Editörün Seçtikleri İELEV Okulları Genel Müdürü'nden online eğitim ve sınavlar hakkında tavsiyeler

İELEV Okulları Genel Müdürü'nden online eğitim ve sınavlar hakkında tavsiyeler

29.01.2020 - 14:53 | Son Güncellenme:

Covid-19 salgını okullarda eğitim-öğretimi kesintiye uğrattı. Ancak çok kısa süre içeresinde hem okullar hem de öğrenciler online eğitim sürecine adapte oldu. Pandeminin eğitim hayatına olumlu ve olumsuz etkileri, öğrencilerin adaptasyon süreci ve sınavları etkisi gibi tüm konuları İELEV Okulları Genel Müdürü Burak Kılanç ile konuştuk. İşte hem ebeveynlere hem de öğrencilere yeni normale kontrollü geçiş süresinde tavsiyeler…

İELEV Okulları Genel Müdüründen online eğitim ve sınavlar hakkında tavsiyeler

Pandemi dönemi öğrenciler için nasıl geçti, bu dönemin avantaj ve dezavantajları neler oldu?

Haberin Devamı

İlk olarak dünyada ardından da ülkemizde etkisini gösteren pandemi, hayatımızın her noktasında olduğu gibi eğitimde de belirsizliklere ve kaygılara yol açtı. Özellikle öğrencilerimiz bu süreçten oldukça etkilendiler. Yalnızca onlar için değil; veliler, yöneticiler ve öğretmenler için de aynı durum söz konusu oldu. Sağlık endişelerine bir de uzaktan eğitim endişelerinin eklenmesiyle birlikte pandeminin ilk günleri hepimiz için zor başladı. Ancak zamanla bu sürecin eğitim ve öğretime zarar vermeden atlatılması için tüm adımları atma fırsatı bulduk. Tüm okullar yoğun bir dijitalleşme sürecine girerek öğrenme materyallerini ve metotlarını uzaktan eğitimde kullanmak üzere online’a taşıdı. Daha önce teknolojik altyapı kullanarak eğitim ve öğretimlerini sürdüren okullar ise avantajlarını kullanarak bu sürece öğrencileriyle birlikte hızlı uyum sağladı. Kendi uzaktan eğitim stratejilerini ve altyapılarını oluşturarak hem öğrencilerinin hem de velilerinin pandemi dönemini minimum hasarla atlatmalarına fırsat sağladılar.

Haberin Devamı

Teknolojinin içine doğan dijital yerliler için pandemi döneminde dijital ekranlardan derslerin takibi her ne kadar güzel başlamış olsa da zamanla bu durumun sosyal ve psikolojik olumsuz etkilerinin olduğunu gördük. Öğrenciler için en önemli dezavantaj artık arkadaşlarıyla bir arada bulunamamaları diyebiliriz. Bu sebeple öğrenciler için onları sosyalleştirecek online etkinlikler düzenlemek oldukça verimli oldu. Arkadaşlarıyla fiziksel olarak bahçede ya da koridorda bir araya gelen öğrenci bu dönemde arkadaşlarıyla çevrim içi sohbet odalarında bir araya geldi ve eğlenceli aktivitelere katıldı. Okullar, psikolojik danışmanlık ve rehberlik birimleriyle de bu süreçte öğrencileri dezavantajlı durumlara karşı hazırlıklı hale getirdi.

Öğrenciler için bu süreçteki en avantajlı durum ise aileleriyle daha fazla vakit geçirmeleri oldu. Ebeveynler evden çalıştıkları için çocuklarıyla birebir ilgilenme fırsatı buldular; birlikte daha çok üretip, eğlendiler.

Uzaktan eğitime adaptasyon kolay oldu mu? Bu dönemde hem okullar hem de öğrenciler nasıl bir yol izledi? Ne gibi projeler gerçekleştirildi?

