Neden bu kadar çok estetik yaptırılıyor?

20 Temmuz 2022

İnsan, sosyal bir varlık olduğu için sadece fiziksel sağlığını gözetmekle kalmayıp kabul görme, sevilme ve değerli bulunma ihtiyaçlarıyla buluşma arzusundadır. Sosyal medyanın, hayatımızın çoğunluğunu kapladığı bir dönemde yaşadığımız da yadsınamaz bir gerçek. Herkes, dijital hayattan aynı ölçüde etkilenmese de orada yönetilen güzellik algısı ile kendimizi karşılaştırmaya, kusur bulmaya veya fazla beğeni almaya yatkın olabiliriz. Elbette, estetik işlemlerin sağlık açısından gerekli olduğu durumlarda, estetik uygulamalara başvurmak son derece doğaldır. Psikolojik boyutunu konuşmak için medikal sağlık ve fonksiyonel ihtiyaç harici yapılan estetikleri ele almalıyız. Çünkü, medikal gereksinim harici uygulanan estetik işlemlerde, bireyin psikolojik ve sosyal olarak karşılayamadığı ihtiyaçlarından söz edilebilir. Jung’a göre, insanlar toplumun beklentilerini karşılamak için kendilerini maskelerin altına saklıyor. Kendimizi; mesleki unvanlarla, sosyal ve ekonomik statülerle ve dış görüntülerimiz üzerinden tanımlamaya

Yazının Devamı

Stresini yöneten kendisini tüketmez

30 Haziran 2022

Zihin, tehlike algıladığında beden gerilir ve ortaya çıkan korku, kaygı ve çaresizlik gibi deneyimlemesi zor duygular bireyi zorlayabilir. Stres esnasında, sinir sistemimiz uyarılır ve alarmda hissederiz. Tehlikeye karşı ‘savaş’ ya da ‘kaç’ gibi doğal tepkilere hazırlanmak için vücutta adrenalin hormonu yükselir; kalp hızlı atmaya başlar ve halk arasında stres hormonu diye bilinen kortizol hormonunun seviyesi yükselir. Beden bu denli aktifken, birey de patlamaya hazır bir enerji hissedebilir. O sırada, zihin tüm kaynaklarını algılanan tehlikeyi çözümlemek için yönlendirir. Bu denli yoğun bir çalışma içinde zihin ve beden, başka bir alana kanalize olmakta çok zorlanır. Bu nedenle, stresi hissetmek çok doğal ve koruyucu olsa da stresin, tehlikenin gerçek olmadığı zamanlarda yoğun deneyimlenmesi ya da kronik olarak deneyimlenmesi halinde, hayat kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkilemektedir. Kronik stres halinde olmak; sinir, sindirim, dolaşım ve bağışıklık sistemlerimizin çalışma düzenlerini bozar. İşte bu noktada,

Yazının Devamı

7 konu için kriz yönetimi

16 Haziran 2022

1. Sert bir şekilde eleştirilirken ne yapabilirsiniz?

Yapılan eleştiri, sert bir üslupla yapılıyorsa ve dinlemeniz gereken bir kişiyle veya ortamdaysanız; öncelikle, karşı taraftan konuyla ilgili detay veya kanıt sunmasını isteyebilirsiniz. Yapılan eleştiri karşısında, karşı tarafın sinirlendiğinizi anlamayacağı şekilde, burundan çok sesli olmayan derin bir nefes alıp vererek sakin bir ses tonuyla, konuşmacının ifadelerini tekrarlayarak doğru mu anladım diye sorun. Bu süre içinde hem yanlış anlaşılmanın önüne geçebilirsiniz hem de cevabınız için zaman kazanırsınız. Karşınızdaki kişi, çok sert eleştiri yaparak yapıcılıktan uzak bir yerde durduğu için siz de hislerinizi belli etmemeye çalışın. Ayaktaysanız, omuzlarınızı açarak dik durabilir, oturuyorsanız, dik bir pozisyonda olmaya özen gösterebilirsiniz. Bedeninizde yapacağınız bu duruş değişikliği hem karşı taraftan öz güvenli olarak algılanmanızı sağlayacak hem de kendi öz saygınızla temas etmiş olacaksınız.

