HDP’nin oyu çantada keklik değil

24 Ağustos 2021

CHP ve İyi Parti’nin bir dargın bir barışık idare etmeye çalıştığı HDP dönüm noktasında. Kapatma davasının sonucunu beklerken bir taraftan da yerel seçimlerde büyükşehirleri hediye ettikleri gayri resmi siyasi ortaklarını resmi bir seçim ittifakına ikna edememenin kızgınlığı içindeler.

Parti yönetimindeki bu rahatsızlık tabana da sirayet etmiş durumda. Ankara merkezli ADAMOR Araştırma’nın aboneleri için gerçekleştirdiği “Ağustos 2021 Türkiye Endeksi Gündem Araştırması” sonuçları HDP seçmeninin neredeyse üçte birinin partilerinin yer almadığı bir ittifaka oy vermeyeceğini gösteriyor.  

HDP’lilerin yüzde 45.7’si “HDP seçime giremeyecek olursa CHP’ye oy veririm” diyor. Yüzde 10.4’ü ise İyi Parti’ye. Yüzde 27.7’si ise HDP seçime girmezse oy kullanmayacağını belirtiyor. Bu bulgular muhalefet bloku açısından tartışmalı bir yerde duran HDP seçmenlerinin önemli bir bölümünün HDP’siz bir ittifaka soğuk olduğu anlamına geliyor.

Yazının Devamı

Nerede bu devlet?

20 Ağustos 2021

Türkiye’nin en karanlık 10 yılıydı 90’lar. Finali Adapazarı depreminden sonra bir depremzedenin kameralara yansıyan “Nerede bu devlet?” sorusuyla yaptık.

Devlet uykudaydı. Daha doğrusu, siyasi ve ekonomik krizlerle geçirilen 10 yılın doğal bir sonucu olarak bitik durumdaydı. Ankara’ya iki saat mesafedeki Adapazarı’na bile iki gün sonra ulaşabiliyordu.

Gelelim bugüne. Yandık, bittik denilen 2021 Türkiye’sine. Ne felaketler eksik oluyor hayatımızdan ne de doğal afetler... Terörle mücadeleyi, pandemiyi saymıyorum bile. Ama devlet dimdik ayakta. Selde, yangında, depremde vatandaşının yanında.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce “Tüm vatandaşlara aynı nazarla bakan, hızlı ve etkin hizmet üreten, hizmetkâr devlet anlayışına geçiyoruz” sözleriyle çerçevesini çizdiği ‘hizmetkâr devlet modeli’ tıkır tıkır işliyor.

Bu modelde bakanlar dâhil kimse masa başında, klimalı odalarda mesai tamamlayamıyor. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum... Tam 70 gündür sahada. Haziran ayı başında Marmara’da

Yazının Devamı

İran sınırında bir gün

17 Ağustos 2021

Dünyanın da Türkiye’nin de gündemi Afganistan. Kitleler halinde ülkelerini terk eden Afgan göçmenlerin ellerini kollarını sallayarak Türkiye’ye girdikleri iddialarına her gün bir yenisi ekleniyor.

Peki, gerçek ne? Türkiye’nin sınırları iddia edildiği gibi yolgeçen hanına dönmüş durumda mı? Bu soruların cevaplarını bulmak üzere hafta sonunda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever ile beraber İran sınırına gittik.

Van’dan zorlu helikopter yolculuklarıyla ulaştığımız sınırdaki hudut karakollarında Mehmetçik 7/24 nöbette. Aylardan ağustos ama rüzgârın soğuğu gündüz saatlerinde bile adeta içinize işliyor. Çıplak gözle rahatlıkla görebildiğiniz İran tarafındaki karakollarda en ufak bir hareketlilik yok. Türkiye tarafında ise hummalı bir çalışma var.

Türkiye, 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması ile belirlenen İran sınırına yüksek duvarlar çekiyor. Bununla da yetinmiyor, o duvarların üstüne jiletli dikenli tel

Yazının Devamı

Türkiye yolgeçen hanına mı döndü?

13 Ağustos 2021

Yazının başlığındaki sorunun cevabını Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal D/CNN Türk ortak yayınında “Türkiye yolgeçen hanı değil” diyerek verdi. Tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi rakamlar da Türkiye’nin sınırlarından her isteyenin elini kolunu sallayarak geçemediğini gösteriyor.

Dünyada 2020 rakamlarıyla tam 70 milyon 800 bin insan zorla yerinden, yurdundan edilmiş durumda. Bu insanların neredeyse tamamının hayali Batı ülkelerine gitmek. Batı’ya giden yol da Türkiye’den geçiyor. Bu kadar büyük bir göç akınına uğramamızın temel sebebi bu.

Türkiye yıllardır büyük bir göç dalgasına karşı askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla, bürokratıyla olağanüstü bir mücadele veriyor. 

2019’da sınırlarımızdan girişi engellenen yabancı sayısı 442 bin 800. 2020 yılında 505 bin 375… 2021 yılının ilk altı ayında ise 267 bin 638. Sınırları yolgeçen hanına dönen bir ülke bu kadar düzensiz göçmeni engelleyebilir mi?