Haberin Devamı

Uzaktan eğitime adaptasyon süreci tüm okullar için 4 ayaklı bir süreç oldu. Yöneticiler, öğretmenler, veliler ve en önemlisi öğrencilere farklı farklı sorumluluklar yükledi. Yöneticiler, böylesi bir kriz döneminde, soğukkanlılık ve doğru stratejilerle; en etkili uzaktan eğitim programlarını oluşturmaya özen gösterdi ve okulların teknolojik altyapılarını ya güçlendirdiler ya da yeniden kurdular. Öğretmenler, fiziksel ortamda yarattığı ambiyansı ve sınıf hakimiyetini dijital ortamda yaratmaya çalıştı; eğitim materyallerini dijitale taşıdı ve kendini teknolojik araçların kullanımı konusunda geliştirdi. Ebeveynler ise bu süreçte fiziksel olarak öğrencinin yanındaki en önemli destekçi olarak yer aldı. Adaptasyon sürecini en başarılı geçirenler, öğrenciler oldu. Teknolojiyi hayatlarının birçok noktasında kullanan bir nesil olarak uzaktan eğitim araçlarına da çok hızlı uyum sağlayarak öğrenme sürecine kolayca dahil oldular.

Haberin Devamı

Uzaktan eğitim için doğru bir program oldukça önemli ancak devamlılığı olan ve esnek bir yapı da kurmak önemlidir. İELEV olarak bunun oldukça avantajını gördük. Pandemi süresince farklı öğrenme metotlarını uygulama fırsatı bulduk; yeni teknolojik altyapılarla öğrencilerimize farklı farklı öğrenme deneyimleri sunduk. Öğrencilerimizin geleceğinde önemli olduğunu düşündüğümüz STEM ve Maker derslerini online’a taşıdık ve “kendin yap” felsefesini devam ettirdik. Sosyal faaliyetlerimizi de bu süreçte online’a taşıdık. Öğrencilerimiz kültür sanat ve spor gibi birçok alandaki etkinliklere online olarak katılma fırsatı buldular.

Bu kapsamda yalnızca iç velilerimize ve öğrencilerimize yönelik değil tüm sosyal paydaşlarımıza yönelik etkinlikler de hayata geçirdik. Önümüzdeki günlerde de yurt dışında yükseköğrenim yapmak isteyen lise öğrencileri ve veliler için bir online etkinlik hayata geçireceğiz. Son iki yıldır fiziksel ortamda gerçekleştirdiğimiz Almanya’da Yükseköğrenim Fuarımızın 3. sünü  bu yıl online olarak 20 Mart Cumartesi günü düzenliyoruz. Mesleki ve akademik kariyerlerine Almanya’da ve Almanca konuşulan ülkelerde devam etmek isteyen gençler ve ailelerine rehberlik etmek amacıyla alanında uzman isimleri ve önemli üniversiteleri öğrenciler ve ebeveynlerle buluşturuyoruz.

Haberin Devamı

Pandemi döneminin lise ve üniversite sınavlarına etkisi ne yönde oldu?

Pandeminin gölgesinde geçen yıl başlayan sınav gündemi önemli belirsizliklerle başladı. Bu nedenle Temel Yeterlilik Testi’nin oturumunun süresi uzatılmış ve lisans programlarını tercih edebilmek için aşılması gereken baraj puanı 10 puan düşürülmüştü. Özellikle Yükseköğrenime Kurumları Sınavı’na katılım oranının düşmesi, sınava girenlerin azalması, sınava girdiği halde tercih kullananların sayısının azalması ve üniversitelerdeki kontenjanların doluluk oranlarının düşmesi gibi beklentiler vardı. Ancak istatistikler gösterdi ki ülkemiz gençliği ve üniversite okumak isteyen kitle pandemiye rağmen yükseköğrenim sistemine olan inancını sürdürdü. 2020 YKS’de kontenjanlar artmış olsa da üniversiteye yerleşenlerin sayısı da arttı. Kontenjan doluluk oranlarında yükselme oldu. 2021 YKS’nin 2020 YKS’ye kıyasla pandemi koşullarındaki tecrübemiz arttığı için daha da başarılı geçeceğini öngörüyorum.