2. İş yerinizde veya özel hayatınızda tartışma yaşadıysanız ne yapabilirsiniz?

Tartışma yaşandıktan sonra bedende

Yazının Devamı

Sosyal medya alışveriş bağımlılığına sevk edebilir

9 Haziran 2022

Sosyal medyada, yüksek takipçisi olan hesaplar üzerinden verilen reklamların, geleneksel medyadaki reklamlardan farkı; tüketicilerin verilen mesajın reklam olup olmadığını çoğu zaman anlamamasıdır. Bu konuya tarihten örnek olarak, Marilyn Monroe’nun gazetecilerin sorduğu ‘yatarken ne giyiyorsunuz?’ sorusuna verdiği ‘sadece birkaç damla Chanel No 5’ cevabı üzerine parfümün satışlarının patlamasıdır. Reklam sektöründeki uzmanlar tarafından, örtük bir reklam olabileceği düşünüldü ve günümüzde de tüketicilerin gerçek bir tavsiye olarak algılayabileceği şekilde örtük yerleştirilen reklamların temelini hazırlamış oldu.

Alışveriş bağımlısı olunduğu nasıl anlaşılır?

İhtiyaç yokken dahi sürekli yeni şeyler almak isteniyorsa, alınanlardan ziyade satın alma davranışı kişiye haz veriyorsa, zor duygular hissediyorken ve stres altındayken akla ilk olarak alışveriş yapmak geliyorsa, alışveriş için bütçe aşılıyorsa, dolaplar henüz kullanılmayan hatta açılmamış ürünlerle doluysa,

Yazının Devamı

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

2 Haziran 2022

İlk olarak, DEHB olan bireyin belirtileri, okula başlamasıyla fark edilir bir hale gelmektedir. Ders saati boyunca sırasında oturamayan, akranları ile yoğun sorunlar yaşayan ve öğrenme faaliyetlerinde akranlarının çoğunluğuna kıyasla gecikme yaşayan çocuklar, çabuk fark edilip yardım almaları için öğretmenler tarafından yönlendirilebilmektedir. Bir diğer deyişle; baskın olan semptomun, aşırı hareketlilik olması durumunda aile ve eğitimciler tarafından çok daha erken fark edilir olduğudur. Ancak, dürtüselliğin daha az yaşandığı ve dikkat dağınıklığıyla ilgili belirtilerin önde olduğu durumlar gözden kaçabilmektedir. Yaş ile birlikte, dürtüsel olarak düşünülmeden yapılan riskli davranışlarda azalma görülmesi veya aşırı hareketliliğin azalması hastalığın tamamen geçtiğini göstermemektedir. DEHB tedavisi mümkün olan ve tedavi edilmezse kişinin hayat kalitesini oldukça düşüren bir hastalıktır. Ne kadar erken başvurulursa, tedavi için o kadar yüksek oranda başarı sağlanabilir. Erken dönem tanı ve tedavi alamamış; ancak,

Yazının Devamı

Zor duyguları yönetebilmek için neler yapmalı?

