Ameliyatsız boyun fıtığı tedavisi mümkün

5 Nisan 2022

Her insanın hayatı boyunca farklı iş yüklerine sahip olması kaçınılmazdır. Bu durumun artması halinde ise vücudunuz olumsuz sinyaller vermeye başlar. İş sektöründe özellikle ofis ortamında, daha çok bilgisayar başında geçirdiğiniz süre içerisinde hareketsizlikten kaynaklanan boyun ağrıları sizi mutsuz hale getirebilir. Bu can sıkıcı etki hem iş hem de yaşam kalitenizi oldukça düşürür.

Yaşadığınız boyun fıtığı, omuzlar arasında yer alan disklerin, dikkatsiz eğilip doğrulma, aşırı ağır yük kaldırma, zıplama, ani hareket etme, travmatik çarpma sonucu elastikiyetlerini kaybetmeleri ile oluşmaktadır. Dikkat edilmesi gereken bir işareti ise boyun tutulmalarının sıklaşmasıdır. Bu aşamada iken ileri boyutlara gelmeden ameliyatsız boyun fıtığı tedavisi için uzman bir fizyoterapiste başvurmanız gerekir.

Eğer sizin de teşhisi konulmuş bir boyun fıtığı şikayetiniz varsa, ameliyatsız boyun fıtığı tedavisi mümkündür. Gelişen teknolojinin yanı sıra, edindiğimiz bilinçli yaklaşımlar sayesinde artık bıçak altına yatmadan, vücudunuzdaki rahatsızlıktan konforlu bir

Yazının Devamı

Bel fıtığında ameliyatsız tedavi mümkün mü?

28 Mart 2022

Ortopedik rahatsızlıklar arasında en sık görülenlerden biri de bel ağrılarıdır. Omurgada meydana gelen sorunlar bu ağrıların nedeni olabileceği gibi başka hastalıkların da belirtisi olabilmektedir. Omurgadaki küçük omur kemiklerinin gövde kısımları arasında, yuvarlak ve esnek yapıda diskler bulunmaktadır. Disklerin iç kısımlarının etrafında halka şeklinde kuvvetli bağ doku lifleri yer almaktadır. Omurgada bulunan bu diskler hareket esnasında çeşitli kuvvetlere maruz kalırlar. Aniden gelişen şiddetli travmalar disklerde hasar yaratabilmektedir. Disklerin bulunması gereken yerden dışarı taşması ile bel fıtığı oluşmaktadır. Burada ilgili hekimliğinizin bel fıtığı teşhis ve tanısı sonrasında fizyoterapistinizin de değerlendirmesi ile bilinenin aksine ameliyatsız bel fıtığı tedavisi fizyoterapi ile mümkün olabilmektedir. Tabii ki önemli olan cerrahi gerektiren bir durumun olmaması gerekliliğidir.

Bel Fıtığı Neden Olur?

Disklerin içerisinde bulunan sıvı, zaman içerisinde ve yaşlanmaya bağlı olarak azalmaktadır. Bu durum disklerin dayanıklılığını olumsuz yönde etkilemektedir. Kontrolsüz ve ani bel

Yazının Devamı

Migrene fonksiyonel bakış

13 Mart 2021

MİGREN NEDİR?

Migren toplumlarda sıkça görünmeye başlayan en yaygın ve kişiyi yaşam kalitesi olarak en zayıflatıcı nörolojik bozukluklardan biridir. Bununla birlikte farmakolojik(ilaç) tedavilerin etkinliği

yetersiz kaldığı durumlarda fizyoterapi ve ilaç ışı dışı metotlarda gıda destek takviyelerinin kullanımı etkinliğe sahip olabilir.

MİGREN İYİLEŞİR Mİ?

Migren hastalığında alternatif yaklaşımlara klinik uygulamalar ve başarı yönünden güçlü bir ihtiyaç vardır. Bu başarı migren problemlerinde hem akut hem de önleyici tedavi için gereklidir. Kişilerin ilaç kullanımında istekli olmaması veya yan etkiler görüyor olması vitamin destek kullanımı oranını arttırmaktadır.

