Kader-i İlahi bu... Kerem Aktürkoğlu Benfica'ya, Wilfried Zaha ise Lyon'a transfer oldu. Kanat rotasyonunda eli iyice daralan Okan Buruk, formayı Leicester City'den dönen Yunus Akgün'e verdi. Bu İlahi lütfu çok iyi değerlendiren 24 yaşındaki futbolcunun dönüşü muhteşem oldu. Oynadıkça ritim kazanıyor.
Gaziantep FK maçında başarılı performansını golle taçlandıran yıldız oyuncu, 3-1 kazanılan Fenerbahçe derbisinin öne çıkan isimlerinden biriydi. PAOK karşısında da varını yoğunu ortaya koydu. Osimhen ve Barış Alper'le birlikte Yunan ekibinin fişini çekti. Nijeryalı golcünün asistinde füzesiyle fileleri havalandırıp üç puanda başrolü oynadı.
Sezon girişinde Süper Kupa ve Şampiyonlar Ligi play-off turunda taraftarlarına hayal kırıklığı yaşatan sarı-kırmızılı takım form grafiği haftalar ilerledikçe daha da yükseliyor. Yaz transfer döneminin piyangosu Osimhen'in yanı sıra Ismail Jacobs takıma çok çabuk adapte oldu. Nijeryalı süper star asistiyle geceyi aydınlattı. Kiralık gelmesine rağmen takımı iyice sahiplendi. 40 yıllık
Süper Lig'de 5'te 5 yapan lider Galatasaray, sezonun ilk derbisinde Jose Mourinho ile yeni bir sayfa açan Fenerbahçe'ye konuk oldu.
Okan Buruk takımını dev maça mental açıdan çok iyi hazırlamış. Her senaryoyu kafasında oynamış. Planları tıkır tıkır işledi. Maçın başında önde baskı yaparak galibiyet için geldiğini aşikar biçimde gösterdi.
Kadıköy'de tablo tamamen tersine döndü. Artık psikolojik üstünlük Galatasaray'a geçti diyebiliriz. Sarı-kırmızılı takım, 'evindeymiş' gibi son derece rahat bir futbol oynadı. İlk yarıda Fenerbahçe orta sahasına büyük üstünlük kurdular. İsmail gününde değildi, pas hatalarıyla oynadı. Konuk takım, Torreira'nın şık golüyle skor üstünlüğünü ele geçirdi.
İkinci golde ise Osimhen'in göğsüyle Mertens'e yaptığı asist gözlerimizin pasını sildi. Nijeryalı yıldız piyasa değerinin neden 100 milyon Euro olduğunu spektaküler hareketiyle gösterdi.
İkinci yarıya Fenerbahçe baskılı başladı. Ancak sarı-kırmızılılar savunma güvenliğini
Süper Lig'de üç büyüklerle diğer takımlar arasındaki 'kalite farkı' aşikar biçimde göze çarpıyor. Hal böyle olunca devlerin rakipleri teslimiyet bayrağını çok erken çekiyor. Geçen sezon Galatasaray'ın 102, Fenerbahçe'nin 99 puan toplaması bunun en belirgin göstergesi.
Rizespor'u güle oynaya 5-0 mağlup eden Galatasaray, erteleme maçı olduğu için yeni transferlerinin forma giymediği maçta Gaziantep FK engelini zorlanmadan aştı, 5'te 5 yaptı.
Galatasaray adeta Fenerbahçe derbisi öncesi Florya'da antrenman maçı havasındaydı. Davinson Sanchez ve Abdülkerim'i de rakip alana çıkarıp oyunu Gaziantep FK kalesine yığan sarı-kırmızılı takım, rakibin direncini Barış Alper Yılmaz'la kırdı. Milli Takım'da da önemli işler yapan 25 yaşındaki joker, üst üste 4 Süper Lig maçında gol atarak kariyerinde bir ilki gerçekleştirdi. Barış'la fizik güç olarak baş etmek gerçekten çok zor. Rakip beklerin adeta kabusu oldu.
Her geçen gün performansının üstüne koyan Barış'ın tıpkı Kerem
Beşiktaş yönetimi yaz transfer döneminde gerçekten çok çalıştı, hakkını yememek lazım. Kadroya önemli yıldızlar eklendi, takım 'toksik' ortamdan sıyrılıp taze bir hava yakaladı.
Tarihi G.Saray zaferiyle Süper Kupa'nın müzeye götürülmesi, UEFA Avrupa Ligi'nde görkemli Lugano galibiyetiyle gruplara kalınması, ligde seri yakalanması hayal bile edilmezdi. Trabzon'a moral ve öz güven depolayıp giden Beşiktaş, Şenol Güneş'le beyaz sayfa açmak isteyen bordo-mavili takımın konuğu oldu.
Ev sahibi ekip zorlu müsabakaya 35 bin taraftarın müthiş desteğiyle önde baskı yaparak başladı. Edin Visca'nın 13. dakikada oyundan atılması oyunun seyrini tamamen değiştirdi.
Taraflı-tarafsız herkesin büyük beğeni ile izlediği Rafa Silva gibi yıldızları korumamız gerekiyor. Antalyaspor maçında Güray'ın yaptığı sert hareketten sonra Boşnak oyuncunun Rafa'nın bileğini kırmaya yönelik hamlesi, yürekleri ağza getirdi. Kendisi de yaptıktan sonra zaten pişman oldu. Rafa'yı yine Allah korudu. Bu iki oldu. Hepiniz futboldan ekmek yiyorsunuz. Müdahalelerin dozajını iyi ayarlayın.
