İnce kazandı ama kaybediyor...

1 Eylül 2018

24 Haziran öncesinde yaptığımız söyleşide Muharrem İnce sonuca dönük tahminini sorduğumuzda şöyle demişti:

“Hata yapmazsam kazanıyoruz.”

Sonuç malum. İnce kaybetti ama aldığı 15 milyon oyla partisi CHP’yi sollamak gibi bir başarı elde etti. Hemen sonrasında da bir TV programında şu özeleştiride bulundu:

“Hatalarımı biliyorum; apolet tartışmasını fazla uzattım. Seçim sonucuna dönük açıklamayı millet benden duymalıydı, bir gazeteciden değil. Orada bir hatam oldu.”

Yani hatalar olmasaydı çok daha iyi olabilirdi. İnce teşhis konusunda son derece başarılı ve samimi ancak reçete uygulama noktasında sıkıntı ya da müdahalede gecikme var. Bu da kendisi açısından oldukça tartışma yaratan bir durum. Özellikle de CHP’de yaşanan gelişmelere bakıldığında. Çünkü görüntü artık koltuk kavgasının da ötesinde Kılıçdaroğlu ile İnce arasında bir kan davası havasında. Biri ülke yönetimine aday gösterdiği kişi için “Parti emanet edilmez” diyor, diğeri attığı tweet’le genel başkanını “yalancılıkla” suçluyor. Açıkçası, hata değil, hatalar zinciri gibi bir durum söz konusu. Dün bu konuyu CHP’nin önde gelen bazı isimleriyle konuştum. Hepsinin de öncelikle kesiştiği ortak tespitler şunlardı:

“İnce’nin tartışmayı

Yazının Devamı

30 Ağustos ve Malazgirt’i anlamak

30 Ağustos 2018

Türk tarihinde ağustos ayının ayrı bir yeri ve önemi var... 26 Ağustos 1071’de Malazgirt Savaşı’nda Sultan Alparslan Bizans ordusunu yenerek Anadolu’nun kapılarını Türklere açtı. Bundan 9 asır sonra 1922’de yine bir 26 Ağustos günü Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir” komutuyla başlayan ve 30 Ağustos’ta Yunan ordusunun bozgunuyla sonlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi Anadolu’nun sonsuza dek Türk yurdu olarak kalacağını tüm dünyaya gösterdi... Bu zaferler ülke olarak kutup yıldızımız konumunda... Her ikisinin ardında meşakkat, çaba, olağanüstü fedakârlık, daha da önemlisi, dâhiyane hazırlanmış bir strateji var. Dahası, Türk ve insanlık tarihi için böylesine önemli sonuçlar doğuran bu iki parlak zaferin aynı ay hatta aynı güne denk gelmesinin yanı sıra güç dengeleri açısından da benzerlikleri söz konusu. Örneğin, hem Malazgirt hem de Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde, Türk ordusu gerek asker gerekse harp malzemeleri bakımından kendisinden katbekat üstün bir güçle çarpıştı ve düşman ordusunu imha ederek kesin zafere ulaştı. Benzerlikler noktasında en çarpıcı olan da Alparslan ve Atatürk’ün hem savaş öncesi hem de sonrasındaki davranışlarının örtüşmesi.

Yazının Devamı

CIA’ya güvenen Trump’ı FBI bitirdi

27 Ağustos 2018

ABD’nin tepesindeki tüm koltukları generaller ve CIA elemanlarına teslim eden Trump örtülü ya da aleni manipülasyon ve operasyonlarla ülkeleri dizayn etmeye çalışırken, Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’na (FBI) yakayı fena kaptırdı. Hani dinsizin hakkından imansız gelir derler ya aynen öyle bir durum söz konusu. Çünkü Dışişleri Bakanlığı, CIA Başkanlığı ile ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’daki kritik görevlere atananlar Trump’ın en güvendiği isimler ve generallerdi. Dahası ülkenin en şahinleri olarak biliniyorlardı. O nedenle de bu tablodan çıkarılan ilk sonuç, bundan sonra dünyanın işinin çok daha zor olacağı yönündeydi. Nitekim öyle de oldu. ABD’nin bugüne kadar gizlice yürürüttüğü terör örgütleriyle bağlantısı alenileşti, hatta resmileşti. Ve Ortadoğu hepten ateş topuna döndü. Bu arada Trump’da küstah çıkışları ve tavırlarıyla müttefik, dost demeden bir çok ülkeyi karşısına aldı. Yani CIA ve Pentagon’un gazıyla o da havalandı. Ama sonunda ne oldu? Çok güvendiği CIA ve Pentagon’a rağmen hakkındaki FBI soruşturmasıyla ayakları yere bastı. Şimdilerde ise başkanlıktan alınma ya da istifa olasılıkları konuşuluyor. Açıkçası esip, gürleyen Trump’ın karizması fena halde çizilmiş

Yazının Devamı

CHP nasıl akort tutar?