Liseye geçiş süreçlerini de ülke ve tüm paydaşlar olarak iyi yönettiğimizi düşünüyorum. Sağlığı yerinde olduğu sürece, gereksiz kaygılara kapılmadan hedef odaklı çalışan öğrenciler başarılı oldular, olacaklar.

Yurtdışında yükseköğrenim hedefi olan öğrencilerin kararları bu süreçte nasıl etkilendi? Üniversite ya da meslek seçimlerinde nasıl değişiklikler gösterdi? Pandemiye rağmen sonuçları nasıl yorumlarsınız?

Sınav sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte yalnızca yurt dışı üniversite seçimlerinde değil yurt içi üniversite tercihlerinde de her öğrenci için bilinmezlikler mevcuttu. Hatta bu nedenle 2020’de pandemi nedeniyle öğrencilerin tercih eğilimlerinde değişiklikler olacağını öngörüyorduk. Ancak bunun böyle olmadığını gördük. Tercihlerde azalma olmadı ve üniversitelerdeki kontenjanların doluluk oranları arttı. Öğrencilerin bölgeler arası geçişte yani öğrencinin bir ilden başka bir ile gitmesiyle ilgili istatistikler ise açıklanmadı. En son 2018’de açıklanan bu başlıktaki istatistikler açıklanmış olsaydı daha net konuşabilirdik. Ancak genel itibariyle öğrencilerin üniversite tercihlerinde pandeminin çok ciddi farklılıklar yaratmadığını görüyoruz. Pandeminin üniversiteye yerleşenler için en olumsuz etkisi ise üniversiteye yüz yüze devam edememek ve uzaktan üniversiteli olarak kalmak oldu. Örneğin İstanbul’daki bir öğrenci Erzurum Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazanmış olsa dahi oraya gidemedi ya da 2020-2021 eğitim öğretim yılı boyunca zaman zaman uzaktan öğrencilik yapmak zorunda kaldı.

Yurt dışı eğitimi tercihlerinde ise yurt içi üniversite tercihlerindeki gibi pandeminin etkileri direkt olarak görülmedi. Geçtiğimiz yıl özellikle yurt dışı üniversitelerin öğrenci kabul süreçlerinde aksamalar yaşansa da ilerleyen dönemlerde bu süreçler de bir düzene oturtuldu. Genel öngörü de yurt dışı üniversiteleri bağlamında, pandeminin yurt dışı eğitim tercihini sekteye uğratacak bir olumsuzluk olmadığı yönünde. Ailelerin sağlık ve pandemi endişesi sebebiyle yurt dışına çocuklarını göndermeme kaygılarının da yavaş yavaş sönümlendiğini gördük. Gerekli sağlık ve hijyen kurallarına uymak kaydıyla burada ya da yurt dışında okumak çok büyük bir farklılık yaratmıyor. Öğrenciler yurt dışında da çoğunlukla yurda ya da eve yerleşiyor ve üniversite eğitimlerini uzaktan sürdürebiliyorlar. Yurt dışı eğitimlerinde en kritik konu olarak ekonomi dikkat çekiyor. Döviz kurlarının yükselmesi durumunda ailelerin çocuklarını yurt dışında okutmasıyla ilgili ekonomik güçleri zayıflıyor. Bir diğer önemli konu da yurt dışında eğitim alabilmek ve iyi bir üniversiteye yerleşebilmek için en güvenli yol olan Milli Eğitim Bakanlığı lise diplomasının yanı sıra alınmış olan uluslararası diplomalarının kullanılabiliyor olması. Bu noktada IB, GIB, Matura ve Abitur gibi uluslararası geçerliliği olan diplomaların öğrenciler tarafından kazanılmış olması yurt dışındaki üniversitelerden kabul için büyük bir avantaj getiriyor. Bu nedenle ailelerin kendi iç dinamiklerini, ekonomik güçlerini, çocuklarının yeteneklerini ve tercihlerini göz önünde bulundurarak yurt dışında üniversite okumayı kolaylaştıracak bir lise eğitimini almayla ilgili de plan yapmasını önemli buluyorum.

