Dil öğrenmeye doğuştan hazırlar

İkinci ana dili edinmenin en doğru yolunun bebeklik çağında öğrenmek olduğunu söyleyen dil bilim uzmanı Sibel Sagner, yabancı dil öğrenim sürecini hakkında sorularımızı yanıtladı.

Erken İngilizce nedir?

Dil öğrenimi ilk başladığında, bebekler kelimeleri duyar ama gerçekte onları anlamazlar. Giderek ebeveynler bebeğin daha önce duyduğu seslerin anlamını kavramasına yardım eder. Bu öğrenme, bebeğin bir kelimeyi doğru şekilde kullandığında ebeveynlerin gülümseyerek ve sarılarak olumlu tepki vermeleriyle desteklenir. Helen Doron yöntemi, dil öğrenimindeki bu doğal yöntemi takip ediyor ve uyguluyor. Bu metotta çocuk, özel olarak hazırlanmış oyunlar, aktiviteler ve şarkılarla daha önce duyduğu seslerin anlamlarını öğreniyor.

Öğrenmeleri zor oluyor mu?

İlk başta kelimelere dikkatlerini veremeyebiliyor ya da onları anlamaya çalışmayabiliyorlar; fakat yineleme yoluyla sesleri, kelimeleri ve cümle yapılarını öğrenmeye başlıyorlar. Helen Doron yönteminde çocuk, İngilizceyi anlamak için özel bir çaba harcamadan, tekrar tekrar dinleyerek öğreniyor. Bir süre sonra İngilizce’nin sesleri, kelimeleri ve cümle yapıları çocuk için yabancı gelmiyor. Bir sonraki adımdaysa seslerin anlamlarını öğrenmeye başlıyor.

Eğitim nasıl yapılıyor?

3 aylıktan 12 yaşına kadar olan çocuklar, kendi yaş gruplarına ait, ortalama altı kişiden oluşan küçük gruplarda eğitim alıyor. Ayrı ayrı ilgi görüp, özendirici ve eğlenceli bir arkadaş grubu içinde kendilerini ifade imkanı buluyorlar. Çocuklar; özel oyunlar, etkinlikler ve şarkılar yoluyla içselleştirmiş oldukları seslerin anlamını öğreniyor. Dört yaşından küçük çocuklar, derslere anneleri veya bir aile ferdiyle giriyor. Bu durumda dersteki aktivitelere velinin de katılımı oluyor ve çocuğuyla özel bir eğitim seansı paylaşıyor.

“HOKUS POKUS”

Dil öğrenme gücü küçük çocuklarda öylesine yüksek ki, önlerine kaç lisan sunarsanız sunun fark etmez. Sistematik ve düzenli olarak duymalarına imkan sağlanan ortamlarda konuşulan birçok dili öğrenebilirler. Önceleri kelimelere dikkat etmeyebilir hatta anlamaya bile çalışmayabilirler; ancak devamlı tekrarlama sonucu sesler, kelimeler ve cümle yapıları aşina gelmeye başlar, ikinci dillerini bir sihir gibi doğal olarak elde ederler.

“GENÇ BEYiN HER BiLGiYi ALIR”

Çocuk beyni, hızla gelişmekte olan dinamik yapısı açısından yetişkin beyninden farklı. İki yaşındaki bir bebeğin beyninde büyüklere kıyasla iki kat daha fazla bağlantı bulunur. Bebek tüm dillerden alınan sesler arasındaki farkları ayırt edebilir, duyduğu her dili öğrenmeye hazırdır. Genç beyin, bu bağlantıları kullanamadığı takdirde hızla kaybetmeye başlar.

Bebekler konuşulan birçok dili öğrenmeye hazır doğar. Yıllar içinde beyin daha az esnek olmaya başlar ve çocuk ergenlik çağına girdiğinde, artık dil dahil, hiçbir gerçek zihinsel sistemi önceki yıllarda olduğu gibi zengin şekilde geliştiremez.

“EĞLENCEYE YER AYIRIN”

Bebek ya da çocukların yabancı dil öğrenme süreci, her şeyden önce eğlenceli olmalı. Uğraşılarınıza karşın olumsuz bir ilişki gelişmesi halinde, çocuğun ilgisini kaybedersiniz. Oyunu taklit eden iyi planlanmış bir öğretim sistemi, bu nedenle çok önemli. Çocuğun dille bir yapı içinde tanıştırılması da faydalı. Çocuklar, eğlence yoluyla ve konuyla ilgili bir ortamda daha iyi öğrenir. Dili; bir oyun oynarken basit, doğrudan ve çoğu kez tekrarlanan diyaloglarla kullanmak son derece etkili, öğretici ve kalıcı. Şarkılar, kafiyeli, kolay ezberlenebilir ve dinlenmesi zevkli oldukları için mükemmel bir dil öğrenme yolu. Kelimeler tekrar tekrar okunduğunda veya söylendiğinde, öğrenileni pekiştirmenin yanı sıra hareket ve ritim öğeleri de beyni daha iyi öğrenmeye motive eder.