Genel Sağlık ASCO'da Türkiye de temsil edildi

ASCO'da Türkiye de temsil edildi

26.07.2016 - 11:57 | Son Güncellenme:

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, bu yıl da ASCO'da hazır bulundu. Açtığı standla ülkemizi temsil eden derneğin üyeleriyle Amerikan Klinik Onkoloji Birliği toplantısında öne çıkan konuları ve Türkiye'de yaşanan sorunları konuştuk.

ASCOda Türkiye de temsil edildi

"En önemlisi sigaradan uzak durmak"

Haberin Devamı

Prof. Dr. Mahmut Gümüş

-Araştırmalara göre ülkemizin yaş ortalaması 29-30. Yani batı ülkelerine göre 10-15 yaş daha genciz. Bu nedenle kanseri daha az görüyoruz. Batıdaki rakamlar 100 binde 450, Türkiye’de 100 binde 250 civarında. Nüfusumuz yaşlandıkça, biz de bu rakamlara yaklaşacağız. Kanser konusunda farkındalık arttı, kayıtlara daha çok hasta geçiyor. Artışta bunun da etkisi var.

ASCOda Türkiye de temsil edildi

-Önlemek, tedavi etmekten daha kolay ve iyidir” diye bir sözümüz var. Önleyici tedbirler daha ön planda olmalı. Taramayla saptanabilen kanser türleri için, faaliyetler yaygınlaştırılabilir. Meme kanseri için mamografi, kolekteral kanserler için kolonoskopi ve rahim ağzı kanserleri için yapılan kontrollerle bu türleri önlemek mümkün.

Haberin Devamı

ASCOda Türkiye de temsil edildi

-Taramayla tespit edilmeyen, sinsi ilerleyen kanserler de var. Özellikle bu grupta bulunan baş-boyun, mide ve beyin kanserlerinden korunmada etkili yöntemleri uygulamakta fayda var. Bunlardan en önemlisi sigaradan uzak durmak. Sigaranın akciğer, mide, pankreas, mesane kanserleriyle doğrudan ilişkisi biliniyor. Şu ana kadar kanserle birebir alakalı olduğu kanıtlanan tek faktör. Tepkilere kulak asılmamalı ve denetlemeler sıklaştırılmalı.

"İlaç maaliyetleri çok yüksek"

Prof. Dr. Ahmet Özet/Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi

ASCOda Türkiye de temsil edildi

-100’ün üzerinde hekim grubuyla buraya gelip, son gelişmeleri izledik. Türkiye’ye döndüğümüzde ‘Best of ASCO’ adında bir toplantı düzenleyip, en çok öne çıkan konuları meslektaşlarımızla paylaşıyoruz. Kişiye yönelik, genetik araştırması yapılmış, özel tedaviler ön planda. İmmünoterapi konusunda araştırmalar devam ediyor. Bu tedaviler ülkemize geliyor ama en büyük sorun yüksek maliyetler. Akciğer kanseri ülkemizde sık görülen bir tür ve tedavi maliyetleri ülke ekonomisine ciddi yükler bindiriyor.

-Gelişmekte olan ülkelerde meme kanserinin cerrahi tedavisi sonrası hastanın yaşama şansı yüzde 50. Buna ilaç tedavisi eklendiğinde oran yüzde 80, radyoterapi eklendiğinde de yüzde 85’e çıkıyor. Bu haliyle tedavi 279 dolar. Yeni ilaçlardan biri ilave edildiğinde, tedavinin masrafı bir anda 40 bin doları buluyor. Fakir ülkeler bu ilaçlara ulaşamayacak gibi görünüyor ve bu durumda ilaç firmalarına çok iş düşüyor. Kanser kompleks bir hastalık. Tek hedefle ortadan kaldırmak mümkün değil.

Haberin Devamı

-Türkiye, Amerikan toplumuna göre daha iyi tedavi ediliyor. Toplumun neredeyse yüzde 100’ü sigortalı. Bu oran, Amerika için yüzde 40-45. Yani insanımız ilaca ulaşma konusunda daha şanslı. Devlet sigortasının herkesi kapsaması önemli. En büyük sorunumuz ilaç maliyetleri.

"Tümör kandan takip ediliyor"

Prof. Dr. Başak Oyan Uluç/Yeditepe Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı

ASCO’da son 1-2 senedir İmmünoterapi çalışmaları ön planda. Pek çok kanser türü için umut olduğunu gördük. Kanserin gelişmesi için hücrede moleküler bir değişiklik olması gerekiyor. Son yıllarda bunları keşfettikçe, akıllı ajanlar kullanmaya başladık. Tümör sabit değil, bir süre sonra direnç geliştiriyor. Tedavi için tümördeki bu değişiklikleri sürekli takip edip, tespitini yapmak zorundayız. Yeni tedaviler bu yönce ilerliyor. İlacı verdik, direnç gelişti, yeni hedef bulup yeni ilaç verelim şeklinde ilerliyoruz. Yani kişiye özel tedaviler öne çıktı.

