Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son günlerde siyaset kulislerinde dillendirilen 30 Mart’taki yerel seçimler ertelenebilir endişelerini CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin açık ve net olarak dile getirdi:
“Olağanüstü hal dönemi yaşıyoruz, sadece yasası yok. Böyle durumlarda her şey yapılabilir, yerel seçimler bile askıya alınabilir.”
Gerçekten olabilir mi? Ülkedeki siyasi iklimde bu sözleri haklı çıkaracak belirtiler var mı? Tekin’e göre var, hem de fazlasıyla... Öncelikle seçim güvenliği tartışmalarına dikkat çeken Tekin’in bu konudaki ilk göndermesi Yüksek Seçim Kurulu’na: (YSK)
“Halen YSK çıkıp de yüksek sesle ‘Biz bu seçimin güvencesiyiz’ diyebilmiş değil. Geçen iktidara yakın bir gazeteci YSK içindeki paralel yapının oyları iktidar aleyhine değiştirebileceğini iddia etti. Böyle bir şey olabilir mi? YSK vatandaşın oyunu değiştirilebilecek durumda mıdır? YSK bu konuda da cevap vermedi. Bu mümkünse geçmiş dönemlerde de oylarla oynanmış demektir. O zaman da 2011 de 2009 da şaibeli seçimdir.”
Ülkede kimsenin önünü göremediğini savunan Tekin’in, seçim güvenliği konusundaki ikinci göndermesi de iktidara:
“Seçim güvenliğini kim götürecek? Adalet ve İçişleri bakanları... Ama Adalet Bakanı savcıyı tehdit edecek bir duruma gelmişse, İçişleri Bakanı Erzurum’daki aday tanıtım toplantısında dehşet verici o konuşmayı yapmışsa bu mümkün mü? İşte 56 milyon seçmenin güvencesinin mimarları bunlar. Gerçekte şaşkınlık verici gelişmeler, bu konuda devlet mekanizmalarının harekete geçmemesi de düşündürücü.”
Tekin’in “Harekete geçmesi gerekenler kim?” sorusuna verdiği yanıt ise şöyle:
“Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Cemil Çiçek... Yasama, yürütme, yargının bu kadar ayaklar altına alındığı bir dönem var mıydı doğrusu hatırlamıyorum. 12 Eylül dönemine bakıyorum, o dönem bile kendisine göre yasama, yürütme yargıyı bir yere oturtmuştu. Şu anda ise her hangi bir yere oturtmuş değiliz. Dahası Sayın Başbakan çok net bir şekilde ‘yargı çeteleşmiş’ diye ifade etti. Yani mafyalaşmış. Çeteleşmiş bir yargıdan suçüstü olmuş bir yürütmeden önümüzdeki süreçte doğal mecrasında bir seçim bekleyeceğiz. Tehlikeli bir başka gidiş de iktidarın Türkiye’nin değil kendi ihtiyacına yönelik adımlar atması. Örneğin; daha önce özel yetkili mahkemelerin başsavcısı gibi konuşan Başbakan, şimdi kaldıralım diyor. Çünkü mahkemeler kendilerine ve çocuklarına dokunmaya başladı...”

Emniyet’teki paralel ağabeyler
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası polis teşkilatında başlayan huzursuzluk devam ediyor. Ülke genelinde atanan polis sayısı 6 bini geçti. Bu normal atama dönemleri dışında ilk kez yaşanan bir durum. O nedenle de nerede, nasıl sonlanacağını kimse kestiremiyor. Teşkilattaki bir başka huzursuzluk nedeni ise var olduğu öne sürülen “paralel ağabeylerin” komiserlik sınavındaki adam kayırma iddiaları. Doğru ise durum vahim... Çünkü bu şekilde hakkının yendiğine inanan binlerce polis var. Tamamı da dava açmayı düşünüyor. Bunlardan biri de 2004 yılında bu sınava girip kaybeden Emniyet-Sen Genel Başkanı Faruk Sezer... Binlerce meslektaşı gibi hakkını yargıda arayacağını belirten Sezer, İçişleri Bakanı’ndan, Emniyet Genel Müdürü’nden şu soruların yanıtlarını da istiyor:
“Aradan 10-12 sene geçtikten sonra mı bu paralel ağabeyler çıktı ortaya. Üç ay ya da üç yıl önce bu ağabeylerden haberiniz yok muydu? Vardı ise neden benim ve sınava giren binlerce arkadaşımın hakkını gasp ettiniz? Ya da gasp edilmesine göz yumdunuz? ‘Yoktu’ diyorsanız, bugün ağabeylerin seceresini nasıl döküyorsunuz? Ve bu kadar bilginiz varsa bu ağabeylerin teşkilatı yönetmesine neden izin verdiniz?


KIRMIZI HAT
6331 Sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu uyarınca “tehlikeli” sınıfına giren berber, kuaför ve kasap gibi küçük işyerleri, bir hekim ve iş güvenliği uzmanı ile anlaşma yapmak zorunda. Bu ise esnafa yeni bir külfet getirmekte. Şu anda devlet desteği çalışanın maaşının yüzde 1.4’ü oranında. Yani bin lira maaşı olan işçi için devlet 14 lira destek verecek. Oysa işyeri, bir işçi için aylık 250-300 lira ödeme külfeti altına giriyor. 390 liralık SGK prim yükü küçük esnaf için bu yasayı desteklemek amacıyla 200 liraya düşürülse. Hem yasa uygulanır, hem de istihdam daha da artar. Faik Yılmaz (İSTESOB Başkanı)