Boğayı kesmek farz oldu!

25 Şubat 2011

Fenerbahçe Ülker’in galibiyeti durumunda Valencia’nın gruptan çıkma şansının kalmayacağı bir maça iki tane İspanyol hakemin atanmasının hangi amaçla yapılmış olduğu ilk yarıda fazlasıyla ortadaydı. Ancak hakemlerin ‘kötü’ değil ‘çirkin’ yönetimlerine rağmen, soyunma odasına 2 sayı önde gidebilmek, bu maça Fenerbahçe Ülker’in iyi hazırlandığını gösteriyordu. May’in kenardan gelip savunmaya kattığı enerji ise umutlarımızı daha da artırıyor, galibiyete olan inancımız doruğa çıkıyordu. Zaten o inanç, Kinsey’in Teodosiç ile girdiği sinir savaşını galip bitirmesinin de katkısıyla 26. dakikada farkı 12 sayıya kadar çıkarıyordu.
Ancak Ukic ile Jasikevicius’un yaptığı top kayıpları ve takımın en önemli parçası olan Ömer Onan’ın bu sezonki kötü oynama hakkını (hücumda) bu maçta kullanmasına, ‘bir iyi-bir kötü’ oyuncumuz Preldzic’in fark 12’ye çıkmışken art arda yaptığı 3 hata da eklenince, yani en çok güvendiğiniz oyuncularınız hep birlikte kötü bir gün geçirince bu üstünlüğü korumak zorlaşıyordu.
TOP 16’daki 4 maçta 6’da 2 üçlük atan Erceg’in 3’te 3 ile başlayıp, 6’da 5 ile devam etmesi, Nesterovic ile Mavrokefalidis’in boyalı alanımızda hakimiyetlerini ilan edip Papaloukas’ın devreye

Yazının Devamı

Panorama

22 Şubat 2011

HAFTANIN TAKIMI

PINAR KARŞIYAKA
Bu sezon yaptıkları çıkışı Efes Pilsen karşısında bir kez daha gösterdi. Güçlü rakibini mükemmel savunmasıyla 60 sayıda tutarak kazanmayı bildi.

HAFTANIN KARMASITUTKU AÇIK - (G.SARAY CAFE CROWN)Tofaş deplasmanındaki farklı galibiyetin mimarlarındandı. 6’da 4 üçlük isabetiyle 20 sayıya ulaştığı maçta 3 ribaunt, 3 asist, 2 top çalmayla oynadı.

MURATHAN GÜLER - (ANTALYA B. B.)Türk Telekom karşısında 16 sayı, 7 ribaunt, 3 asist ve tam 5 top çalmayla oynadı. Play-off hedefi için hayati bir galibiyet kazandırdı.

EMIR PRELDZIC - (FENERBAHÇE ÜLKER)

Yazının Devamı

Olur-olmaz!

18 Şubat 2011

Efes Pilsen dün kazanmak için hiçbir şey yapmadı. Uzun süredir iplerin, sadece Rakocevic’in eline bırakılmasının sancısı, dün fazlasıyla yaşandı. Hücumdaki tek opsiyon olarak kabul edilen Rako, sakatlığı nedeniyle sahaya çıkamayınca, temsilcimiz 3 periyotta rakip potaya sadece 37 sayı bıraktı. Maç sonlarını Rako’nun kötü oynadığından şikayet eden bizler, Efes’in bu düzende o yoksa maçın sonunu bile göremediğini anladı. Bunun sorumluluğu da bir takımı bir oyuncuya bu denli mahkum edenlerde olmalı!
Türkiye Kupası’ndan erken elenmesinin, belki de bu maç iyi olacağını düşünüyorduk. Çünkü Efes’in gece-gündüz Real’i çalışacağını, deplasmanda elinden kaçırdığı rakibine Sinan Erdem’de üstünlük kurarak lider olacağına inanıyorduk. Ama bırakın Real‘i ezberlemeyi, 15 günlük arada sadece 1 maç yapıldığı için neredeyse basketbolun unutulduğuna şahit olduk!
Hafta sonunu 3 maç yaparak geçiren Real Madrid karşısında tempoyu yükseltmesini bekleğimiz Efes Pilsen, bunun tam tersini yapıp, uyku modunda hücumlar yapınca, rakibinin ribaunt üstünlüğüne engel olamayıp, özellikle ikinci hücum şanslarını kendilerine sununca tüm maç Real’in kontrolünde geçti. Zaman zaman yapılan pres, Ender’in 26.

