henüz adını resmen zikretmiyor. Hem de CIA başta olmak üzere bir çok istihbarat servisinin elindeki katliam kanıtları ve bunların doğrudan Prens Selman’ı işaret etmesine rağmen. Çünkü herkesin gözü Suudi’lerin petrolü ve parasında. Ki Trump da bunu yekten söylüyor. Dolayısıyla da cinayetin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmamasında da hazırlanışında olduğu gibi birçok ülke gizli servisinin parmağı var. Özellikle de CIA ve MOSSAD’ın. Nasılını Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin anlatıyor:

“ABD bölgeyi yeni baştan Suudiler vasıtasıyla dizayn etmeye çalışıyor. Bu dizayn içerisinde kimler var? ABD var, İsrail var, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri var. İngiltere bu işin dışında tutuluyor. Dolayısıyla İngiliz gizli servisi MI6, özellikle Suudi Muhaberatı, CIA ve MOSSAD’a yönelik bir karşı harekat içerisinde. Yani onları takip ediyor, ne yaptıklarını izliyor. Hatta bu olayda da o gün yapmasalar büyük ihtimalle MI6 devreye girip işi planlamışlar, Kaçıkçı’yı kaçıracaktı, götürecekti. Kurtaracaktı bu işten Kaşıkçı’yı...”

Nasıl yani?

Şöyle Kaşıkçı İngiltere’den

Yazının Devamı

‘CHP adayını karşı mahalleye sormalı’

24 Kasım 2018

Siyasetin gündemi ittifaklar olur mu olmaz mı, olursa nasıl olur ve aday tespitleri... Dolayısıyla da siyasi atmosferde heyecan dorukta... Özelikle de İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere büyük şehirlerde. Çünkü her parti öncelikle kimi aday göstereceğinden ziyade, rakip partilerin adayları üzerine odaklanmış durumda. Evet, bugün AKP bazılarını açıklayacak ama daha CHP’nin üç büyük şehirde adaylarını nasıl belirleyeceğine dönük yöntemi bile belli değil. Örneğin İnce, ısrarla eğilim yoklaması yapılmasını, yani adayları parti teşkilatının tespit etmesini savunuyor. Hatta Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından kendi adaylık şartını bir kez daha “Sandık varsa varım, yoksa yokum” diye açıkladı. O nedenle de top şu anda CHP Genel Merkezi’nde, daha doğrusu Kılıçdaroğlu’nda. Onun verdiği ilk tepki ise “Değerlendireceğiz” şeklinde. Yani biraz geçiştirme havasında. İşte bu noktada da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını resmen açıklayan ve uzunca bir süredir sokak sokak dolaşan Gürsel Tekin’in de bir başka önerisi var. O da diyor ki:

“Keşke ön seçim olsaydı ama bu saatten sonra mümkün değil. Parti içi ön yoklamanızı yapabilirsiniz. Genel Merkez neye karar

Yazının Devamı

CHP’den Ayşe Teyze Ahmet Amca hamlesi

22 Kasım 2018

Mart 2019’a dönük ittifak ve aday arayışlarına odaklanan siyasi partiler bir yandan da örgütleriyle seçmeni ikna hesapları yapıyor. Çünkü bıçak sırtı çok fazla il ve ilçe var. Dolayısıyla da sandıkta başarı siyasi partilerin saha performanslarıyla doğru orantılı. Bunda da her parti açısından sihirli formül malum. Kapı kapı dolaşmak, öncelikle bire bir seçmenin gönlünü kazanmak. Buna dönük olarak “Sokak Örgütlenmesi” adıyla yeni bir model geliştiren CHP’nin sloganı ise şu:

“Komşunu Tanı, Onu Dinle ve Bir İyilik Yap”

Buna göre, ülke genelinde her evin kapısını bir CHP’li çalacak, kendini tanıtıp “Komşu, bir derdin var mı?” diye soracak. Varsa da çözüm konusunda destek olacak. Hastane randevusu, tapu işlerini kolaylaştırma, evin çocuklarına derslerinde yardım gibi. Tabii amaç da CHP’nin Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’nın anlatımıyla öncelikle Ayşe Teyze ile Ahmet Amca’nın sempatisini ve güvenini kazanmak, sandık zamanı geldiğinde de “Ahmet Amca, Ayşe Teyze bu sefer de bizim partimize destek ver” diyerek oyunu almak...

Yani model doğrudan CHP’ye halk nezdinde güven tesis etme üzerine kurgulu. Niyesini Atıcı anlatıyor:

“Biz anladık ki proje üretmekte

Yazının Devamı

FETÖ’nün kullanım süresi doluyor mu?

