Borsaya yönelenlerin sayısı giderek artıyor. Borsada ‘iyi hisse’ bir ayda yüzde 700 kazandıran mı, yoksa istikrarlı getiri sağlayan mı? Bireysel yatırımcılar riskleri göz ardı etmemeli.
Borsaya yönelenlerin bugünlerde en fazla cevabını aradığı soru iyi ya da mükemmel hissenin ne olduğu... Bir ayda yüzde 700 kazandıran mıdır iyi hisse, yoksa istikrarlı şekilde getiri sağlayan mıdır?
Pay piyasasındaki kazançlar yatırımcı iştahını kabartıyor. Kimi hisse senetlerinde bir ayda yüzde 700’e varan getiriler oluşurken BIST 100 endeksindeki çıkış yüzde 5.14 ile sınırlı kaldı.
Yüksek prim...
Borsaya ilk defa ilgi duyanlar için bir ayda yaşanan bu çıkışlar göz kamaştırıcı olurken hisse alımı için de teşvik edici... Neticede bu süredeki kazançlar ne konutta ne dolarda ne altında var. Adeta uçan getiriler söz konusu. Peki bu getiriler ne kadar gerçekçi?
Her borsaya gelen endeksinin üzerinde getiri amaçlar. Eğer yatırımda bulunulan şirket uzun vadede büyüyen bir niteliğe sahipse getirinin artma olanağı gündeme gelecektir.
Türk Lirası varlıklara ilgi artmaya devam ediyor. Borsada dipler yükselirken enflasyon hafif geriledi. Normalleşme adımları etkilerini daha fazla hissettirecek
Trump’ın hastalanmasıyla başlayan küresel risk iştahındaki azalma, yerini biraz daha sakinleşmeye bıraktı. Trump için olumlu açıklamalar belirsizlikleri azaltınca yurtdışı piyasalarda alım gelmeye başladı. Yurt içindeyse TL varlıklara ilgi yükseliyor.
Fiyatlardaki dalgalanmalara rağmen borsada hacimde artış, ortalama fonlama faizinde yükselme var. Yurtiçi yerleşikler hala güçlü döviz pozisyonlarını korusa da TCMB ve BDDK’nın normalleşme adımlarının devamı gelebilir. Bu da piyasalara olumlu yansıyacaktır. Yatırım araçları içinde borsa daha öne çıkmaya başlıyor. BIST 100 Endeksi 1154 seviyesinde ve son bir haftadır dipler yükseliyor. Bu yükseliş yönünde olumlu işaret olarak algılanmalı.
TÜFE yüzde 0.97
Eylülde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 1.3 olan piyasa beklentisinin oldukça altında kalarak yüzde 0.97 oldu. TÜFE, yüzde 11.77 seviyesinden
Normalleşme adımları TL’ye ilgiyi canlandırdı. Gerek hisse bazında gerekse tahvilde dönüş yönünde sinyaller var. Yabancı sermaye girişinin devamı, piyasaların güçlenmesine destek noktasında rahatlama yaratacaktır.TCMB ve BDDK’dan gelen art arda normalleşme adımları piyasaları rahatlattı. TCMB’nin 24 Eylül’deki 200 baz puanlık faiz artırımının ardından, swap adımı, aktif rasyodaki düzeltme, BSİV oranının yüzde 1’den binde 2’ye indirilmesi, mevduat stopaj oranlarının da düşürülmesi yabancı cephesinde olumlu değerlendirildi. Yeni Ekonomi Programı’nın açıklanması ve AB Liderler Zirvesi’nin geride kalması piyasaların soluklanmasını sağladı. AB liderler zirvesinde Türkiye ile iş birliği vurgusunun öne çıktığı görüldü. Gerilimli havayı yumuşatan açıklamalar dikkat çekti. Yapılan açıklamada, “Akdeniz’de iş birliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinde Türkiye ile AB’nin Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortamda stratejik çıkarları vardır. İyi
Yeni Ekonomi Programı’yla ortaya konulan finansal istikrar adımları atılmaya başlandı. Mevduattan alınan stopaj düşürüldü. Kambiyo işlemlerindeki BSMV oranı da mayıs seviyesine çekildi. Normalleşme adımları piyasalardaki tansiyonu azaltabilirEkonomide normalleşme adımları hızlanmaya başladı. Yeni Ekonomi Programı’yla (YEP) birlikte önümüzdeki döneme ilişkin hedefler ve beklentiler ortaya konulurken en önemli vurgulardan biri olarak ‘finansal istikrarın tesisi’ için atılacak adımlar oldu. Aşama aşama bu adımların gerçekleştiğini görüyoruz.
YEP piyasalardaki memnuniyeti tam olarak karşılamasa da yapılan yeni revizyonlar, yan senaryoların çalışılması önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerin ortaya koyulması önemli. Şimdi normalleşme adımlarına fokuslanıldı. Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Eylül’de 200 baz puanlık faiz artırımı, hemen ardından gelen swap kısıtlamasının gevşetilmesi adımı, Aktif Rasyosu’nda yapılan düzenleme ve BSMV oranının yüzde 1’den binde 2’ye indirilmesi, mevduat stopaj oranlarının da
Merkez Bankası’nın faiz adımının ardından, BDDK’nın yurtdışı swap limitlerini artırması ve aktif rasyo kriterini düşürmesi piyasada normalleşme yolunda önemli adımlar oldu.
