Üst aklın çözüm ortakları

27 Temmuz 2021

ABD merkezli Chrest Vakfı’nın resmi sitesinde Türkiye’de fonladığı basın kuruluşlarını açıklamasıyla başlayan tartışma her gün yeni bir boyut kazanıyor.

En son Ertuğrul Kürkçü’nün Bianet adlı haber sitesinin İsveç’ten 2007-2021 yılları arasında 7 milyon 622 bin dolar fonlandığını öğrendik. Amerikalıların fonladığı Ruşen Çakır ve İsveç’in fonladığı Kürkçü’nün ortak özelliği devrimci gelenekten gelmeleri! Sorsan ikisi de emperyalizme karşı, aslan gibi devrimciler. Ama gel gör ki bizzat emperyalizm tarafından fonlanıyorlar!

Kimin, kendisini hangi etiketle pazarladığına çok takılmadan, kimlerin, kim tarafından, neden fonladığı ve bu ilişkinin 15 Temmuz’dan sonra nasıl daha da geliştiği sorusuna odaklanmak zorundayız. Çünkü meselenin özü tam da burası.

15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminden sonra ABD ve Avrupa basınında yayımlanan haberlerin büyük bölümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘özgür medyayı susturmakla’ suçlandı değil mi? Sonra ne oldu? Alman,

Yazının Devamı

Beşinci Kol ve bizim Henri

23 Temmuz 2021

Tarihin bilinen ilk “Beşinci Kol” faaliyetinin bu topraklar üzerinde gerçekleştiğini biliyor muydunuz? Spartalıların savaşta bir türlü yenemedikleri Troyalılara yolladıkları Truva atından bahsediyorum. Kusursuz bir beşinci kol çalışmasıydı.

Fatih Sultan Mehmet’e kuşatma devam ederken “Ne işimiz var İstanbul’da, dönelim” diyen Çandarlı Halil Paşa… Yavuz Sultan Selim’i Çaldıran seferinden vazgeçirmeye çalışan Hemdem Paşa… Her ikisi de kendi dönemlerinin fonlanmış etki ajanları olarak beşinci kol faaliyeti yürütüyorlardı.

Yakın tarihin etki ajanlarına geçmeden “Nedir bu beşinci kol” sorusunun kitabi cevabına bir bakalım: Fiili müdahaleyle ele geçirilemeyen bir devleti propaganda, casusluk, sabotaj ya da terör yoluyla müdahaleye uygun hale getirmek. Maalesef bizim hiç yabancısı olmadığımız bir süreç bu.

Gelelim modern çağın etki ajanlarına ve yürüttükleri beşinci kol faaliyetlerine. Sorularla ilerleyelim. Bu ülke en son ne zaman fiili müdahaleyle ele

Yazının Devamı

‘Kıbrıs meselesinde yeni bir sayfa açtık’

22 Temmuz 2021

Çözüm sağlamadığı defalarca kanıtlanmış parametrelere takılmamak gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun zaman kaybından başka anlamı yoktur. Müzakerelerin iki toplum arasında değil, iki devlet arasında yürütülmesinin zamanı gelmiştir” açıklaması yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan  Kıbrıs Türkü’nün müktesep hakları garanti altına alınmadan başlayacak yeni bir müzakere sürecinin başarısız olmaya mahkum olduğunu,  bunun zaman kaybından başka hiçbir anlamı olmadığını belirterek, “ Milli davamız Kıbrıs meselesinde yeni bir sayfa açtık. Kıbrıs’ta müzakerelerin iki toplum arasında değil, iki devlet arasında yürütülmesinin zamanı gelmiştir” dedi. KKTC’de 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları sonrası bir grup gazetecinin sorularını cevaplandıran Erdoğan,  CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Suriyelileri geri göndereceğim” açıklamasına “ Kuvay-ı Milliye geleneğinden geldiğini söylüyor ama Kuvay-ı Milliye ruhundan habersiz.

Yazının Devamı

İŞTE FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI

20 Temmuz 2021

Siyasi ayak FETÖ elebaşını daha 1968’de sıradan bir vaizken Ankara’da dönemin MİT Müsteşarı Fuat Doğu ile buluşturanlardır. O tarihte İzmir-Buca’da açacağı öğrenci kampları için para aktaran gizli eldir.

Siyasi ayak 12 Mart 1971 darbesinden sonra Sıkıyönetim Mahkemesi’nin 3 yıl hapse mahkûm ettiği FETÖ elebaşını 13 Mart 1974’te Askeri Yargıtay kararı ile beraat ettirenlerdir.

Siyasi ayak FETÖ, 1974’te Emniyet’e ilk sızmasını yaparken, bunu tespit ettiği halde susanlardır.

Siyasi ayak hakkında yakalama kararı olmasına rağmen FETÖ elebaşını darbeciler tarafından yönetilen 1981 Türkiye’sinde il il gezdirerek 100 tane yurt açtıranlardır.

Siyasi ayak 15 Kasım 1982’de FETÖ’ye İzmir’de ilk okulunu açtıran ve okula kaydını yaptıran ilk öğrencinin adının Mustafa Kemal olmasını sağlayarak toplumu manipüle etmesine göz yumanlardır.

Siyasi ayak 1982’de Harp Okulu’nda ilk kez tamamı sivil lise çıkışlılardan oluşan özel bir sınıf açtıranlardır. O sınıftan çıkan 5 üst rütbeli subayı 15

Yazının Devamı

Darbe’nin ilk işareti

16 Temmuz 2021

Büyük projeyi ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger 2014’te ağzından kaçırdı: “1919-1920’de kurulan ulusal sınırlar yıkılmalıdır.” Tam da dediği gibi oldu.

