Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm Yani, böylelikle, herkesin görüşü alınacak; topluma da sorulmuş gibi gösterilecek; eğer, toplanan görüşlerde, hazırlanan metinlerde sehven unutulmuş şeyler varsa eklenecek ve sonra da kendilerinin hazırladığı yapılanma, topluma da sorulmuş ve onayı alınmış gibi sunulacak. Bu yöntem biliniyor ama Marmara Grubu Vakfı gibi toplum kuruluşlarının yapacak başka şeyleri de yok. Uzman kişileri bir araya getirip, günlerce çalışarak, yeni anayasa taslağı hakkındaki görüşlerini hazırladılar. Görüş, kamuoyunun bilgisine sunuldu ve ilgililere ulaştırıldı. Diğer toplum kuruluşları ve oluşturulan komiteler de görüşlerini bildirdikten sonra, AKP'nin gerçek bir uzlaşma arayıp aramadığı belli olacak. Marmara Grubu Vakfı, bir "Anayasa Uzlaşma Platformu" oluşturdu. Sayın Başbakan, "Her türlü teklifinizi bize bildirin. Biz bakarız, uygun gördüklerimizi tasarılara ekleriz" diyor. Yargının yeterince bağımsız olmadığı şikâyetleri sürerken, şimdi yüksek mahkemelerin tamamen hükümete bağlı kurumlara dönüştürülmesi tehlikesi var. Laiklikten ödün verilmiyor gibi gösterilse de, tasarının her yanından bu konuda yapılan "takiye" kendisini gösteriyor. Tasarıda, kadın ve erkek eşitliği göz ardı ediliyor. Kadınlar, zihinsel engellilerle aynı kefeye konuluyor.AKP, "demokrasi"yi sadece oy almak zannediyor. Oysa, çağdaş demokrasi, çoğulcu demokrasidir. Bu da "oy çokluğu" demek değildir. Çoğulcu demokraside hükümet, ülkeyi yöneten güçlerden yalnızca biridir. Bunu anlayana kadar, AKP'nin fırınlarca ekmek yemesi gerekiyor. Anayasa değiştirilecekse, yeni anayasa, yalnızca devlet kuruluşlarının işlemesini düzenlemekle yetinmeyip toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmesine rehberlik etmelidir. Anayasa değişimiyle birlikte, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu da değiştirilmelidir. Hükümetin 100 günü doldu, ortada ciddi bir gelişme yok. Hâlâ toplumla çekişme sürüyor. 21. yüzyılda, hâlâ en önemli konumuz, "Kadınların bir tutam saçı görünsün mü, görünmesin mi?" tartışması. Sanki, bütün erkekler "saç fetişisti". Saç görünmesin de, açık ayak, sıkı pantolon, bol makyaj fark etmez. Er kişiler arasından atamalar yapılırken kendilerine değil, karılarının kafasının kapalı olup olmadığına bakılıyordu. Şimdi, yargıdaki atamalar da bu yöntemle yapılacak. İşte, bu kafayla anayasa yapmaya çalışılıyor.Yeni anayasa, devletin temel görevleri arasından, "Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini korumak" görevini çıkarıp, devlete yeni görevler veriyor: "İnsanın maddi ve manevi varlığını geliştirmek" ve "insan haysiyetini korumak".Bu düşünce biçimini görünce, söylenecek fazla söz de yok. ytoruner@milliyet.com.tr Kadın, engelliyle aynı kefede