PANORAMA

22 Nisan 2011

HAFTANIN KARMASIBARIŞ ERMİŞ (Banvit)
Bir haftalık aranın ardından alışıldık performanslarından birisini sergiledi. 17 sayı, 12 asist, 5 ribauntluk performansı yine müthişti.

BARIŞ GÜNEY (ALİAĞA PETKİM)
Türk Telekom karşısında oyunun her alanına katkı yaptı. 35 dakika sahada kalırken, 14 sayı, 6 asist, 2 ribaunt ile maçı tamamladı.

ANTWAIN BARBOUR (ERDEMİRSPOR)

Yazının Devamı

‘Savaş’arak kazandı

21 Nisan 2011

Ligin kaderini belirleyecek maçlardan bir tanesiydi; Sinan Erdem’deki Fenerbahçe Ülker-Galatasaray Cafe Crown derbisi... Maçın başında Fenerbahçe’nin, Ukic’i son haftalarda olduğu gibi yine boyalı alana sokup, rakip guarda karşı olan boy avantajını kullanma düşüncesi şekil olarak işlese de toplar çemberden dönünce sonuç getirmedi. Galatasaray ise Shumpert’ı 4 numarada kullanıp, Kaya’ya karşı bu oyuncunun çabukluğunu kullanmak istedi, onun yüzdesi, Ukic’e oranla daha iyiydi ama oyunu şekillendiren isim olarak, Oğuz Savaş sivrildi.
Dev oyuncu özellikle ilk yarıda aldığı her topu olumlu kullandı, bazen kendi attı, bazen de saha görüşü sayesinde arkadaşlarına pozisyonlar yarattı. Maçı da 14 sayı, 11 ribaunt ile tamamlayan Oğuz, belki de bu sezon ilk kez beklentileri bu kadar net karşıladı. Oğuz’un resital sunduğu bu düzen farkı 9 sayıya kadar çıkardığında işler sarı-lacivertliler için rayına girmişti ama art arda gelen top kayıpları, rakibi maça ortak etti.
Fenerbahçe’nin farkı Tomas ile yeniden yükseltmesi karşısında ise Galatasaray’ın alan savunması devredeydi. Sarı-kırmızılılar 8-0’lık seri bularak oyunu dengeye getirdiğinde, Spahija, 4 kısaya dönerek, belki de günün en

Yazının Devamı

PANORAMA

19 Nisan 2011

HAFTANIN KARMASIDAVID HOLSTON (PINAR KARŞIYAKA)
İlk yarıda arkadaşlarını asistleriyle devreye sokarken, ikinci yarıda sayıları attı. Zorlu maçı 18 sayı, 7 asist, 3 ribauntla tamamladı.

ÖMER ONAN (FENERBAHÇE ÜLKER)
Tofaş’ın skoreri Nichols’u, mükemmel savunmasıyla bezdirip, sahadan silerken, 21 sayı, 5 ribaunt, 2 top çalma ve 1 asistle hücumun da etkili ismiydi.

DEWAYNE HANDERSON (ANTALYA BÜYÜKŞEHİR)
Trabzon deplasmanında muhteşem oynadı, 28 sayı, 6 asist ve 3 ribauntluk performansıyla takımının play-off şansını oldukça artırdı.

Yazının Devamı

Hak ettiler

18 Nisan 2011

Öncelikle iki takım oyuncularını da sergiledikleri inanılmaz mücadele için tebrik etmeli. Hangisi kaybetse yazık olacaktı ama kazanın da bileğinin hakkıyla kupaya uzandığı gerçeğini görmezden gelmemeli.
Fenerbahçe, Abdi İpekçi'de oynadığı ilk maçı kazanıp, seriyi Caferağa'da bitirme fırsatını elde ettiğinde yarı saha avantajını ele geçirdiğinde zaten yolun yarısına gelmişti. Kazandığı bu şansı sonuna kadar kullandı sarı-lacivertli ekip, taraftarıyla bütünleşti ve özellikle savunma dirençlerini kat kat artırarak sonuca gitti. Son maç öncesinde Esmeral'in sakatlığı nedeniyle oyun kurucu pozisyonunda tek başına kalan Birsel'in 44 dakika sahada kalması ve mükemmele yakın oynaması oyuncuların şampiyonluğu ne kadar istediğinin göstergesiydi.
Dünkü maçta iki farklı takım vardı. Birisi daha iyi organize olan ve ikili oyunlarla uzunlarını topla buluşturan Fenerbahçe, diğeri ise 3 yıldızına tüm sorumluluğu veren ve onların kişisel gayretleriyle direnmeye çalışan Galatasaray'dı. Zaten ilk yarıda 12'ye 4 asist üstünlüğü de bunun ispatıydı. İkinci yarıda Galatasaray toparlandı, maçı uzatmaya da taşıdı ama Angel-Horakova-Birsel üçlüsü takımlarını zafere taşıdı.
Galatasaray ise çok iyi

