Madem başarılıydınız, bu kavgalar ne?

26 Temmuz 2018

24 Haziran’da muha-lefet partilerinin ortak taktiği neydi? Rakibin kazanmamasına odaklanmak. Dolayısıyla da farklarını anlatıp vatandaşı ikna etmeye yönelik pozitif söylemlerden ziyade neden Erdoğan’a ve AKP’ye oy verilmemesi gerektiği üzerine negatif içerikli kampanyalar yürüttüler. Neticesinde de kaybettiler. Çünkü siyaset bilimcilere göre hırs öne çıktı ve hata yaptılar. Ama onlar buna rağmen seçimin hemen sonrasında AKP’nin düşen oy oranı üzerinden galiptir bu yolda mağlup yutturmacasıyla “başarı(!)” mesajları verdiler. Örneğin, 26 Haziran’da yaptığı değerlendirmede Kılıçdaroğlu, sonucun sıradan bir başarı olmadığına dikkat çekerek, “Duvarın bir kısmını yaktık. Aynı azim ve kararlılıkla duvarın kalan kısmını da yıkacağız. Bu seçimin tek kaybedeni vardır. AKP’dir. 7 puan kaybetti. Parlamentoda çoğunluğu kaybetti” dedi. Aynı tarihte yine başarıdan(!) ve güçlü-kalıcı bir partiden söz eden Akşener’in görüşleri de “Siyasal iklimi değiştirdik. İYİ Parti Türk siyasetinin uzun zamandır hissettiği merkez parti eksikliğini hem de girdiği ilk seçimde gidermiştir” şeklindeydi...

Peki ya bugün? Bir ay öncesinin başarılıyız(!) havasındaki partilerinden CHP’de herkes “Köklü değişim” diyor.

Yazının Devamı

‘PKK eylem yapamaz hale getirildi’

23 Temmuz 2018

TSK, bölücü terör örgütüne dönük yurt içi ve dışında amansız mücadele veriyor. Hedef son teröristi etkisiz hale getirerek bu işi hepten bitirmek. Bu belki bir zamanlar daha çok temenni gibi algılanıyordu ama bugün sahadaki gerçekliğe bakıldığında böyle bir gidişatın olduğu çok net. Çünkü Mehmetçik artık sadece alan savunması,temizliği ya da kısa soluklu sınır ötesi operasyonlar değil, doğrudan bataklığı kurutmaya odaklı dış saha pres de yapıyor. Nitekim daha iki gün önce Çukurca’daki 2 bin 270 rakımlı Dağbaşı Üs Bölgesi’ne komutanlarla birlikte giden Milli Savunma Bakanı Akar’da aynı konuya değindi ve “yukarıdan aşağı süpüre süpüre bu alçak teröristleri hudutlarımızın dışına attık, takibe devam ediyoruz. Gece gündüz, yaz kış, dağ bayır demeden her türlü tehdit ve tehlikeye karşı terörle mücadele en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar aynı kararlılıkla devam ettirilecektir” dedi. Yani ülkenin bütünlüğüne, birliğine karşı olanlara aman yok. Dün TSK’nın bu kararlılığını ve PKK ile mücadelede gelinen noktayı Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin’e sordum. Öncelikle söylediği şuydu:

“PKK eylem yapamayacak hale getirildi..Terör örgütünün

Yazının Devamı

Muhalefetin ‘muhalefet’ çıkmazı

21 Temmuz 2018

Demokrasilerde muhalefet, özellikle ana muhalefet iktidarın alternatifidir. O nedenle de kendini, ilkelerini, topluma sunar ve vatandaşı, seçmenleri ikna etmeye çalışır. Dolayısıyla iktidar olmak isteyen bir siyasi parti ya da partiler öncelikle bir hedef koymak ve bunu çok net bir şekilde halka anlatmak zorunda. Daha doğrusu neyi nasıl yapacağı konusunda farkını fark ettirmek ve toplumun güvenini kazanmak durumunda. Peki ülkede uzunca bir süredir “muhalefet” denilince akla gelen ne? İktidarın yaptığı doğru yanlış her şeye muhalif olmak, yani günlük popülist söylemlerle vatandaşın gazını almak ya da aldığını sanmak. Ve ülkeden ziyade kendi partilerinin iktidarlarına odaklanmak. Örneğin bugün CHP’deki muhalefetin dillendirdiği “Köklü değişime ihtiyaç var” ültimatomları aslında genel başkanlık koltuğunun değiştiği 22 Mayıs 2010’dan bu yana Kılıçdaroğlu’ndan da sıkça duyduğumuz ancak içi doldurulamayan bir söylem. Çünkü bu sözler türbanlı, hatta kara çarşaflı üyelere altı ok rozeti takmak gibi popülist hamleler ya da günün modasına uygun (sağdan, soldan, muhafazakar, liberal) vitrin değişikliklerinden öteye geçmedi, geçemedi. Sadece son birkaç seçimler öncesinde ilk kez sokaktaki

