Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm Derginin 511. sayısında, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Doç. Dr. Yaşar Uysal'ın "Devlet Merkezli Spekülatif Rant Ekonomisi: Oluşumu ve Sonuçları" isimli bir makale yayımlandı. Sayın Uysal'ı tanımam ama araştırması, Türk ekonomisinin gittiği yönü anlayabilmek açısından çok önemli. Bu ilginç yazının, önemli noktalarını aşağıda anlatmaya çalıştım: 24 Ocak 1980 kararlarıyla, dışa açılma ve piyasa ekonomisinin etkin biçimde işletilmesi gündeme geldi. Ancak, toplumun ekonomik üretime değil, paylaşmaya dayalı bir yapı içine girmesi engellenemedi. Rekabet yerine, kurnazlık anlayışı belirginleşti. Kolay kazanıp kolay harcayan zenginler türedi. İthal ikamesi yerine, ihracata yönelik bir sanayileşme öngörüldü. 1989'dan sonra, devlet ne bulursa borçlanmaya başladı. İşte, "devlet merkezli spekülatif rant ekonomisi" böyle başladı. Hazine kâğıtları, bankaların mevduatlarından gittikçe daha fazla kazandırmaya başladı. Faiz ödemeleri bütçe açığının en önemli kaynağı haline geldi. 1989 yılında çıkarılan 32 sayılı kararla, yabancı spekülatörler ülkemize akmaya ve sıcak para getirmeye başladılar. 1997'den itibaren "düşük kur, yüksek faiz" politikası IMF'nin de desteğiyle sürdürüldü. 2000'den sonraki dönemde de, temel çerçeve değiştirilmedi. Küresel likidite bolluğunun da katkısıyla, yabancı spekülatörlere büyük rant aktarılmaya başlandı. Türkiye, kendi ulusal çıkarlarına uygun stratejiler oluşturmak yerine, küresel spekülatörlerin yüksek kazançlarını finanse etmeye başladı. Paradan para kazanılmaya başlandı; üretim anlamını yitirdi. Girdiği veya sokulduğu borç batağı nedeniyle, devlet, dünyada görülmedik düzeyde reel faizler ödeyerek Türk ekonomisini bir "rant ekonomisi" haline getirdi. Ekonomik Yorumlar dergisi, 44 yıldır hayatımızda. Bu önemli aylık iktisatfinanspolitika dergisi, Nesrin ve Adnan Nas'ın destekleriyle 512. sayısına ulaştı. Ekonomi hayatımıza yıllardır büyük katkılar sağlayan dergi, "hakemli" ve yazım kuralları var. 2002 yılı sonunda 8.8 milyar dolar düzeyinde olan yabancı portföy yatırımları, 2006 yılı sonunda 64.9 milyar dolara çıktı. Borç borçla ödenerek, düşük gelir grupları tamamen unutularak, yüksek gelirli kesimlere büyük fonlar aktarıldı. Kamu ihaleleri ve kamu bankaları da "rant dağıtımı"nda kullanıldı. İhaleler, anlaşmalı şirketlere çok pahalı verildi. Krediler, politik yandaşlara kaydırıldı. KİT'ler, aşırı istihdam yaratılarak veya girdi alımlarıyla büyük zararlara uğratıldı. Bunların özelleştirilmelerinde de, "rant aktarma"ya devam edildi. Teşvikler ve Hazine arazileri tahsisleri de, birer "rant aktarma" alanı oldu. 30 yılı aşkın bir süre devam eden aşırı enflasyonla, dar ve sabit gelirliler dışındaki kesimlere "rant" aktarıldı.Uysal'ın araştırması, bütün bu konuları istatistikler ve karşılaştırmalarla anlatıyor. Anlatılanların çok büyük bölümü de tamamen gerçek. ytoruner@milliyet.com.tr Rant aktarmaya devam