Yazının Devamı

İnanmak

16 Nisan 2011

Finalde Galatasaray’ın ev sahipliğinde oynanan ilk iki maçta 1-1’lik eşitlik olması, Fenerbahçe’nin istediğini alarak Caferağa’ya gidişi demekti. Ancak nedense Galatasaray, 2. maçı kazanıp seriyi eşitlerken, sahasında 1 maç kaybetmiş olmanın tedirginliğini yaşamıyor, adeta şampiyonluğu kutluyordu! Belki de bu kutlama ikiye katlamıştı Fenerbahçe’nin motivasyonunu.
Dün sahada öyle bir Fenerbahçe vardı ki, sanki oyun 5’e 5 değil de 5’e 8 oynanıyordu. Herkes görevini fazlasıyla yaparken, bazı oyuncular iki kişilik oynuyordu. Bu kadar enerjinin arkasında da, molalarda coachlarının söylediklerini bile birbirlerine sarılarak (maç öncesi yemin eder gibi) dinleyen oyuncuların inanılmaz kenetlenmesi yatıyordu.
Önce Nevriye başladı atmaya, pota altını çok etkili kullanmaya. Sakatlığının tamamen geçtiğini gösteriyor, Matovic’in de katkısıyla Fowles gibi bir süper yıldızın bulunduğu pota altını hallaç pamuğu gibi atıyordu. Galatasaray alan savunmasına dönüp bu düzeni bozmaya çalıştığında Angel sahne alıyor, müthiş penetreleri ile takımını sürüklüyordu. Galatasaray, Augustus-Cathings ikilisiyle ayakta kalmaya çalışsa da, Dünya Şampiyonası’nın MVP’si Horakova, neden o ödülü kazandığını,

Yazının Devamı

Saha avantajı

13 Nisan 2011

İki takımın da büyük bir stres altında maça çıktıkları her hallerinden belliydi. İlk maçı sahasında kaybeden ve avantajı rakibine veren Galatasaray bu kez mutlaka kazanması gerektiği için daha gergin, Fenerbahçe de rakibinin bu halinden faydalanmanın telaşı içindeydi.
Oyuna iyi başlayan Fenerbahçe oldu ve sarı-kırmızılı ekibin art arda top kayıpları yapmasını iyi değerlendirerek 9-2 öne geçti.
O dakikalarda Augustus’un iki faule ulaşması ve Galatasaray’ın hataları serinin 2-0’a gelebileceği izlenimini uyandırsa da, sahneye Fowles çıktı, 11-2’lik seriyle ivmenin takımına geçmesini sağladı.
Takımların gerginliğinden olsa gerek, bir basket atan hemen ikincisini de attı, rüzgârı arkasına alan ‘seri’ye bağladı. Ancak basketi atan sarı-kırmızılı ekip olduğunda, taraftarın da desteğiyle rüzgârı kasırgaya çevirdi, seriler çok daha uzun soluklu olup, fark giderek yükseldi. 3. dakikada iki faule ulaşan Augustus da maçı bu faul sayısıyla bitirirken 19 sayı, 5 ribaunt, 3 asistle devleşti.
İlk maçta Galatasaray’ın yerli oyuncularının katkısının azlığından söz etmiştik ama bu kez Bahar-Işıl ikilisi oyunun kaderini belirledi. Özellikle Bahar, sürekli rakibin yakaladığı havayı bitiren

Yazının Devamı

PANORAMA

13 Nisan 2011

HAFTANIN KARMASIROKO UKIC (FENERBAHÇE ÜLKER)
Karşıyaka maçını 16 sayı, 8 ribaunt, 8 asist ile tamamladı, 2 blok da Holston karşısında yaptığı müthiş savunmanın istatistiklere yansıyan tarafıydı.

BARIŞ ERMİŞ (BANVİT)
Bir triple-double’da Bandırma’da izlenecekti, olmadı. Müthiş sezon geçiren Barış, 12 sayı, 9 ribaunt, 9 asistlik, 2 top çalmalık performansıyla yine büyüledi.

PRESTON SHUMPERT (GALATASARAY CAFE CROWN)
Bornova galibiyetine rahat ulaşılmasını sağladı. Hem savunma, hem de hücumda yıldızlaştı. 16 sayı, 4 ribaunt, 2 top çalma istatistiklere yansıyan şekliydi.

İLKAN KARAMAN (TOFAŞ)

Yazının Devamı

Yerli malı zafer

11 Nisan 2011

Son dönemde Galatasaray’ın bu seride çok ciddi favori olduğu fikrine herkes inansa da, yerli oyuncular arasındaki kalite farkının da çok etkili olacağı bir gerçekti. Son lig maçında ve kupada kazanarak psikolojik avantajı ele geçiren sarı-kırmızılılar, bu maçı da galip bitirmeyi bilse, işte o zaman ciddi bir favori olabilirdi. Ancak Fenerbahçe’de sahaya yüreklerini koyan başta Birsel olmak üzere, Nevriye ve Esmeral ilk maçın kaderini tayin eden isimlerdi. Birsel 10 sayı, 9 asist ve 8 ribaunt ile izleyenleri büyüledi.
Galatasaray’ın kozu yabancılarıydı ve onlar zaten maksimumda oynadı. 74 sayının 56’sı, 38 ribauntun 31’i onlara aitti. Ancak Türkler’in katkısı sınırlı olunca sonuç gelmedi. Son saniyelerde kazanmaya çok yaklaştı sarı-kırmızılılar ama Işıl 4 saniye kala topu kaybetti, maçı daha çok hakedene verdi!
Fenerbahçe, hem seride 1-0 öne geçti, hem saha avantajını, hem de psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Bir kez daha deplasmanda oynayacak Fenerbahçe, sadece sahasındaki maçları kazansa bile mutlu sona ulaşacak. Bunu bilmek çok çok önemli.
Fenerbahçe’nin sahaya koyduğu ‘karakter’i Galatasaray da sergileyebilirse seriyi son maça taşıma şansı olur. Ama bunun için

Yazının Devamı