Tüm dünyayı pençesine alan koronavirüs salgını nedeniyle finans piyasalarında alınan tedbirlerde normalleşme adımları atılıyor.
Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz adımının ardından, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yurtdışı swap limitlerini artırması ve aktif rasyo kriterini düşürmesi normalleşme yolunda önemli adımlar oldu.
BDDK, dün bankalar ve İslami finans kurumları için uygulanan aktif rasyosu kriterini 5 puan daha aşağı çekerek sırasıyla yüzde 90 ve yüzde 70’e düşürdü. Yeni oranlar 1 Ekim’den itibaren geçerli olacak.
Reel getiri oluşursa...
Pandemi döneminde güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izledi. Alınan bu önlemlerin kredi genişlemesini durdurması ile birlikte enflasyonun da
Para Politikası Kurulu 24 Eylül sonrasında faizleri 200 baz puan artırarak 8.25 seviyesinden 10.25’e yükseltti. Piyasalarda yeni beklenti ise açıklanacak ekonomi paketiyle ilgili. Peki faiz kararı sonrası yeni fiyat dengeleri ve piyasaların seyri nasıl olacak?
TCMB’nin faiz artırımı sonrası piyasalar açısından önemli bir belirsizlik kalkmış oldu. Artık yeni fiyatlamalar bu kararın olası etkileri üzerinden yapılacak. Diğer taraftan bu hafta açıklanacak yeni ekonomi programı beklentileri ayakta tutan bir diğer gelişme. Açıklanacak program ve hedefler, piyasalarda öngörülebilirliği artırdığı ölçüde yatırımcı yaklaşımı da daha net gözlenebilecek. Zira pandemi beklenmeyen bir süreçti ve etkileri hala devam ediyor. Küresel bazda tüm devletler gibi Türkiye’de de ekonomiyi desteklemeye yönelik tedbirler alındı. TCMB’nin geçtiğimiz hafta aldığı faiz kararının açıklamasında da enflasyonist baskıların giderilmesine yönelik olduğu belirtildi. Uzun süredir gündemde bulunan enflasyonla mücadelede tek haneli rakamlara inmede
Merkez Bankası bir hafta vadeli repo ihale faizini 200 baz puan artırdı. Merkez, enflasyon beklentilerini kontrol amacıyla faizi yüzde 10.25’e yükseltti. Bu kurun hızını kesecektir
Piyasada merakla beklenen Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı gerçekleşti. PPK, sürpriz bir kararla politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 10.25 seviyesine yükseltti. Piyasa beklentisi faizlerde değişikliğe gidilmeyeceği ancak ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin artırılabileceği yönündeydi.
PPK, kararını verirken enflasyondaki artışa dikkat çekti. Enflasyon beklentilerindeki bozulmayı göz önünde bulundurarak faizi artırdığını açıkladı. Alınan karar, piyasalar üzerinde hemen etkisini gösterdi. Kararın ardından dolar/TL kuru geriledi ve 7.5440 ile önceki 7.60 seviyesinin altına indi. Euro/TL ise 8.7690 TL seviyesini gördü. Sonrasında dolar kuru 7.6365 seviyesinden işlem görürken Euro/TL 8.8929 seviyesinde dengelendi. Karar metninde öne çıkan olumlu gelişmeler ve riskler:
Olumlu gelişmeler:
1 Ekonomide kademeli normalleşme: İktisadi faaliyette kademeli
Dolar/TL kurunun hareketlenmesi ve doların, 7.6190 ile yeni zirve yapması, altının ons fiyatının da 1.930 dolar seviyelerinde gezinmesi, gözleri yeniden altına çevirdi. 470 TL seviyesinde olan gram altın 550 TL’ye tırmanabilir.
Piyasalar yeni haftaya hareketli başladı. Dolar kuru 7.60’ın üzerine çıkarak 7.6190 ile yeni bir zirve yaptı. Gözler Para Politikası Kurulu’nun (PPK), 24 Eylül’deki toplantısında. Geç likidite borç verme oranının yükselmesi bekleniyor. Kurun hareketlenmesi ve altının ons fiyatının da 1.930 dolarda seyretmesi gram altını öne çıkarmaya başladı. 470 TL seviyelerde olan gram altın 550 TL’ye doğru yükselişini sürdürebilir. TCMB’nin olası bir aktif adımı ile kurda gerileme olsa bile 450 seviyesinin üzerinde güçlü yükseliş trendi korunacaktır.
Öte yandan dolar kurunda 7.40 seviyesinin üzerine çıkılmasıyla başlayan yükseliş devam ediyor. Kur 7.80 direncine yöneldi. Yeniden 7.50-7.40 desteklerinin altına kaymadıkça yükseliş devam edecektir.
Merkez’in faiz kararı
Kurun hareketlerinde 24