Haberin Devamı

ASCOda Türkiye de temsil edildi

Buradaki en önemli sorun, biyopsi alma zorunluluğu. Bununla ilgili gelişmeler de var. Tümörün artık kana da döküldüğünü biliyoruz. Kan alarak, yani sıvı biyopsi yaparak tümörü takip edebiliyoruz.

"Yeterince bütçe ayrılmıyor"

Prof. Dr. İrfan Çiçin/ Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı ve Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

"Hiçbir şey kanseri sıfırlayamaz ama sigarayı bırakırsanız, sigarayla ilgili kanserleri sıfırlarsınız. İlaç maliyetleri ve tedavi bütçelerini kamuoyunda çok fazla tartışıyoruz. Global bütçeler içindeki sağlık bütçelerini, diğer bütçelerle karşılaştırdığınızda, özellikle üçüncü dünya ülkelerinin silah harcamalarının sağlık harcamalarından çok daha fazla olduğunu görürsünüz. Bir Afrika ülkesinde silaha harcanan paranın kaçta kaçı sağlığa harcanıyor? Biyolojik ilaçların dünyadaki cirosu 150-200 milyar dolar. Silaha harcanan miktarsa 1.3 trilyon dolar, sadece G20 ülkelerinde. Türkiye’de 2015 itibariyle kansere 2.5 milyar TL bütçe ayrıldı."

Haberin Devamı

TÜRKİYE'DE SIK GÖRÜLEN TÜRLER

Onkoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Adnan Aydıner, Türkiye'de sık görülen kanser türlerinin tedavileriyle ilgili son gelişmeleri özetledi:

"Kadınlarda meme ve akciğer, en çok öldüren kanser türleri arasında. Erkeklerde prostat kanseri sık görülüyor ama bu hastalıkla yaşam uzun sürebildiği için akciğeri ön planda tutuyoruz. Cilt kanserine sık rastlanıyor. Melanom gibi hayatı tehdit eden deri tümörlerinde, hedefe yönelik tedavilerle yaşam uzuyor. Eskiden 5-6 yılda kaybedilen hastalar, artık 2-3 yıl yaşayabiliyor. Bu büyük bir gelişme…

Dünya genelinde akciğer kanserlerinde azalma olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Türkiye’de de sigara yasağından sonra, önümüzdeki 10 yıl içinde ciddi düşüşler bekliyoruz. Sadece akciğer değil, sigaraya bağlı diğer kanserlerde de azalma olacak.

Cerrahi ve kemoterapi, meme kanserlerinin tedavisinde kullanılan yöntemler. Son yıllarda geliştirilen ilaçlarla özellikle metastatik meme kanserli hastalarda tamamen şifa sağlayan ilaçlar var. Bu ilaçlar çok etkili ama en büyük sorun direnç. Bazı hastalar bu ilaçlara karşı direnç geliştiriyor. Bunun çözülmesi gerekiyor, araştırmalarda farklı moleküller üzerinde çalışılıyor. Türkiye’de onay alan ve almak üzere olan ilaçlar var, bunlar umut veriyor.

Meme kanserinden korunmak için

-Özellikle 40 yaşından sonra hekim muayenelerini aksatmamak gerekiyor. Yurt dışında meme muayenelerini jinekologlar yapıyor ama bizde çok tercih edilmiyor. Kadınlar yıllık kontrole gittiklerinde meme kontrolü de yaptırmalı. Ayrı bir doktora gitmek pratik değil. Ancak Türkiye’de birtakım prosedürler var, mesela jinekolog mamografi isterse çekilmiyor. Genelde hastalar genel cerrahiye gidiyor. Burada önemli olan, radyolojik tetkikin kaliteli yapılması.

-Fazla kilo önemli bir olumsuz etki. Genç yaşlardan itibaren spor yapmak gerekiyor.

-Ailedeki riskleri iyi bilmek lazım.

-Elle muayene yapılmalı.

Hangi belirtilere dikkat edilmeli?

-Memede ele kitle gelmesi

-Deride kızarıklık ya da kabarıklık

-Meme başında akıntı olması

-Memenin simetriğinin bozulması

Tülin Açıkbaş-Chicago

Yazarlar