25 Ağustos 2018

Kılıçdaroğlu’nun “Kurultay yok, yerel seçimlere odaklanalım” çıkışı, İnce’cilerin ise “Hiç değilse tüzük kurultayını zorlayalım” inadı nedeniyle fırtınalı ve bol olasılıklı günler yaşayan iki cepheli CHP bayramı genelde sakin geçirdi. Hatta kucaklaşma görüntüleri ve birlik mesajları da geldi. Tabii samimiyet derecesi tartışmaya açık olarak. Çünkü her iki taraf da bayram süresince mevcut durumu tetikleyen sözler etmedi ya da tavır koymadı ama olası hamlelere dönük kulis faaliyetleri de yoğun şekilde sürdü... Dahası, 9 Eylül tarihine odaklı yeni bir muhalefet hareketi iddiaları gündemde. Yani çalkantılı süreç “Nerede kalmıştık” denilip alevlenmek için fırsat kolluyor. Evet, yumuşama, yakınlaşma açısından önümüzdeki günler bağlamında yeni çağrılar ve düğün dernek davetleri gibi gelişmeler de söz konusu ancak bunların da ne kadar etkili olacağı koca bir soru işareti. Özellikle de her iki tarafın karşılıklı restleştiği, yani kılıçların çekildiği düşünüldüğünde. Zira deneyimli politikacılara göre, siyasette en kötü şey budur. Herkes birbirinin hatasını aramaya başlar, makul bir şey söylense dahi karşı taraf itiraz etmenin bir mecburiyet olduğunu düşünür. Şu an CHP’de olduğu gibi...

Kaldı

Yazının Devamı

Ne olacak Trump’ın bu tavrı?

23 Ağustos 2018

Bayramda yaptığımız her sohbette ülke sorunlarının yanı sıra Trump’un çılgınlıkları ve pervasızlığına da odaklandık. Özellikle de ne olacak Trump’un bu tavrı ya da sonucu noktasında. Eminim bu bizim dışımızda gelişen sohbetlerde, diyaloglarda da böyle olmuştur. Çünkü bugün hem ülke hem de bölgede yaşanan sıkıntılarda Trump’un ikircikliliği ve garip çıkışlarının payı büyük. Bir kere adam uluslararası ilişkilerde diplomasiyi kullanmıyor, ne düşünüyorsa pat diye Twitter’dan yazıyor. Hem de olur olmaz bir zamanda, saatte... Ya da bir dediği, diğerini tutmuyor. Dahası küstahça tavır ve üsluplarıyla her istediğini yaptıracağını sanıyor. Tabii ülkesine göre de hak ettiği karşılığı anında alıyor. Örneğin rahip Brunson olayındaki çıkışı ve Türkiye’ye yönelik yaptırım saçmalığında olduğu gibi. Dolayısıyla da bayram sohbetlerimizde Trump’a dönük ortak tespit şuydu:

Trump’un devlet adamlığı yetersizliği ve tecrübesizliği çok net. Adam şirket sahibi olduğu günlerdeki gibi söylediği her şey yapılacak sanıyor. Şirkette yönetim kurulu başkanı CEO’ya şunu yap dersin olur ama devletlerarası ilişkilerde böyle olmuyor. Onun içinde karargahı sürekli arkasını topluyor.

Peki Trump neyine güveniyor da

Yazının Devamı

İdlib’de CIA provokasyonuna dikkat

20 Ağustos 2018

Bayram nedeniyle onbinlerce Suriyeli ülkesine gitti,aralık ayının 31’ine kadar da dönecekler. Aynen önceki bayramlarda olduğu gibi. Gerçi o zamanlarda gidenlerden bazıları ülkesinde kaldı ama büyük çoğunluk bayram tatilinden evine dönen vatandaşlar gibi geri geldi. Dolayısıyla da bu hareketliliğe odaklı giden dönmemeli tartışması yine vizyonda. Muhalefet başta olmak üzere bir kesim diyor ki:

Savaştan kaçıp bir ülkeye sığınan insanın “Hadi ben bir gidip-geleyim” demesinin mantığı yok. Bir mülteci ülkesine dönebiliyorsa ona orada kal denilmeli...

