Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Bakıcı sorunundan en çok etkilenen anneler. Pek çok kadın, çocuğunun bakımı konusunda destek alamadığı için işini bırakmak, kariyerinden ve hayallerinden vazgeçmek zorunda kalıyor

"Çocuk da yaparım, kariyer de" söylemi ne yazık ki her geçen gün daha çok hayal oluyor. Çünkü şehir hayatında, çalışan anneler için çocukların bakımını üstlenecek bir destek mekanizması bulmak her geçen gün zorlaşıyor. Aile büyüklerinden uzakta yaşamak, ekonomik koşullar, artan ücretler, güven sorunu, bakıcı dışında seçeneklerin olmayışı ebeveynleri çaresiz bırakıyor. Ne yazık ki pek çok kadın, çocuğunun bakımı konusunda destek alamadığı için işini bırakmak, kariyerinden ve hayallerinden vazgeçmek zorunda kalıyor.

Haberin Devamı

Alternatif çözümler

Bakıcı sorunu sadece ülkemize özgü değil. Yurt dışında yaşayan ebeveynler de ekonomik olarak yüksek standartları olan ailelerin düzenli bakıcı alabildiğini, bunun dışında etüt merkezleri ve yarı zamanlı bakım merkezleri gibi çözüm yollarına gidildiğini söylüyor. Yurt dışında uygulanan çözüm yollarından biri “Afterschool nanny” denilen, çocuğu okuldan alıp anne-baba gelene kadar ilgilenen, yemeğini yedirip, uyutan yardımcılar. Bir diğer yaygın yöntem ise “childminder”. Her mahallede bulunan “childminder”lar evini 3-4 çocuğa açıyor ve küçük bir kreş gibi hizmet veriyor. Bu sistem yurt dışında devlet denetiminde uygulanıyor. Bunların yanı sıra çalışan anneler için yarı zamanlı çalışma imkanları da çok yaygın.

Anneler zorlanıyor

Bakıcı sorunu ebeveynlerin ortak sorunu olmasına rağmen, ne yazık ki bu durumdan en çok etkilenen anneler. Bakıcıya alternatif olarak aupair, çocuğu okuldan alıp ilgilenecek öğretmenler, etüt merkezleri, oyun ablaları düşünülen çözümlerden bazıları; ancak tüm bunlar sürdürülebilir değil geçici. Tek maaşla geçinememek, çalışma hayatının yoğunluğu, aile büyüklerinden uzakta yaşanan büyük şehir hayatı, güvenlik endişeleri, yasal olmayan kurumlar ve fiyatlandırma sistemi gibi pek çok sıkıntı aileleri bunaltmış durumda. Mevcut sistem ne yazık ki çalışan annenin yanında değil, karşısında!

Haberin Devamı

Çalışan anneye ‘yardımcı’ aranıyor

“Bakıcı lüks oldu”

“Araştıran Anneler” platformunun kurucusu Burcu Özdemir, aylardır bu konuya kafa yorduklarını, “Yardımcı” statüsünün Türkiye’de  “lüks” haline geldiğini söylüyor: “Dolar/TL dengesi birkaç yıl önce değişmeye başladığında, Avrupa’da ‘dolaşım’ hakkı olan Gürcü bakıcıların çoğu Türkiye’den ayrılmaya başladı. Pandemi yüzünden sınırlar kapanmaya başladığında bakıcıların da dolaşımı azaldı, kalan yabancıların bir kısmı da yasal statüsünü kaybetti. ‘Beyaz yakalı’ ebeveynlerin büyük bölümü ücretleri Türk lirası olarak ödemeye başladı. Filipinli bakıcılar, İngilizceye talep olması dolayısıyla halen 800-1000 dolar maaş alıyorlar; diğer yatılı/yatılı olmayan bakıcı ücretleri ise şehir/semt/çalışılan gün sayısı vb. kriterlere göre ayda 4 ila 8 bin lira arasında değişiklik gösteriyor.”

Aileyi biraz olsun rahatlatabilmek için neler yapılabilir:

Ücretsiz semt WhatsApp grupları oluşturulabilir; eski “komşuluk” anlayışına dayanan bu gruplar, aynı şehri/semti paylaşan annelerin birbirine destek olması için kullanılabilir.

Haberin Devamı

0-2 yaş çocukları için oyun grupları düzenlenebilir, aynı okula giden ve servis kullanmayan çocukların servis organizasyonları paylaşılabilir, ikinci ebeveyn veya aile büyüğü desteği görmeyen bir ebeveynin zorunlu kalması halinde (trafikte sıkışması gibi) çocuğa geçici olarak bakabilecek bir kişi ile arkadaşlık kurulabilir.

Aynı semtlerde, yaş aralıklarına göre, “oyun ablaları/abileri” organize edilip, ücretleri aileler tarafından paylaşılabilir.

Kreşlerin daha küçük yaş çocuk kabul edebilecek şekilde revizyonu sağlanabilir.

