Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Vergi niçin toplanır? Halka hizmet etmek için. Toplanan vergiler, yol, su, elektrik, temizlik gibi hizmetler biçiminde halka geri dönmelidir. Ancak, bu durumda devlet, devlet olur. Halk devlete güvenir; devletini sever.
Türkiye'de ise vergi rantiyeye kaynak yaratmak için toplanıyor. Hizmet tamamen ikinci planda. Vergilerin toplanma amacı, bütçe açıklarını kapatmak. IMF'nin emri de böyle.
Yine de, borçlar artıyor. Toplanan vergiler tamamen faiz ödemelerine gittiği halde iç ve dış borçlar gittikçe artıyor. Enflasyon düştüğü için ekonomi bakımından başarılı zannettiğimiz geçen yıl bile iç ve dış borçlar 50 milyar doların üzerinde arttı. Hükümet, borçlanabildikçe durum iyi zannediyor.
Bütçede yatırım yok. Devlet halka hizmet için yatırım yapmak zorunda. Bu yılki bütçede yatırım harcamaları 300 milyon dolar civarında. Bu miktar, hiç yatırım yok anlamına geliyor. Çünkü, bu parayla eskiyen üretim araçları bile onarılamaz.
Öngörülen yatırımlar da torpilli yerlere, torpilli müteahhitler aracılığı ile yapılacak. Çünkü, Maliye ve Planlama eşgüdüm içinde çalışmıyor. Zaten, açıklanan detaylı bir öncelikler planı da yok. Bu durumda, her zaman olduğu gibi milletvekilleri Maliye Bakanı'nın ayağını öpüp, kendi yörelerine para gönderilmesini isteyecekler.
Özel sektörün yatırım yapmasına da izin verilmiyor. Özelleştirme yapılamıyor. Yapılanlar da bir biçimde iptal ediliyor. Ya "peşkeş edebiyatı" yapılıyor ya satılan mallara sonradan el konuluyor ya da alanlar kar edemeyeceklerini anlayınca alınan malı bir biçimde geri veriyorlar.
Zaten, bu kur politikasıyla yatırım yapılması olanaksız. Türk lirası o denli değerlenmiş ki, ülkemizde yapılacak bir üretimle kar edilmesi neredeyse olanaksız. Yatırımın temel maliyetleri sayılan işçi ücretleri ve enerji maliyeti ülkemizde çok yüksek. Üstelik, gümrük alınmayan ülkelerden gümrüksüz, gümrük alınan ülkelerden de büyük kaçak ithalat var. Bir de bizim yatırımcılardan vergi vermeleri isteniyor. Yani, bizim yatırımcılar vergi verip, vergi vermeyenlerle rekabet edecekler. 300 dolar işçi ücreti verip, 30 dolar ücret verenlerle yarışacaklar. Bunlar olanaksız olduğu için yatırım da yapılmıyor.
Yatırım yapılmadığı için de vergi gelirleri artmıyor. Vergi gelirleri artmadığı için halka hizmet götürülmemesine rağmen, borçlar da azalmıyor. Üstelik, kaçak işçi çalıştırılmak zorunda kalınıyor. Soysal güvenlik sistemi çöküyor. Sistemin açığını da devlet karşılamak zorunda kalıyor. Yamalar daha da büyüyor.
Vergi reformu yapılamadığı için, toplanabilen alanlardan haksız ölçülerde vergi alınıyor. Toplanan verginin % 60'ı sadece 3 kalemden oluşuyor. Bunlar kolay vergi toplanan alanlar. Örneğin, Türkiye'de taşıt kullanan arabasını gelişmiş ülkelerdekinin 2 - 3 katına mal ediyor; yıllık 2 - 3 kat fazla vergi ödüyor. Üstelik de, akaryakıtı yaklaşık 2 kat pahalıya alıyor.
Sonuçta, hizmetin götürülmediği, yatırımın yapılmadığı bir ülkede enflasyon düştü diye halk oyalanıyor. Bankalardan günlük olarak alınan paralara yüksek reel faizler yağdırılarak sürdürülen bir sıkı para politikası sayesinde "enflasyon düştü" hikayeleri anlatılıyor.
Yatırım, üretim olmadan enflasyon kalıcı olarak düşmez.
Türk lirası gerçek değerini bulmadan, ekonomik dengeler yerli yerine oturmaz ve enflasyon kalıcı düşmez.
Hükümet yine, bürokratların dolduruşuna geliyor.
Sürdürülebilir bir iyileşme yok.