ArkeolojiYolculuğun gerçek anlamı

Yolculuğun gerçek anlamı

15.06.2025 - 00:00 | Son Güncellenme:

Şanlıurfa gezisi benim için sadece bir keşif değil, tarihle, insanlarla ve kendi içsel yolculuğumla buluştuğum bir deneyimdi.

Yolculuğun gerçek anlamı

Kübra Kanmış - Keşfetmek, bilginin sınırlarını genişletmekle değil, aynı zamanda hissetmekle mümkündür. İşte bu düşünceyle, beş arkeoloji öğrencisi olarak çıktığımız Şanlıurfa yolculuğu, tarihin izlerini adım adım takip ettiğimiz unutulmaz bir serüvene dönüştü.

Haberin Devamı

İlk durağımız Şanlıurfa Müzesi oldu. Neolitik Çağ’dan başlayarak tüm çağları adım adım gezmek, gördüğümüz her eseri derslerde öğrendiklerimizle yorumlamak bambaşka bir deneyimdi. Burada sadece taşlardan oyulmuş heykeller, mozaikler ya da seramikler yoktu; aynı zamanda binlerce yıl öncesinden gelen hikâyeler vardı. Müzenin mozaik bölümüne geçtiğimizde, daha önce kitaplarda, derslerde gördüğümüz mitolojik kahramanlarla göz göze geldik. Akhilleus, annesi Thetis, Heiron ve Amazon kadınları... Hepsi o taşların içinde birer anı olarak yaşamaya devam ediyordu.

İnsanın üretme güce

Ama asıl macera Göbeklitepe’de başladı. Daha girişte, tanıtım alanındaki dev ekranın sunduğu görsel şölen bizi içine çekti. Ardından T sütunların devasa boyutlarını ve üzerlerindeki figürleri gördüğümde, insanın üretme gücüne bir kez daha hayran kaldım. On binlerce yıl önce elleriyle bu taşları şekillendiren insanların inançları, korkuları ve umutları sanki hâlâ oradaydı. O an, arkeolojinin sadece toprak altından çıkan nesnelerle değil, onları anlamlandırmakla ilgili olduğunu bir kez daha hissettim.

Haberin Devamı

İkinci gün Karahantepe’ye doğru yola çıktık. Burada beni en çok etkileyen şeylerden biri insan figürleri oldu. Duygularını, düşüncelerini anlatan bu figürler, sanki binlerce yıl öncesinden bizimle konuşuyordu. Burada en ilginç detaylardan biri ise teknolojinin neredeyse hiç işlememesi ama burada çalışan insanların sahip olduğu inanılmaz bilgi birikimiydi. Şebeke çekmiyor, internet yoktu ama buradaki insanlar Kazı Başkanı’yla istişare edip kazının her detayını öğrenmişlerdi. Bir yerde yaşamak, orayı gerçekten anlamak için yeterli miydi?

Yol üzerinde Bazda Mağaraları’na uğradık. Burası bambaşka bir dünyaydı. O tozlu yollarda yürürken, bir anda iki küçük çocuk ve aileleriyle karşılaştık. Tozun toprağın içinde, ıssız taş evlerde yaşıyorlardı. Sanki zaman onlar için durmuştu. Gözlerindeki derinlik, günümüz dünyasından uzak, bambaşka bir hayatın yansımasıydı.

Daha sonra rotamızı Harran Kümbet Evleri’ne çevirdik. Burayı ziyaret ettiğimizde, bir kez daha insanların bilgisi karşısında şaşkına döndüm. Kültürlerini anlatırken gözlerindeki ışık, burayı bir turistik mekân olmanın ötesinde bir yaşam alanı haline getiriyordu.

Haberin Devamı

Son durağımız Sayburç oldu. Burada aradığımız önemli figürü bulmaya çalışırken, kendimizi beklenmedik bir sahnenin içinde bulduk: Bir kadın, küçük bir evin önünde kuzularını besliyordu. O an, gezi boyunca hissettiğim tüm duyguların birleştiği bir noktaydı. Tarihi eserleri keşfetmek heyecan vericiydi, ama insan hikâyeleri bambaşka bir dokunuş katıyordu. Kuzu sevmek kadar basit ve sıcak bir an bile, bu yolculuğun gerçek anlamını bana anlatıyordu.

Bu gezi benim için sadece bir keşif değil, tarihle, insanlarla ve kendi içsel yolculuğumla buluştuğum bir deneyimdi. Arkeoloji yalnızca kazılarda bulunan taşlardan ibaret değil, insanlığın geçmişini hissetmek ve onu bugüne taşımaktır

KEŞFETYENİ
Oğlu resmen gençliği! Benzerliği görenler 'yok artık' dedi
Oğlu resmen gençliği! Benzerliği görenler 'yok artık' dedi

Cadde | 14.06.2025 - 10:32

"Çılgın Bediş" dizisinde canlandırdığı Oktay karakteriyle hafızalara kazınan Cenk Torun’un oğlu liseden mezun oldu.

Yazarlar