Çocuk tiyatroları kasım ara tatilini değerlendirmek için ilk seçenekler arasında geliyor. “Yeşil Karıncalar Kulübü: Bir Dönüşüm Macerası” 5 yaş ve üzeri çocuklara yönelik bir çevre bilinci oyunu. Bir farkındalık projesinin ürünü olan oyunun yazarı Niyazi Selçuk ile konuştum.
Sanat eğitmeni Niyazi Selçuk ilk olarak kendi evinde atıkları ayrıştırarak başladığı ve çevresini dahil ettiği hareketi sanatsal yaklaşımlarla çevre bilincini öğretmeyi amaçlayan bir eğitim programına dönüştürdü. 2014 yılında kurduğu Dönüşüm Derneği çatısı altında Yeşil Karıncalar Okulu projesini başlattı. Bu programla çocuklara atık dönüşümünü hikâyeler, sanat ve oyun aracılığıyla öğretiyor. Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar Ödülü’nü alan Selçuk, yeni neslin çevre konusunda çok daha duyarlı olduğunu, ancak farkındalığın davranışa dönüşmediğinde kalıcı olmadığını söyleyerek, “Biz bu dönüşümü
Akran zorbalığı son dönemlerde en çok karşımıza çıkan şiddet türlerinden. Ergenlik giderek içinden çıkılmaz bir girdap gibi görünüyor. Peki, öyle mi? “Ergenlik Kapıyı Çarpınca” kitabının yazarı Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal ile konuştuk.
Ergenlik dönemi deyince hangimizin tüyleri diken diken olmuyor? Sanki kendimiz hiç ergen olmamışız, sanki tek ergen çocuğu olan bizmişiz gibi, hayatın olağan bir parçası olan bu dönemden çok korkuyoruz. Fiziken inanılmaz bir hızla büyüyen miniğimize artık söz geçiremiyor, onu güldüremiyor, odasından çıkaramıyoruz. Kapalı kapılar ardında neler konuşuyor, kimlerle neler yaşıyor, neden bizimle konuşmuyor, ben bu çocuğa nasıl ulaşabilirim diye içimiz içimizi yiyor. Bu satırlar size de tanıdık geldiyse korkmayın, yalnız değilsiniz ve iyi haber; geçecek. Çocuk gelişim uzmanı Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal, ergenlik döneminde çocuğu olan ailelere destek olmak ve doğru bir iletişim ile sorunlara çözüm yolları önermek
Dil ve konuşma terapisti Dr. Buket Öztekin “Çocuk, dili insanlarla yüz yüze etkileşim içinde öğrenir. Erken yaşta başlayan ve kontrolsüz ekran süresi bu süreci zayıflatır,” diyor.
Çocuğumuzun bebeksi konuşmaları, harfleri telaffuz edemeyişi, kendine özgü kelimeleri, bazen peltek konuşması çok sevimli gelir. Ancak ilk başta tatlı gelen konuşmalar, zaman ilerledikçe ve çocuk sosyalleştikçe sorun yaratmaya başlar. 22 Ekim Dünya Kekemelik Farkındalık Günü verilerine göre, her 100 kişiden birinde kekemelik görülüyor ve genelde 2-5 yaş arasında başlıyor. Dil ve Konuşma Terapisti Dr. Buket Öztekin, ebeveynlere bir rehber olması için “Bıcır Bıcır Konuşan Minikler” kitabını yazdı. Doğan Kitap’ın Ebeveynin Yolculuğu serisinden çıkan kitap, 0-4 yaş arası dil gelişim süreçlerini anlatıyor.
Bebeklerin dil gelişim evreleri
İlk aylarda bebek sesleri dinler ve ayırt etmeyi öğrenir. Yaklaşık 2’nci ayda “agu”, “eee” gibi seslerle kendi sesini keşfeder. 6’ncı aydan sonra
Atıştırmalık krizlerini sağlıklı bir şekilde yönetmek, temiz içeriğe sahip olmayan paketli gıdalardan kaçınmak için atılması gereken doğru adımları uzman gıda mühendisi Tuğba Bayburtluoğlu ile konuştuk.
Çocuklarımızın küçük yaşlarda edindikleri beslenme alışkanlıkları, ileri yaşlarını da etkiler. Ek gıdaya geçene kadar işler bizim kontrolümüzdedir ama ek gıda ile çocuğun kendi tercihleri, bazı besinleri reddetmesi, mama koltuğunda oturmak istememesi, tatlı alışkanlıkları, atıştırmalık krizleri, ekran başında yemek istemesi gibi durumlar ortaya çıkar ve bazı evlerde yemek yemek bir krize dönüşür. Sofrayı kurmada yardım etmek, kendi suyunu doldurmak gibi yaşına uygun küçük görevler vererek onları yemeğe dahil edebilirsiniz. Atıştırmalıklar da içerikleriyle dikkat edilmesi gereken bir konu. Okul kantinleri hazır meyve suları, renkli paketleriyle çocukları cezbeden ürünlerle doluyken dikkat edilmesi gereken noktaları uzman gıda mühendisi Tuğba Bayburtluoğlu ile konuştuk.
