Biz sorgulamasak da, bizim çocuklarımız bazı şeyleri sorgulayacaklar. 2000 yılından önce yapılanları öğrenince gülecekler. Hatta, kahkahadan yere yıkılacaklar.
- Bankaların özellikle, bankacılıktan anlamayan kişilere neden verildiğini bir türlü anlayamayacaklar.
- Bir zamanlar banka kurmanın kredi almaktan daha kolay olduğunu da onlara anlatamayacağız.
- Hatta, bir zamanlar moda olduğu için banka alanlar olduğunu söylersek bize inanmayacaklar.
- Kendi paralarını yönetmek için bile banka sahibi olmak isteyenlerin varlığını öğrendiklerinde, kahkahalar başlayacak.
- Seçim masraflarını karşılamak için, hükümetlerin tam seçim öncesi banka izinleri verdiğini öğrenince kahkahaları artacak.
- Devletin neden bankacılık yaptığını kavrayamayacaklar.
- Bankaların neden iflas edemeyen veya ettirilmeyen kuruluşlar olduğunu idrak edemeyecekler.
- Bankaların zarar etmek durumunda olduğunu otoritelerin nasıl olup da anlayamadığına veya anlayıp da tedbir alamadıklarına hayret edecekler.
- Hele, devletin dolar bazında 150’ye sattığı bir bankayı, bir süre sonra sonra yine dolar bazında 1050’ye nasıl geri aldığını onlara hiç anlatamayacağız.
Hâlâ ısrarcıyız
Yabancı baskısıyla da olsa, bütün bu sorunları çözdükten sonra, hâlâ bazı şeylerde ısrar ettiğimizi okuduklarında, belki de gülmeyi bırakıp ağlamaya başlayacaklar.
- Zor kurtulduğumuz “fon” uygulamasının yeniden gündeme getirilmesinin nedenini çözemeyecekler.
- Mevcut nüfusumuzu besleyip eğitemezken, bir Başbakan’ın sırf oy artırmak adına nüfus artışını desteklemiş olduğuna inanamayacaklar.
- Ülke vatandaşlarını fakirleştirdiğimiz halde, bizden birilerini bir türlü nasıl yeterince zengin edemediğimiz de anlaşılamayacak.
- IMF anlaşmalarında insan unsurunun, işsizliğin, çaresizliğin neden göz ardı edildiğini, insanların oy vermek için neden kömür yardımı almaya mecbur bırakıldıklarını görünce hayret edecekler.
- Üretim ve ihracatın artırılması yerine, sıcak paraya avuç açıldığını görünce, üzülecekler.
- Ekonominin, para politikası yapılamayacak kadar dışa bağımlı hale getirildiğini farkedince ise, çaresiz gözleri dolacak.
- Hele, Atatürk Cumhuriyeti’nin yok edilmeye çalışıldığını, siyasetin ekonominin önüne geçtiğini ve ekonomik düzelmenin rejim değiştirmek için kullanılmaya başlandığını anlayınca, ağlamaktan kendilerini alamayacaklar.
