Çözüm Taraftarların tribünlerde yaptığı gösteriler, Liverpool'lu futbolcuları ve tüm Türkiye'yi büyülemişti. Beşiktaş, imkânsızı başarmıştı. Başkan Demirören, alkışlanıyordu. Liverpool bozgunundan çok değil, bir hafta önce, Beşiktaş Türkiye'nin yıldızıydı. Muhteşem bir oyundan sonra İnönü'de Avrupa şampiyonu Liverpool'u dize getirmişti. Bu kez Beşiktaş, deplasmanda Liverpool ile karşılaşacaktı. Beşiktaş'ın bu karşılaşmasından hemen önce de Fenerbahçe derbisi vardı. Liverpool deplasmanında başarılı olabilmek için, federasyondan Fenerbahçe maçının Liverpool maçı sonrasına ertelenmesi istendi. Fenerbahçe, bu öneriye karşı çıkmadı. Ama, Beşiktaşlı olan Affan Keçeci bu isteği Ulusoy'a bile sormadan reddetti. Sanki, Beşiktaş'ın başarılı olması istenmiyordu. Doğal olarak, derbinin hemen arkasından 4.5 saatlik bir uçak yolculuğu yapıp Liverpool'la başa çıkabilmek olanaksızdı.Ne olduysa, Fenerbahçe derbisinde oldu. Federasyon maça çok uzun süredir derbi yönetmemiş olan bir hakemi atamıştı. Hakem, Beşiktaş'ın hücumlarını çeşitli gerekçelerle kesiyor, ters kararlar veriyordu. Son dakikada, Beşiktaş'ın beraberlik golünün de iptal edilmesi, bardağı taşıran damla oldu.Başkan Demirören, bundan sonraki maçlara PAF takımla çıkılacağını açıkladı. Haklıydı. Lig başından beri, daha önce hiç görülmediği biçimde, herkesin tartışmasız olarak gol kabul ettiği Beşiktaş golleri hakem kararlarıyla iptal edilmiş, takım 5 puandan olmuştu. Üstelik, rakip takımlara, benzer durumlarda hakem kararlarıyla, puan kazandırılmıştı. Bu haksızlıklar olmasa, Beşiktaş halen lig lideri olacaktı. Federasyon sadece hakem atamalarıyla değil, her biçimde Beşiktaş'ın karşısına çıkıyordu. Örneğin, Beşiktaş'ın maçları sürekli biçimde herkesin katılamayacağı cumartesi gündüz saatlerinde oynatılırken, rakip büyüklerin maçları cumartesi ve pazar geceleri oynatılıyordu. İşte bardak, bu nedenlerle taştı.Federasyonun Beşiktaş'a olan karşıtlığı, Liverpool maçı gününde açıkça ortaya çıktı. Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy, Liverpool maçının oynanacağı gün basın toplantısı düzenleyip Beşiktaş'a veryansın etti.Artık, amaç ülkenin kazanması değil, bir şeyler yapıp Demirören'in Beşiktaş'ın başından gitmesinin sağlanmasıydı. Ulusoy'un maç günü yaptığı basın toplantısının zamanlaması, aslında Liverpool yenilgisinin en önemli nedeni oldu. Ulusoy'un toplantısı Karşı güçlerin ve federasyonun Demirören'i başkanlıktan indirebilmesi için iyi bir olanak ortaya çıkmıştı. Hep birlikte, medyadaki karşıtları da devreye sokarak saldırıya başladılar. Oysa, bir muharebe kaybedilmiş ama savaş kaybedilmemişti. Beşiktaş'ın Avrupa'da hâlâ iddiası var. Ligde ise, şampiyonluk yarışı kaybedilmiş değil. Öldürmeyen her darbe, insanları ve kurumları daha da güçlendirir.Bu benim yazdığım ilk spor yazısı. Ülkeme çok haksızlık yapılıyor. Ülkem içinde de haksızlıklar kol geziyor. Hiç olmazsa, sporda haksızlık olmasın diye, başka bir gözle olayı anlatmak istedim. Haksız linçlere karşıyım. ytoruner@milliyet.com.tr Haksızlık olmasın