26 Mayıs 2022

Kronik veya yoğun deneyimlenmiş stres öyküsü olan erken dönem yaşantılarının sonuçları; yetişkinlikte, özellikle hayat değişimleriyle birlikte tekrar ve şiddetli şekilde ortaya çıkabilir. Genellikle, bireyler deneyimlemesi zorlu olan duygularına çabucak ‘kötü’ etiketi yapıştırırlar. Aynı şekilde, ‘olumsuz duygularla’ baş etmek konulu birçok yazı da bulabilirsiniz. Ancak, her duygu gibi zorlu duygular da okumasını bilene yol göstericidir. Temelde, hiçbir duygu kötü ya da olumsuz değildir. Tüm duygular, bireye ihtiyaçları noktasında büyük farkındalık sağlar. Peki, duygu farkındalığını kazanmak neden bu kadar önemlidir diyebilirsiniz. Duygular; insanların nasıl davranacağını, nasıl karar alacağını, kendileriyle ve ötekilerle ilişkilerini büyük ölçüde etkileyen bir öneme sahiptir. Duygulara kulak verir ve yönetebilirsek davranışlar, ilişkiler ve bunlara bağlı olarak da yaşam kalitesi artar. İfade edilemeyen ve bastırılan duyguların bağışıklığın düşmesinden kaynaklı kronik veya akut medikal hastalıklar

Yazının Devamı

Online psikoterapi nedir ve etkili midir?

20 Mayıs 2022

Hayatı ve yaşadıklarımızı anlamlandırmaya başladıkça, dışarda aradıklarımızı iç dünyamızda yeşerttikçe bir hayli keyifli olan yolculuksa insanın, kendisini keşfe çıktığı psikoterapi sürecidir. Psikoterapiye giden kişi sorunlu ya da kusurlu değildir. Aksine, bireyin kendisine ve gelişimine önem verdiği ve potansiyelini ortaya çıkarmak istediği anlamına gelir. Bir olumsuzluğa maruz kalmak insanı etkilemeyebilir. Fakat, aynı olumsuz duruma çok uzun süre maruz kalmak yahut farklı olumsuz durumlara sık sık maruz kalmak psikolojik sağlamlığı olan kişiyi dahi negatif yönde etkileyebilir.

Psikoterapi süreci; düşüncelerinizin, duygularınızın ve davranışlarınızın altında yatan belki de farkında dahi olmadığınız gerçek motivasyonlarla tanıştırır. Yargılardan ve eleştiriden uzak, danışanın paylaşmak istediği her şeyin şeffaf bir şekilde konuşulduğu güvenli bir alandır. Psikoterapi sayesinde, otomatik pilottaki düşüncelerden ve davranışlardan otantik tavırlara geçebilir; yani olduğunuz halinizi kabul ile var olmaya cesaret edebildiğiniz, olaylara şeffaf bir şekilde yaklaşabildiğiniz

Yazının Devamı

Tekrar eden sorunlarınızın çözümü çocukluğunuzda saklı!

12 Mayıs 2022

İyileşmemiş yaralarınızın olduğunu fark etmek, iyileşmeye giden sürecin ilk basamağıdır. Şimdiki zamanda, sorunların ve cevapların kaynağını, çocukluğunuzu psikoterapi seanslarına davet ederek bulabilirsiniz. Terapide, çocuk haliniz ile iletişim kurmak ve onun karşılanmamış ihtiyaçlarını şefkatle karşılamak mümkündür. Böyle bir yaklaşım, ilişkilenme şekliniz ve iletişim kurma yöntemlerinizde işlevsel bir gelişim sağlar.

Bazı durumlarda verdiğiniz tepkiler, diğer insanlara göre çok yoğun ve hatta mantıksız gelebilir; aynı şekilde, sizin pek üstünde durmadığınız bir durumda karşı taraf çok fazla etkilenebilir. Bugünümüzde olanlara verdiğimiz ‘aşırı’ tepkiler, duyguların çok yoğun yaşandığı ve herhangi bir yetişkin filtresi olmadan içselleştirildiği erken çocukluk döneminden ve bazen de ergenlikten tanıdık olduğumuz yaşantıların ve duyguların tetiklenmesinden kaynaklıdır. Yaşadıklarımız, bazen bizi çocukluğumuzdaki keyifli bir anıya bazen de hüzünlü, yalnız ve çaresiz hissettiğimiz adeta renklerin soluk olduğu bir anıya

Yazının Devamı