Galatasaray'da forma giydiği dönemde 'ağzıyla kuş tutsa' taraftarın azımsanmayacak kısmına yaranamayan Kerem Aktürkoğlu, İzlanda karşısında eleştirilere çok net mesaj verdi. Benfica'ya attığı imza, milli oyuncuya büyük bir öz güven ve moral kazandırmış.
Beyanatlarında mental olarak güçlü olduğunu dile getirse de son dönemde manevi olarak çok yıprandı Kerem... Artık kafası çok rahat, adeta kuş gibi... 'Ne zaman linç yiyeceğim?' diye bir kaygısı da kalmadı. Portekiz'in temiz futbol ikliminde kendi maharetlerini Benfica için sergileyecektir. İzlanda karşısında tek kişilik ordu gibiydi. Birbirinden güzel üç gole imza atarak Ay-Yıldızlı ekibimiz için ne denli önemli bir hücum silahı olduğunu gösterdi. Arda Güler'le beraber takım arkadaşlarını üçüncü bölgede çok iyi organize etti. A Milli Takım'ın grupta galibiyet siftahı yapmasında başrolü oynadı.
Maçın temaşa açısından en güzel sekansı ise Kerem-Arda-Orkun'un 'tiki takası'ydı. Ancak şık paslaşmalar sonrası Umut Nayir'in kötü vuruşu, A Milli
Ahmet Nur Çebi'den enkaz devralan Beşiktaş yönetimi, transfer dönemini son derece verimli geçirdi. Siyah-beyazlı kurmaylar, Giovanni Van Bronckhorst'u dümene geçirip nokta atışı transferlerle sezona sükseli bir giriş yaptı.
Lider karakterli, sorumluluk duygusu ve teknik kalitesi yüksek yıldızlar kadroya dahil edildi. Çebi'nin yaptığı gibi zar atılmadı. Takıma kısa sürede adapte olabilecek, geçen sezonu oynayarak geçirmiş, skor yapmış oyuncular tercih edildi. Az zamanda büyük işler başarıldı. Rafa Silva, Immobile ve Paulista takımın çehresini değiştirdi. Takıma öz güven, moral, dinamizm ve kalite getirdi. Yeniden kazanma alışkanlığı kazanan Beşiktaş fabrika ayarlarına geri döndü.
Bu sezon 3 büyükler için yorucu ve yıpratıcı geçecek. Temsilcilerimiz değişen format gereği, UEFA Avrupa Ligi'nde 8'er karşılaşmaya çıkacak. Maç trafiği çok yoğun olacak. Bundan mütevellit alternatifi bol, derin kadroya ihtiyaç var.
Beşiktaş ön taraftaki sorunların çoğunu çözdü. Ancak savunma tarafında,
Galatasaray'ın transfermarkt verilerine göre kadro değeri 209.3 milyon Euro. Buna mukabil Young Boys'un ise 63.2 milyon Euro. Yani temsilcimiz, rakibini kadro değeri açısından 3.3'e katlıyor. Oyuncu kalitesi açısından İsviçre ekibinin fersah fersah önünde yer alan sarı-kırmızılılar, lige berbat başlayan ve puan cetvelinde son sırada yer alan sarı-siyahlı takıma 2 maçta da yeniliyor.
Üstelik sıkı durun, Young Boys ligdeki son 3 deplasman sınavında kalesinde tam 9 gol görmüş. İkinci kaleci Marvin Keller'in koruduğu kaleye evinde 1 gol bile atamıyorsun. İnsanı kara kara düşündüren vahim bir tablo... Galatasaray'ın psikolojik ahvali iyi değil, enerjisi dibi vurmuş, adeta depresyonda... Süper Kupa'daki Beşiktaş derbisinde tarihi hezimete uğrarken, işlerin kötü gideceğinin sinyallerini vermişti.
Okan Buruk oyuncuları taraftarın önüne atmak yerine şapkasını önüne koyup düşünmeli. Zira oyun anlamında tünelin ucunda hiç ışık görünmüyor. Barış Alper'den sağ bek devşirmeye çalışıyor. Yeni transfer Jelert, bu maçta 11'de başlamayacaksa ne
Fenerbahçe Fred'le bambaşka bir kimliğe bürünüyor... Sarı-lacivertliler Süper Lig'in en derin kadrosuna sahip takımı. Neredeyse her oyuncunun bir alternatifi var. Avrupa kupası dönüşlerinde geniş kadro Süper Lig için önemli bir avantaj teşkil ediyor. Ancak Fred'in işlerini yapacak, kalitesine yaklaşabilecek ve onu yedekleyecek bir oyuncu yok. Sambacı pamuklara sarılmalı...
Dönüşü muhteşem oldu, Rize'de adeta resital sundu futbolseverlere... Gol perdesinin açılışını yaptı, 'maestro' gibi arkadaşlarını yönetti. 3 gole imza atarak kariyerinde de bir ilki gerçekleştirdi.
Fenerbahçe geçen sezon İsmail Kartal yönetiminde birçok deplasmanda sergilediği oyundan pasajlar sundu. Üçüncü bölgede baskı yaparak rakibi hataya zorladı. Taraftarların beklentisi de bu zaten. Bir nevi fabrika ayarlarına dönüş yaptı sarı-lacivertliler.
Mourinho, En-Nesyri'yi yanında oturtup Dzeko'yu ilk 11'de sahaya sürdüğü için çoğu otoriteler tarafından eleştiriliyor. İlerlemiş yaşına rağmen canını dişine takan Boşnak futbolcu, Fred'le