Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sultan Abdülhamit’in torunlarının başlattığı miras davasında “Hanedan soyundanım “ deyip de hak talep edenlerin sayısı 250’yi buldu. Mart ayının 27’sinde de İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bu konuda görülen davanın 13. duruşması var. Mahkeme ya “Evet, bunlar mirasçıdır” deyip veraset belgesi verecek ya da davayı reddedecek...
Öncelikle belirtelim ki her ikisi de son değil, aksine yıllar sürecek yeni hukuki süreçlerin başlangıcı. Ama o detaylara geçmeden önce davayı anımsamakta yarar var.
Aslında 1924 tarihli 431 sayılı yasa padişah mallarıyla ilgili talepte bulunulmasına engel. Bu konuda TBMM’nin 1949 tarihli yorum kararı da mevcut. Ancak bunlara rağmen, Sultan Abdülhamit’in torunları dedelerine ait olduğunu iddia ettikleri gayrimenkulleri almak için yaklaşık beş yıl önce avukatları aracılığıyla hukuk mücadelesi başlatmışlardı. İddiaları da şuydu:
“Müvekkillerin kök murisi olan Sultan 2. Abdülhamit, 431 sayılı kanunun çıkarıldığı tarih olan 1924’te padişah olmayıp, 1918 yılında vefat etmiştir. Yani o dönemin yasal düzenlemeleri ve günümüz mer’i hukuka göre tereke 1918 yılında gerçekleşen vefat ile kendiliğinden mirasçılarının mülkiyetine geçmiştir. Meclis yorumu da hukuka aykırıdır.”

Davacıların soy bağları
Davada bugüne kadar yaşanan süreçte, üç hukuk bürosunun avukatlarınca vâris olduğu iddia edilen her kişinin soy bağları araştırıldı. Bununla ilgili devlet Osmanlı arşivinden belgeler istendi. Sonucunda da aralarında Türkiye, Lübnan, Suriye İngiltere, hatta Meksika’dan da isimlerin olduğu 250 kişilik bir vâris listesi oluşturuldu. O nedenle dava dosyasının içeriği ağırlıklı olarak vekâletname ve soy bağlarını ortaya koyan belgelerle dolu. Avukatlarda dünyanın en büyük gayrimenkul mirası tanımlamasına giren yerlerin listesi de var. İşte bazıları:
“Bakırköy’de 70 dönüm arazi Beykoz ve Kartal’da 30’ar dönümlük arazi, Kağıthane’de 20 dönüm arazi, Veliefendi Çayırı, Dolmabahçe’de 30 dönüm bostan, Nişantaşı’nda iki konak, Şişli, Çatalca, Çekmece ve Geyve’de çok sayıda çiftlik, Galata’da değirmen arsası, Kabataş Meydanı, Horhor’da konak ve 5 dönüm arsası, Beşiktaş, Serencebey’de 2 dönüm bağ, Aydın, Antakya, Kilis’te çok sayıda çiftlik ve arazi...”
Gelelim 27 mart sonrasındaki olasılıklara:
Davacıların bir bölümünü temsil eden Akkuş Hukuk Bürosu’ndan Av. Meral Akkuş’a göre; mahkemenin vârisleri kabul etmesi durumunda önce uzlaşma yolu aranacak. Olmazsa alacak davası açılacak. 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin davayı reddetmesi durumunda ise dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınacak.

Haberin Devamı

Astsubaylar sokağa çıkmakta kararlı

Haberin Devamı

Astsubayların ekonomik ve yönetsel sorunlarını çeşitli boykot ve etkinliklerle dile getiren Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) bu kez eylem kararı aldı. Genel Başkan Ahmet Keser’in verdiği bilgiye göre; sokağa yansıyacak eylemler, Türkiye genelinde şube bazında başlayacak, seçim öncesinde de Ankara’ya taşınacak. Hükümetin askeri kanunlarda değişiklik öngören paketinde iyileştirme gibi gösterilen düzenlemelerin bardağı taşırdığını savunan Keser, “Elimizdeki pilotlar gidiyor diye bin liraya yakın zam yaptılar. Pilotun bindiği uçağı uçuran astsubaya ise hiç bir şey verilmedi’ diyor. Eş ve çocuklarla sokağa çıkacaklarını belirten Keser, şöyle devam ediyor:
“Biz bunun ipuçlarını geçmişte verdik. 2012’de 25 bin kişi toplandık. 2013’te yağmur altında 5 bin kişi yürüdük. Ankara’ daki eylemimizi süreli eylem haline dönüştüreceğiz. Aynı kömür işçilerinin geçmişte yaptığı gibi. Ucu nereye gider kestiremem ama böyle bir eylem türü gerçekleştireceğiz. Sokakta olacağız, gerekirse sokakta yatacağız...”

Haberin Devamı

KIRMIZI HAT

- Doğalgaz dağıtım şirketleri abonelere taktıkları cihazların belli aralıklarla kontrollerini yapmakta, zaman içinde hatalı (eksik) ölçüm yapmaya başladıkları gerekçesiyle de geriye dönük bir yıllık dönemi kapsayacak şekilde yüklü paralar tahsil etmektedirler. Abonelerin doğalgaz ölçüm cihazlarına herhangi bir müdahaleleri olmadığına göre, tüm sorumluluğun doğalgaz dağıtım şirketlerine ait olduğunu ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Metin Sert