Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çözüm Merkez Bankası yüzde 16.75 faiz ödeyeceğini ilan edince de, kaçınılamaz olarak diğer faiz oranları bunun üzerinde kalıyor. Merkez Bankası faizi yüksek olunca da, kredi faizleri yükseliyor ve Türk ekonomisi ve üreticileri uluslararası rekabet imkanını kaybediyor. Öte yandan, yüksek faiz, kuru baskı altında tutup Türk lirasını aşırı değerli hale getiriyor ve büyük sıcak para girişine yol açıyor. Oysa, enflasyon hedefi yüzde 4 ve enflasyonun gerçekleşme beklentisi yüzde 7-8 civarında. Aradaki farka, reel faiz deniliyor. Türkiye'de reel faiz, yüzde 9 civarında ve dünyadaki en yüksek reel faiz durumunda.Merkez Bankası, neden üreticinin, ihracatçının ve hükümetin telkinlerinin aksine reel faizi yüksek tutmakta ısrar ediyor? Merkez Bankası, neden üretici kurumların ekonomi tarihimizde ilk kez medyada yaptığı büyük uyarılara kulağını tıkıyor? Merkez Bankası, nasıl hükümetle ve Türk üreticisiyle alay ettiği izlenimi veren bu davranış içinde bulunuyor?Nasıl bir yolsuzluğun merkezine ulaşmak için "Paranın izini takip et" uyarısı geçerliyse, bu kararın alınmasının nedenlerini anlayabilmek için "Bu karardan çıkarları olanların ve bunların maşalarının kimler olduğunu bul" kuramının uygulanması gerekiyor. Çünkü, artık Merkez Bankası kararları, savunulabilirlik sınırlarını aştı. Merkez Bankası, kendi işlemlerine uyguladığı faizi sadece yarım puan düşürdü. Merkez Bankası'nın kendi işlemleri için ödemeyi ilan ettiği bu faiz çok önemli. Çünkü, Merkez Bankası bankalardan Açık Piyasa İşlemleri kapsamında Türk lirası alıyor ve onlara bu faiz oranından ödüme yapıyor. Yüksek faizden çıkarı olan temel kesimler şunlar:a) Diğer ülkelerde başarısız bir sınav veren IMF, Türk ekonomisinin geleceğini düşünmeden, yabancıları korumak niyetinde. b) Dövizle borçlanan Türk şirketleri. Bunların kimler olduğu, kaçar milyar dolar kâr ettikleri ve etmeye devam edecekleri 8 Ekim günlü gazetelerde açıklanmıştı. Şirketlerin yıllık kârları toplamı 30 milyar doları buluyor.c) Sıcak para getirip Hazine'ye ve borsaya yatıran ve borsanın yüzde 73'ünü ele geçirmiş bulunan yabancılar. d) Türkiye'den özelleştirme ve satın alma yoluyla mal alanlar. İMKB endeksi arttıkça, bu şirketlerin değeri de artıyor.e) İhracat ve üretim yerine, ithalat yapan ve yabancılarla ortak olan Türk işadamları. İşte, bu listede yer alanların Merkez Bankası'ndaki lobileri çok güçlü. Yoksa, Merkez Bankası'nın kendi başına mı karar verdiğini sanıyordunuz? Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu (PPK), bankanın araştırma bölümünün tavsiyelerine uygun hareket ediyor. Yoksa, Başkan ve PPK kendi başına bir karar alıyor zannetmeyin. Araştırma bölümü de tamamen eski Başkan'ın etkisinde. Eski Başkan ve ekibi TOBB Üniversitesi'nde ders verip TOBB'a danışmanlık yapıyor. Bu nedenle, TOBB ve diğer bazı işadamları kuruluşları yüksek faizi destekliyor. Bu nedenle, üretici işadamları azınlık ve ihracatçılar gibi gösterilmek isteniyor. Bazı taraflı gazeteciler ile de PPK baskı altında tutuluyor. ytoruner@milliyet.com.tr Kimin çakarına?