Yazının Devamı

Emir geldi Mirsad gitti!

14 Şubat 2011

Kayseri’de Banvit ve Galatasaray maçlarında müthiş yüzdelerle şut atan Fenerbahçe Ülker’in, Beşiktaş Cola Turka karşısında ilk yarıyı 10’da 1 üçlük, 12’de 4 serbest atış isabetiyle bitirmesi çok ilgi çekici istatistikti. Buna rağmen boyalı alanı 24’te 15 ile kullanıp, neredeyse tüm penetrelerinden sonuç almış olması ve devrenin beraberlikle tamamlanması, ikinci yarı öncesinde istatistiksel anlamda önemli göstergeydi. Siyah-beyazlılarda ise boyalı alan üretkenliği sıkıntılı olsa da, 9’da 7 faul atışı ve ilk yarıda 4 üçlük bulmaları onları oyunda tutan etkendi.
İkinci devre başladığında Fenerbahçe Ülker’in doğru şutları bulmuşken bu kadar düşük yüzdeyle atması çok küçük ihtimaldi ve Emir de, bu ihtimali ortadan kaldıran isimdi. 3. çeyreğe ilk 5’te başlayan ve 7 dakika süre alan Preldziç, 3’te 3 üçlükle 11 sayı, 2 asist üretince maçı takımı lehine çeviren isim oldu. Son çeyrekte de hücumda sorumlulukların neredeyse tamamını alan ve takımının 2. yarıda attığı 44 sayının 30’una imza atarak, mücadeleyi 35 sayı ile tamamlayan genç yıldız, günün kahramanı oldu. Kısacası, rakibinden çok daha geniş ve hazır kadroya sahip Fenerbahçe, boyalı alanda kurduğu üstünlüğün yanında ikinci yarıda

Yazının Devamı

Adlarına yakıştı

12 Şubat 2011

Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray Cafe Crown arasındaki kupa buluşmasına fırtına gibi başlayan sarı-lacivertliler, rakipten çok daha hazır olduğunu daha ilk dakikalarda gösterdi. Evren ve Melih gibi iki kısası sakat olan Galatasaray’da, Johnson ile birlikte Shipp de çok kötü bir gününde olunca kontrol Fenerbahçe’nin eline geçti. Fenerbahçe bu üstünlüğü üç sayı atışlarındaki inanılmaz yüzdesiyle süsleyince (bir ara 10’da 8’di) fark 23’e kadar yükseldi.
Tutku’nun yaptığı 13 asist ile Andriç’i sürekli potaya göndermesi maçın ortaya gelişinin nedeni olarak gözükse de, fark 23’e çıktıktan sonra başta şut ve pas tercihlerinde yapılan hatalar da çok büyük etkendi. Ancak son sözü daha etkili kısalara sahip olan Fenerbahçe söyledi ve farkın 5 sayıya kadar indiği maçı kazanmayı bildi. Galatasaray’da Shipp, Johnson, Rancik üçlüsünün toplam 6 sayı üretmesi de maçın neden böyle bittiğinin göstergesiydi. Başka bir gösterge de var; Mirsad ve Lavrinovic’in iyi yüzdeyle oynadığı bir maçı Fenerbahçe Ülker’in kaybetmesi, adeta mucize gibi.
Günün ilk yarı finalinde ise Beşiktaş Cola Turka, eksik kadrosuna rağmen Medical Park Trabzon’u yenmeyi başardı. Karadeniz ekibini tebrik etmeli, çünkü ligdeki