Yazının Devamı

CHP’de herkesin koltuk hesabı var

19 Temmuz 2018

Her seçim sonrasında olduğu gibi CHP yine ülkeden ziyade partiye iktidar olma hedefine odaklandı. Aslında buna “O gitsin, ben geleyim” ritüeli de denilebilir. Çünkü yapılan tartışmalar partiyi yenileyecek, güçlendirecek konular üzerinde değil, “Senden daha iyi yönetirim” anlayışıyla götürülüyor. Dolayısıyla da, muhalefetin olağanüstü seçimli kurultay için başlattığı hareketin adı “değişim ve umut” olsa da bu, tabanın ve seçmenin beklediği dağlara taşlara yazılacak yeni bir “umut” mesajından çok “hele siz beni bir seçin sonrasına bakarız” gibisinden bildik nakarat havasında. Tek fark bu kez yüzde 30’luk rüzgârı arkasına alan İnce’nin yekten, “adayım” demek yerine “yürü derlerse hazırım” gibisinden topu teşkilata atması. Yani “Kılıçdaroğlu’na karşı yokum ama teşkilat baskısıyla varım” yutturmacası. Tabii yersen...

Peki CHP’deki muhalefetin “olacak” iktidarın ise “yeterli imzayı toplayamazlar” sözleri nedeniyle gerçekleşmesi papatya falına dönen olağanüstü seçimli kurultayın amacı sadece tepe koltuğundaki değişikliği öngören bir durum mu? Değil elbet. Bunun bir de hem Merkez Yürütme Kurulu (MYK) hem de Parti Meclisi (PM) ile önümüzdeki yerel seçimler nedeniyle doğrudan belediye

Yazının Devamı

FETÖ bitti diyen büyük hata eder

16 Temmuz 2018

Hain darbe girişimi-nin ikinci yıl dönümünde şehitlerimizi andık ve meydanlarda ülkece yine tek yürek, tek ses olarakdemokrasiye bağlılığımızı bir kez daha haykırdık. Peki geçen bu iki yılın sonunda hainler hak ettikleri cezaları aldılar ve artık bu pislik tamamen temizlendi diyebilir miyiz? Belli oranda evet. Çünkü geçen iki yıl içinde Türk demokrasisini hedef alan bu darbe girişiminin faillerinin adalet önünde hesap verdikleri yargılama sürecinde önemli bir mesafe alındı ve çok sayıda haine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Büyük olasılıkla kalan davalarda bu yıl sonuna kadar tamamlanacak. Ancak, bunlar eldeki hainler, birde yurt dışına tüyenler ve asıl Pensilvanya’daki çıban başının durumu var. Nitekim MİT’in onlara dönük “paketleme” çalışmaları ya da diplomatik yönden iade girişimleri de tam gaz devam ediyor. Yani daha görülecek çok hesap var. Tabii bu da hainlikle mücadelenin bir boyutu, bunun bir de kanser gibi ülkenin tüm kamu kurum ve kuruluşlarına sirayet eden FETÖ mikrobunu temizleme kısmı var. Ki o konuda da epey yol alınmış durumda özellikle de TSK, Emniyet ve yargı cenahında. Örneğin 701 sayılı KHK’yla ihraç edilenlerle birlikte ordudan atılan asker