Suriye-Irak fiilen üçe bölündü. PKK özerk yönetimler ilan etmek için Güneydoğu’da hendek terörünü başlattı. DEAŞ-PKK/YPG-DHKP-C gibi birbirine hiç benzemeyen terör örgütleri aynı anda Türkiye’ye karşı saldırıya geçti.

Asıl darbeyi 15 Temmuz’da FETÖ’yü sahaya sürerek vuracak ve Türkiye’nin fişini çekeceklerdi. Zaten darbenin asıl amacı Türkiye’nin Suriye’ye müdahale etmesini engellemek ve Akdeniz’e açılan terör devletini hayata geçirmekti.

Plan tutmadı. Milletin çelikten iradesiyle darbe püskürtüldü. Türkiye’nin direncini kıramadılar. Ama vazgeçmediler.

ABD Savunma Bakanlığı için raporlar yazan Rand Corporation darbeden sonra “Türkiye’de yeni bir darbe girişimi olabilir” dedi! ABD’nin Türkiye ile ilgili

Yazının Devamı

Bergama’dan Saros’a çevre yalanları

13 Temmuz 2021

Tarih 27 Ekim 2002.

Ege Ordu Komutanı Hurşit Tolon, Bergama’daki Ovacık altın madenini ziyaret eder. Madeni işleten yabancı şirket yetkilisinden brifing alır. Duydukları karşısında hem şaşırır hem de üzülür. Türkiye’de 300 milyar dolarlık altın rezervi bulunmaktadır. Ancak devlet bu altını çıkarmak yerine yılda 200 ton ithalat yapmaktadır!

Altın işine giren özel sektörün önü ise sözde çevreci eylemlerle kesilmektedir. Bergamalı köylülerin altın madenine karşı direnişi 90’lı yılların ülkedeki en dikkat çekici çevre eylemi olarak nam salmıştır.

Oysa gerçekler bambaşkadır. Necip Hablemitoğlu “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” adlı kitabında bu eylemlerinin arkasında kimlerin olduğunu, Türkiye’nin altın çıkarmasının kimleri rahatsız ettiğini belgeleriyle ortaya koyar.

Ancak bu ifşa birilerini rahatsız eder. Tolon’un ziyaretinden sadece 20 gün sonra Hablemitoğlu öldürülür. Yıllar sonra bir FETÖ suikastına kurban gittiği ortaya çıkar.

Sonra ne mi olur? Bergama’daki altın madenine FETÖ

Yazının Devamı

Ekip ‘Kılıçdaroğlu’ dedi

9 Temmuz 2021

CHP’deki Cumhurbaşkanı adayı kim olacak kavgası artık gizlenemiyor.

Malatya’da gövde gösterisi yapan-yaptırılan Ekrem İmamoğlu aday.

“İstemem, yan cebime koy” havasında takımdan ayrı düz koşular yapan Mansur Yavaş aday.

Faik Öztrak, Özgür Özel, İlhan Kesici hatta Murat Karayalçın potansiyel aday...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun, yanına iki belediye başkanını alarak Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını bugünden ilan etmesi tam da bu sebeple kamuoyundan çok parti içine bir mesaj anlamına geliyor.

Kuşoğlu’nun bu çıkışını İyi Partili Cihan Paçacı’nın polemikhaber.com internet sitesine yaptığı şu açıklamayla birlikte değerlendirmek lazım: “Bizim öngörümüz bir çatı aday gösterilmesi yönünde. Bir İyi Partili olarak Cumhurbaşkanı adayının Meral Akşener olmasını isterim.”

Kuşoğlu CHP liderinin, Paçacı ise Akşener’in en yakın adamı. 24 saat arayla yaptıkları açıklamaların muhatabı sizce kim? İsmi Cumhurbaşkanı adayı olarak geçen İmamoğlu ve Yavaş’a

Yazının Devamı

Mesele Baykal ve Ecevit mi?

6 Temmuz 2021

Zülfü Livaneli’nin CHP’nin biri mezarda, diğeri hasta yatağındaki iki eski liderini ağır suçlamalarla hedef alması kişisel bir hesaplaşmadan öte bir şey.

Önce Kemal Kılıçdaroğlu’nun Baykal CHP’sini adeta gömdüğü “Ce-Ha-Pe Zihniyeti” adlı belgesel… Şimdi de partinin Karaoğlan’ı Ecevit’in FETÖ’cü, CHP’yi yeniden açan Baykal’ın sağcı ve Sünni olmakla suçlanması!

Hem Kılıçdaroğlu, hem de Livaneli CHP-İyi Parti ve HDP tabanlarına bir şey anlatmak istiyor. Doğrudan söylemeye cesaret edemedikleri bu şeyi eski CHP ve onun genel başkanlarına çakarak dile getiriyorlar.

Livaneli 2005 yılında “CHP kapatılsın, vakıf olsun. Türkiye’nin yeni bir sol partiye ihtiyacı var” diyen adam. Şimdi Ecevit ve Baykal’ı yerin dibine sokarken, Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve HDP’ye övgüler düzüyor!

Aslında proje çok net. CHP’nin HDP ve İyi Parti ile aynı anda ittifak yapacak bir çizgiye getirilmesi gerekiyordu. O aşama büyük ölçüde

Yazının Devamı