Şehitlerin hikâyesi ve çifte vatandaşlık

Milliyet'ten okurlarına 10 Ekim Çarşamba akşamı Diyarbakır'daki bombalı saldırıda 1 polis şehit oldu.Türkiye yas havasında girdiği bayramın ilk günü de şehit haberiyle uyandı. Yine Küpeli Dağı'nda mayına basan 1 asker şehit düşmüştü.Yaşamlarının baharında şehit düşen askerler uğurlanırken aileler büyük acılar yaşıyor. Hiçbir şey, bayram sabahlarında şehit evlerinde hissedilen boşluktan daha büyük olamaz! Şırnak'ta Gabar Dağı'nın bir kolu olarak bilinen Küpeli'den geçen 13 asker, 7 Ekim Pazar günü terör örgütü PKK'nın kurduğu pusuya düşerek şehit oldu. Saatler sonra Şırnak'tan 1, Diyarbakır'dan 1 şehit haberi daha geldi. Peş peşe gelen haberler, yurt savunmasında can veren insanları tek tek öykülerinden uzaklaştırıyor, şehitleri adeta soyutlaştırıyor. Şehitlerin insan olarak portresini ortaya çıkarmak ve hatıralarını yaşatmak da, önemli bir görev olarak karşımıza çıkıyor. Gazetemiz, Siirt'in Dağdöşü köyünde, geçen yıl 15 Temmuz gecesi 7 asker ile 1 korucunun şehit edildiği saldırının ardından "Ateş düşen evler" adı altında bir dosya yayımlamıştı. Son saldırıların ardından Türkiye'nin dört yanına giden Milliyet muhabirleri çarpıcı insan öyküleriyle döndü.Bazı şehit evlerindeki kopkoyu yoksulluğu da sergileyen "Gabar'da sönen hayatlar" başlıklı dosyamız, perşembe günü Mehmet Coşkun'un öyküsüyle başladı. 9 yaşında oto tamircisi, 10'unda ayakkabı boyacısı, 11'inde simitçi, 13'ünde yetim, 14'ünde hamal, 20'sinde şehit olan Coşkun'un yaşamı "Bir tek canı vardı, onu verdi" sözcüklerine sığdı ve manşetimize çıktı.Dosyayı Haber Araştırma Servisi'nden Ümran Avcı, Serhat Oğuz, Ankara Büro'dan Aydın Hasan, Namık Durukan, İzmir Büro'dan Banu Şen hazırladı. Fazla söze yer bırakmayan şehit evlerindeki fotoğrafları arkadaşlarımız Bünyamin Aygün, Ozan Güzelce, Murat Pazarbaşı ve Sertaç Koç çekti. Şehitlerin hatırası Yaşanan acıların büyüklüğü, terör saldırılarından çıkan dersleri de iyi okumamızı gerektiriyor. Gabar Dağı'nda şehit olan komandoların hepsinin birden pusuya düşmesinin nedenleri iyi irdelenmeli, bir sevk ve idare zaafı olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.Güvenlik kuvvetlerinin teröristlerle mücadelesi sürerken hükümet terörü sona erdirecek yeni stratejiler üzerinde çalışmalıdır. Milliyet'in başyazısının başlığındaki ifadeyle "hükümet önceliklerini gözden geçirmeli"dir. Terörden çıkan dersler Bu arada ABD ile ilişkiler, terör örgütünün Irak'taki üslerine müdahale ve soykırım iddialarının Kongre gündemine taşınması nedeniyle kritik bir eşiğe gelmiş bulunuyor.Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, soykırım iddiaları konusunda ABD nezdinde yaptığı girişimleri ve görüşlerini Milliyet'e açıkladı. "ABD'nin ayağına kurşun sıktığını" vurgulayan Büyükanıt'ın sözleri dün gazetemizin manşetindeydi. Büyükanıt'ın açıklaması Geçen haftanın en çok alıntılanan dosyasının kaynağı, yine Milliyet'te yayımlanan bir özel haberdi. Ankara Büro'dan arkadaşımız Önder Yılmaz, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in, Türkiye'nin yanı sıra İngiltere'nin de vatandaşı olduğunu ortaya çıkardı. Şimşek'in çifte vatandaşlığı Çifte vatandaşlığa ilişkin resmi kararların tarih ve sayılarına kadar uzanan ayrıntıları içeren haber geçen pazartesi günü manşetimizde yayımlandı. Haber, Şimşek'in "hazineden sorumlu bakan" olarak İngiltere vatandaşlığını sürdürüp sürdüremeyeceği konusunda yoğun bir tartışma da yarattı.Tartışma sırasında Şimşek, Hürriyet Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu'na "İngiltere'de çalışırken Türk pasaportuyla vize almanın bazen haftalar sürmesi üzerine İngiliz pasaportu edindiğini" açıkladı. Milliyet'in ortaya çıkardığı çifte vatandaşlık yasal izinlere dayanmasına karşın, bu durumun Şimşek'in de katıldığı seçim yarışında kamuoyuna açıklanmamış olması nedeniyle geniş bir yankı buldu. Şimşek'in parlamentoya girdikten sonra hazineden sorumlu Devlet Bakanlığı'na getirilmiş olması tartışmayı artırdı.Çok sayıda AKP'linin durumu Milliyet'ten öğrenmesi Şimşek'in bu bilgiyi parti yönetimiyle de paylaşmadığını gösteriyor.Şimşek'in, haftaya damgasını vuran tartışmanın ardından yakın çevresiyle paylaştığı "İngiliz vatandaşlığından çıkma" kararı perşembe günü sürmanşetimizdeydi.Milliyet'in objektif haberciliği sayesinde şeffaflığın önemi ve bazı görevlerin gerektirdiği hassasiyetlerin olgunlukla tartışıldığını ve siyasetin hafızasına önemli bir kayıt düşüldüğünü söyleyebiliriz. dakin@milliyet.com.tr Şeffaflığın önemi