Çözüm Cumartesi günkü Yeni Şafak, "Büyük loca düğmeye bastı" başlığıyla çıktı. Bütün rektörler, laik cumhuriyeti savunan insanlar, sanki masonmuş gibi, halk kışkırtılıyor. Statükoyu bozan, durup dururken türbanı gündeme getiren Başbakan, cumartesi günkü konuşmasıyla türbana karşı çıkanları bölücülükle suçluyor. Şimdiye kadar, hükümeti destekleyen sermaye, ilk kez hükümete karşı çıkıyor. Sermaye, ekonomik istikrar bozulmasın diye, hükümeti desteklemiş ve hatta, birçok işadamı AKP'ye oy vermişti. AKP'ye oy verdiklerini açık açık söylemekten kaçınmayan işadamları bile şimdi "Hiç bu kadar karamsar olmamıştım" diyorlar. Cumartesi günkü Vakit, "İslam'a savaş açtılar" başlığıyla çıktı. Üniversite rektörlerini, türbana karşı oldukları için, İslama karşı imişler, gibi gösteriyor. Sanki, türban İslamın şartlarından birisiymiş, gibi. Laik cumhuriyeti savunanlar, dinsiz gibi gösterilmeye çalışılıyor. Halkı bölmek için her şey yapılıyor. Tam türbanla ilgili gelişmelerin yaşandığı sırada, Başbakan'ın Davos seyahatini iptal etmesine yol açan Ergenekon harekâtı başlatıldı. Konuyla ilgili haber yapılması yasaklanmışken, dinci gazetelerde bu konuda her türlü haber yayımlanıyor. Uğur Mumcu'dan sonraki tüm cinayetler, sanki bu örgüte yüklenmeye çalışılıyor. Sanırım, gerçek amaç orduyu yıpratmak ve korkutmak. Geçen haftaki Yeni Şafak'ta Milliyet yazarı Taha Akyol'un röportajı vardı. Akyol, Atatürk'ün, Padişah'ın kızıyla evlenemeyince, Milli Mücadele'ye başladığını söylüyor. Aslında, Atatürk, hilafete ve saltanata bağlıydı, diyor. Bu mülakat, neden bu günlerde yapıldı dersiniz? Malezya'nın ilk zamanlarına benzer bir rejimi, yakında görebiliriz. Çünkü, mahalli seçimleri de AKP ezici çoğunlukla, kazanacak. O zaman, hiddet, öfke, refleks ve gizli gündem uygulamaları daha da artabilecek. Gerçek amaç ne? Daha önce seçim kararı alınmasına ve AKP'nin seçimleri kazanarak iktidar olmasına neden olan MHP, bu kez de AKP'ye kaldıraç oluyor. MHP'liler, AKP'den oy çalmak için böyle yaptıklarını söyleseler de, seçimlere yıllar var. MHP, sanki kendisine oy veren milliyetçilerle dalga geçiyor. İslama bağlı terörü, sadece ve sadece laik cumhuriyetler önleyebilir. Böyle olmasına rağmen, teröre karşı olduklarını söyleyen yabancılar, İslam cumhuriyeti oluşumunu destekler görünüyor. Kimin ne yaptığı, gerçekten ne istediği belli değil. Herkes sanki, yapması gerekenin tersini yapıyor. MHP'nin kendisini inkâr etmesinin, Başbakan'ın ülkeyi bu denli germesinin, ordunun bilinçsizce itibar yitirmesinin, yabancıların yanlış kararlar vermesinin, tarafların birbirini düşman görmeye başlamasının nedeni ne olabilir? Bu kadar hata tesadüfen olamaz. ytoruner@milliyet.com.tr Hatalar zinciri
