Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Vience Fox Aralık 2000'de Meksika Devlet Başkanlığı görevini alır almaz, ilk işi yolsuzluklarla mücadeleye başlamak oldu. O yıllarda, yolsuzluk yapılan ülkeler sıralamasında ortalarda bulunmasına rağmen, bu ülkede gayri safi milli hasılanın % 9.5'unun yolsuzluk nedeniyle yok olduğu hesaplanıyordu. Bu da, milli eğitime ayrılan bütçenin iki katına yakındı. Yolsuzluk mücadelesinin, gümrükleri düzeltmekle başlamasına karar verildi. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA)'na dahil olunmasına rağmen, Meksika gümrük teşkilatı tam bir çürüme içindeydi.
Aslında, Meksika gümrük teşkilatı bizimkine benziyordu. Uzun yıllar burada alınan rüşvetlerle, üst kademe yöneticileri beslenmişti. Gümrük depoları, rüşvet ödemeyenlerin gümrüğe terk ettiği mallarla doluydu. Bunlar arasında çok lüks arabalar bile vardı. Mallar kısa bir süre de olsa gümrük depolarında kaldığında, önemli parçaları çalınmış gibi gösterilip, sonradan birilerine yok pahasına satılıyordu. Gümrüğe terk edilen mallar arasında radyoaktif mallar bile bulundu. Gümrükten mal çıkarmak için 16 ayrı işlem yapmak gerekliydi. Mallar çoğu zaman, rüşvet karşılığı gümrüksüz çekilebiliyordu. Şirketler gümrükteki malları çalınmasın diye, gümrük mafyası içinden bekçi tutmak zorundaydı.
Bu durumu düzeltmek için, gümrüklerin Hazine Bakanlığı'na bağlanması ile işe başlandı. Sistem bilgisayarlaştırıldı. Bizdekilere benzer, ama sorumlu gümrük komisyoncuları oluşturuldu. Getirilen mallar açılmadı; beyan esas alındı. Gelen malların, bilgisayarlı ışık sistemi ile tesadüfen seçilen, % 10'u kontrol edilmeye başlandı. Bu aramalarda yalan beyana rastlanırsa, hapse kadar giden ciddi cezalar konuldu. Bir aydan fazla süren gümrük işlemleri 10 dakikaya indirildi. Artık, 16 ayrı işlem yerine 3 işlem yapılması yeterli olmuştu. Sonuçta, toplanan gümrük vergileri, bir yıl boyunca her ay % 30 arttı.
Hazine Bakanı Gil Diaz, gümrüklere beklenmedik teftişler düzenledi. Bir keresinde, gideceği yeri pilota havada söylemişti. Bir keresinde de bir gümrüğe bir çöp arabasında gitmişti. Diaz'ın yaptığı en önemli reform gümrüklere torpille ve siyaset adamlarının istekleriyle adam almayı durdurmak oldu. Gümrükler dışarıdan teftiş edilmeye başlandı. Ani, spot teftişlere gidildi.
Meksika'da başarıyla gerçekleştirilen "gümrük reformu" NAFTA'nın bir gereği idi. Bizde de, yolsuzlukla mücadele konusunda elde edilen başarıların çoğu, Avrupa Birliği'ne uyum sayesinde gerçekleştirilebildi.
Meksika'da yolsuzlukla mücadelenin temel taşları şöyle tespit edilmişti:
a) Yüksek vergi oranlarının düşürülüp, vergi sisteminin çok basitleştirilmesi sayesinde, vergi kaçırma isteğinin azaltılması,
b) "Devlete kapağı atan işini kaybetmez" prensibine son verilmesi,
c) İşadamlarının politikacılarla içli dışlı olmasının önlenmesi,
d) Her türlü devlet hizmetinin bilgisayar kontrolünde yapılmaya başlanması,
e) Her şehirde, rüşvet isteyenlerin ihbar edilmesi ve isteme biçimlerinin belirlenmesi amacıyla "konsül ofisleri" kurulması,
f) Bürokratların basınla olan ilişkilerinin kesilmesi, basına verilen devlet ilanlarının kaldırılması gibi tedbirler alınarak basının yolsuzlukların üzerine rahatlıkla gidebilmesinin sağlanması,
g) Yargı reformu yapılarak, yolsuzluklarla ilgili davaların gecikmeden sonuçlandırılmaya başlanması,
h) Alınması gereken diğer tedbirlerin belirlenmesi amacıyla, "Yolsuzlukla Mücadele Ajansı" kurulması,
***
Onlar başardılar.
Aynı tedbirleri neden biz de almayalım?