Okul sonrası “etüt”ler, işe erken gitmek zorunda olan aileler için okul saatlerinden önce de kurgulanabilir.

Güvenilir kaynaklardan ailenin ihtiyacı olduğu zamanlarda eve çağırılabilen “babysitter” sisteminin daha profesyonel bir kurgu ile sisteme girmesi sağlanabilir.

Anne ile babanın çocuğun yükünü paylaşması, birtakım sorunlarda “nöbetleşe” hareket etmesi yorgunluğu azaltabilir.

Yurt dışında yaşayan anneler neler diyor?

İsviçre’de yaşayan eğitimci anne Zeynep Jaggi: “Geleneksel bir bakış açısının hâlâ ağırlıklı olduğu ve iş gücüne katılan kadınların bunu kırmak için çabaladığı İsviçre’de çocuk büyütmek, aileler açısından birtakım ekonomik sorunlar yaratabiliyor. Bu sorunların nedenine bakarsak doğum izninin sadece 14 hafta ve neredeyse dünyanın en pahalı kreşlerinin İsviçre’de olmasının öne çıktığını görebiliriz. Bir araştırmaya göre, çocuklarını tam zamanlı olarak kreşe gönderen aileler gelirlerinin yaklaşık üçte ikisini kreşe veriyor. Örneğin, Zürih kantonunda bir kreşin günlüğü tek bir çocuk için 120-150 frank arası olduğu için, Zürih’te yaşayan annelerin birçoğu çalışmamayı tercih ediyor. Devlet istatistiklerine göre, İsviçre’de çalışan kadınlardan 4 yaş altı ve çocuğu olanların yüzde 82.3’ü yarı zamanlı, yani haftada 1, 2 ya da belki en fazla 3 gün çalışıyor. Çocuğunun bakımıyla ilgili destek almak isteyen bir annenin; babysitter, nanny ve tagesmutter isminde üç farklı seçeneği var. Tagesmutter denilen kişiler kendi evlerinde 7-8 çocuğa kadar bakabiliyor. Bunların belediyeden kayıtlı olanların yanı sıra bu işi el altından yapanlar da var. Fiyatlar yine de günlük 80 frank civarında. Babysitter dediğimiz kişiler sizin evinize geliyor ve genelde alanda herhangi bir eğitimleri bulunmuyor. Daha çok tecrübe ve referansla çalışıyor ve çalışma saati ücretleri 20-35 frank arası değişiyor. Nanny denilen dadılar ise belirli bir eğitim almış oluyorlar ve aylık ücretleri 5 bin franka kadar çıkabiliyor. Aupair de tercih edenler oluyor. Çocuk bakımının ciddi bir sorun olduğu özellikle kadın politikacılar tarafından çok konuşulsa da henüz yapıcı bir çözüm üretilemedi.”

Viyana’da yaşayan Nimet Yorulmaz: “Yuvalar çok güvenli. Erken yaşta yollayabiliyorsunuz. İlkokul yarım gün ama sonrasında etüt var. Ayrıca üniversite okumaya gelmiş, iyi ‘babysitter’lık yapan öğrenciler oluyor.”

Hollanda’da yaşayan Gülin Smit: “Bakıcı kavramı pek yok. Çocuğa neredeyse tamamen anne baba bakar. Bunun olmadığı durumlarda kreş, oyun grupları, nanny ya da varsa aile büyükleri. Anneler genelde yarı zamanlı çalışıyor, işteyken çocuklar kreşe gidiyor. Okula gidenler için ise okul sonrası etüt var.”

Londra’da yaşayan Esin Nişancı: “Burada‘childminder’lar var. Nitelikli, denetimden geçen, düzenli denetlenen insanlar. Bakıcılar çok pahalı. Annelerin çoğu çocuk bakımı nedeniyle çalışmıyor. Ben Bulgar ev hanımından, nanny’ye, devlet yuvasından, özel kreşe hepsini denedim. Genel olarak çok pahalı her alternatif.”

“Çocuklar kreşe, anneler işe”

Aralık 2021 itibarıyla 32 merkezde faaliyet gösteren İBB Yuvamız İstanbul Çocuk Etkinlik Merkezleri, çocukların erken yaşlarda gelişimlerini desteklemenin yanı sıra annelerin de sosyal ve ekonomik yönden güçlenmelerini hedefliyor. 3-6 yaş aralığındaki çocuklara psikososyal gelişimlerini sağlıklı olarak sürdürebilecekleri ortamlar sunan merkezlerde okul öncesi öğretmenleri, çocuk gelişimi ve eğitimi elemanları, psikologlar, PDR uzmanları ve sosyal hizmet uzmanları görev yapıyor. Toplam 2 bin 884 öğrenci kapasitesi bulunan merkezler, 07.30-17.00 saatlerinde hizmet veriyor. Uzun gün hizmetinden faydalanmak isteyen çalışan ebeveynler için ise saat 19.00’a dek uzatılabilen nöbet sistemi uygulanıyor.