19 Kasım 2018

ABD, Fetullah Gülen’i iade edecek mi, ediyor mu?
ABD medyasının “Beyaz Saray,
FBI ve bakanlıklara Fetullah Gülen’in iadesiyle ilgili
neler yapılabileceğinin araştırılması talimatını verdi” haberiyle bir kez daha bu konuyu tartıştık. Hatta CIA’nın FETÖ elebaşının üçüncü bir ülkeye gönderilmesinin hesabını yaptığı konuşuldu. Bu bağlamda da “teslim eder”i savunanlar “ABD insanları kullanır ve daha büyük bir menfaat karşılığı da anında satar. Dahası, ABD Türkiye ile bozulan ilişkilerini düzeltmek için adım atmak zorunda” dedi. ‘Etmez, etmeyecek’ diyenler ise CIA’nın kullandığı birinin teslim edilme kararı çok kolay alınamaz görüşündeydi. Tabii bunların hepsi yine lafta kaldı. Çünkü Trump “Bu şu anda değerlendirdiğimiz bir şey değil” sözleriyle tartışmaya noktalı virgül koydu... Dolayısıyla da bu soruyu FETÖ’nün kullanım süresi doluyor mu ya da ne zaman, nasıl dolar şeklinde revize etmekte yarar var... Soruya eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş yanıt veriyor:

“FETÖ’nün kullanım süresinin dolup dolmadığını anlamak için Türkiye’nin bu konuyla ilgisine bakacaksın. Türkiye yönetimiyle özellikle iktidarıyla FETÖ olayıyla, tehdidiyle ilgisini devam ettiriyor, önemli görüyor ve hala

Yazının Devamı

CHP’de ‘ince’ hesaplar

17 Kasım 2018

CHP Parti Meclisi’nin “Aday tespitinde ön seçim yok, eğilim yoklaması da her yer için geçerli değil” kararı ön seçim şartıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylık konusunda yeşil ışık yakan Muharrem İnce’ye karşı kırmızı ışık olarak algılandı. Ancak hemen sonrasında İnce’nin randevu talebi ve Kılıçdaroğlu’nun buna sıcak bakmasıyla yeşil ışık olasılığı yine gündeme geldi. An itibarıyla görüntü ise sarı ışık. Kırmızı ya da yeşile dönüşme olasılığıyla ilgili gelen sinyaller de şöyle:

Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasındaki kurultay restleşmesi nedeniyle genel merkez kanadı İnce’nin adaylığına sıcak bakmıyor, “İnce’nin toplumdaki birleştirici gücünü kaybettiğini” iddia ediyor. İnce kanadı ise Muharrem İnce isminin yapılan tüm anketlerde birinci çıktığını savunarak, “Toplumdaki gücünü kaybetti” eleştirilerine tepki gösteriyor.

Yani İnce’ye adaylık yolu açılabilir de, kapanabilir de... Dolayısıyla da 24 Haziran sonrasında CHP cenahında sıkça dillendirilen “İnce ne yapacak?” konusu yine vizyonda:

Ön seçim olursa varım yoksa yokum demiştiniz?

Ön seçim demiyorum, ben sandık diyorum. Benim talebim eğilim yoklaması. Ön seçim farklı bir şey. Ön seçim, seçim takvimi içerisinde YSK ya da

Yazının Devamı

Yerel seçimlerde aday oyunları

15 Kasım 2018

Yerel seçim yaklaşır- ken her parti öncelikle kimi aday göstereceğinden ziyade rakip partilerin adayları üzerine odaklanmış durumda. Özellikle de İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere büyükşehirlerde. Dolayısıyla da ortada konuşulan ya da aday adayı olarak resmen ortaya çıkan isimler var ama her birinin olabilirliği kendi popülerliğiyle değil, olası rakiplerinin kim olacağıyla bağlantılı. Kim kimin önünü keser ya da kim karşı mahallenin oylarını alır gibi... Yani hangi ilde,
ilçede kimin belediye başkan adayı gösterileceği konusunda tam anlamıyla çok bilinmeyenli bir sandık denklemi söz konusu... Tabii bu denklemin bir de oy oranı düşük olan partilerin hamleleriyle ilgili boyutu da var. Ki o cenahta da henüz adaylar zikredilmese de sandığın dengesini bozacak pek çok isim konuşuluyor. Dahası, diğer partilerdeki gelişmelerle bağlantılı sürpriz adayların ortaya çıkacağı da malum... Örneğin kamuoyu araştırmacısı
Adil Gür diyor ki:

“Popüler, medyatik bir adam küçük bir partiden niye aday olsun? Ama şu var; büyük partiler adaylarını göstersinler, her şey netleşsin, göreceksiniz ki küçük partilerden de popüler adamlar, bir belediye başkanı partisi tarafından aday gösterilmemişse

Yazının Devamı