Bu rakamlar İran ve Afganistan kaynaklı yeni ve anormal bir göç dalgasının

Yazının Devamı

Sadece Mehmet Şimşek değil

10 Ağustos 2021

Türkiye’de muhalefetin olayı her şart ve durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kıyasıya eleştirmektir. Ama ne hikmetse iktidar olmak için hepsinin gözü de onun partisinin eskilerindedir!

Son örnek Mehmet Şimşek… CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun eski AK Partili bakana Cumhurbaşkanlığı adaylığı değil ama milletvekilliği ve olası bir iktidarda bakanlık sözü verdiği uzun zamandır kulislerde konuşuluyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğine Ali Babacan’ın prensi Can Akın Çağlar’ın getirildiği dönemde Şimşek’le ilgili kulisler de dönmeye başlamıştı.

Babacan ve Şimşek gibi finans çevrelerinin niyeyse pek sevdiği isimlerin muhalefetin A takımına bugünden dahil edilmeye çalışılması anlamlı. Olası bir Millet İttifakı iktidarında üretim ekonomisinin değil sıcak paraya dayalı borç ekonomisinin Türkiye’ye dayatılacağı anlaşılıyor. Bu başka bir yazının konusu. Biz Mehmet Şimşek vakası üzerinden devam edelim.

Şimşek’in tek özelliği finans çevrelerinin onu sevmesi değil. Güneydoğu Anadolu’da HDP’ye oy

Yazının Devamı

Sarıklı Amiral nasıl gitti?

6 Ağustos 2021

Tuğamiral Mehmet Sarı… Namı diğer Sarıklı Amiral.

Yüksek Askeri Şûra’da (YAŞ) emekliye sevk edilen general ve amiraller arasında o da var.

Sarı’yı Türkiye gündemine getiren olay Ankara’da kimilerine göre bir tarikat merkezinde üniformasının üzerine giydiği cübbe ve sarıklı fotoğrafının ortaya çıkması oldu.

O günden beri de gündemden hiç düşmedi. Bu süreçte Sarı’nın cemaat ve tarikatlar tepki göstermesin diye ordudan ihraç edilmediğini iddia eden aklı evvelleri gördük. İşi daha ileri götürüp bu tartışma üzerinden TSK’yı yıpratmaya, zafiyet içinde göstermeye çalışanları da.

Oysa bu köşede 25 Haziran günü yazdık. Sarıklı Amiral hakkındaki o görüntüler ortaya çıkar çıkmaz idari tahkikat başlatıldı. Görevinden alınıp, kızağa çekildi. Ve YAŞ beklenmeye başladı.

Peki neden Millî Savunma Bakanlığı (MSB) YAŞ’tan önce Sarı hakkında neden bir karar almadı? Bu mesele üzerinden TSK’yı hedef tahtasına koyan çevrelerin sesini kesmedi?

Yazının Devamı

Global haydutlar

3 Ağustos 2021

Pazar gecesi saat 23:30… Türkiye, 13 uçak, 9 İHA, 45 helikopter, 1 insansız helikopter, 708 arazöz, 120 iş makinesi ve 4 bin 800 kahraman personelle orman yangınlarıyla başa çıkmaya çalışıyor…

Tam o sırada sosyal medyada “Global Call” çağrısıyla Türkiye’yi hedef alan paylaşımlar yapılmaya başlanıyor. İki saat içinde çoğu ABD, İngiltere ve Birleşik Arap Emirliklerinden olmak üzere FETÖ bağlantılı bot hesaplardan 2 milyon tweet atılıyor. Bu sözde yardım kampanyasına içerden “HelpTurkey” etiketiyle destek verenlerin de katılımıyla operasyon büyüyor. 

Oysa dünyada “Global Call” diye bilinen, kullanılan bir yardım mekanizması yok. Ülkelerin birbirlerinden hangi şartlarda, nasıl yardım isteyeceği belli.

Türkiye bir sosyal medya hareketiyle psikolojik olarak çökertilmek isteniyor.

Yangını fırsat bilen global haydutlar bir taraftan Türkiye’yi müdahaleye açık, aciz bir devlet gibi gösterirken diğer taraftan da Dedeağaç’taki Amerikan askeri gücüne selam çakıyor.

Yazının Devamı

Karadeniz’de umut var

31 Temmuz 2021

Filyos’tan 170 kilometre açıkta, Karadeniz’in tam ortasında, Türkiye’nin altıncı nesil ultra derin deniz sondaj gemisi Fatih’ten bildiriyorum.

Yaşanan onca olumsuzluğa, insanlığın başına bela olan küresel salgına, depremlere, sellere ve en son içimizi acıtan orman yangınlarına inat sevindirici bir haberim var.

Karadeniz’de, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını sona erdirecek, orta vadede toplumun tamamına derin bir oh çektirecek çok ama çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Önce kısa bir hatırlatma.

Hikâye bir yıl önce, tam olarak bu yazıyı yazdığımız yerde başladı. Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk müjdeyi verdi: Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküplük doğal gaz bulduk. Ekim ayında aynı bölgede 85 milyar metreküp ve geçtiğimiz haziran ayında da Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküplük bir keşif daha gerçekleştirdik. Şu an açıklanmış 540 milyar metreküp doğal gaz rezervimiz var. Türkiye’nin yıllık tüketiminin 50-55 milyar metreküp olduğunu düşünürsek, Karadeniz’de 10

Yazının Devamı