Yazının Devamı

Yürekli yıldızlar

3 Şubat 2011

Olympiakos ve Valencia galibiyetlerinden sonra, Zalgiris önünde alınacak iyi bir netice, önce çeyrek final, ardından final-four hedefleri için o kadar önemliydi ki... Ancak bu sezon sakatlıklardan çok fazla canı yanan Fenerbahçe Ülker’de geçtiğimiz hafta bu kervana katılan Kinsey’in ardından, Kaya’nın da Zalgiris karşısında oynayamayacak olması, bu takımın starı Ömer Onan’ın da sahaya hasta hasta, ateşler içinde çıkması işimizi çok da zorlaştırdı.
En büyük gücü ön alanda baskı olan Fenerbahçe Ülker, bu işin üstadı olan iki oyuncusu Ömer’in hastalığı ve Kinsey’in yokluğunda beklenen presi yapamadı. Zalgiris gibi Euroleague’in en çok top kaybeden ekiplerinden birisi karşısında rakibin bu zaafını kullanamayan temsilcimiz, bir de inanılmaz derecede kötü bir yüzdeyle faul atınca (22’de 9) maçı bir türlü koparamadı. Neyse ki Fenerbahçe Ülker’in gerçekten çok tecrübeli ve ‘yürekli’ yıldızları vardı da 3. maç da zaferle tamamlandı. Zaten sadece yıldızların yetmediği, sonucu yüreklerin belirlediği daha önce de defalarca ispatlanmıştı.

Sıkıntıyı Mirsad giderdi
Maça çok kötü başlamıştık ama hücumda büyük sıkıntı vardı ve rakibin power forveti Jankunas’ın üçlükleri canımızı yakmaya

Yazının Devamı

Panorama

1 Şubat 2011

HAFTANIN TAKIMI

BANVİT
Beşiktaş Cola Turka karşısında oyunun her bölümünü mükemmel oynadı, rakibin savunma değişikliklerine çok iyi hazırlandığını ispatladı. Yiğitcan ve İzzet gibi gençlere yine çok önemli sorumluluk vererek kazandı.

EN İYİ OYUNCU
JASON ROWE ( TOFAŞ )
M.Park Trabzonspor’u yıkan isimdi. 26 sayı, 3 ribaunt, 8 asist ve 4 top çalmayla tamamladığı maçın ilk yarısındaki performansıyla maçı erken bitirdi.

SAVUNMACI

Yazının Devamı

Yıldız farkı

28 Ocak 2011

Fenerbahçe Ülker için Olympiakos zaferinin ardından mutlaka kazanılması gereken bir maçtı Valencia mücadelesi. Sezona çok kötü başlayan ancak Pesic’i takımın başına getirdikten sonra inanılmaz bir çıkış yakalayan İspanyol ekibinin stratejisini maç öncesinde tahmin etmek çok zor değildi. Çok sert savunmaları ve sinir bozucu faulleriyle oyuncularımızı kontrolden çıkarma düşünceleri ilk dakikalarda temsilcimizi çok etkilemese de, hakem üçlüsü sinirleri bozmayı başardı.
Yapmamız gereken birçok şeyi art arda yaptık, ilk yarıda tam 9 top kaybederken, ribaunt üstünlüğünü de rakibe bıraktık. Bir tane bile kolay baskete izin vermeyen Valencia karşısında boyalı alanı da etkili kullanamayınca, kaderimizi dış atışlardaki yüzdemize bıraktık. Tabii bunları yaparken ilk yarıyı nasıl önde kapadığımızı sorarsanız da, Ömer Onan’ı ayakta alkışladık. İlk çeyrekte, yani maçın en gergin anlarında 10 sayı atan, süper yıldızla soyunma odasına büyük bir umutla gitmeyi başardık.
İkinci yarıda da eksiklerimiz aynıydı ancak artılarımız daha fazlaydı, en azından, sinir bozucu Valencia’nın sinirlerini bozacak bir savunma da biz yaptık. Günün kahramanı Ömer Onan’ın yanına Tomas ile Mirsad’ın kritik

Yazının Devamı