Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sabah-atv ihalesini kazanan Çalık grubu, 1.1 milyar dolar+KDV tutarındaki ödemeyi yaparken, bunun 750 milyon dolarlık bölümünü devlet bankaları Halk Bankası ve Vakıflar Bankası’ndan aldı. Ancak, kredi verilmesinde anlaşılmaz noktalar var. Kredi şartlarında şeffaflık yok; kredi verilmesinde hatalar var. Kredi alındığı günün ertesi günü, uluslararası değerlendirme kuruluşu Fitch, Çalık Holding’in döviz ve YTL notunu düşürerek, durumunun kötüleştiğini belirledi. Sabah gazetesinin tirajı düşmeye başladı. Bu durum da kredinin geri ödenmesini güçleştiriyor.
Çalık grubunun uluslararası bankalardan ve Türk özel bankalarından kredi bulamadığı anlaşılıyor. Böyle bir kredi müşterisine, kamu bankaları hangi teknik verilerle kredi verebildi? Krediler geri ödenemezse, Sabah-atv’nin kendisi ve kredilerin zararı kamu bankalarına, yani, devlete geri dönecek.
Krediyle ilgili teknik sorunları aşağıdaki bölümlerde inceleyebiliriz:
a) Kredide büyük bir vade uyuşmazlığı (maturity mismatch) vardır. Yani, Halkbank ve Vakıflar Bankası’nın kendileri 3 yıl ödemesiz 10 yıl vadeli kredi bulamazlarken, bu vadeyle kredi vermişlerdir. (Demirbank bu tip krediler yüzünden battı. Kendisi kısa vadeli borçlanırken, Hazine’ye daha uzun vadeli borç vermişti. Verdiği borcun vadesi de 10 yıl değil, 3 yıla kadar idi.) Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz bile, birkaç gün önce yapılan Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, bankaları bu konuda uyardı. Yılmaz, “Bankaların etkin likidite yönetimini özenle sürdürmeleri büyük önem taşımaktadır” derken, hedefi, vade uyuşmazlığına dikkat edilmesiydi ve muhtemelen Halkbank ve Vakıflar Bankası’nı uyarıyordu.
b) Yine, kredide büyük bir faiz uyuşmazlığı (interest rate mismatch) var. Bu vadeyle bulunabilecek kredinin bugünkü şartlardaki faizi, her halükârda, Libor+4.85’i geçecektir. Citibank bile, geçen aylarda, yüzde 8.4 civarında bir faiz ödeyerek, daha kısa vadeli bir borç bulabildi. Kamu bankaları, kendi bulabilecekleri kredilere ödeyecekleri faizin altında bir faizle kredi vermişlerdir.
c) Halk Bankası’nın şimdiye kadar verdiği en yüksek kredi tutarı 125 milyon dolar iken, kredi verilir verilmez notu düşürülen Çalık’a 375 milyon dolar kredi verilebilmiştir. Sadece, düşen not nedeniyle bile, kredinin geri ödenememe riski, şimdiden belirmiştir. Verilen kredinin vadesi uzun tutulduğundan, adına “proje kredisi” denilmiştir. Ortada bir “proje” filan yoktur.
d) Kredinin yeterli teminatı yoktur. Alınan teminatların da “değer araştırması (appraisal)” yapılmamıştır.
“Değer araştırması”nı bankaların kendilerinin yaptığı anlaşılmaktadır. Bu, katiyen yapılmaması gereken bir hatadır. Bu işlemle, bir “çıkar çatışması (conflict of interest)” durumu oluşmuştur. İhale değeri ile “gerçek değer” aynı sayılmıştır.
İhale değeri gerçek değer olsaydı, ihaleye katılım her türlü baskıya rağmen yüksek olurdu. Üstelik, Katar Şeyhi’nin hisseleri (Sabah-atv’nin yüzde 25’i), teminata konu edilmiş durumda değil.
e) Çok düşük miktarlı kredilerde bile (Amerika’da bile) kredi isteyenin yaklaşık paranın yüzde 30’unu özkaynaklarından koyabilecek olması aranır. (Dünkü yazım üzerine, Fettah Tamince aradı. Çalık’a para vermediğini söyledi. Bu durumda 375 milyon doları Çalık’ın nereden bulduğu, bu paranın vergisini verip vermediği daha büyük önem taşıyor.)
Hatalar zinciri açıklanamayacak kadar büyük.