Klinisyenlerin son dönemde yaptığı iğnesiz ve ilaçsız tedavilerde migren probleminden kurtulmak umut verici olmuştur. Çok sayıda akademik çalışma da bunu desteklemektedir.

Bu yazımızın amacı; migren hastalığının iyileştirilmesinde en yeni ve kanıta dayalı çalışmaları sizlerle paylaşmak ve migren ile mücadele de kişinin yaşam kalitesine daha fazla katkı sunmaktır.

MİGREN TEDAVİSİNDE HANGİ VİTAMİ

Yazının Devamı

Diş sıkma (bruksizm) ve fizyoterapi

22 Şubat 2021

BRUKSİZM (DİŞ SIKMA-GICIRDATMA) NEDİR?

Bruksizm; çağımızın hastalığı haline gelmiş özellikle gece uyurken açığa çıkan kontrolsüz çene sıkma, dişleri gıcırdatma gibi istemsiz hareketlerin açığa çıkardığı problemin adıdır.

Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi Uluslararası Uyku Bozuklukları Sınıflandırmasına göre bruksizm; uyku sırasında diş gıcırdatma veya sıkma ile karakterize ve uyku ile ilişkili bir hareket bozukluğu olarak da tanımlamaktadır. Uyanıkken açığa çıkan diş sıkma problemlerini de bruksizm olarak sınıflamıştır ancak bu çok çok az bir oranı kapsamaktadır.

BRUKSİZM (DİŞ SIKMA-GICIRDATMA) NEDEN OLUR?

Yetişkin kişilerde diş sıkma gıcırdatma oranı %8 ile %20 oranında değişmektedir. Yani her 100 kişiden 8-20 kişi arası bireyler uyanıkken yada uyurken bir diş sıkma, diş gıcırdatma, çene sıkma gibi probleme sahiptir.

Araştırmalar genel nüfusun% 85 ila% 90'ının yaşamları boyunca bruksizm adı altında mutlaka diş sıkma, çene sıkma, diş gıcırdatma problemi yaşadığını göstermektedir. Bu nedenle etkili bir bruksizm tedavisi bulmak çok önemlidir.

Bruksizm baş ve boyun sistemi

Yazının Devamı

Bebeklerde yürüteç kullanmak zararlı mı?

7 Şubat 2021

İskoçya Shetland Fizyoterapi merkezinde her yıl fizyoterapi hizmeti bölümüne doğrudan bebek yürüteçinin kullanımıyla ilişkilendirilebilen kas, kemik ve eklem sorunları için çok fazla başvuru olmaktadır. Bu başvurularda uzmanları acaba bebeklerde yürüteç kullanımı kas-iskelet ve eklem sistemi problemlerini tetikler mi ? Sorusunu araştırmaya yönlendirmiştir.

Bir çok araştırma yürüteçli bebeklerin güvenliği ve kas gelişimi için zararlı olabileceğini göstermektedir. Öyle ki Nisan 2007 yılında Kanada’da bebek yürüteçlerinin satışı tamamen yasaklanmıştır. Kanada ile birlikte İngiltere'de bunun olması için bir çok kez çağrılar yapmış olmasına rağmen henüz resmi olarak yürüteç kullanımı yasaklanmamıştır.

YÜRÜTEÇ KULLANIMI BEBEKLERİ NASIL ETKİLER?