Okullar öğrencilerini yurt dışı eğitimleri için nasıl yönlendiriyor ya da yönlendirmeli?

Hem yurt içi hem de yurt dışı eğitim tercihleri Temmuz – Ağustos aylarında 3-4 haftaya sığdırılacak bir süreç değil. Bu sebeple ailelerin lisenin başından itibaren çocuklarının eğilimlerinin tespiti, meslekleri ve üniversiteleri tanımakla ilgili çaba göstermeleri gerekiyor. Yalnızca aileler değil okullarda bulunan rehberlik servislerinin de bu sürece liderlik edip yönlendirici olması oldukça önemli. Bilinçli ve sağlıklı bir tercih yapabilmek için de bilgiye dayalı ilerlemek ve araştırma yapmak gerekiyor. Bu anlamda bazı bilgi kaynakları ön plana çıkıyor. Özellikle YÖK Atlas yıllardan bu yana kullanılıyor. Hem ailelerin hem de öğrencilerin tercih dönemi öncesinde bu kaynağı incelemesini öneririm. Bir diğer önemli kaynak ise Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin Üni-Veri çalışması. Mezuniyet sonrasında hangi mesleklerin, hangi şartlarda ve ne kadar süre içinde istihdam edildiğiyle ile ilgili bilgilere hem aileler hem öğrenciler bu kaynaktan ulaşabilir. Bunun dışında üniversitelerin öğrencilere sunmuş olduğu imkanlarla ilgili birtakım istatistiki tablolar içeren YÖK’ün üniversite karneleri kullanılabilir. TÜBİTAK’ın Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi de bir diğer kaynak olarak dikkat çekiyor. Tüm bunların yanı sıra hem velilere hem öğrencilere mümkün olduğunca, üniversiteleri yerinde ya da online olarak ziyaret etmeyi ve üniversite tanıtım toplantılarına katılarak tüm sorularına cevap almalarını öneriyoruz.

İELEV tarafından düzenlenen Almanya’da Yükseköğrenim Fuarı (AYÖF) gibi etkinliklerin de yakından takip edilmesinde fayda var. Özellikle yurt dışı üniversite tercihlerinde o kültürü öğrenmiş ve tanık olmuş kişilerden deneyimler dinlemek ve bilgiler edinmek yurt dışı tercihlerinde oldukça değerli.

Yeni normale kontrollü geçiş sürecinde olduğumuz bu dönemde öğrenciler için tavsiyeleriniz neler olur?

Pandemi dönemi tüm dünya için oldukça zor geçen bir süreç olsa da eğitim öğretim sürecimizi en optimal şekilde geçirdiğimizi söyleyebilirim. Eğitim ekosisteminin her bir üyesi bu süreçte büyük bir özveri göstererek bu noktaya gelmemizi sağladı diyebiliriz. Yöneticilerin attığı stratejik adımlar, öğretmenlerin özverisi, velilerin desteği ve öğrencilerimizin de çabasıyla pandemi döneminde 1 yılı geride bıraktık. Bundan sonraki süreçte; pandemi hayatımızda yer alsa da almasa da uzaktan eğitim gibi bir enstrüman artık hepimiz için önemli hale geldi. Ev ve okul arasındaki keskin sınırlar ortadan kalktı. Online veli toplantısının konforuna alışan birçok velimiz; pandemi sonrası da bu iletişim şeklini tercih edecektir.

Öğrencilerimize, programlarına uygun olarak derslerine devam edip, sınavlardan önce eksik konularını tamamlamalarını ve performanslarını yükseltmelerini öneriyoruz. Pandemilerle ile ilgili kesin olan bir gerçek var ki o da bir gün bitecekleri. Bu dönemde olabildiğince dayanıklı ve hedef odaklı kalabilenler; bu süreçten güçlenerek çıkacaklardır.  Hepimiz için güzel bir eğitim ve öğretim dönemi olması dileğiyle.

 

Yazarlar