Dünyada binlerce hayranı olan Harry Potter serisinin baştan sona kurgu olduğunu düşünüyorsanız yanıldınız! Bir belgesel serisiyle ilham kaynaklarını ve kurduğu büyülü evrenin sırlarını açıklayan Harry Potter'ın yazarı J.K. Rowling, anlatmaya 'Avada Kedavra' sihirli sözcüğüyle başlıyor. Sözcüğün aslında ne anlama geldiği belli olmayan bir kelime olduğu biliniyor. Bu kelimenin ilk bakışta günümüzde sihirbazlarının şapkadan tavşan çıkarırken sıkça kullandıkları sihirli bir sözcük olan 'abrakadabra'dan esinlenildiği düşünülse de gerçek çok başka.
Kaynaklar kelimenin ilk olarak Antik Roma'da kullanıldığını ortaya koydu. Araştırmacılar yüzyıllar önce küçük bir parşömen kağıdına yazılmış 'abrakadabra' kelimesini incelediler. Parşömen kağıdında yazılanlara göre, 'abrakadabra' kelimesini küçük bir üçgen oluşturacak şekilde hecelerine ayırarak yazıp boyuna asmak, kişiyi kötülüklerden ve sıtma hastalığından koruyordu. Ünlü yazar Rowling de bu bilgiyle karşılaşınca kelimenin başlı başına büyülü olduğunu düşünerek Harry Potter serisinde kullanılması gerektiğini düşündüğünü kaydetti.
İKSİRLERİN SIRRI BURADA SAKLI
J.K. Rowling'in kitap serisinde yer verdiği iksirler ise büyücülük dünyasında oldukça önemli bir yere sahip. Yazar hikâyeyi kurgularken meşhur bitki bilimci Nicholas Culpepper'dan esinlenmiş. Nicholas Culpepper, Britanya'da bitkilerle tıpta devrim yaratan önemli bir isim olarak tanınıyor. Sussex'in tarlalarında büyüyen Culpepper'ın çiçekler ve bitkiler hakkında her şeyi not ettiği bir kitabı var ve 400 yıl önce yayınlanan bu kitap sayısız kez basılmış, basılmaya da devam ediyor. Kitabın iki nüshasının kendinde olduğunu söyleyen J.K. Rowling, Harry Potter'da geçen iksirlerin tarifini Culpepper'ın kitabından aldığını kaydetti.
OLLIVANDERS ASA DÜKKÂNI NEREDEN GELİYOR?
Dünyaca tanınan yazar belgeselde Harry Potter denilince akla gelen ilk objelerden biri olan asaların nasıl ortaya çıktığını da anlatıyor. Serinin ilk kitabında yer alan Ollivander Asa Dükkânı'nın 14 kuşaktır ağaçların ruhlarını ortaya çıkarmak için çalıştıklarını iddia eden bir baba ve oğluyla bağlantılı olduğu söyleniyor.
12. Dusty Miller ve oğlu 13. Dusty Miller uzun yıllardır asa yapan bir sülalenin yaşayan iki asa tasarımcısı. Millerlar ruhu olduğuna inandıkları ağaçlardan asa yapma geleneğini sürdürüyor. J.K Rowling ve Millerların da yolu bu noktada kesişmiş. Sihirin varlığına inanan baba ve oğulun yaptığı işler Harry Potter'a da ilham olmuş.
FELSEFE TAŞI'NA İLHAM VERDİ
Ölümsüzlük tarih boyunca herkesin ulaşmak istediği bir hedef oldu. Kimileri ömrünü ölümsüzlüğün sırrını bulmaya adarken kimileri de şimdi adı bile hatırlanmamasına rağmen büyük bir efsaneye dönüştü.
Yüzyıllar boyunca üzerine yazılıp çizilen filozofun felsefe taşı hakkında da birçok araştırma yapıldı ve şu anda var olan tek felsefe taşının Nicholas Flamel'e ait olduğu tespit edildi.
Harry Potter tutkunlarının çok iyi bildiği bir isim olan Nicholas Flamel belki sonsuz yaşamın gizemini keşfemedi ama simyacılar ondan ilham alarak yaşam iksirini aramaya devam etti. Hatta bir parşömen kağıdına yazılmış 'sihirli talimatları' bile buldular. Yolu bu talimatlarla kesişen J.K. Rowling de daha önce hiç bu denli etkileyici bir şey görmediğini söyledi. Karşısına çıkan bu parşömen kağıdının tesirinde kalan Rowling, Harry Potter'ın serisinin ilk kitabı olan Felsefe Taşı'nı bu ilhamla yazdığını söyledi.
GİZLİ DUA İLE SİHİR ARASINDAKİ BAĞLANTI
Her toplumda, her kültürde büyü veya doğaüstü şeyleri anlama merakı görülüyor. Araştırmacılar ise bunun sebebini büyünün evrensel bir dili olmasına bağlıyor. Afrika çalışmaları alanında küratörlük yapan Eyob Derillo kısa bir süre önce heyecan verici bir keşifte bulundu. Etiyopya'nın eski dillerinden biri olan Ge'ez' dilinde yazılmış bir metin keşfetti. Bulunan metinde şu ifadeler yer alıyordu: "Aslan olmak veya kendinizi aslana dönüştürmek istiyorsanız yukarıdaki duayı okuyun ve ipek bir beze yazıp başınıza bağlayın. Yılan olmak istiyorsanız yazıp bileğinize bağlayın. Bu, dönüşüm veya başka bir şeye dönüşmek için bir duadır."
Yüzyıllardır tüm gizemiyle saklanan ve eşine oldukça nadir rastlanan bu el yazmasının Etiyopya kökenli olmasına rağmen, Harry Potter'ın okulu Hogwarts'ta öğretilen önemli bir konuya çok benzer olduğu görüldü. Büyünün içinde bulunduğu kitap aslında 'karanlık işlere' karşı kendini savunmayı anlatıyordu. Dolayısıyla bu duanın amacı kişiyi görünmeyen tehlikelerden korumaktı. Küratör Eyob Derillo bu doğaüstü metni tercüme ettiğinde Hogwarts'ta öğretilen bir sihire çarpıcı biçimde benzediğini ve bunun çok etkileyici olduğunu söyledi.