Bebek yürüteine bebek koymak araç kullanmayı bilmeyen bir gence hızlı bir Ferrari araç vermek gibidir. Tehlikeli ve riskli. Yürüteçteki bir bebek yürüteçte olmayan bir bebeğe göre

Yazının Devamı

Epigenetik ve İyileşme

11 Aralık 2020

Çevresel şartlar, beslenme, stres, yaşamsal koşullar, meslek, sosyal ilişkiler, uyku vb. gibi epigenetik durumları etkileyen faktörler iyileşme mekanizmasını bozuyor. Yaşlanma doku bozulmasına yol açan yıpratıcı (dejeneratif) bir süreçtir. 5 gün önce yayınlanan bu çalışmada epigenetik faktörlerin vücut mekanizması üzerinde etkisi olduğu gösterilmiştir. İyileşme mekanizmasını bozan etkenler epigenetik faktörlerin olumsuz birikimleri olduğu söylenmiştir. Epigenetik sistemi bozan etkenler ne kadar fazla ve birikmiş ise yıpranma o kadar yüksek olur. Bunlarla birlikte epigenetik gürültüde ki birikim sinir sistemininde tekrar yenilenme ve iyileşme gücünü olumsuz etkilemektir. Sonuç olarak; Yorum: Beslenme, sosyal çevre, hareket, uyku, yaşamsal koşullar vb. Epigenetik yapıyı etkileyen unsurlar düzeltilmediği takdirde kalıcı bir iyileşme sağlanamaz. Uzm. Fzt. Ahmet Burak Sezgin Referans PMID: 33268865

Yazının Devamı

Covid-19 ile mücadelede nasıl ve ne kadar egzersiz yapmalıyız?

16 Kasım 2020

Yeni koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19), küresel olarak tüm insanlarda fiziksel aktivitede büyük bir etkiye sahip görünüyor. Pandemi, Dünya çapında birçok insanı evde kalmaya zorladı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ),

-6-17 yaşındaki kişiler için 60 dakika / gün orta-şiddetli fiziksel aktivite (serbest olarak)

-Yetişkinler ve yaşlılar için 75 dakika / hafta şiddetli Sporcular için ise; 150 dakika / hafta orta derecede fiziksel aktivite önermektedir. Egzersiz modelleri olarak ise; sırasıyla kas ve kemik güçlendirme egzersizleri yapılabilir.

Bisiklet sürme, yürüyüş, aerobik egzersizler etkilidir. Vücut ağırlığı ile yapılan güçlendirme egzersizleri, dans ve bireyi aktif tutacak video oyunları ile evde aktif kalmak pratik birkaç örnek olabilir.

Egzersiz; COVID-19’un zararlı fiziksel ve zihinsel yan etkilerini önlemeye yardımcı olabilir.

Egzersiz kişinin doğal bağışıklığını geliştirir ve viral enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Ayrıca sosyal izolasyona bağlı olarak gelişen stres, anksiyete ve hareketsizlik gibi

Yazının Devamı

Sağlıklı bir vücut için ne kadar D vitamini almalıyız?

26 Ekim 2020

D vitamini, sağlık için kesinlikle gereklidir. Güneş ışığı vitamini olarak da bilinir, güneş ışığına maruz kaldığında cildinizde üretilir. Buna rağmen D vitamini eksikliği Dünyadaki en yaygın besin eksikliklerinden biridir. ABD'deki yetişkin nüfusun% 42'sinde düşük D vitamini seviyesi vardır ve bu da çeşitli sağlık sorunlarının başlıca nedeni olabilmektedir.

D VİTAMİNİ NEDİR?

D vitamini vücutta steroid hormon gibi işlev gören önemli ve yağda çözünen bir vitamindir. 300’den fazla rahatsızlığın kaynağı olarak yorumlanmaktadır. Covid-19 ile mücadelede adını sıkça duyduğumuz vitaminlerin başında gelmektedir. Bizlerin fizyoterapist olarak kas-iskelet sistemi problemlerinin rehabilitasyonu konusunda da en çok önem verdiği vitaminlerdendir.

Besinlerde iki çeşit D vitamini vardır;

-D2 Vitamini (ergokalsiferol): Bu D vitamini bazı mantarlarda bulunur.

-D3 Vitamini (kolekalsiferol): Yağlı balıklarda, balık karaciğer yağında ve yumurta sarısında bulunan türlerdir. D3 vitamini her iki türden daha güçlüdür.

Aynı zamanda Güneş ışığına uygun zaman

Yazının Devamı