Yazının Devamı

Adnan Hoca’nın bacı imamları

14 Temmuz 2018

Son yıllarda daha çok “kedicikleri”yle ön plana çıkan Adnan Oktar’ın aslında yediği haltları bilmeyen yok. Yani bugün gözaltında alınan ifadelerden sızan el konulan mal varlığı, evlilik vaadiyle kandırılan kızlar, şantaj kasetleri ya da evlerde ele geçen silahlar gibisinden şaşırtıcı detayların hepsi zaten çoktan kayıtlara geçmiş bilgiler... Özellikle de ünlü ailelerin çocuklarının gruba katıldığı ya da zorlandığı 1990’lı yıllardan itibaren. Anımsıyorum da o yıllarda oğlunu, kızını, dolayısıyla da malını, mülkünü kaptıran öyle ünlü isimler vardı ki gerçekten şaşırmamak elde değildi. Yine o günler manken ya da sanatçı genç kızlara kanca atılmaya başladığı dönemdi. Adnan Hoca’nın yakışıklı ve sözde zengin müritleri kızları evlilik vaadiyle kandırıp, gruba dahil ediyordu. Aynen bugün denildiği gibi. Tek fark, o günlerde kandırılan kızlar, bugünkü gibi açılıp, saçılmak yerine kapanıyordu. Örneğin, o dönemde Adnan Oktar’ın sağ kolu denilen Bahadır Güven tarafından kandırılan dönemin en ünlü iç çamaşırı mankeni ya da şimdilerde ekrandan başkalarıyla yaptığı iffet tartışmaları nedeniyle cezaevine giren bazı ünlüler gibi. Çünkü her ikisi de o günlerde kendileriyle yaptığım söyleşilerde

Yazının Devamı

İYİ Parti tek seçimlik hareket mi?

12 Temmuz 2018

Yeni Türkiye’nin ilk günleri yeni sistemin yapılanması kadar muhalefet partilerinin iç hesaplaşmaları açısından da oldukça hareketli geçiyor. Özellikle de CHP ve İYİ Parti açısından. Çünkü seçimde “süt kardeşliği” havasındaki her iki parti de “Nerede hata yaptık?” diyerek, hem bu birlikteliği hem de partilerinde yaşanan gelişmeleri sorguluyorlar. Tabii, partilerinden kopma iddiaları ve tartışmalarını da... Yani muhalefetin gündemi bu kez sadece “Cumhurbaşkanı Erdoğan” odaklı değil, doğrudan kendi gelecekleriyle de bağlantılı. Bir başka deyişle, İnce’nin çıkışıyla CHP’de patlak veren sancı İYİ Parti’ye de yansımış durumda. Bunun işaret fişeği de Meclis’teki yemin töreninde bazı partililerin MHP lideri Bahçeli’ye gösterdiği saygı ve sevgiyle geldi ve bu görüntüye Akşener, “Bizim ilkelerimize uymayacaklar, derhal gitsinler” diye çok sert tepki gösterdi. Başkanlık divanı toplantısındaki “merkez sağ” tartışması da “siyasi tutkal” noktasındaki sorunları hepten alevlendirdi.

Açıkçası, seçim öncesinde daha farklı konumlarda nitelendirilen İYİ Parti’de şimdilerde rüzgârın yönü değişmiş durumda. Hem de fırtına sinyalleri verir şekilde. Niyesini İYİ Parti’nin kuruluş aşamasında Akşener’in

Yazının Devamı

ABD, Karayılan ve Bayık’ı gözden çıkardı

9 Temmuz 2018

Milletvekilleri yemin etti ve Meclis’te yeni dönem başladı, bugün de Cumhur-başkanı yemin edecek ve Türkiye yepyeni bir sistemle yoluna devam edecek. Dolayısıyla da dikkatler Ankara’da. Yani ülke siyasi gelişmeler ve sonuçlarına odaklanmış durumda ancak bu diğer faaliyetlerin ötelendiği anlamına gelmiyor. Özellikle de teröre, teröristlere karşı yürütülen mücadele açısından. Çünkü o cenahta da PKK terör örgütü ve türevleri PYD/YPG’ye dönük “yok etme” operasyonu kesintisiz devam ediyor. Tabii bu noktada en çok merak edilenlerin başında da Mehmetçik’in geldiğini duyunca Kandil’den tüyen PKK’nın lider kadrosunun akıbeti var. Öncelikli beklenti de atıp tutan Murat Karayılan ve Cemil Bayık’ın paketlenip Türkiye’ye getirilmesi. Tıpkı Abdullah Öcalan ve Şemdin Sakık gibi. Ki bu yönde son derece önemli gelişmeler söz konusu. Hem Özel Kuvvetler ve MİT’in operasyonları hem de ABD’nin PKK’nın lider kadrosuna bakışı açından. Örneğin dün konuştuğum Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin, ABD’nin Karayılan ve Bayık’ı artık gözden çıkardığını ve teslim etme noktasında olduğunu söyledi. ABD’nin neden beklediğini de şöyle açıkladı:

“Daha zamanı gelmemiş olabilir.

Yazının Devamı