Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

1978 yılında NATO Zirvesi, Washington’da toplanmıştı.

ABD’nin bir yandan Türkiye’ye ambargo uyguladığı ama diğer yandan yeni savunma planlarına destek vermesini istediği bir toplantıydı.

NATO Dönem Başkanı olan Türkiye’nin Başbakan’ı Bülent Ecevit, o zirveyi, ambargoyu kaldırmak adına ABD Başkanı Carter’ı ikna etmek amacıyla kullanmıştı.

Türkiye’nin en rahat zirvesi…

O dönemde Yunanistan NATO’nun askeri kanadına daha dönmemişti, Ecevit önce tüm liderler önünde Yunanistan Başbakanı Karamanlis’i zor durumda bıraktı.

Ertesi sabah Beyaz Saray’a gittiğinde Başkan Carter ile yaptığı görüşme planlanandan çok daha uzun sürdü.

Haberin Devamı

Protokol görevlileri tam 3 kere odaya girdiler ve İtalya Başbakanı’nın yarım saattir beklediğini söylediler.

Aynı günün akşamı Beyaz Saray’da liderler onuruna verilen yemekte Başkan Carter, mikrofonu Ecevit’e bırakırken “Şimdi sözü politikanın bazı inceliklerini öğrendiğim genç Türk meslektaşıma bırakıyorum” dedi. Gerçekten de Beyaz Saray’ın bizzat devreye girmesiyle birlikte kısa süre sonra Türkiye’ye uygulanan ambargo kalktı.

Türkiye yine böyle bir zirveye gitti. Zirveden çıkacak sonuçtan çok Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşme bizim için önemli olacak.

***

Zirve aslında NATO tarihinin en önemli zirvelerinden birisi.

11 yıl sonra üye ülkelerin savunma harcamalarını arttırma kararı alınacak.

2014’te Gayrı Safi Milli Hasıla’nın yüzde 2’si olarak belirlenen rakam şimdi yüzde 5’e yükseltilecek.

Bu kimi ülkelerin uzunca bir süre itiraz ettiği bir plandı.

NATO Genel Sekreteri, ekipman alımı gibi ana savunma harcamalarının en az %3,5, altyapı gibi savunma harcamaları için ise en fazla %1,5 seviyesinde olması formülünü buldu.

Zirvenin sonuç bildirgesi çıktığında herkes en çok harcama oranına dikkat edecek ama Türkiye’nin durumu daha farklı.

Türkiye, sonuç metni pazarlıklarında terörle mücadele ile müttefiklerin birbirine uyguladığı ambargo meselesinin maddeler halinde metne girmesinde ısrarcı oldu.

Zirve merkezinden gelen bilgiler her iki maddenin de metne gireceği şeklinde.

Türkiye’nin en rahat zirvesi…

***

Haberin Devamı

Gelelim bizim için önemli olan Erdoğan-Trump görüşmesine:

Görüşmeden sonra yapılan açıklamada genel başlıklardan söz ediliyordu.

Trump’ın Türkiye ile İsrail arasında iyi ilişkiler kurulmasını istediği biliniyor ama ABD Başkanı şu an bunun mümkün olamayacağını görüyordur.

Erdoğan, tansiyonun düşmesi adına ABD Başkanı’ndan İsrail’i dizginlemesini ve Suriye’ye müdahalesine son vermesi mesajını iletmiştir.

Görüşmede ele alınan konulardan bir tanesi savunma sanayiinde iş birliği olmuş.

Bu başlıktan yola çıkarak Erdoğan’ın Türkiye’ye yaptırımları uygulayan isim olan Trump’ı, ABD’nin koyduğu S-400’ü ülke dışına çıkarma şartı olmaksızın yeniden F-35 alma arzusunu dile getirdiğini düşünebiliriz.

Ukrayna-Rusya savaşının ele alınması şaşırtıcı değil zira Türkiye’nin müzakereci pozisyonunun ABD için çok önemli olduğunu biliyoruz.

Türkiye ile ABD arasında birikmiş sorunlar elbette tek bir görüşmede çözülecek değil, bunun yeri de NATO Zirvesi değil.

Trump’ın ayağının tozuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buluşmasını yakın bir gelecekte Beyaz Saray’dan beklenen davetinin geleceği olarak değerlendirebiliriz.

Haberin Devamı

***

1978’de ABD ambargosu altında uçaklarına yedek parça bulamayan bir Türkiye vardı.

Bugün NATO üyesi ülkelere ne kadar SİHA ve mühimmat ihraç edeceğimizin hesabını yapıyoruz.

NATO üyesi ülkelerin neredeyse tamamı G-7 üyesi, ekonomileri bizden daha büyük ama Türkiye kadar güçlü ve eğitimli orduları yok.

Tüm üye ülkeler Rusya’dan korkuyorlar ama NATO’nun Güney kanadını savunabilecek yegane güç yine Türkiye.

Kendi adıma zirve sürecinde yeni Almanya Başbakanı ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Erdoğan ile diyaloglarını merak ediyorum.

Yunanistan Başbakanı gelecek ay olması planlanan ziyaretini Eylül’e erteledi, Yunanistan medyası eskisi kadar işbirliğine iştahlı değil.

Atina’daki iç politik oyunların binbir emekle kurulan diyalog ortamına zarar vermesini engellemek Başbakan Miçotakis’in işi ama yanında koltuğunu altından çekmeye çalışan Savunma Bakanı Dendias varken, o da zor.