Karşı tezi savunanlar ise bunun insani bir yaklaşım olmasının yanı sıra dönüşü teşvik eden tarafı bulunduğunu da söylüyor. Nasılını da şöyle açıklıyorlar:

Neticede Suriyeli sığınmacılar kendi evlerine dönmek istiyorlar bu onların temel arzuları ama şartların elverişli olup olmadığını da ancak böyle gidip gelerek test ediyorlar. Evet Esad af ilan ettiğini açıkladı, ABD’de son zamanlarda soruna diplomatik çözüm gibisinden sözler ediyor ama insanlar buna inanmıyor, güvenmiyor. Sağlıklı bir haber alamadıkları için hem yakınlarıyla konuşmak hem de durumu bizzat görmek gibi bir arayış içerisindeler.

Özetle; ülkedeki 4 milyon Suriyeli sığınmacının

Yazının Devamı

ABD istihbaratı ‘Mam Zeki’yi kurtaramadı

18 Ağustos 2018

PKK’nın lider kadrosundan, KCK yürütme konseyi üyesi “Mam Zeki Şengali” kod adlı İsmail Özden’in etkisiz hale getirilmesi Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığının yanı sıra imkân ve kabiliyetini de çok net ortaya koydu. Çünkü “Mam Zeki” de birkaç gün öncesine kadar yeri bulunamaz, hele de ikinci Kandil denilen Sincar’da ona kimse erişemez diye gizemli havaya sokulan lider kadrosundaki bir teröristti. Ama ne oldu? İninden kafasını çıkardığı anda onu adım adım takip eden MİT’in elemanları yerini işaretledi, TSK da dünyada ender ülkelerin yapabileceği nokta atışıyla anında temizledi. Hem de Sincar bölgesinde cirit atan ve artık alenen PKK’yı koruyup, kollayan CIA, MOSSAD’a rağmen... Yani MİT ve TSK öyle gizli, öyle seri hareket etti ki bölgedeki ABD ve İsrail ajanlarının dahi haberi olmadı, olamadı. Dolayısıyla da terörist “Mam Zeki”yi kurtaramadılar. Bunda siyasi iktidarın teröre, teröristlere karşı kararlı duruşunun ve verdiği desteğin etkisi büyük. Şöyle ki son dönemde PKK başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle ilgili istihbarat faaliyetleri çok ciddi şekilde arttı ve ileri teknoloji kullanılıyor. Örneğin, İHA’lar, SİHA’lar devrede. Bunların yanı sıra, TSK’nın ve güvenlik

Yazının Devamı

Trump küstahlaştıkça ABD yalnızlaşıyor

16 Ağustos 2018

Trump’ın küstahça tavrı ve ABD Doları’nda yaşanan spekülatif dalgalanmalar iktidarı, muhalefetiyle Türk halkını birleştirdi. Tıpkı FETÖ’nün 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminde olduğu gibi. Dolayısıyla da ABD’ye karşı tepki ve öfke had safhada. Dahası, Doğu’su, Batı’sıyla dünya ülkeleri de Türkiye’nin yanında. Yani Trump bu pervasızlığıyla hepten duvara toslamış durumda. Çünkü dünyada son yıllarda en çok düşman kazanan ülke sıralaması yapılsa, Trump’ın izlediği dış politika nedeniyle ABD birinci çıkar. Evet, öncesinde de durum pek farksız değildi ama Trump’la birlikte bu hepten ivme kazandı. Özellikle de adamın dost, müttefik demeden herkese tehdit sallaması ve yaptırımlar uygulaması nedeniyle. Dün bu durumu ve yaptırımlar açısından Türkiye’deki olası gelişmeleri eski başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı Murat Karayalçın ile konuştum. Öncelikle söylediği şuydu:

“Yaptırımların devreye girmesi tabii ki vahim ama dostlar, müttefikler hatta stratejik ülke olarak birbirlerini adlandıran ülkeler arasında bu sözcüğün kullanılması bile çok vahim. Şu an karşı karşıya olduğumuz sorunun bugüne kadar izlenen iktisat ve dış siyasetten kaynaklanan yönleri var ama bu bugünün işi değil.

Yazının Devamı