Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bazı yabancı yatırımcılar, işi daha ileri götürerek ülke riskini kontrol etmeye kalkabilirler. Bazı hallerde, önemli bilgilere önceden ve doğru olarak ulaşmak, kararları yönlendirmek mümkün olabilir. Hatta, diğer yabancı yatırımcılarla birlikte hareket etmek bile göze alınabilir. Bu ihtimal nedeniyle, bir ülkenin politikacıları ve üst düzey bürokratları çok titizlikle seçilmeli; karar sürecinde yerleşik kurallar uygulanmalıdır. Bu nedenle: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun döviz satmasına karşıyım. Faiz yükseltme kararına karşı olmama rağmen, dürüstlüğünü bildiğim Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ı destekliyorum. Tüpraş'ın bir bölümünün ihalesiz olarak satılmasına karşıydım (Daha sonra, satışı iptal eden mahkeme kararı olmasına rağmen hisseler geri alınamadı). Yabancı yatırımcının bir ülkeye doğrudan yapacağı yatırım çok önemlidir ve mutlaka özendirilmelidir. Çünkü, bu durumda yatırımcı, ülke riskine ek olarak piyasa riskini de almaktadır. Yabancı yatırımcı, sizin ülkenizde, önemli zaman, efor ve para harcamayı göze almıştır. Üstelik, kısa dönemli kazanç beklememektedir.Yabancı bir ülkede yüksek getiri elde etmek ve aynı zamanda da likiditelerini kaybetmek istemeyen yatırımcılar, o ülkenin borsasına ve Hazine kâğıtlarına yatırım yaparlar veya o ülkenin, verdikleri parayı zamanında faizi ile birlikte geri ödeyeceğine inandıkları kurumlarına borç verirler. Bu kurumlar, o ülkenin devleti ve bankalarıdır. Bu yatırımlar, risk ve getiri göz önüne alınarak yapılır. İşte, Merkez Bankamız aldığı faiz kararıyla, bu yabancı fonları ülkemize yeniden davet etmiştir. Bütün mili bankalar ve işadamları da, bu kararı alkışlamışlardır. Çünkü, onlara da yabancılarca borç verilmiştir ve bu borç vadesinde çevrilebilmelidir. Şimdi dünyada yeni bir akım başladı: Gayrimenkule yatırım. Geçen beş yıl içinde gayrimenkul fonlarına yatırım yapanlar, dünya genelinde hisse senetleri getirisinin iki katı getiri elde ettiler. Bu getiriler, Kuzey Amerika ve Avrupa'da hisse senedi yatırımının 3 katına çıktı. Merkez Bankası'nın faiz kararının arkasından, şimdi bulunulan seviyelerde bir kur istikrarı gelebilirse, işte bu fonlar ülkemize gelmek üzere sıraya girmiş durumdalar. ytoruner@milliyet.com.tr Sadece iki şeye: Risk ve getiri. Yabancı yatırımcı, aynı yatırım için, kendi ülkesinde kazanacağının ne kadar üstünde bir getiri elde edebileceğini ve bu getirinin alınan riske değip değmeyeceğini hesaplar. Öte yandan, tek bir enstrümana yatırım yapmak yerine çeşitli enstrümanları ve ülkeleri denemek ister. Kâr görüldükçe, kârlı ülke ve enstrümanlara giderek daha fazla yatırım yapılır. Bir taraftan da, her ülke ve enstrüman ciddi bir ekip tarafından incelenir ve takip edilir. Yapılan yatırımlar kârlı oldukça ve risk olasılığı azaldıkça, yeni yatırımcılar da bu ülke ve enstrümanlara yatırım yaparlar. Bu amaçla, fonlar kurulur ve bu fonları yönetenler iyi para kazanırlar. Fonlara yatırım yapanlar da, rahat uyur ve istedikleri zaman satın aldıkları fonları satabileceklerini bilerek hem iyi para kazanmış hem de likit kalmış olurlar.