- Çocuklar atıştırmalık yemekten hoşlanıyorlar. Bunu nasıl
Kriz anlarında sakin kalabilmek ve çocuğumuzun da sakinleşmesine ve duygularını ifade etmesine destek olmak, ebeveynliğin en zorlayıcı ama en temel taşlarından. Pozitif disiplin eğitmeni ve öğretmen Burak Alptekin ile öfkeli anlarda çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiğini konuştuk.
Hayatın ilk yıllarında çocuklarımızın yaşadığı hayal kırıklıkları ve öfke nöbetleri hepimiz için zorlayıcı olabiliyor. Nasıl tepki vereceğimizi ve onları nasıl sakinleştireceğimizi bilemiyor, üstüne üstlük biz de öfkelenerek, bağıran ya da cezalandıran ebeveyn olabiliyoruz. Kriz anlarında sakin kalabilmek ve çocuğumuzun da sakinleşmesine ve duygularını ifade etmesine destek olmak, ebeveynliğin en zorlayıcı ama en temel taşlarından. Pozitif Disiplin Uzmanı Dr. Jane Nelsen, ebeveynlere bu konuda destek olmak ve pozitif disiplin araçlarını kullanarak, öfkeli anlarda çocuğa destek olmak amacıyla “Jared’s Cool-Out Space” adlı bir çocuk kitabı yazdı. Ülkemizde pozitif disiplin alanında ebeveynlerle çalışan, uluslararası pozitif disiplin eğitmeni ve öğretmen Burak Alptekin
BM’ye bağlı Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün düzenlediği ‘Innovation Competition’da birinci seçilen Yeditepe Üniversitesi’nin öğrenci ve mezunlarının yer aldığı proje 6 Şubat depremlerinden doğdu. Sistem uçaklarda yaşanabilecek acil durumlarda hava trafik kontrolörlerine yapay zekâlı karar desteği sağlıyor.
Yapay zekâ ürünleri her geçen gün inanılmaz bir hızla artıyor. Üstelik sadece yurt dışında değil, ülkemizde de gençlerimiz bu alanda çok başarılı yeniliklere imza atıyor. Son olarak Yeditepe Üniversitesi (YDÜ) öğrencilerinin geliştirdiği, deprem ve kriz anlarında uçak iniş kalkışlarını ve hava sahalarını saniyeler içinde yönetebilen yapay zekâ tabanlı “ikinci görüş” sistemi, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından birincilikle ödüllendirildi.
Uçak iniş-kalkışlarını kriz anlarında optimize ederek güvenliği artıran sistem, Kanada’nın Montreal kentinde düzenlenen ve 193 ülkenin yarıştığı Innovation
Ruh sağlığı konusunda anlamadan, dinlemeden sosyal medya üzerinden yapılan yorumlar, ya çok hızlı teşhis konulmasına ya da teşhisin gecikmesine sebep oluyor. Türkiye’de yapılan araştırma, ailelerin, çocuklarının ruh sağlığından habersiz olduğunu gösteriyor.
Teknoloji, bilgiye ulaşmayı kolaylaştırsa da doğru bilgiyi seçmek ayrı bir beceri istiyor. Her konuda olduğu gibi ruh sağlığı konusunda da sınırsız bilgi var. İnternet üzerinden yapılan çoktan seçmeli testlere, 10 maddede depresyonda olup olmadığına karar veren sayfalara karşı dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle çocuklara çok hızlı bir şekilde otizm ya da hiperaktivite teşhisi koymak moda oldu. Ya da tam tersine, teşhiste geç kalınıyor. Sadece ruh sağlığı çalışanları değil, sosyal medyada ünlü pek çok yüz, psikolojik hastalıklar konusunda yorum yapabiliyor. Otizme sebep olan ilaçlar, depresyonu geçirecek bitkiler, hiperaktiviteyi azaltacak reçetelerle dolu etrafımız. Tüm bunlar ruh sağlığı okuryazarlığının önemini artırıyor. Bu alanda çok değerli çalışmalar yapan
Ülkece sporda yaşadığımız başarılarla göğsümüz kabarıyor. Ancak bu buzdağının görünen yüzü. Altında ise yıllar süren bir adanmışlık, çaba, disiplin, emek, özveri, sabır ve dayanıklılık var. Çünkü başarılı bir sporcu için, başta aile desteği olmak üzere bir ekip çalışması gerekiyor. Nasıl başarılı ve iyi bir sporcu olunur uzmanlara sorduk.
“Bir çocuk büyütmek için bir köy gerekir” sözü bir sporcu yetiştirmek için de geçerli. Bir tarafta Voleybol Milli Takım’ımızın dünya ikinciliği, bir tarafta Basketbol Milli Takım’ımızın Avrupa ikinciliği ile göğsümüz kabarırken, bokstan yüzmeye, satrançtan güreşe ve atletizme kadar pek çok bireysel spor dalında da genç sporcularımızın madalyalarıyla gururlanıyoruz. Tabii hikâyenin parıltılı kısmının ardında çok büyük bir adanmışlık ve ekip çalışması var. Başta aile olmak üzere, büyük bir ekibin desteği, iş birliği ve istikrarlı çalışmasıyla geliyor başarılar. Ülkenin