Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm 2050 yılında, bu ülkelerin toplam gayri safi milli hasılalarının "G7" olarak adlandırılan en gelişmiş 7 ülkenin toplamının üzerine çıkacağı öngörülüyor. Bu durumun farkında olan gelişmiş ülkeler de, "E7" ülkelerindeki bankalara rağbet gösteriyorlar. Çünkü: Bankacılık sektörü bu ülkelerdeki genel büyümeden çok daha hızlı büyüyecek.Önümüzdeki 40 yıl içinde, "E7" ülkelerinde kullanılan toplam krediler, "G7" ülkelerinde kullanılan seviyeleri geçecek.Çin'de, bankacılık sektörü büyüklüğünün önümüzdeki 10 yıl içinde, İngiltere ve Almanya'yı geçebileceği senaryoları var. Hindistan'da bankacılık muhtemelen Çin'den bile hızlı büyüyecek.Brezilya, Endonezya, Meksika, Rusya ve Türkiye'de de bankacılık sektörü, 2050 yılından önce Fransa ve İtalya'dan daha büyük olacak. Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Meksika, Endonezya ve Türkiye "E7" olarak adlandırılıyor ve önümüzdeki yıllarda ciddi gelişmeler gösterecek ülkeler olarak gösteriliyor. "E7" ülkelerinde, bankacılık sektörü kârları da 2050 yılına kadar, "G7" ülkelerindeki kârları ikiye katlayacak. PriceWaterhouseCoopers'ın araştırmalarına göre, gelişmiş ülke bankaları halen, şu soruların cevaplarını arıyorlar: Hızla gelişmekte olan bu ülkelerde yeterince temsil ediliyor muyuz?Bu ülkelerde, uluslararası şirket ve yatırımcıları tatmin edecek hizmet seviyesi ve kalitesi sağlayabiliyor muyuz?Bu piyasalarda karşılaştırmalı olarak avantajlı olabilmemiz için neler yapmalıyız?Gelişmekte olan ülkelere, kendi başımıza mı, yabancı ortakla mı, yoksa o ülke içinden bir ortakla mı girmek, daha kârlı olur?Bu ülkelere yapacağımız en az yatırımla, en çok getiriyi nasıl elde edebiliriz? Yapılan araştırmalara göre, bu seviyeyi yakalayabilmesi için, Türk ekonomisinin 2050 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 5.3 büyümesi lazım. Çin'in ekonomik büyüklüğü, 2010'da İngiltere ve Almanya'yı, 2025'te Japonya'yı ve 2050'den önce ABD'yi geçecek. Hindistan'ın da 2040'dan önce, ABD hariç diğer bütün ülkeleri geçeceği tahmin ediliyor. Gelişmekte olan ülkeler 2050 yılında, dünyadaki bankacılık varlıklarının yaklaşık yüzde 2'si Türkiye'de olacak. Bu oran, halen "binde"lerle ifade ediliyor. Türkiye'de banka yatırımı yapmak, 2050 yılına kadar, küresel bankacılık sektörü kâr ortalamasının yüzde 60 civarında üzerinde kâr elde etmek anlamına geliyor. Yapılan projeksiyonlara göre, 2050 yılına kadar Türkiye, Rusya'dan sonra bankacılık sektörünün en çok kâr edileceği ikinci ülke olacak.Şimdi, 2000'li yıllarda neden kriz çıkarıldığını, neden bazı banka ve banka sahiplerinin ayıklandığını, neden bankacılık sistemimizin değiştirildiğini ve neden yabancıların bankalarımıza rağbet ettiklerini, kolayca anlayabiliyoruz. ytoruner@milliyet.com.tr Neden sistem değişti?